Popüler Yayınlar

Bu Blogda Ara

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Acıbadem Hastaneleri, Bulgaristan'da İki Kulübe Sponsor Oluyor

28 Şubat 2012 Salı |

Acıbadem Hastaneler Grubu, Bulgaristan'ın büyük futbol kulüplerinden
Levski Sofya'ıin sağlık sponsoru oldu.
Acıbadem Hastaneler Grubu, Bulgaristan'ın büyük futbol kulüplerinden
Levski Sofya'ıin sağlık sponsoru oldu. Bugün yapılan basın
toplantısında, yeni sponsor medyaya tanıtıldı. Anlaşmaya göre,
Acıbadem Hastaneler Grubu, Levski'nin 4,5 yıllık sağlık sponsoru
olacak.
Levski Sofya İcra Müdürü Konstantin Bajdekov, kulübün sağlık için
yılda ortalama 120 bin leva ayırdığını, bundan sonra Acıbadem'den
ücretsiz sağlık hizmeti alacaklarını ifade etti.
Acıbadem Hastaneler Grubu, yarında Bulgaristan'ın bir diğer büyük
futbol kulübü ÇSKA ile de sponsorluk anlaşması imzalayarak, ülkedeki
iki büyük kulübün resmi sağlık sponsoru olacak.
Acıbadem Spor Sponsorlukları Sorumlusu Çağrı İlk, Türkiye'nin ve
bölgenin en büyük sağlık grubu olarak Sofya'da bulunmaktan memnun
olduklarını söyledi. Grubun Türkiye'de futbol, basketbol voleybol gibi
birçok takım ile sponsorluk anlaşması hatırlatan İlk, 'Sporun Sağlığı
Acıbadem'e Emanet' sloganı ile Türkiye'de kazanılan tecrübeleri
yurtdışına aktarmayı istediklerini belirtti.
ACIBADEM, BULGAR SAĞLIK SEKTÖRÜNDE BOY GÖSTERECEK
Acıbadem'in Bulgaristan halkına yabancı olmadığın, Filibe ve
Sofya'daki irtibat ofisleri ile Bulgaristan halkının Türkiye'ye gelip
hastaneden hizmet aldıklarını dile getiren İlk, kısa bir süre içinde
Bulgaristan'a sağlık sektöründe bir yatırım yapmayı planladıklarını
kaydetti. Levski'nin Bulgaristan'ın çok önemli futbol takımlarından
biri olduğunu ve sağlık sponsoru olmaktan mutluluk duyduklarını dile
getiren İlk "Artık sağlıkları bize emanet. Birlikte nice başarılara
imza atacağımız ümit ediyorum." şeklinde konuştu.
Romanya VE Ukrayna'DAKİ TAKIMLARA DA SPONSOR OLACAK
Cihan'a konuşan Çağrı İlk, Acıbadem Sağlık Grubu olarak büyüyen bir
şirket olduklarını, sadece Türkiye'de değil yurt dışında da
yatırımları olduğunu ve yatırım yapmaya devam ettiklerini söyledi. En
son Japon ve Malezya ortaklığı ile dünyanın en büyük ikinci sağlık
grubunun bir zinciri haline geldiklerini aktaran İlk, şöyle devam
etti: "Türkiye'de spora yaptığımız katkının ardından bu tecrübemizi
yurt dışına taşımak istedik. Önce Sırbistan'ın Kızılyıldız ve Partizan
takımlarının resmi sağlık sponsoru olduk. Ardından Azerbaycan'ın Bakü
takımı ile anlaştık. Şimdi de Bulgaristan'ın iki köklü takımı ile
anlaşıyoruz. Amacımız, 'Türk Sporunun Sağlığı Bize Emanet' sloganını
'Tüm Dünyanın Sporcularının Sağlığı Bize Emanet" sloganına
dönüştürdük. Dünyadaki bir çok sporcu zaten hastanemizi tercih
ediyordu. Önemli bir spor sağlığı merkezi kurduk. Önemli bir tercih
noktasıyız. Balkanlarda bundan sonraki anlaşmaların Romanya ve Ukrayna
ile yapılmasını ümit ediyoruz."


Şubat 28, 2012 | 3 yorum |

Çin, Bulgaristan'da bu yıl 4 bin araç üretecek

Çin'in önde gelen otomotiv markası "Great Wall" Avrupa'da ilk
fabrikasını açtı. Bulgaristan'daki fabrikada bu yıl 4 bin araç
üretilmesi planlanıyor.

Çin'in en büyük otomotiv üreticilerinden "Great Wall" Avrupa pazarına
açılarak Bulgaristan'ın Lofça kentinde fabrika açtı. Great Wall, SUV
model araçları Bulgar firması "Litex" işbirliğiyle üretecek. Yeni
otomotiv fabrikasında 150 kişi Çin malı parçaların montajını yapacak.
Litex'in pazarlama müdürü Iwo Dekow, talebin artması durumunda
vardiyayı üçe çıkartıp, yılda 70 bin araç üretmeyi planladıklarını
belirtti. Great Wall'un vergi ve işçi ücretlerinin düşük olması,
çalışanların nitelikli olması nedeniyle Bulgaristan'ı tercih ettiği
tahmin ediliyor.

Lofça'daki fabrikada kasım ayından bu yana "Voleex C10" model küçük
otomobillerin ve "Steed 5" model kamyonetlerin deneme montajı
yapılıyor. Iwo Dekow fiyatı 16 bin ila 25 bin euro arasında değişen bu
otomobillerden şimdiye kadar 200 adet satıldığını, bunun büyük bir
başarı olduğunu belirtti. Great Wall pazarlama müdürü Dekow,
markalarına ilginin yoğun olduğunu, Bulgaristan pazarında öncü olmayı
hedeflediklerini söyledi.
2005 yılında Çin otomobil üreticisi Jiangling Motors ilk kez Avrupa'da
bir Çin markası otomobili piyasaya sürmüş ancak Landwind marka arazi
aracı kaza testlerini geçemeyerek, Avrupa pazarında başarısızlığa
uğramıştı.

Şubat 28, 2012 | 0 yorum |

Yunanistan'daki Türk basını zor durumda

BATI Trakya'daki azınlık medyası da krizden nasibini fena şekilde
almış durumda. Gümülcine'den yayın yapan Radyo City'den Halit Halil
İbrahim, 1992'de kurulan radyoyu artık yaşatamaz duruma geldiklerini
belirtti. Böyle giderse bir yıl içinde Türk azınlığına ait dergi ve
gazetelerin hayatta kalamayacağını savunan İbrahim, Türkiye'den
Yunanistan ile iş yapan şirketlerin reklam vererek azınlık medyasına
destek çıkabileceğini söylüyor.
Şubat 28, 2012 | 1 yorum |

Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi: Ulusal Medya Edirne'deki Su Baskınlarını Abartıyor

Bulgaristan Belediye Çalışanları Birliği'nin Cumhurbaşkanı Yardımcısı
Margarita Popova'nın himayesinde başkent Sofya'da "Belediye Kamu-Özel
Sektör İşbirliği" konulu uluslararası toplantısı düzenlendi.

Türkiye'den Tekirdağ Belediye Başkanı Or. Dr. Adem Dalgıç ve Edirne
Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi'nin katıldığı toplantıda, sosyal,
ekonomik ve teknolojik gelişmelerin ışığında belediye yönetimi ve
çalışmaların daha verimli haline getirilmesine ilişkin görüş alış
verişinde bulunuldu. Toplantıda aynı zamanda Trakya Belediyeler
Birliği Başkanı olan Tekirdağ Belediye Başkanı Adem Dalgıç ile Edirne
Belediye Başkanı Sedefçi birer konuşma yaptı.

-Tunca barajından umut kesildi

Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi AA'ya yaptığı açıklamada,
toplantıda, Bulgaristan -Türkiye sınırında Tunca nehri üzerine
kurulması planlanan "Suakacağı barajı" projesinin gündeme geldiğini
belirterek, "Görülüyor ki, 40 yıldır gündemde olan bu projeden umut
kesilmiş durumda. Bu konuda duyduğumuz rahatsızlığı dile getirmeye
çalıştım. Umarım faydası olmuştur" dedi.

Bulgar tarafının proje konusunda duyarsız ve çok fazla talepkar
olduğunu kaydeden Sedefçi, "Bu talepler doğrultusunda barajın olma
ihtimali şu anda sıfır. Ortada proje bile yok, bir ham proje, bir
taslak düşünce var. Maalesef şu ana kadar adım atılmış değil" diye
konuştu.

Medya abartıyor" -

Sedefçi su taşkınları konusunda ulusal medyayı da eleştirerek,
"Edirne'de sel baskını diye bir şey yok, sel baskını yaşamıyoruz biz.
Tüm bunlar ulusal medyanın abartmasıdır" ifadesini kullandı.

Medyanın yaptığı abartılı haberlerin su baskınlarından daha büyük
zarar verdiğini ileri süren Sedefçi, "Suların Selimiye camisine kadar
ulaştığı gibi görüntüler gösteriliyor. Yılda 2 milyon turist ağırlayan
Edirne'ye bu abartılı haberler büyük zarar veriyor" dedi.

Selimiye Camisi ile Kırkpınar yağlı güreşleri turnuvasının UNESCO'nun
dünya kültür mirasına girdiğini anımsatan Sedefçi, her şeye rağmen
Edirne'nin bundan sonra da önemli bir turizm merkez olarak değerini
kanıtlayacağını söyledi.

-Özel sektör ile işbirliği-

Aynı zamanda Trakya Belediyeler Birliği Başkanı olan Tekirdağ Belediye
Başkanı Opr. Dr. Adem Dalgıç da AA muhabirine yaptığı açıklamada,
kamu-özel sektör işbirliğinin giderek arttığını, belediyelerin artık
yeni teknolojileri rahatlıkla kullanabildiğini belirterek, "Mesela biz
'e-belediyecilik' sistemi ile vatandaşlarımıza hizmetimizi daha
yararlı hale getirdik" dedi.

"e-belediyecilik" sisteminin belediyenin çalışmalarını da şeffaf hale
dönüştürdüğünü kaydeden Dalgıç, "Yapılan bütün ihaleler ve işlemler
kendi internet sayfamızdan ulaşılabilir bir duruma geldi" diye
konuştu.

Adem Dalgıç şunları söyledi:

"Eskiden kamuda yapılan işler uzun süreli ve yeterli kalitede değildi.
Ama günümüzde uzmanlaşmış özel firmalarla projeleri çok daha kaliteli
ve hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Özellikle Tekirdağ
belediyemizde özel sektörü bu işin içine çekmiş durumdayız.
Mezbahamızın çalışma şeklini özelleştirdik. Eskiden elektrik
kullanımı, su tüketimi, yer temizlik gereçleri maalesef yeterli
değildi. Yeni düzenlemeyle işletim hakkını 10 yıllığına, uzman bir
firmaya kiralayarak profesyonel hale getirdik. Çok daha temiz ve
sağlıklı bir mezbahaya kavuştuk. Eskiden belediye zarar ediyordu.
Karlı duruma geçtik"

Şubat 28, 2012 | 0 yorum |

''Türkiye'ye Hoşgeldiniz'' filmi Filibe'de tanıtıldı

Türkiye'nin tarihi ve turistik mekanlarını tanıtan ve Bulgar yönetmen
Stiliyan İvanov tarafından çekilen ''Türkiye'ye Hoşgeldiniz'' isimli
Bulgarca filmin tanıtımı T.C. Filibe Başkonsolosluğunun himayesinde 27
Şubat 2012 Pazartesi günü akşamı Filibe'de Dedeman Otel'de
gerçekleştirilmiştir.
Yaklaşık 300 kişinin iştirak ettiği filmin tanıtım programına Tekirdağ
Belediye Başkanı Dr. Adem Dalgıç, Filibe Belediye Başkan Yardımcısı
Aleksandır Dırjikov, Filibe eski Belediye Başkanı Slavço Atanasov,
Filibe Belediyesi Meclis üyeleri, akademisyenler, işadamları,
sanatçılar ve basın mensupları iştirak etmiştir. Başkonsolos Ramis Şen
ve filmin yapımcısı Stiliyan İvanov katılımcılara hitap etmiş ayrıca
T.C. Filibe Başkonsolosluğu tarafından filmin gösteriminin ardından
bir kokteyl düzenlenmiştir. Film katılımcıların büyük ilgi ve
beğenisini toplamıştır.
Şubat 28, 2012 | 0 yorum |

Balkanlardan İstanbul'a çileli yolculuk

26 Şubat 2012 Pazar |

1909 - 1920 yılları arasında bir zamanlar Osmanlı toprağı olan
Bulgaristan'ın Silistre kenti Çiyrekçi köyü ve çevresinde geçen
sıkıntılı, acılı yaşamlar, insanların baskı ve zulme uğrayarak
doğdukları yerde yaşamaya devam etmek için verdikleri hayat
mücadelesini okuyacaksınız Trakyalı yazar Ramis Çınar'ın 'Savaş ve
Ayrılık' romanında.
Roman, roman kahramanı Hasan Nazmi Efendi'nin 1891 yılında henüz 10
yaşındayken okumak için çıktığı yol ve sonrasında yaşadığı sıkıntı
dolu hayatı anlatıyor. Hasan Nazmi 1891 yılında, o zaman Osmanlı
toprağı olan Bulgaristan'ın Silistre kentine bağlı Çiyrekçi köyünden
okumak için ailesi tarafından İstanbul'a gönderilir. İstanbul'da
mektebe başlarken 10 yaşında olan Hasan, 18 yıllık sonra medrese
eğitimini bitirip de 28 yaşında memleketine döndüğünde, doğduğu ve
geçmişine mekân olan köyü başka bir ülkenin toprağı olmuştur.

