Bizden birileri: Nazar & Nino

13 Ekim 2012 Cumartesi |


Öykünün kahramanları yabancı değil, bizden birileri; Dimitır Kolev ve Nino Gamgoneişvili. Nazar & Nino olarak tanınıyorlar
Bulgaristanlı Dimitır; müzik camiasına küçük yaşlarda, "Devlet Çocuk Korosu"nda şarkı söyleyerek adımını atar. Bulgaristan'a müzik starları yetiştiren en meşhur ve en kaliteli sanatçılardan pop ve rock eğitimi alır. Aldığı eğitimin karşılığındaysa başarılı bir kariyer ve üç albüm sahibi olur Dimitır. Genç müzisyenin, "Türkoloji" üzerine mastır yaptığını atlamamak lâzım. Dolayısıyla onun, dilimizdeki 'en mecaz' anlamları bile idrak edebildiğini söylemeye gerek yoktur her hâlde.

Gürcistanlı Nino'ya gelince; Nino, başkent Tiflis'te, "Devlet Klâsik Müzik Okulu"ndan mezun olunca, "Opera Çocuk Korosu"nda yer alır ve çocukluğu, opera ve müzikal tiyatrolarda geçer. O da, çocukluktan gelen kusursuz bir Türkçe'ye sahiptir.
Dimitır henüz 'Nazar' değilken, İstanbul'un ev sahipliğinde düzenlenen uluslar arası bir festivalde, popçu Hakan Peker'in ardından, 'en iyi ikinci şarkıcı' seçilir. Milliyet gazetesi, mavi gözleri nedeniyle ona, 'Nazar' ismini armağan edince, o gün bu gündür Bulgar sanatçının Nazar olarak tanındığı dönem başlamış olur. 

Tabi, ülkemizin uğuru vesilesiyle Nazar'ın sahip olduğu hediyeler, ödüller bununla da sınırlı değil. Nazar, belki de yaşamının en güzel ödülünü İstanbul sokaklarında dolaşırken alır. İleride, hem iş, hem hayat arkadaşı olarak aynı yastığa baş koyacağı güzel bir kadına, Sultanahmet Camisi önünde rastlar ve tanışmak için yanına gidip kartvizitini uzatır. Bulgarca verdiği selâma karşılık alamayınca, bu kez Türkçe konuşmayı dener. Nino adındaki bu Gürcü güzel, işte o an Nazar'ın selâmını alır.

Yaşadıkları ülke farklılığından ötürü, öykünün bundan sonrasında azıcık kopukluk yaşanıp, bir müddet yeni gelişme olmasa da, birkaç ay geçtiğinde Nino'nun yolu Bulgaristan'a düşer ve daha önce aldığı kartvizitten numarayı tuşlayarak Nazar'a ulaşır. Arkadaşlıktı, birbirini tanıma süreciydi derken nikâh masasına otururlar.

Yıllar su gibi akıp giderken, müzik kariyerlerini ortak şekilde sürdürmeye karar verirler. Sene 2008. Aria söyleyen Nino'nun billur sesiyle, pop söyleyen Nazar'ın buğulu sesi birleşerek, dünya üzerinde ve hiç kimse tarafından daha önce denenmemiş bir karışım çıkartır ortaya. Pop ve operanın yanında halk motiflerini, technoyu ve rockı da işin içine katınca; müzik piyasasında -muhtemel- çığır açacak, yepyeni bir tarzla dinleyicinin ilgisini, müzik erbabının da dikkatini çekmeyi başarırlar nihayet. Türkçe, Bulgarca ve Gürcüce okurlar şarkılarını.

Hal böyle olunca, Bulgaristan'daki Türkiye Büyük Elçiliği'nin düzenlediği organizasyonlara çağrılırlar, bayramlarda ve daha başka nice eğlencelerde boy gösterirler. 

2010'da, Seda Sayan'ın televizyon programına çıktıklarında, o an kanalda bulunan İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, koridorda ilerlerken ikilinin sesinden etkilenir ve yayın sonrası kendilerine, "Sizi o kadar çok beğendim ki, sizin için bir şeyler yapabilir miyim?" diye sorar. Onlar da başkana, İstanbul'da klip çekmek istediklerini dile getirir. Klibin şarkısı da, genç çiftin buluşma öyküsünü anlatıyor zaten. Kadir Topbaş'ın desteğiyle, Boğaziçi köprüsü ilk kez, Nazar ve Nino'nun TWO SOULS (İki Ruh - Bulgarca'da Dve Dushi) adlı singlenin klip çekimi için kapatılır.

2011'de, Aya İrini'de TRT tarafından düzenlenen, "İstanbul-Avrupa Kültür Başkenti" etkinliğinin açılını yapan Nazar & Nino; yine aynı yıl, Denizli Belediyesi ve TRT'nin beraber organize ettiği Türkçe sözlü müzik yarışmasında Bulgaristan'ı temsil eder. Biri Türkçe, diğeri katılımcı sanatçıların kendi dilinde olması şartıyla iki şarkının seslendirildiği festivalde; Nazar ve Nino, bu yarışma için özel efektler tasarlayıp, şehrin mistik havasıyla ve amfiteatr yapısıyla uyum arz eden bir stil oluşturarak sahne alırlar.