Kendisi de aslen Bulgaristan göçmeni olan Çınar, hayatlarını
doğdukları Çiyrekçi köyünde devam ettirme mücadelesi veren Hasan Nazmi
Efendi ve ailesinin 3 kuşak boyunca inişli çıkışlı yaşam mücadelesini
kaleme alıyor. 29 yaşında olan yazar, kitabı 1 yılda yazmış. Ancak
bunun öncesinde 10 yıllık araştırma ve düşünme evresinden geçtiğini
belirtiyor. Bu arada 'Söylenmemiş Sözler' ve 'Arayış' isimli iki kitap
yazdığını, bu kitabı daha sağlıklı yazmak için o dönemi bilen
insanlarla defalarca görüştüğünü ifade eden Çınar, "Atalarımın
geçmişte yaşadıkları sıkıntıları, duygu ve düşüncelerini
kitaplaştırarak yakın tarihimizdeki yaşanmış, fakat çok fazla
bilinmeyen konulara ışık tutmak istiyordum. Bunun için eskiden
hikâyenin geçtiği coğrafyada yaşamış insanları tanıyan, onlarla
görüşmüş ve şuanda Trakya'da yaşayan aynı zamanda Silistre'de
hayatlarını devam ettiren yaklaşık 30 kişiyle görüştüm. Bunların
bazıları ile 15-20 defa oturup saatlerce sohbet ettim. Bu olayları
roman kurgusu içerisinde sade bir dil ve akıcı bir olay örgüsü ile
işledim. Çok titiz bir çalışma oldu'' diyor.

Savaş ve Ayrılık romanında 31 Mart Vakası'ndan sonra yaşanan olaylar,
Balkanlar'dan İstanbul'la okumaya giden medrese talebelerinin son
temsilcilerinden bir Molla, Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı
esnasında yaşanan olaylar, İstanbul, Trakya ve Anadolu'ya yapılan
göçler, Osmanlı Devleti'nin bölgedeki hâkimiyetini kaybettikten sonra
geride kalanların oraya tutunma mücadeleleri ve karşılaştıkları
sıkıntılar anlatılıyor. Savaş ve Ayrılık romanının, 'Hasanoflar' adlı
üçlemenin ilk cildi olduğunu belirten Çınar, serinin ikinci cildini
yazmak için araştırmalarına devam ettiğini söylüyor. Kitabın birinci
cildinin yayımlanmaya hazır durumda olduğunu ifade eden Çınar'ın,
yayınevleriyle görüşmeleri devam ediyor.

AYHAN YETİM

Şubat 26, 2012 | 0 yorum |

Ahmed Başev: “Bolqarıstanda Xocalı faciəsinin tanıdılması istiqamətində sistemli təbliğat aparılır”

Hazırda Xocalı faciəsinin Bolqarıstan cəmiyyətinə çatdırılması istiqamətində fəal təbliğat aparılır.
Bu sözləri Gün.Az-a Sofiyadan Heydər Əliyev Fondunun vitse-prezidenti Leyla Əliyevanın başladığı “Xocalıya ədalət” kampaniyasının Bolqarıstandan olan milli koordinatoru Ahmed Başev bildirib.

“Bu gün Xocalı faciəsi ilə bağlı aparılan təbliğat Bolqarıstanın öz müsbət nəticəsini verməkdədir. Bu kampaniya çərçivəsində Xocalı faciəsinin baş vermə səbəbləri haqqında konfranslar keçirilir, yerli media və televiziyalarda müxtəlif məqalələrlə çıxış edərək bolqar ictimaiyyətinə geniş bilgilər verilir.

Onu da qeyd edək ki, Bolqarıstanda erməni diasporunun güclü təzyiqlərinə baxmayaraq, fəaliyyətimizi sistemli şəkildə davam etdiririk”, - deyə A.Başev bildirib.

A.Başev onu da əlavə edib ki, bu gün Bolqarıstanla Azərbaycan arasında yaxşı münasibətlər mövcuddur.

“Bolqarlar  Azərbaycan xalqını tanımaq istəyir. Nəzərə almaq lazımdır ki, hazırda Bolqarıstan-Ermənistan arasında ticarət əlaqələri zəifdir. Bu isə bizim maraqlarımıza cavab verir. Azərbaycan-Bolqarıstan əlaqələrinin inkişafı Xocalı faciəsinin daha da geniş şəkildə tanınmasına kömək edə bilər. Çünki hər iki ölkənin inkişaf potensialı buna imkan verir”, - deyə A.Başev qeyd edib.

Elnur Eltürk
Gün.Az
Şubat 26, 2012 | 0 yorum |

Sofya Büyükelçiliğinden 'Alocularla' ilgili duyuru

25 Şubat 2012 Cumartesi |

 Türkiye'nin Sofya Büyükelçiliği, Türkiye'deki erkeklerin cep telefonu numaralarına ulaşarak çeşitli bahanelerle dolandıran Bulgaristan'da 'Alocular' olarak bilinen telefon dolandırıcılarıyla ilgili bir açıklama yaptı.
' Türkiye’deki cep telefonlarını Bulgaristan’dan arayan bazı kadınların evlenme, çalışma, arkadaşlık kurma veya yardım amaçlı olarak vatandaşlarımızdan para talep ettikleri konusunda Büyükelçiliğimize çok sayıda şikayet ulaşmaktadır. Sözkonusu olaylarda, dolandırıcı şahısların sahte kimlik ve adres bilgileri kullanmaları ve telefonlarını her olayda değiştirmeleri nedeniyle bu kişilere ulaşmak imkansız hale gelmekte, ayrıca zorlama ya da tehdit unsuru bulunmaması nedeniyle aleyhte açılacak bir davadan olumlu sonuç alınması mümkün görünmemektedir. Bu nedenle tanımadığınız şahıslara, hangi kanaldan olursa olsun, para göndermemeniz önemle duyurulur.'

AJANS  BG
Şubat 25, 2012 | 3 yorum |

Varnalı İşadamına Bombalı Suikast

24 Şubat 2012 Cuma |

Varna’da gerçekleştirilen bombalı saldırıda işadamı Yordan Harasimov (52) hayatını kaybetti.

Varna’nın merkezinde suikaste uğrayan Harasimov’un hareket halindeyken sürücü koltuğunun altında bulunan bombanın infilak etmesi sonucu parçalanarak hayatını kaybettiği bildirildi.  Bombanın patladığı anda işadamının AUDI A6 marka otomobilinde başkasının bulunmadığı açıklandı.
Bölgedeki deniz ürünleri ticaretinin büyük bir kısmını yöneten Harasimov’un aralarında Türkiye’nin de bulunduğu çok sayıda ülkeye özellikle salyangoz ihracatı yaptığı kaydedildi.
İçişleri Bakanı Tsvetan Tvetanov, işadamına karşı düzenlenen bombalı suikastte büyük miktarda patlayıcı kullanıldığını belirterek, yapılan sorgularda Harasimov’un ticari ortaklarıyla anlaşmazlıkları bulunduğunu ancak soruşturmanın sürdüğünü ve şimdilik net bir bilgi veremeyeceğini kaydetti.

Varna İl Emniyet Müdürü Dimitır Dimitrov ise öldürülen işadamıyla ilgili emniyet birimlerinde daha önce gelmiş tehdit edildiği yönde bilgi olmadığını söyledi. 

AJANS BG 
Şubat 24, 2012 | 0 yorum |

Rus savaş uçakları Türk ve Bulgar hava kuvvetlerini alarma geçirdi

22 Şubat 2012 Çarşamba |

Karadeniz üzerinde 5 savaş gemisinin tespit edilmesi Bulgaristan ve
Türkiye Hava Kuvvetlerini alarma geçirdi.
Rusya'ya ait Tu-22 tipi 5 savaş uçağının Karadeniz üzerinde
Bulgaristan hava sahasının 40 kilometre yakınlığında uçması Bulgaristan
ve Türkiye Hava Kuvvetlerini alarma geçirdi.
Bulgaristan Savunma Bakanlığı bilgiyi doğrularken, Rus uçaklarının
Afrika'da bir ülkeye gittikleri ve Bulgaristan hava sahasına
girmedikleri bildirildi. Bulgar medyası, Rus uçaklarının Türk Hava
Kuvvetlerini harekete geçirdiğini ve iki Türk F-16 uçağının
havalandığını duyurdu.
Bulgaristan Savunma Bakanlığı yetkilileri, neden Bulgar hava kuvvetlerinin Rus
uçaklarının geçişi sırasında uçak havandırmadı yönündeki soruyu cevaplandırırken,
benzer durumlarda NATO'nun Güney Saha Komutanlığı'nın hangi
uçakların harekete geçirileceği konusunda karar verdiğini belirtti.
.
AJANS BG
Şubat 22, 2012 | 0 yorum |

Avrupa Konseyi Bulgaristan'ı uyardı

Avrupa Konseyi, baskı ve asimilasyon süreciyle birlikte zorla göçe
zorlanan Türk azınlığın hak edilmiş sosyal güvenlik haklarının iadesi
konusunda Bulgaristan yönetimini uyardı.
Avrupa Konseyi İnsan Hakları Temsilcisi Thomas Hammarberg,
Bulgaristan'daki azınlığın sorunlarıyla ilgili kaleme aldığı son
raporda, Bulgaristan'dan geçmişte zorla göçe zorlanan Türk azınlığın
sosyal ve güvenlik haklarına önemle dikkati çekti.
Bulgaristan parlamentosunun 11 Ocak 2012 tarihinde aldığı kararla,
Türklere yönelik zorla asimilasyon sürecini kınamasının memnunlukla
karşılandığı ifade edilen raporda, bu uygulamalardan mağdur olanların
haklarının tesis edilmesi istendi.
Raporda özellikle Türkiye'ye göçe zorlanmış kişilerin emeklilik,
prim ve ikramiye gibi sosyal haklarının tesis edilmesi istendi.
AA
Şubat 22, 2012 | 0 yorum |

Devletin radyosuna gore Ana Dili Gününün ana dilde kutlanması ‘skandal’


Bulgaristan’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı şehirlerde Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından kabul edilen 21 Şubat Uluslararası Ana Dili Günü kutlanıyor. Günün kabul edilmesindeki amaç çokdilliliği ve kültürlülüğü desteklemek ve dilleri korumak ve gelişmelerine katkı sağlamak.
Şumnu ve Rusçuk’tan sonra Ana Dili Günü bugün Kırcaali’de de kutlandı. Çok sayıda Türkçe öğretmeni ve Türkçeye gönül verenlerin katıldığı kutlama çerçevesinde Bulgaristan’daki okullarda Türkçe eğitim ve öğretimin önündeki problemler masaya yatırıldı. Çalıştay, Türk Kültür ve Sanat Derneği (TÜRKSAD) tarafından düzenlendi. Ancak devletin radyosu Türklerin ana dilini kutlamaları ile ilgili haberi ‘Kırcaali’deki ana dili forumunda skandal’ başlığıyla verdi.
Devletin radyosuna gore skandal nerede biliyor musunuz… Ana Dili Günü kutlamasının ana dilde yapılması! Tercümesi şu: Türklerin Ana Dili Gününü Türkçe kutlaması, BNR radyosuna gore, skandal oluyor.
Haberi bu şekilde veren malümunuz Skat televizyonu değil, devletin radyosu. Radyo haberinde, ana dili günü kutlamasındaki konuşmaların Türkçe yapıldığını bu nedenle de gazetecilerin bir şey anlamadıklarını ve salondan çıkmak zorunda kaldıklarını duyuruyor. Pes doğrusu! BNR radyosuna göre, Türkler ana dilleriyle ilgili uluslararası kabul görmüş bir günü kutlarken Çince konuşmalı... Çinli gazetecilere duyurulur.

Nahit Doğu
Şubat 22, 2012 | 5 yorum |

Anlamlı Bir Buluşma

20 Şubat 2012 Pazartesi |

Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğünün İrşad dairesi bir ilke imza attı. 17 – 19 Şubat tarihleri arası.

Üniversiteli müslüman gençlere ‘Allah’tan ancak Alimler gereği gibi korkar’ başlıklı eğitim semineri düzenledi. Seminere ülkenin farklı üneversitelerinden farklı alanlarda eğitim gören öğrenciler katıldı. Seminer’in açılışını Cuma namazının akebinde Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Dr. Mustafa Haci yaptı. Dr. Mustafa Haci konuşmasında katılımcı öğrencilerin Bulgaristan müslümanlarının gelişiminde çok büyük rol oynadıklarının altını çizdi. Aynı zamanda katılımcılara onların Bulgaristan müslümanlarının entelektüel ve aydın kesimini oluşturduklarını hatırlattı. Bu açılıştan sonra Başmüftü yardımcılarından Birali Birali ‘Dinin insan psikoljisi üzerindeki etkileri’ başlıklı seminerin ilk tebliğini sundu. Daha sonra bir tartışma paneli yapıldı. Panelde ‘Bulgaristanda islami kimlikle yaşamak zor mu?’ başlıklı konu tartışıldı. Böylelikle seminerin ilk günü son buldu.
Seminerin ikinci günü Başmüftü yardımcılarından Birali Birali’in ‘İnsanın varoluş süreci’ ve ‘Kişisel ilişkilerimizde güven duygusu’ başlıklı iki tebiliği ile başladı. Akabinde Dr. İsmail Cambazov’un rehberliğinde Sofyada bulunan 500’e yakın Osmanlı eserlerinden geriye kalan 6 eserden bazıları gezildi. En çok ilgi gören Osmanlı eseri Fatih Sultan Mehmed Han’ın Sadrazamı tarafından yaptırılan Ulu cami oldu, buranın günümüzde cami olarak değilde arkeoloji müzesi olarak kullanılması herkezi üzdü. Akabinde Sofya Yüksek İslam Enstitüsü öğretim üyelerinden Dr. Sefer Hasanov ‘Sahabe hayatından Allah ve Peygamber sevgisi örnekleri’ başlıklı tebiliğini sundu. Böylelikle seminerin ikinci günüde son buldu.
Seminerin üçüncü günü Sofya Yüksek İslam Enstitüsü öğretim üyelerinden Aydın Ömerov tarafından ‘Allah’a iman’ konulu tebiğin sunulmsıyla başladı. Eski Sofya Bölge Müftüsü Ali Hayraddin’in ‘Hidayet Allah’ın en büyük nimeti’ başlıklı tebliği ile devam etti. Başmüftü yardımcılarından Vedat Ahmed’in ‘Namazın islami kimlik oluşumundaki etkisi’ başlıklı tebliği ile son buldu.

Başmüftülük Basın Bürosu
Şubat 20, 2012 | 0 yorum |

Kanuni Bulgaristan'ı internetten fethetti

17 Şubat 2012 Cuma |


Türkiye'de en çok izlenen dizilerden biri olan Muhteşem Yüzyıl dizisi Bulgaristan'da da izlenme rekorları kırıyor. Bulgar izleyici Türk dizilerini internetten takip ediyor...

Bulgaristan'da özel televizyon kanallarında üç yıldır süren Türk dizileri fırtınası şimdi de internette esiyor.

Başta Binbir Gece ve Yaprak Dökümü olmak üzere Unutulmaz, Son Bahar, Küçük Kadınlar, Ihlamurlar Altında, Bir İstanbul Masalı ve Küçük Sırlar gibi birçok dizi özel kanalları izlenme şampiyonu yaparken, Muhteşem Yüzyıl da internette tıklanma rekoru kırıyor.

Türkiye'de yayınlandıktan birkaç saat sonra gönüllü çevirmenler tarafından Bulgarca alt yazıları hazırlanarak internete düşen Muhteşem Yüzyıl'ın takipçileri kendi aralarında kurdukları forumlarda olayları tartıştıkları gibi oyuncuların özel yaşamlarına dair bilgileri de paylaşıyorlar.

Kanuni Sultan Süleyman, Hürrem Sultan, Pargalı İbrahim Paşa, Valide Sultan arasındaki gerilim, haremdeki entrikalar ve Burak Özçivit-in canlandırdığı Malkoçoğlu'nun çekiciliği forumların başlıca tartışma konusu.

Bu arada Muhteşem Yüzyıl'ın internette uyandırdığı ilgi Bulgar TV kanallarını da harekete geçirdi. Kanallar arasında Muhteşem Yüzyıl'ı satın alabilmek için bir yarış başladı. İpi göğüsleyecek kanal, diğer birçok Türk dizisi gibi bölümleri hafta içi her gün yayınlayarak Türkiye'deki zamanlamayı yakalayacak.

En çok izlenenler

Bulgaristan'da internetten izlenen tek Türk dizisi Muhteşem Yüzyıl değil. Bulgar internet kullanıcıları gönüllü çevirmenler sayesinde Adını Feriha Koydum, İffet, Kuzey Güney ve Fatmagül'ün Suçu Ne gibi halen Türkiye'de yayınlanan ve çok popüler olan diğer dizilerin heyecanını da paylaşabiliyorlar.

Yalancı Bahar, Ezel, Gönülçelen, Aşk ve Ceza ile Acı Hayat da internetin çok izlenenleri arasında.

İnternette, meraklıları için sevilen dizilerin gelecek bölüm fragmanları, Türkiye'deki yayın saatleri ve kanalları ile oyuncuların fotoğrafları, biyografileri ve özel yaşamlarına dair birçok bilgi yer alıyor.

Bulgarlar, yayınlanan her bölümün ardından oluşturdukları özel forumlarda duygu ve düşüncelerini paylaşıyorlar.
Şubat 17, 2012 | 0 yorum |

Soydaşlarımız Anavatanları Türkiye'de Yabancı Olarak Görülmeyecek

Bal-Göç Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan Türkiye’de ikamet eden ve çalışan soydaşların, çalışma izinleri ile ilgili sıkıntının 14 Şubat’ta yürürlüğe giren yönetmelik değişikliğiyle aşıldığını söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından, “Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulanması Yönetmeliğinin 13.maddesinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Değişikliği” 14.02.2012 tarih ve 28204 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre; son yönetmelik değişikliği ile Yönetmeliğin 13.maddesine eklenen fıkra kapsamında olarak, değişiklik kapsamında bulunanlara verilecek çalışma izinleri, 4. fıkrada bulunan değerlendirme kriterlerine tabi olmaksızın verilecektir.

Yönetmelik değişikliği ile, Türk soylu, soydaş ve akraba topluluklarına mensup olan veya ailesinde anne, baba veya çocuğu Türk olanlara, Türkiye’de ikamet edip ve geçimlerini sağlamaları için çalışmak durumunda olan bu kimselerin, diğer yabancı uyruklu kimselerle aynı kriterlere tabi olmayacaklarını belirten Doç. Dr. Yüksel Özkan, çalışma izinleri konusunda yaşanılan sorunların giderildiğini açıkladı.

Bal-Göç Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan, yaşanılan sorunların giderilmesinde büyük emeği olan başta Bursa Milletvekili ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’a, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sn. Faruk Çelik’e, Bursa Milletvekilleri Hakan Çavuşoğlu ve Mustafa Öztürk’e, göçmen camiası için çok önemli olan bu sorunun çözüme kavuşturulmasındaki yakın ilgi ve çabalarından dolayı teşekkür etti.

 Bal-Göç Basın Bülteni
Şubat 17, 2012 | 0 yorum |

‎''Son Mutluluk Kumpanyası'' müzikali Kırcaali Tiyatrosunda sahneye konuldu

Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürü Selim Gürata ''Hisseli Harikalar Kumpanyası'' müzikalini ''Son Mutluluk Kumpanyası'' adı altında Kırcaali Tiyatrosunda sahneye koydu. Oyunun ilk gösterimi T.C. Filibe Başkonsolosu Ramis Şen'in de katılımıyla gerçekleşti.Başkonsolos Şen yaptığı konuşmada 'Kırcaalili hemşerilerimi saygıyla selamlıyorum. Kırcaalili hemşerilerim diyorum zira ben de Kırcaali’den göç etmiş bir ailenin çocuğuyum. Bu itibarla Kırcaali’de olmak benim için her zaman ayrı bir mutluluktur. Bu akşam çok güzel bir oyun seyrettik. Bizleri bu imkanı sunduğu için Antalya Devlet Tiyatrosu Müdürü Sayın Selim Gürata’ya ve Kırcaali Tiyatrosu oyuncularına çok teşekkür ediyorum. Kırcaali’de Kadriye Latifova Tiyatrosunun kapatılması bizleri çok üzdü. Yaklaşık 2 yıl aradan sonra ilk kez Kırcaali’de bir Türkçe oyun seyretme imkanına kavuştuk. Bunun için ben Sayın Gürata’ya ve Kırcaali Tiyatrosu Müdürü Sayın Panev’e teşekkür ediyorum. Türkçe oyunların devamını diliyorum. Bu güzel oyunu sahneye koyan Sayın Gürata ve Kırcaali Tiyatrosu ekibine sizlerden bir kez daha alkış rica ediyorum. Saygılar sunuyorum' dedi.

Kırcaali'de Türkçe oyunlar sahneye koyan ''Kadriye Latifova Tiyatrosu''nun 28 Temmuz 2010 tarihinde kapatılmasının ardından ilk kez bir Türkçe oyun Kırcaali'de sahneye konulmuş oldu.
Şubat 17, 2012 | 2 yorum |

Kültür Bakanı Vecdi Raşidov, Türkiye'ye gitti

16 Şubat 2012 Perşembe |

Bulgaristan Kültür Bakanı Vecdi Raşidov resmi bir ziyaret için bugün Türkiye'ye gitti. Raşidov yarın İstanbul'da Türk mevkidaşı Ertuğrul Günay ile görüşecek.

AJANS BG
Şubat 16, 2012 | 0 yorum |

Belene mağduru Eşref Kahraman'ın tazminat davası reddedildi

Kırcaali İl Mahkemesi, Belene mağduru Eşref Kahraman'ın Bulgaristan Başsavcılığı ve İçişleri Bakanlığına karşı açtığı tazminat davasını tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle reddetti.