Ardından Silifke'de gerçekleştirilen, "38. Uluslararası Akgöl Mavi Yengeç Yılı Festivali"nde gösterdikleri performans üzerine özel ödül ve ayrıca dört plâket ile mükâfatlandırılırlar. 

Yine aynı yıl, Türk devletlerinden çeşitli müzik gruplarının katıldığı, "Adana - Türk Dünyası Kültür ve Sanat Festivali"ne katılırlar.

19-20 Kasım 2011'de, "2. Uluslararası Erzin Narenciye, Kültür ve Sanat Festivali" dolayısıyla, Cumhuriyet Meydanı'ndaki kalabalığa keyifli dakikalar yaşatırlar.
Silifke'deki, "Kültür Haftası ve Tahta Kaşık Yılı"nın 39. kutlamasına bir kere daha davet edilen ikili, etkinlikten önce TRT Avaz'ın, "Yenigün" programına çıkarak canlı yayında ısınma turu yaparlar. Silifke Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü binası önünde düzenlenen festivalde ise, yaklaşık on beş bin kişiye hitap ederler. Yoğun ilgi ve bol alkışlar eşliğinde sahneye çıkarak hayranlarına unutulmaz bir gece yaşatan Nazar & Nino, Silifke Belediye Başkanı Ali Öngel tarafından, günün anısına binaen teşekkür belgesi, sanatçıların fotoğrafının bulunduğu plâket ve tahta kaşık hediye edilerek ödüllendirilirler.

Gaziantep Olay Televizyonu'nda yayınlanan eğlence programı "Sıra Sizde"ye konuk olup, üç saat boyunca her zamanki gibi yine ortalığı kasıp kavururlar. Yayına telefonla bağlanan hayranlarının yanı sıra, birçok hayranı da stüdyoya gelerek sempatik çifti canlı kanlı görmek ister.

Tek Rumeli TV'deki "Biz Bize" programındaysa, izleyicilere tam iki saat müzik ziyafeti çekerler. O gün, yayına yurt içi ve yurt dışından birçok telefon bağlantısı yapılmıştır.

19 Ağustos'ta, "14. Sivas-Zara Bal ve Kültür Festivali"nde de yeteneklerini bir kere daha ispatlarlar.

 "Miss Civilization of the World 2012" Türkiye seçmelerinde boy gösterip, ATV'nin magazin programı "Yaşam Mimarları"nda ekrana çıkarlar.

 Tabi, bu dolu dolu geçen güzel günlerin arasında bazen tatsız günler de yaşanır maalesef. Meselâ; Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan aldıkları, "Şükran Mektubu" üzerine Van'a konser vermeye gittiklerinde, konserden evvel Van Gölü gezintisine çıkartılan gruptan Nino, rıhtıma yanaşırken iskeleyle salın arasına sıkışınca boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Ambulansla acil servise kaldırılan Gürcü güzel, hayat arkadaşının yüreğini ağzına getirir. Yıllar önce ağabeyini Karadeniz'e kaptıran Bulgar delikanlı, yeniden sevdiklerinden birini kaybedeceği korkusuyla Allah'a dualar eder. Organizatörler konseri iptal etmeyi düşünedursun, Nazar'ın yakarışları ânında karşılık bulur ve Nino kısa sürede iyileşivererek -stadyumu dolduran kalabalığın da moral gücüyle- sanki hiçbir şey olmamışcasına eşiyle beraber sahneye çıkar. Ardından Bitlis'in Ahlat ilçesine geçerler.

 En son, 12 Eylül'de Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da, Millî Kültür Sarayı önünde düzenlenen 'pop müziği akşamı'nda "Daha İyi Olalım" isimli bağış kampanyasına destek amacıyla, "İnanç, Ümit ve Sevgi Haftası" etkinliklerinde enfes bir düete imza atarlar. Zaten bu tür yardım kampanyalarını desteklemek, onların en sevdiği şeyler arasında. "Hayat ayna gibidir; ne verirsen onu alırsın" sözünden hareketle o kadar çok hayır işlemişler ki! Dolayısıyla bu gibi organizasyonların akla ilk gelen isimlerinden ve vazgeçilmezlerinden. 

Nazar & Nino; son kliplerini, "Kafkas Masalı" adlı Bulgarca şarkıya çekerler. Kendi aşklarının dillendirildiği eserin klibinde, Gürcistan'dan gelen otuz kişilik dans grubu "Kolkhi" oynar.

 Nihayetinde, Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan İstanbul, bu iki müzik insanını da birbirine bağlamıştır ve hayat arkadaşı yapmıştır.

Nazar ve Nino’yu; www.nazarinino.blogspot.com ’dan takip edebilirsiniz.

 Ali Demiral