Mahkemenin gerekçesinde ayrıca, benzer tazminat davaları için sürenin 31 Aaralık 1990 tarihinde sona erdiği belirtilerek, Kahraman'a 1991 ve 1993 yıllarında toplam 35 bin Leva tazminat ödendiği kaydediliyor. Kahraman, Kırcaali İl Mahkemesinin kararını bir üst mahkemeye taşımaya hazırlanıyor.
AİHM'ye GİDECEĞİZ
Ajans Bg'ye bir açıklama yapan Kahraman ise 'Bulgaristan işi çıkmaza sokmak istiyor' dedi. Kahraman, Bulgaristan'daki iç kukuk yollarını tükettikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmeyi planlıyor.
'Paradan daha da ötesi, adalet ve bu davanın ileride açılacak benzer davalara örnek teşkil etmesini istiyorum' diyen Kahraman, aynı zamanda Bursa'da bulunan Balkanlarda Adalet, Halklar, Kültür ve Dayanışma Derneğinin (BAHAD) Başkanı.
 Eşref kahraman, Bulgaristan'da yaşayan Türklere karşı 1984 yılında başlatılan silah zoruyla asimilasyon kampanyası sırasında tutuklanıp Belene toplama kampında iki yıl yasadışı şekilde tutulduğu için Başsavcılık ve İçişleri Bakanlığından toplam 200 bin Leva tazminat istiyor.

AJANS BG


İLGİLİ HABER:

Eşref Kahraman: Dava ertelenmeye devam ederse açlık grevine başlayacağım

18 Ocak 2012 Çarşamba


Şubat 16, 2012 | 1 yorum |

Büyükelçi Aramaz Türk vatandaşı üniversite öğrencileriyle toplantı düzenliyor

T.C. Sofya Büyükelçiliği üniversite öğrenimi gören Türk vatandaşı
öğrencilerle 18 Şubat 2012 Cumartesi günü saat 14.00'da Sofya
Üniversitesi toplantı salonunda bir toplantı düzenleyecek. Toplantıya
üniversite öğrenimi gören Türk vatandaşı tüm öğrenciler davetlidir.

Büyükelçi Sayın İsmail Aramaz geçtiğimiz yıl Bulgarsitan'ın değişik
şehirlerinde üniversite öğrenim gören 60 kadar Türk vatandaşı
öğrenciyi Büyükelçilik ikametgahında verdiği açık büfe yemekte
ağırlamış ve öğrencilerin sorunlarını dinlemişti.

Büyükelçi Sayın İsmail Aramaz'ın 22 Şubat günü Burgaz'ı, 23 Şubat günü
ise Şumnu'yu ziyaret edeceği ve sözkonusu illerde Vali, Belediye
Başkanı, Meclis Başkanı ve diğer yetkililer ile görüşmeler yapacağı,
Türk ve Bulgar işadamları ile toplantılar gerçekleştireceği ayrıca
soydaşlarımızla biraraya geleceği öğrenilmiştir.

Büyükelçi Aramaz'ın Mart ayı içerisinde ise Kırcaali'nin Koşukavak
ilçesi ile Eski Zağra'yı ziyaret etmesi beklenmektedir.

Şubat 16, 2012 | 0 yorum |

Bulgaristan Acta Anlaşmasından Vazgeçiyor

14 Şubat 2012 Salı |

Bulgaristan, fikir ve sanat eserleri üzerinde hak sahibi olanların
internete doğrudan müdahale etmesine imkan veren bir sansür anlaşması
olarak gösterilen ACTA (Anti-Counterfeiting Trade Agreement)
anlaşmasına verdiği destekten vazgeçiyor.

Ekonomi, Enerji ve Turizm Bakanı Trayço Traykov basına yaptığı
açıklamada, hükümetin, yarınki oturumuna hazırladığı karar tasarısıyla
ülkenin daha önce imzaladığı anlaşmanın onay için parlamentoya
sunulmasını durduracağını bildirdi.

Avrupa Birliği'nin (AB) diğer üyelerinin ACTA konusundaki görüşleri
netleşmediği sürece Bulgaristan'ın da bu anlaşmaya taraf olmayacağını
kaydeden Traykov, "Bana sorarsanız, ACTA özellikle Bulgaristan'da
hiçbir şeyi değiştiremeyecektir" dedi.

Avrupa Komisyonu ve aralarında Bulgaristan'ın da yer aldığı toplam 22
AB ülkesi, ACTA anlaşmasını 2012'nin Ocak ayında Japonya'nın başkenti
Tokyo'da imzalamıştı.
Anlaşma, Bulgaristan kamuoyunda tepkilere neden olmuş ve geçen
Cumartesi başta başkent Sofya olmak üzere ülke genelinde düzenlenen
gösterilerle protesto edilmişti.

Uluslararası hacker grubu "Anonymous" da, internet paylaşım ağlarında
yayınladığı mesajında Bulgaristan hükümetinin ACTA'ya verdiği
destekten vazgeçmemesi durumunda ülkenin ekonomisi ve ulaşım sektörüne
ciddi zararlar verebileceği tehdidinde bulunmuştu.

AA

Şubat 14, 2012 | 0 yorum |

Mart ayından itibaren yeşil pasaportu Türkler Bulgaristan'a vizesiz girebilecek

Bulgaristan Başbakan Yardımcısı Simeon Díankov, Mart ayındanitibaren
yeşil pasaportu olan Türkler'in Bulgaristan'a vizesiz girebileceğini
bildirdi.

Diankov, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Bakanlıkta
kahvaltılı toplantısının ardından çıkışta basın mensuplarının
sorularını yanıtladı.

Toplantıda, iki ülke arasında elektrikte uygulanan enterkonnekte
sistemin doğalgazda da uygulanması, Bulgaristan'daki Türklerin
vatandaşlık hakları ile iki ülkeyi ilgilendiren taşkın konularının
görüşüldüğünü aktaran Djankov, mart ayından itibaren yeşil pasaportu
olan Türklerin Bulgaristan'a vizesiz girebileceğini, Bulgaristan'a
gelen Türklerin yaklaşık 3'te 1'inin bu uygulamadan yararlanmasını
öngördüklerini bildirdi.

AA

Şubat 14, 2012 | 0 yorum |

Anonymous Bulgaristan'ı tehdit etti

13 Şubat 2012 Pazartesi |

İnternet üzerinden korsan saldırılar düzenleyen bir organizasyon
olarak tanınan ve Anonymous olarak bilinen grup, Bulgaristan'ı ACTA
anlaşmasını şartlı imzalaması nedeniyle tehdit etti.


Anonymous, Youtube video paylaşım sitesi aracılığıyla Bulgaristan
hükümetine bir mesaj göndererek, Sahteciliğe Karşı Ticaret Anlaşması
ACTA'yi imzalamaları durumunda "gereken adımları atacağız ve eminiz
ki, bu adımlar hoşunuza gitmeyecek" sözleriyle uyardı. Bulgaristan'a
anlaşmadan çekilmeleri için bir şans daha tanıdıklarını kaydeden
hacker grubu, anlaşmanın imzalanması durumunda anayasaya aykırı olarak
Bulgaristan vatandaşlarının haklarının çiğneneceğini belirtti.
Anonymous'un Bulgaristan'a yönelik video mesajı, "Unutmuyoruz,
bekleyin bizi" şeklinde sona eriyor.

BULGARİSTAN ŞARTLI İMZALADI
Bulgaristan, ACTA anlaşmasını şartlı imzaldığını belirtiyor.
Parlamentonun imzalanan anlaşmayı onaylaması gerektiğini söyleyen
Enerji ve Turizm Bakanı Trayço Traykov, meclisten geçmemesi durumunda
ise anlaşmanın altına atılan imzanın gerçersiz kalacağını belirtti.

HAZİRAN AYINDA AVRUPA PARLAMENTOSUNDA İMZALANACAK
Haziran ayında Avrupa Parlamentosu'nda oylanması beklenen Sahteciliğe
Karşı Ticaret Anlaşması - ACTA (Anti Counterfeiting Trade Agreement),
sansür ve cezai yaptırımlarla birlikte internet servis sağlayıcılarına
abonelerinin bilgilerini yetkili makamlara vermesini zorunlu kılıyor.
Nahit DOĞU, Sofya

Şubat 13, 2012 | 0 yorum |

SOYDAŞLARIMIZIN "İSİM" ÇİLESİNE SON VERİLMELİ

CHP İzmir Milletvekili,TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Rahmi Aşkın
Türeli, Bulgaristan'da yaşayan Türkler ve Türkiye'deki çift
vatandaşların kendilerine silah zoru ile verilmiş olan Slav (Bulgar)
isimlerinin herhangi bir başvuruya veya dava açmaya gerek kalmadan
Bulgaristan Meclisi tarafından çıkarılacak olan bir kanun ile doğrudan
düzeltilmesini talep ettiğini belirterek bu konuda Dışişleri
Bakanlığı'nın harekete geçmesi gerektiğini söyledi.Konuyla ilgili
olarak Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yanıtlaması istemiyle soru
önergesi veren Türeli mağduriyetin bir an evvel giderilmesi
gerektiğini söyledi.

Türeli, "Bulgaristan'da yaşayan Türk azınlığın yok edilmesi amacı ile
Bulgaristan hükümeti tarafından 1970'li yıllardan itibaren sistemli
bir şekilde asimilasyon çalışmaları başlatılmıştır. 1970'li yıllarda
başlayan bu baskılar özellikle 1984 - 1985 yıllarında en yoğun
düzeyine ulaşmış ve ülkede yaşayan bütün Türklerin isimleri
değiştirilerek onların kimlik belgelerine zorla Slav (Bulgar) isimleri
yazılmıştır. Hatırlanacağı üzere, bütün bu insanlık dışı uygulamalar
neticesinde Bulgaristan'daki Türkler 1989 yılında ülkemize zorunlu
göçe tabi tutulmuşlar ve yüz binlerce soydaşımız ülkemize sığınmak
zorunda kalmıştır. Bulgaristan'ın demokrasiye geçişi ile birlikte
asimilasyon çalışmalarına son verilmiş olmasına rağmen, silah zoru ile
isimleri değiştirilmiş olan kişilere zorla verilmiş olan Bulgarca
isimler hala Bulgaristan'daki kütüklerde yer almaktadır."dedi.

Prosedür çok ağır

Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli vefat eden soydaşlarımızın nüfus
kayıtlarında halen Bulgar isimleriyle görüldüğüne dikkat çekerek bu
kişilerin çocuklarının veya mirasçılarının dava açarak bile bunların
kütüklerdeki isimlerini düzeltemediğini söyledi.Girişimlerde bulunan
soydaşların ağır prosedürle karşılaştığını belirten CHP İzmir
Milletvekili bu konudaki mağduriyetin de giderilmesi gerektiğini
söyledi.Türeli, "1989 yılındaki zorunlu göç esnasında ve sonrasında
ülkemize göç ederek Türk vatandaşlığına kabul edilmiş olan kişiler
Bulgaristan'a gidip çift vatandaş olmak için yeni kimlik aldıklarına
kendilerine kütüklerdeki Bulgar (Slav) isimleri ile kimlik
verilmektedir. Bunların gerçek Türk isimlerini alabilmeleri için uzun
bir prosedürü yerine getirmeleri, bazılarının ise dava açmaları ve
Türk olduklarına dair mahkemelerde şahitler göstermeleri
gerekmektedir. Ayrıca Bulgaristan'da yaşayan soydaşlarımızın
Bulgaristan kimlik belgelerine silah zoru ile Bulgar (Slav) isimleri
yazıldıktan sonra bazı soydaşlarımız vefat etmişlerdir ve bu kişilerin
Bulgaristan nüfus kayıtlarında halen Bulgar (Slav) isimleri
görünmektedir. Bu kişilerin kendileri vefat etmiş oldukları için,
çocukları veya mirasçıları dava açarak bile bunların kütüklerdeki
isimlerini düzeltememektedirler."diye konuştu.


Milletvekili Türeli'nin soru önergesi:

1- Bu sorunun çözümü amacıyla bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti
Dışişleri Bakanlığı olarak Bulgaristan hükümeti nezdinde herhangi bir
girişimde bulunulmuş mudur? Eğer bulunulduysa nasıl bir sonuç
alınmıştır?

2- Bu sorunun çözümüne ilişkin olarak hâlihazırda Bakanlığınızca
yürütülen herhangi bir çalışma var mıdır? Varsa hangi aşamadadır?
Yoksa neden yoktur?

3- Sorunun çözümüne yönelik olarak önümüzdeki dönemde Bulgaristan
hükümeti nezdinde bir girişimde bulunmayı düşünüyor musunuz?

Şubat 13, 2012 | 4 yorum |

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin gönderdiği yardım paketleri Biser Köyüne ulaştı

12 Şubat 2012 Pazar |

Bursa Büyükşehir Belediyesi, ağırlıklı olarak tarihi ve kültürel miras
çalışmalarıyla varlığını hissettirdiği Balkanlar'a 'kötü gün dostu'
olduğunu gösterdi. Bulgaristan'da meydana gelen selin yaralarını
sarmak için kampanya başlatan Büyükşehir Belediyesi ilk etapta
toplanan yardımları Harmanli'nin Biser Köyüne ulaştırdı.

Şubat 12, 2012 | 1 yorum |

KEMAN USTASI NEDİM NALBANTOĞLU BULGARİSTAN'DA



Kırklareli doğumlu dünyaca ünlü keman ustası Nedim Nalbantoğlu, Bulgaristan-Yunanistan sınırındaki Huhla Köyün’de her yıl düzenlenen kültür festivaline katıldı. Bulgaristan, Türkiye ve Yunanistan’dan gelen onlarcası ünlü keman ustası Nalbantoğlu’nun müziğini dinleme fırsatı buldu. Karlarla kaplı Huhla Köyünün merkezinde batı ile TSM'yi sentezleyip muhteşem bir program sunan Nalbanoğlu’na Bulgaristan’ın ünlü akordeon ustası Neşko Neşev eşlik etti. Bulgar basını Nalbantoğlu’nun Huhla’daki kültür festivaline katıldığını duyurarak habere geniş yer ayırdı.




1966 yılında Kırklareli'nde dünyaya gelen Nedim Nalbantoğlu, ilk müzik derslerini 5 yaşında babası Avni Nalbantoğlu'ndan aldı. 8 yaşında kemanla tanışan Nalbantoğlu, 12 yaşında Mimar Sinan Devlet Konservatuarı'na birincilikle girdi. On bir yıllık konservatuar
eğitiminin ardından Paris'te "Ecole Normale de Musique"e kaydoldu. Bu dönemde Rus kemancı Tatyana Affanasiyev, Dugny Devi Arlih ve Bruno Lhuissiev gibi ünlü müzisyenlerle iki yıl çalıştı. Paris'te bulunduğu yıllarda Ris Organis Müzik Okulu'nda dünya müzikleri üzerine keman eğitimi verdi.
Ecole Normale de Musique'den mezun olduktan sonra davet edildiği
L'Orchestre Nationale de Jazz'da (Fransa Devlet Jazz Orkestrası) üç
yıl birinci keman olarak görev yapan Nedim Nalbantoğlu, bu dönemde
Jhonny Griffin, Tooths Thielemans gibi sanatçılarla sayısız konserler
verdi. Fransa'da kemanı konuşturan adam olarak tanınan Nalbantoğlu, dünyanın en büyük kemancılarından sayılan Yehudi Mehunin'in Sorbonne Üniversitesi'nde düzenlenen 80. yaş gününe davet edildi ve gecenin sonunda ünlü kemancı Grapelli'nin özel isteği üzerine davetlilere bir dinleti sundu. Caz Müzik, Klasik Müzik, Türk Müziği, Hint Müziği ve Balkan Müziği'nde kemanını kusursuzca dinleyicileriyle paylaşan Nedim Nalbantoğlu, Fransa'da Popüler ve Geleneksel Sanatlar Müzesinde vermiş olduğu konserle bir Türk müzisyeni olarak müze tarihine kaydedildi.
Ünü Fransa sınırlarını aşınca, 2003 yılında Londra'da Queenn Elizabeth Konser Salonu'na özel olarak davet edilerek bir konser verdi. Fransa, Almanya, Martinik, İsveç, Estonya, Belçika, Portekiz, İspanya, Japonya, İtalya ve Fas gibi birçok ülkede Tv programlarına davet edilen ve konserler veren Nalbantoğlu, çeşitli ülkelerde 25'in
üzerinde albüm çalışmasında bulundu. Fransa'da "Müzik Kime Aittir"
isimli ve ünlü akordeoncu Roberto Debrasov ile "l'Odeur du Vent
(Rüzgarın Kokusu)" isimli albümleri yayınlandı. Türkiye`de 2007
yılında yayınlanan Yeni Dünya adlı albümünün ardından, 2010 yılının
Nisan ayında yayınlanacak olan son albümünde; yine kendisi gibi
dünyaca ünlü müzisyenlerle çalıştı.
Şubat 12, 2012 | 0 yorum |

Bulgaristan elektrik ihracatını durduruyor

10 Şubat 2012 Cuma |

Bulgaristan Ekonomi Enerji ve Turizm Bakanlığı, bugün saat 01.00 itibariyle elektrik ihracatını durdurduğunu bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında, komşu ülkelere yapılan ihracatın durdurulma gerekçesi olarak Bulgaristan'daki aşırı soğuklar yüzünden enerji talebinin artması gösterildi.

Açıklamada yurt içi ortalama saat başı elektrik açığının 400 megavata çıktığını kaydedilerek, elektrik üretim birimlerin ek kapasite veya rezervlerinin bulunmadığı belirtildi.

Hidro elektrik santrallerinde Şubat ayına ait elektrik üretimi için ayrılan su kotalarının yüzde 55'inin tükendiği, bazı santrallerde de arızalar yüzünden elektrik üretiminin azaldığı kaydedilen açıklamada, durumun normale dönmesi halinde ülkenin tekrar elektrik ihracatına başlayacağı bildirildi.

GEÇEN AY GREV YÜZÜNDEN DURDURULMUŞTU

Türkiye, Yunanistan, Sırbistan ve Makedonya'ya elektrik ihraç eden Bulgaristan, geçen ay da kömür madencilerinin grevi yüzünden elektrik ihracatını yaklaşık bir hafta durdurmuştu.

Şubat 10, 2012 | 0 yorum |

BAL -GÖÇ'ten Bursa Konsolosuna geçmiş olsun ziyareti

Bulgaristan’ın güneyinde ağır kış şartlarından  dolayı oluşan doğal afet nedeniyle yaşanan acı ve ölümlü olaylardan duyulan derin üzüntü ve "Geçmiş Olsun" dileklerini iletmek üzere BAL -GÖÇ  Genel Başkanı  Doç. Dr. Yüksel Özkan ve Yönetim Kurulu Üyelerinden oluşan kalabalık bir heyet Bulgaristan’ın Bursa Konsolosluğunu ziyaret etti.

Çok sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette Heyetimize ev sahipliğini yapan Bulgaristan Konsolosu Sn.Dimitar Haciev böyle zor ve acılı günlerde yapılan bu ziyaretten memnuniyetlerini ve teşekkürlerini iletti ve yaşanan su baskınlarından ve ağır kış şartlarından oluşan trajedinin boyutlarını vurgulayarak konu ile ilgili bir çok ayrıntılı bilgiyi paylaştı.

Genel Başkan Yüksel Özkan, başta Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Recep Altepe'nin yardımseverliği ve diğer sivil toplum kuruluşlarının da katkıları ile birlikte planlanan  yardım kampanyasından söz etti.

Aynı gün içerisinde gönderilen yardım konvoyunun aslında "Dostluğun", "Dayanışmanın" ve "Kardeşliğin"  somut bir ifadesi olduğunu söyledi.

Zorlukların ve acıların paylaştıkça azaldığını belirten Doç Dr. Yüksel Özkan, bu yardımı "dost ve komşu Bulgaristan halkına  karşı bir görev olarak" da gördüklerini belirtti.

Her iki Ülke Halkları adına yapılan ortak çalışmalar ve projelerin koordinasyon ve uyum içerisinde yapılması görüşüldü ve sonraki günlerde karşılıklı diyaloğun aynı duygular doğrultusunda devamı konusunda temennilerde bulunuldu.

Sayın Dimitar Haciev başta BAL-GÖÇ olmak üzere, tüm  Bursa’daki STK  ve Bursa Halkına, gösterilen böyle derin ilgilerinden ve bu kadar anlamlı yardımlarından dolayı teşekkürlerini ve şükranlarını sundu.

BAL-GÖÇ ve tüm camia adına "Geçmiş Olsun"dileklerini tüm Bulgaristan Halkına ileten Bal-Göç heyeti başkanı, bunun bir misyon olduğunu, aynı bölgede aynı kaderi paylaşan  insanlarımız için, "Kardeşliğin ve Dostlukların  Yeni Köprülerini", "Yeni Vizyonlarını"  hep beraber oluşturacaklarına  dair inançlarını bir kez daha ifade etti.

Bal-Göç
Şubat 10, 2012 | 0 yorum |

Biser Köyündeki kayıp 2 kişi bulundu

Harmanli'ye bağlı Biser Köyünde meydana gelen sel baskını sonucu
kaybolan iki kişinin boğulmuş halde bulunduğu bildirildi.
Haskovo Valisi İrena Uzunova, yaşlı karı kocanın bugün bulunduğunu açıkladı.

Geçtiğimiz Pazartesi günü İvanovo Barajının duvarının çatlaması sonucu
Biser Köyü sular altında kalması sonucu 8 kişi hayatını kaybetmişti.

AJANS BG

Şubat 10, 2012 | 0 yorum |

Bulgaristan ile Hollanda arasında soğuk rüzgar

Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vesela Çerneva, Hollanda
Özgürlük Partisi'nin (PVV) internet sitesi aracılığıyla Doğu Avrupa
ülkeleri halklarına karşı kin ve nefret yaratmaya çalıştığını ileri
sürdü.
Çerneva, Bulgaristan Devlet Haber Ajansına (BTA) yaptığı açıklamada,
PVV partisine ait internet sayfasında Hollandalıların Doğu Avrupa
ülkeleri vatandaşlarından şikayetlerini dile getirmelerinin
istendiğini hatırlatarak "Avrupa Birliği'nin (AB) kurucu üyelerinden
biri olan Hollanda'nın nefret, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığını
teşvik edecek girişimleri rahatsızlık yaratmaktadır. Böyle bir
tartışma ortamının yaratılması AB değerlerinde karşı tehdit
oluşturuyor" diye konuştu. Çerneva, Hollanda hükümetine bu tür
girişimlere karşı önlem alınması çağrısında bulundu.

Bulgaristan'ın konu ile ilgili resmi tutumunun Dışişleri Bakan
Yardımcısı Konstantin Dimitrov tarafından Hollanda'nın Sofya
Büyükelçisine bildirildiğini kaydeden Çerneva, "Biz ayrıca Avrupa
Ombudsmanı ve Avrupa Komisyonunu bilgilendirerek, gerekirse Avrupa
Konseyine de başvurabiliriz" dedi.

PVV'nin internet sayfasında, "Orta ve Doğu Avrupalılardan Şikayetler"
başlığı altında açılan bir forumda, "Orta ve Doğu Avrupalılarla sorun
yaşıyor musunuz? Polonyalı, Bulgar veya Rumenler yüzünden işinizi mi
kaybettiniz? Biz bunu bilmek istiyoruz" ifadeleri ile Doğu
Avrupalılara karşı suçlayıcı gazete başlıkları yer alıyor.

Bulgaristan ve Romanya'nın Schengen bölgesine katılımına karşı çıkan
Hollanda her iki ülkede de siyasi rakip olarak kabul ediliyor.

AA

Şubat 10, 2012 | 0 yorum |

Kapıkule açıldı

9 Şubat 2012 Perşembe |


Kapıkule Sınır Kapısı geçişlere açıldı. İçişleri Bakanlığının basın merkezinden verilen bilgiye göre, sınır kapısı bugün oğlen saatlerinde iki yönlü geçişlere açıldı.
Sınır kapısına giden yolun Bulgaristan tarafında bir bölümü sular altında kalması nedeniyle gümrük kapaısından tüm geçişler durdurulmuştu.

HAMZABEYLİ DE AÇILDI
Kar yağışı ve tipi nedeniyle geçişlere kapanan Bulgaristan sınırı ulaşıma açıldı. Türkiye'yi Hamzabeyli Sınır Kapısı üzerinden Bulgaristan'a bağlayan uluslararası karayolunda geçişler normale döndü.

AJANS BG
Şubat 09, 2012 | 0 yorum |

Asimilasyonu kınayan belge neden şimdi kabul edildi?

8 Şubat 2012 Çarşamba |

Geçen ay Bulgaristan Parlamentosu, ülkede 1989 yılında sona eren komünist rejiminin Müslüman ve Türklere karşı uyguladığı asimilasyon kampanyasını kınayan deklarasyonu kabul etmişti. Sözkonusu belgeyi parlamentoya taşıyan ise eski başbakan ve Güçlü Bulgaristan İçin Demokratlar (DSB) partisi lideri İvan Kostov olmuştu. Peki DSB partisi Bulgaristan Ulusal Meclisi, Zorla Asimilasyon Politikasını Kınayan Bildiriyi neden şimdi sundu? 

İvan KOSTOV: Parlamentoya bir önceki teklifimizde kabul görmedi. Zamanı gelmedi dediler. Ataka partisinin, iktidardardaki GERB partisine verdiği desteği çekince, tırnak içinde söylüyorum, GERB ‘özgür’ kaldı. Böyle bir deklarasyona Ataka’nın baskılarıyla değil, vicdanıyla oy vermeye özgür kaldılar. Ortaya uygun siyasi bir ortam çıktı ve bizde deklarasyonu tekrar oylamaya sunduk.


DSB’den Avrupa Parlamentosu milletvekili Svetoslav MALİNOV: Bildirinin kabul edilmesiyle Bulgaristan’ın Avrupa Birliği’ndeki imajı olumlu yönde etkilendi.

Belediye Meclis Üyesi General Atanas ATANASOV:
Kesin söyleyebilirim ki, büyük göç bir etnik temizlikti. O dönemde illere genelge göndererek süre veriliyordu ve bu süreler içinde kaç kişinin göçe zorlanması gerektiği kaydediliyordu. Bunları gözlerimle gördüm.

AJANS BG



İLGİLİ HABER:


Bulgaristan'dan tarihi karar

11 Ocak 2012 Çarşamba

Bulgaristan Parlamentosu, ülkede 1989 yılında sona eren komünist rejiminin Müslüman ve Türklere karşı uyguladığı asimilasyon kampanyasını kınayan bildiriyi kabul etti.
Bildiri Bulgaristan devletinin Türklere karşı girişilen asimilasyon kampanyasını resmi olarak kabul eden ilk belge olması açısından büyük önem taşıyor
.




Bulgaristan Müslümanlarına Karşı Uygulanan Zorla Asimilasyon Sürecinin kınanmasına İlişkin Olarak Bulgar Ulusal Meclisinde Kabul Edilen Bildiri (11 Ocak 2012, Sofya)

Bulgaristan Müslümanlarına Karşı Uygulanan Zorla Asimilasyon Sürecinin kınanmasına İlişkin Olarak Bulgar Ulusal Meclisinde Kabul Edilen Bildiri (11 Ocak 2012, Sofya)

-Avrupa ve dünya düşüncesinin, insan ve azınlık hakları alanında uluslararası hukukun en yüksek kazanımlarına atıfta bulunarak,
Şubat 08, 2012 | 4 yorum |

Bursa'dan Bulgaristan'a yardım

Bursa Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada 'Bulgaristan'da
yaşanan sel felaketinden etkilenen soydaşlarımıza yardım götürecek
konvoyu, 9 Şubat Perşembe günü, saat 10.00'da Merinos Gönül Dostları
Sofrası önünden hareket edecektir.' denildi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Ajans BG'ye yaptığı
açıklamada Bulgaristan'da sel felaketinde hayatını kaybedenlerin
yakınlarına başsağlığı dileyerek, yardıma hazır olduklarını belirtti.

AJANS BG



Şubat 08, 2012 | 2 yorum |

Ulusal yas ilan edildi

7 Şubat 2012 Salı |

Bulgaristan son 30 yılın en ağır kışını yaşıyor. Ülke genelinde 300’e yakın yerleşim yerine elektrik verilemiyor. Yüzlerce köy yolu kar veya sel suları yüzünden hala kapalı...

Şubat 07, 2012 | 0 yorum |

6 baraj taştı

Çevre ve Sular Bakanlığından yapılan açıklamada, ülke genelinde 6
barajın taştığı bildirildi. Taşan barajlar: Studen Kladenets,
İvaylovgrad, Borovitsa, Kamçiya, Yasna polyana, Yovkovtsi,

AJANS BG

Şubat 07, 2012 | 0 yorum |

Sel felaketi: 8 kişi boğuldu...

6 Şubat 2012 Pazartesi |

İki gündür devam eden sağanak yağışa, karların da erimesi eklenince
ülkenin güneyi sular altında kaldı. Onlarca nehrin debileri yükseldi
ve yataklarından çıktı. Yüzlerce ev ve iş yerini sular bastı. 20'ye
yakın küçük ve orta ölçekli baraj taştı.
Haskovo bölgesinde, Harmanli ve Lübimets şehirleri arasında bulunan
İvanovo Barajının duvarının çatlaması sonucu 3 köy tamamen sular
altında kaldı. Bu köylerden biri olan ve 1000 kişinin yaşadığı Biser
Köyünde su seviyesi evlerin ikinci katına kadar yükseldi. Köyde 4
kişinin boğularak hayatını kaybettiği bildirildi.
Kurtarma ekipleri askeri helikopterlerle sular altında kalan
köylerdeki insanları tahliyeye çalışırken, Başbakan Boyko Borisov ile
İçişleri Bakanı Tsvetan Tsvetanov'un bizzat yönettiği kurtarma
çalışmalarında şimdiye kadar 100'e yakın kişi hava yolu ile tahliye
edildi. Su baskına uğrayan çeşitli yerleşim yerlerinde ise ölü sayısı
toplam 8'e yükseldi Yetkililer ölü sayısının artmasından endişe
ediyor.

Su baskınları özellikle Kapı Kule Sınır kapısının Bulgaristan
tarafında bulunan Haskovo İlinde daha çok etkisini gösteriyor.
Türkiye'ye giden E-80 uluslararası yolun üzerinde bulunan Harmanli
şehir merkezinin sular altında kalmasıyla Türkiye'ye geçişler de
durdu. Can ve mal kaybına yol açmaması için şehrin elektriği kesildi.

Türklerin en yoğun yaşadığı Kırcaali bölgesi 'doğal felaket bölgesi'
ilan edildi. Arda nehri üzerinde bulunan İvaylovgrad ve Studen
Kladenets barajlarında su seviyesinin tehlike sınırına yükselmesi
üzerine Dışileri Bakanlığı Türk ve Yunan makamlarını olası su
baskınlarına karşı uyardı. Yetkililer, ülkenin güneyinde nehir
kıyılarında bulunan konutlardan uzaklaşmaları yönünde vatandaşları
uyarmaya devam ediyor.

Kurtarma çalışmaları havanın kararmasına rağmen devam ediyor.

AJANS BG

Şubat 06, 2012 | 0 yorum |

Filibe Müftüsünden, saldıraya uğrayan Bayrak ailesine hediye

Filibe Müftüsü Osman Hidayet Hilmi, Muradiye Cami'nde saldırıya
uğrayan Türk vatandaşı Abdullah Bayrak'a saldırı sırasında üzerinde
olan cübbe ve sarığı hediye etti.
Belçika'da yaşayan ve aynı zamanda Türk ve Belçika vatandaşı olan
Abdullah Bayrak ve eşi Ayten Bayrak yaklaşık 5 ay sonra Muradiye
Cami'ni yeniden ziyaret ettiler. T.C. Filibe Başkonsolosu Ramis Şen de
Türk vatandaşlarına eşlik etti. Türk vatandaşları Bayrak, 1 Eylül 2011
tarihinde Muradiye Cami'nde ibadet ederken Komünist dönemin Müftüsü
Nedim Gencev'in adamlarının saldırısına maruz kalmıştı.

MÜFTÜ, CÜBBE VE SARIK HEDİYE ETTİ
Filibe Müftüsü Osman Hidayet Hilmi ziyaretten duyduğu memnuniyeti
ifade etti ve Muradiye Cami'nde saldırıya uğradığı sırada üzerinde
olan cübbe ve sarığı Abdullah Bayrak'a hediye etti . Abdullah Bayrak,
Filibe Müftüsü Osman Hidayet Hilmi'ye jestinden dolayı teşekkür etti
ve Muradiye Cami'nin yeniden Müslümanların ibadetine açık hale
gelmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Abdullah Bayrak ayrıca,
Filibe Başkonsolosu Ramis Şen'e kendisine vermiş olduğu destek için
teşekkür etti. Abdullah Bayrak ve eşi Ayten Bayrak, bugün Nedim
Gencev'in adamları aleyhine açmış oldukları tazminat davasına
katılmak üzere Filibe'ye gelmişlerdir.

CAMİDE SALDIRIYA UĞRADILAR
Nedim Gencev'in adamları 1 Eylül 2011 günü Muradiye Cami'nde Türk
vatandaşı Abdullah Bayrak'a, 11 Eylül günü ise yine Muradiye Cami'nde
Filibe Müftüsü Osman Hidayet Hilmi, Cami Encümen Başkanı (Eski
Başmüftü) Selim Mehmed ve Hayri Murad isimli imama saldırmışlardı.
Sözkonusu saldırıların ardından Nedim Gencev'in Filibe'deki adamı
Haşim Asan 2 yıl ve oğlu Faik Asan ise 2 yıl 6 ay hapis cezasına
çarptırılmış ve 15 Eylül 2011 günü cezaevine konulmuştu. Filibe
Sancak Mahkemesi 8 Aralık 2011 tarihli kararıyla Haşim Asan'ın hapis
cezasını 1 yıl 4 aya, oğlu Faik Asan'ın hapis cezasını ise 1 yıl 8
aya indirmiştir.
Şubat 06, 2012 | 0 yorum |

Biser Köyünde baraj duvarı çöktü: 3 köy sular altında

Bulgaristan’da Haskovo bölgesinde Harmanli ve Lübimets şehirleri arasında bulunan İvanovo Barajının duvarının çökmesi nedeniyle 3 köy sular altında kaldı. Bu köylerden biri olan ve 1000 kişinin yaşadığı bildirilen Biser Köyünde su seviyesinin evlerin ikinci katına kadar yükseldiği belirtilirken, 2 kişinin kayıp olduğu açıklandı.
Kurtarma çalışmalarını yürüten İçişleri Bakanı Tsvetan Tsvetanov, felaket bölgesine zırhlı askeri araçların ve helikopterlerin gönderildiğini söyledi. Sular altında kalan köylerde yaşayanlar kurtarma ekipleri tarafından felaket bölgesinden uzaklaştırılıyor.

Bulgaristan’ın güneyinde olağanüstü hal
Bulgaristan’ın güneyinde bulunan Haskovo, Kırcaali, Smolyan ve Stara Zagora illerinde olağanüstü hal ilan edildi. İki gündür devam eden sağanak yağış nehirlerin taşmasına neden oldu. Yetkililer nehir kenarında bulunan konutlardan uzaklaşılması konusunda vatandaşları uyarmaya devam ediyor. Yüzlerce ev ve iş yerini sular bastı ve çok sayıda baraj taştı.

AJANS BG
Şubat 06, 2012 | 1 yorum |

Meriç taştı Belgrad-İstanbul yolcu treni raydan çıktı

Belgrad-İstabul yolcu treni Bulgaristan’da raydan çıktı. Olü ve yaralı yok.


Bulgar Demir Yolları, Meriç Nehrinin taşması sonucu demiryolunun üzerine sürüklenen bir ağaca çarpan Belgrad-İstanbul seferini yapan yolcu treninin raydan çıktığını bildirdi. Kapıkule Sınır Kapısının Bulgaristan tarafındaki Lümimets yakınlarında Meriç Nehrinin taşması sonucu tren lokomotifinin raydan çıktığını belirten yetkililer, aynı şekilde İstanbul’dan Belgrad’a giden yolcu treninin ise demiryolunun sular altında kalması nedeniyle yoluna devam edemediğini kaydetti.
Trende bulunan 12 yolcunun, trenin en arkasında bulunan bir vagona toplandıkları belirtildi.

AJANS BG
Şubat 06, 2012 | 0 yorum |

Hillary Clinton Sofya'da

5 Şubat 2012 Pazar |

Dünyanın farklı ülkelerinden 350 temsilci, devlet ve hükümet başkanlarıyla askeri yetkilinin katıldığı 47'inci Münih Güvenlik Konferansı'nın ardından bugün bir günlük resmi bir ziyaret için Bulgaristan'a gelen ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliyev  ve Başbakan Boyko Borisov'la görüştü.

Dışişleri Bakanı Nikolay Mladenov'un davetlisi olarak beş saatliğine Sofya'ya gelen Clinton'un, Bulgar yetkilileriyle görüşmelerinin ana konularını ikili işbirliği, Ortadoğu ve Güneydoğu Avrupa'daki siyasi durum, Bulgaristan'ın Afganistan'a gönderdiği askerler ve bölgedeki enerji güvenliği oluşturdu.

İlk görüşmesini Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev ile gerçekleştiren Clinton, daha sonra Başbakan Boyko Borisov'la ortak bir basın toplantısına katıldı.

Bulgaristan'daki ABD üslerinin önemi artacak mı yönündeki soruya cevap veren Clinton, ülkesinin Avrupa'nın savunma alanında üst düzeyde çalışmalar yürüttüğünü ve iki ülke askeri birliklerinin yıl sonuna kadar ortak tadbikatlar hayata geçireceklerini kaydetti. Esad rejimine karşı uluslararası baskıların artırılması gerektiğini söyleyen Clinton,. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde, Suriye ile ilgili hazırlanan karar tasarısını Rusya ve Çin'in veto etmesine de değinerek, bu iki ülkeyi suçladı ve 'baskıcı Şam rejiminin desteklenmesinde sorumluluk onlara aittir' dedi.

Siyasi gözlemciler, Münih Güvenlik Konferansı'nın ardından Clinton'un sadece Bulgaristan'ı ziyarete etmesini güçlü bir işaret olarak yorumluyor. Halihazırda dünyanın sıcak bölgeleri olarak gösterilen Surıye ve İran mesafe olarak Bulgaristan'a çok yakın bu nedenle ülke Amerika'nın bölgesel askeri stratejisinin çemberi içinde bulunduğunu savunan gözlemciler, ziyaretin Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliyev'in göreve başlamasının hemen ardından gerçekleştiğine de dikkat çekiyor.

Clinton'un bir günlük Sofya ziyareti sırasında şehirde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Yaklaşık bin 200 polis trafiğe kapatılan başkentin ana caddelerinde güvenliği sağladı.

Nahit DOĞU, Sofya, AJANS BG

..............................................................................................................

Юли 2008 г.
Държавният секретар на САЩ Кондолиза Райс пристига на второ посещение в България. Райс се среща с министър-председателя на Р България - Сергей Станишев и президента Георги Първанов. Държавният глава я награждава с орден "Стара планина" - Първа степен за заслугите й при освобождаването на българските медицински сестри и палестинския лекар от затвора в Либия през юли 2007 г.
Кондолиза Райс е в България по покана на вицепремиера и министър на външните работи Ивайло Калфин. Посещението й е част от обиколка в Прага, София и Тбилиси в периода между 7 и 10 юли.

Април 2006 г.
Държавният секретар на САЩ Кондолиза Райс пристига в България в рамките на неформална среща на външните министри на страните-членки на НАТО, като целта е подписване на споразумение между правителствата на България и САЩ за сътрудничество в областта на отбраната.

Май 2003 г.
Държавният секретар на САЩ Колин Пауъл пристига на еднодневно посещение в България. Пауъл уважи церемонията по повод 100-годишнината от установяването на българо-американските дипломатически отношения. Колин Пауъл посети София в рамките на обиколката си в Близкия изток и Европа, включваща още посещения в Израел, Западния бряг, Йордания, Египет, Саудитска Арабия, Русия и Германия.

Ноември 1999 г.
Държавният секретар на САЩ Мадлин Олбрайт пристига на посещение у нас, за да подготви първата визита на действащ американски президент в България.

Февруари 1990 г.
Държавният секретар на САЩ Джеймс Бейкър посещава Румъния и след това България. У нас той се среща с президента Петър Младенов и с опозицията.
Şubat 05, 2012 | 0 yorum |

GORD derneği kuruldu, siyasi parti olmak istiyor...

4 Şubat 2012 Cumartesi |

Ahmet Doğan ve Kasim Dal'dan memnun olmayanlar kendi partilerini kurmaya kalktı

Yaklaşık bir yıldır internet üzerinden örgütlenen ve Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisinin yürüttüğü siyasetten memnun olmadıklarını belirten bir grup, Şumnu’da ‘Devlet Reformu için Vatandaşlar Birliği’ (GORD) adında bir sivil toplum örgütü kurduklarını duyurdu.  GORD’un kurucuları arasında daha önce Kasım Dal’ı destekleyen ancak Mariya Kapon’un lideri olduğu ENP partisi ile seçimlere katılması nedeniyle bu desteği kendisinden çekenlerin de bulunduğu kaydedildi.

GORD Derneğinin 18 kurucusu arasında Varna, Tıtgovişte, Silistre, Loveç, Rusçuk, Dobriç ve Şumnu’dan temsilciler var. Şumnu’da yapılan bugünkü toplantıda Saniye Sütlü’nün Başkanlığa seçildiği duyurulurken yardımcılığına da Aleksandır Marinov’un getirildiği bildirildi.

SİYASİ PARTİYE DÖNEBİLİRİZ
Marinov, basına yaptığı açıklamada, şimdilik sivil toplum örgütü olarak resmi kayıt yaptırdıklarını ancak ileride siyasi partiye dönüşüm yapabileceklerini söyledi.
GORD’a eski komünist döneminde ajan olarak çalışmışların dışında herkesin üye olabileceğini ifade eden Marinov, derneği kurarken insanları etnik kökenine göre ayrıma tabi tutmadıklarını, ‘siyasetçi mi değil mi’ sorusunun cevabına sadık kaldıklarının altını çizdi.


KASİM DAL GELMEDİ
GORD'un kurucuları daha önce toplantılarına Kasim Dal, Osman Oktay, Güner Tahir ve Mehmet Dikme'nin de katılacağını duyurmuştu ancak bir zamanlar HÖH'te üst kademelerde bulunan sözkonusu kişiler bugünkü toplantıya katılmadı. HÖH kurucularından Necmettin Hak ise misafir olarak davet edildiği için GORD'un kuruluşuna katıldığını belirtti. 

HÖH’TEN MEMNUN OLMAYANLARA SEÇMEN DESTEĞİ AZ
Bulgar basını, Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisinden memnun olmayan bir çok grubun var olduğunu ancak bu grupların kendi aralarında da görüş birliği içinde bulunmadığına dikkat çekiyor. Siyasi gözlemciler ise kurulan GORD derneğinin partileşmesi durumunda bile önemli bir kitleye hitap edemeyeceğini savunuyor.

AJANS BG
Şubat 04, 2012 | 14 yorum |

Çifte vatandaş problemine 'Mavi Kart'lı çözüm

Yurtdışında yaşayan ancak bazı Avrupa ülkelerinin çifte vatandaşlığı engelleyen yasalarına takılan Avrupalı Türkler için yeni bir imkân daha tanındı. 1 milyon ‘Mavi Kartlı’ vatandaşa T.C Kimlik numarası verilecek ve Türkiye ile ilgili her türlü işlemi kolayca yapabilecekler. Ayrıca bu vatandaşlar kamuda sözleşmeli olarak da çalışabilecek.
Yurtdışı Türklerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Meclis’e sundukları yasa tasarısı ile yıllardır yaşanan büyük bir sorunun giderileceğini söyledi.

Yasanın içeriği hakkında bilgi veren Bozdağ, “Vatandaş olamadıkları için bu insanların yaşadıkları aksaklıkları ortadan kaldıracağız. Mavi Kart’tan vatandaşlıktan çıkan insanların üçüncü derecedeki yakınları da yararlanabilecek. Hayatlarında önemli kolaylıklar olacak. Sadece askerlik yapamayacaklar, seçme, seçilme hakları olmayacak, gümrüksüz araç getiremeyecekler. Memur olamayacaklar ama sözleşmeli olarak çalışabilecekler” dedi.

Sorunlar çözülmemişti
Türklerin yoğun yaşadığı Almanya, Avusturya ve Danimarka çifte vatandaşlığa izin vermiyor. Bu yüzden çok sayıda insan yaşadığı ülkenin vatandaşlığını alabilmek için Türk vatandaşlığından çıkmak zorunda kalıyor. İzin alarak vatandaşlıktan çıkanlar için 1996 yılından bugüne bazı düzenlemeler yapılsa da sorunlar çözülememişti. Sorunların çoğu e-devlet uygulamasıyla ilgili. Yapılan resmi işlemlerde T.C Kimlik Numarası istendiği için bu insanlar Türkiye’de telefon hattı bile alamıyordu. ‘Mavi Kart’ uygulamasından vatandaşlıktan çıkan insanların ‘alt soyu’ olanlar da yararlanacak. Yani, çocuklar ve üçüncü dereceye giren akrabalar da yasa kapsamı içinde yer alıyor.

Çifte emeklilik gündemde
Türkiye, çifte vatandaşlık sorununu aşmak için 3 ülke nezdinde görüşmelerini sürdürüyor. Almanya, Avusturya ve Danimarka yetkilileri sanatçı, sporcu gibi sınırlı kesimlere çifte vatandaşlık öneriyor. Türkiye ise ‘ya hep, ya hiç’ politikasıyla buna karşı çıkıyor. Mavi Kart ile yeni haklara kavuşacak olan Avrupalı Türklerin bir başka talebi de çifte emeklilik. Yasa tasarısında böyle bir düzenleme bulunmuyor. Komisyon görüşmeleri sırasında çifte emekliliğe imkan sağlayan bir değişikliğin gelebileceği konuşuluyor.

Mavi Kart nedir?
Avrupa ülkelerinde yaşayıp da yaşadıkları ülke vatandaşlığına geçmek isteyenlere, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, izinli olarak vatandaşlıktan çıkma izni verir ve kendilerine de ‘Mavi Kart’ denilen bir kart tahsis edilir. Bu kişilerin pasaport ve nüfus cüzdanları iptal edildiğinden Mavi Kart, Türkiye’de ikamet, seyahat, çalışma, yatırım, ticari faaliyet, miras, taşınır mal satın alma, feragi, kiralama gibi konularda kolaylık sağlar.
Şubat 04, 2012 | 2 yorum |

Sofyalılar, Hillary'den şikayetçi

Resmi bir ziyaret için yarın 5 saatliğine başkent Sofya'ya gelecek olan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın güvenliği için şehirde birçok cadde ve sokak ulaşıma kapatılacak. Bu durumdan rahatsız olan Sofya sakinleri 'her ziyarette bu durum yaşınıyor, bıktık' diyor. Clinton, Bulgaristan ziyareti sırasında Roma dönemine ait mozaikleri görmek için Sofya metrosuna inecek. Başbakan Boyko Borisov ise Clinton’a tarihi Serdika kalıntılarını gösterecek.

AJANS BG
Şubat 04, 2012 | 0 yorum |

KİTAP - ‘Deliorman’da Suyun Gözü’

3 Şubat 2012 Cuma |

‘Deliorman’da Suyun Gözü’ adlı yeni bir kitap çıktı. Kitapta, Türklerin yoğun yaşadığı Kuzeydoğu, özellikle Deliorman türküleri, mani ve fotoğraflar yer alıyor.

Şumnu Kültür Evi Başkanı ve Mozaik Dergisi Yayın Sorumlusu Nurten Remzi,  uzun süren araştırmaların sonucunda kitabında folklorumuz ile ilgili önemli bilgiler veriyor. Deliorman’a özgü olan Türkçe notalı türkü, mani, şiir ve düşünceleri bir araya getiriyor.
Prof. Şenel Önaldı’nın desteği ile ortaya çıkan bu eserin en büyük özelliği, Türkçe türkülerin notalı olarak verilmesi.
Prof. Şenel Önaldı kitap için ‘Deliorman’da Suyun Gözü’nde Balkan türküleri ve Rumeli türküleri bir başka lezzettedir. Hareketli ritim ve usulleriyle insana canlılık verir, türküleri düşündürür ve makam kokar. Önemli bir kültür hizmeti olan bu eseri kutlamak ve desteklemek gerek’ diyor.

Araştırmacı Nurten Remzi, kitabında, geçmişte kapatılan Şumnu ve Razgrad Türk tiyatrolarında çalışan müzisyen, oyuncu, sanatçı, solist ve koreoğrafların fotoğraflarına geniş yer ayırarak, türkü ve manilerin kaynağı olan Deliorman’daki yaşlı insanların da bilgi ve anlatımlarını ele alıyor. Remzi, kayıt yaptığı 450 civarında eserden, sadece annesi Azize Üzeyir’den 250 civarında türkü ve mani yazdığını belirtti.

Remzi kitabı için şunları söyledi:
‘Bazı türküler, Türk müziğinin değişik makamlarına göre yazılmış. Tespit edilen türkülerin makamları, Beyati, Hüseyni, Hüzzam, Hicaz, Mahur, Nihavent, Rast, Düğah gibi makamlar içermektedir. Bu seçilmiş türkülerin makamları da genel olarak Deliorman türkülerimizin makam çatısını belirlemektedir. Bölgemizde usul zenginliği, daha çok dokuz zamanlı usul zenginliği göze çarpmaktadır. Ayrıca Deliorman bölgesinde iki, döt ve yedi zamanlı türkülere de rastlanmakta.  Kitapta notalı bir şekilde Zilli Maşa Darbuka, Bahçelerde Bal Kabak, Ay Oğlan, Evlerim Var Hane Hane, Tarla Türküsü, Tuna’da Çırpar Bezini, Yumak Yumak İpliğim, Şıt Mori, Şekerli misin, Kız Saçların Lüle Lüle ve daha bunun gibi birçok notalı türkü yer alıyor. Kitabın bir başka bölümünü oluşturan manileri, yöre halkından bir bir topladı ve derledi. Taşkınköy (Buynovitsa) köyü, Aydoğdu(İzgrev) köyü, Çernookuvo(Karalar) köyü, Demirci köy(Strahilitsa), Çerna (Karalar) köyü ve başka yerlerde oturan  Naile Ali nine, Ahmet Yakup dede, Üke Recep, Emel Seyhan, Halise Ali, Taybe İsmail ve oğlu Mehmet Sali, Zeynep İdriz, Güsüm Murat ve Türkçe öğretmeni Cevdet Mollov, Eski Cuma Müftüsü Enver İsmail ve Cahide Ercan sayesinde mani derleme konusunda  destek aldı.Türkü ve manilerin haricinde, Deliorman’ın ünlü ve yetenekli şair ve yazarlardan, şiir, hikaye ve düşünceler yansıttı.
Bu güzel eserin basılması için Bulgaristan Kültür Bakanlığı ve Türkiye Edirne Valilıği destekdi. ’ 


İlk kez böyle bir çalışmanın kitaplaştırılması, Bulgaristan ve özellikle Deliorman Türkleri için büyük önem taşıyor.

AJANS BG
Şubat 03, 2012 | 3 yorum |

İktidar, bir önceki cumhurbaşkanını soruşturmak istiyor

İktidardaki GERB Partisi, Düzen, Meşruiyet ve Güvenlik Partisinden ve bağımsız olmak üzere 60 milletvekili, bir önceki cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov ve yardımcısı Angel Marin’in 2002-2012 döneminde, devlet borçlarının affı ve Bulgaristan vatandaşlık hakkının verilmesiyle ilgili kararlarını inceleyecek geçici komisyonun oluşturulması yönünde talebi parlamentoya sundu. Bulgaristan Ulusal Radyosu, böyle bir komisyonun oluşturulması durumunda, Bulgaristan’ın demokratik devlet tarihinde bir ilk olacağını hatırlatıyor.

AJANS BG
Şubat 03, 2012 | 0 yorum |

Ahmet Doğan’ın yardımcısı 2 bin 700 Leva maaş alıyor

'24 çasa' gazetesi bugünkü sayısında siyasi partilerin merkezlerine gönderdiği ‘parti yöneticilerinin iş sözleşmesi var mı ve ne kadar maaş alıyorlar’ sorusunun cevaplarını yayınladı.

Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisinden gazeteye gönderilen cevapta partinin organizasyon işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ruşen Riza’nın 2 bin 700 leva maaş aldığı belirtiliyor.
Merkez Yürütme Kurulu üyesi Mustafa Karadayı her ay 2 bin 500 leva, Ayruş Haci’nin ise 1.700 leva maaş aldığı kaydedildi.
Partinin Gençlik Teşkiları Başkanı Cayhan İbryamov’un maaşı 1.500 leva. Hak ve Özgürlükler Hareketi lideri Ahmet Doğan'ın maaş miktarı ise gazeteye gönderilen yazıda belirtilmiyor.

AJANS BG
Şubat 03, 2012 | 1 yorum |

Türk televizyonları Ahmet Doğan’la söyleşi yapamıyor

2 Şubat 2012 Perşembe |



Bulgaristan’da Türklerin Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi lideri Ahmet Doğan, Türk televizyonları için mülakat vermiyor. İstanbul merkezli Türkiye’nin en önemli haber televizyonları şimdiye kadar defalarca partinin basın merkezine başvurmalarına rağmen Ahmet Doğan’dan söyleşi için evet cevabını alamadı. Haber kanalları, Hak ve Özgürlükler milletvekillerinden ve Doğan’ın yardımcılarından söyleşi konusunda yardım istemeye de devam ediyor ancak şu ana kadar olumlu cevap alabilen yok. Özel kanalların yanı sıra TRT’den birçok televizyoncu söyleşi için müraacat ettiğini ancak partinin basın merkezinden olumlu cevap alamadıklarını vurguluyor.

BULGAR KANALLARINDAKİ SÖYLEŞİLER TERCÜMEYLE VERİLİYOR
Doğan’la birebir söyleşi yapamayan Türk haber kanalları Bulgar televizyonlarında yayınlanan söyleşileri Türkçeye tercüme ederek verebiliyor. Bu durum da ‘Türkün söyleşisini Türke tercümeyle vermek zorunda kalıyoruz’ yorumlarına neden oluyor.

AJANS BG
Şubat 02, 2012 | 12 yorum |

Alemlere Rahmet Hz. Muhammed

Beyhan MEHMET
Kırcaali Müftüsü

Alemlere Rahmet Hz. Muhammed
Ben Annem Âmine’nin rüyası, Hz. İbrahim ve
İsmail (a.s.)’ın duası, Hz. İsa’nın müjdesiyim.
(Hz. Muhammed)

12 Rabbiul Evvel 571’de Mekke Şehrinde, Son Peygamber Hz. Muhammed Mustafa dünyaya teşrif ettiler. Babası Abdullah “rahmet elçisi” oğulunu görememiş, doğumundan önce hakkın rahmetine kavuşmuştu. Ancak dedeleri İbrahim (a.s.)’ın anlındaki nur babası Abdullah’tan oğulu Muhammed’e geçmişti… O yetimdi, ancak alemlerin Efendisi bir Yetim!
Annesi Âmine….En saadetli anne, oğluna doyamamış, henüz Hz. Muhammed altı yaşındayken ebedi aleme yolculuğunu tamamlamıştı. Şair annesinin haleti ruhaniyesini şöyle ifadelendirir:

“ Ey Ebva’da yatan ölü, bahçende açtı dünyanın en güzel gülü…”
Babasını görememiş, anne şefkatine doyamamış Efendimiz Hz. Muhammed… adeta bütün fani sevdalara elveda diyor Allah Sevgisi ve Allah
adına sevgiyle ümmetini kuşatıyor, rakik bir kalple ümmetinin “ dareyn saadetini diliyordu” – ( dünyada hasenat – afiyet , ahirette de hikmet ve rahmeti ilahiyle cennet) .
Yüce Allah’ın özel terbiyesinde yetişen son peygamber “ Allah’a inanan, Allah’ı çok anan ve ahiretten mükafat bekleyenler için model kılınıyor”.

Çocuk yaştayken Şakkı sadır ( göğsü açılarak) yoluyla kalbi zemzemle yıkanıyor… örnek kişiliğinden ve müstesna davranışlarından dolayı toplum tarafından “ Muhammedu’l Emin” lakabıyla anılır hale geliyor…

Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz son derece mütevazi bir hayat sürüyor. Fakr-ü hal içinde ömrünü süren Peygamber “ Ben en güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim” buyurarak hayat felsefesini terennüm ediyordu.

25 yaşında iken en saadetli aileyi kuruyor, kadınların en hayırlısı - Hatice validemizle evleniyordu….

Peygamberimiz gerek aile reisi olarak, gerek bir baba, gerek yönetim ve denetimde, gerek kürsü ve mihrapta…. Hülasa her yönüyle “ Mev’iza-i hasene” – örnek ve modeldir, ümmetine.

Nitekim Hz. Muhammed’e itaat ve muhabbet – Yüce Allah’a itaat ve muhabbettir. O’nu nefsinden, evlad-ü ıyalinden ( eşi ve çocuklarından), dünyalıklardan çok sevenlere ne mutlu! Gerçek itaat ve iman bu olsa gerek!

Her Peygamberin hayati duası vardır. Hz. Muhammed özel duasını Ümmetine şefaat maksatlı ahirete gizlemiştir… Taif’te taşlanan Peygamber Ümmeti için hayır diliyor, dua ediyor, Cibrail’e imha değil ihya hedeflediğini bildiriyordu…

Hz. Muhammed adına yapılan hayırlara kat be kat mükafaat mevlam ihsan ederken, Hz. Muhammed’e âsilik yapanlara da Mevlam kat be kat fazlasıyla ceza verir.

Örneklendirmemiz gerekirse mükafat ve ceza babında amcası “ Ebu Leheb’’ i zikredelim:
Peygamberimiz doğumunu müjdeleyen amcası Ebu leheb’in cariyesi özgürlükle ödüllendirilir, ayrıca amcası yeğeni (Peygamberimiz) adına ikramlarda bulunur.

Yıllar sonrasında Nübüvvetini bildiren ( Allah adına peygamber olarak gönderildiğini) Peygamberimize öz amcası Ebu Leheb ellerin kurusun diyerekten beddua eder, rahatsızlığını bildirir. Yüce Allah amcasının bu davranışından dolayı Leheb suresini indirir. Eller kuruyacaksa Rahmet Peygamberi Muhammed’İn (s.a.s)’ın değil, hidayet nurundan yoksun kalan insan müsveddesi Ebu Leheb’in elleri kurur…

Ebu Leheb’in ölümünden sonra sahabeden bir zat onu rüyasında görür. Ebu Leheb “ azab çektiğini bildirir, ancak Hz. Muhammed doğuduğu gün – (Pazartesi günü) ikramlarda bulunduğumdan ve cariyemi özgür bıraktığımdan dolayı azabım Pazartesi günleri hafiflediğini bildirir, sahabeye!!!
Peygamberimizin diğer amcası Hz. Abbas kıtlık ve kuraklık yıllarında Hz. Muhammed adına “rahmet ihsan et ya Rabbi” diyerek Eman ister dua eder, Yüce Mevla icabet eder…..

Hz. Muhammed doğumundan vefatına hayatının bütün katmanlarıyla bilinen tek peygamber!!!
Allah’ın lütfuyla cahil, zalim, bencil bir toplumu 23 yılda medeni bir topluma dönüştürür
Hz. Muhammed (s.a.s)…. Salat O’na selam O’na ….

O’nun doğum gecesi bayramlardan öte bayram! Nitekim hayatı “ Canlı ve tatbik edilmiş bir Kur’an”.
Mevlam dünyada ahlakını ukbada da şefaatini ihsan etsin.

Kırcaali Bölge Müftülüğü adına ve özellikle de şahsım adına Mevlid kandillerinizi tebrik eder, Muhammedî bir hayat temenni ederim.
Allah yar ve yardımcınız olsun.
Şubat 02, 2012 | 0 yorum |