Popüler Yayınlar

Bu Blogda Ara

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Bulgaristan'dan Türkiye'ye götürdüğünüz cep telefonlarını internet üzerinden kayıt yapabilirsiniz

31 Ekim 2012 Çarşamba |

Bulgaristan'dan Türkiye'ye götürdüğünüz cep telefonlarını internet üzerinden de kayıt yaptırabilirsiniz ancak vergi dairesine 100 YTL yine ödemek zorundasınız. 

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, akıllı telefonların ortaya çıkması ile yurt dışından getirilen cep telefonlarında artış yaşandığını belirterek, “Cep telefonlarının kaydettirilmesi hususunda yaşanan beklemenin önüne geçmek için telefon kayıtlarının internet ortamında yapılabilmesinin önünü açtık. Yarından itibaren vatandaşlarımız kayıt işlemlerini, abone kayıt merkezlerine gitmeden yapabilecekler” dedi.

Bakan Yıldırım, yaptığı açıklamada, yeni nesil akıllı telefonların ortaya çıkması sonrasında yurt dışından gelen giden yolcuların beraberinde getirdiği cep telefonu sayısının artmaya başladığını söyledi.

Bu kapsamda kayıp-kaçağın önüne geçmek için ilk etapta kayıt zorunluluğu getirdiklerini anımsatan Yıldırım, “IMEI numaralarının tespiti sayesinde kayıp-kaçağın önüne geçtik. Ayrıca bireysel yolla getirilen cep telefonlarının Mobil Cihaz Kayıt Sistemi'ne kaydı için 100 lira harç bedeli de belirledik. Böylece haksız kazanç sağlamanın da önüne geçmiş olduk” diye konuştu.

“Kayıt artık daha kolay”
Bakan Yıldırım, Mobil Cihaz Kayıt Sistemi'ne kayıtların GSM operatörlerine bağlı abone kayıt merkezlerine verilen bilgi ve belgeler ile yapıldığını hatırlatarak, şunları söyledi: “Ancak bu kayıt işlemlerinin daha hızlı ve kolay hale getirilmesi gerekiyordu. Hem yaşanan beklemenin önüne geçmek hem de telefon kayıtlarının daha kolay kaydettirilmesi için kayıtların internet ortamında yapılabilmesinin önünü açtık. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun (BTK) yaptığı çalışma sonucu yarından itibaren vatandaşlarımız kayıt işlemlerini, abone kayıt merkezlerine gitmeden yapabilecekler.

Yurt dışından telefon getirenlerin, öncelikle 100 liralık harç bedelini vergi dairelerine ya da Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen bankalara yatırmaları gerekiyor. Harçların yatırılmasının ardından e-Devlet Kapısı üzerinden BTK'nın internet sitesine girilerek 'IMEI Kayıt Başvurusu' yapılacak. Talep edilen bilgilerin sisteme girilmesi ile kayıt işlemi tamamlanacak. Maliye Bakanlığı ile yapılan entegrasyon çalışması kapsamında anlık olarak kişinin ücret yatırdığına dair bilgi, sistem üzerinden doğrulanacak. BTK Mobil Cihaz Kayıt Sistemi üzerinden kişinin iki yıl içinde başka bir cihaz kaydı yaptırıp yaptırmadığı, yurt dışından geliş tarihinden itibaren olan bir aylık sürenin geçip geçmediği, vatandaşın girmiş olduğu IMEI numarasının hatalı olup olmadığına ilişkin kontroller yapılacak. Son aşama olarak Emniyet Genel Müdürlüğü sistemleri üzerinden pasaport kontrolü yapılarak IMEI kayıt işlemi tamamlanacak.”
Ekim 31, 2012 | 0 yorum |

Yolsuzlukla suçlanan HÖH milletvekilleri dokunulmazlıklarının kaldırılmasına onay verdi


Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (DPS) milletvekilleri Mithat Tabak ve Günay Sefer, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına razı oldu. 
Meclis Başkanı Tsetska Tsaçeva, iki siyasetçinin milletvekili dokunulmazlığından vazgeçerek kendilerine karşı açılan yolsuzluk davalarına devam edilmesinin önünü açtıklarını belirtti. 
Savcılık, milletvekilleri Mithat Tabak ve Günay Sefer'i evrakta sahtecilik yaparak zimmetine büyük miktarda para aktarmakla suçluyor.. 

Ekim 31, 2012 | 0 yorum |

Türk basını: Bulgaristan boşuna korkmuş


Kırklareli’nin İğneada ilçesi yakınlarında ve Bulgaristan sınırında kurulması düşünülen nükleer santral projesi şimdilik rafa kaldırıldı. Önce Mersin’e sonra da Sinop’a nükleer santral kurulması planlanıyor.
Bulgar basını, İğneada’da nükleer santral kurulmasının planlandığını ve santralin Bulgaristan sınırına 5 kilometre uzaklıkta olacağını yazmış, bölgedeki turistik tesislerin yöneticileri de Türkiye’ye tepki göstermişti.
İĞNEADA YOK
Ancak Enerji Bakanlığının öncelikle Mersin’e, ardından da Sinop’a nükleer santral projesiyle ilgilendiği, İğneada’nın ise programda bulunmadığı bildirildi. 2013 yılı hükümet programında nükleer santraller konusunda şöyle denildi:
‘’Nükleer enerjinin 2020 yılına kadar elektrik üretimi içindeki payının yüzde 5’e ulaşması öngörülmüştür. Bu hedef için, Mersin-Akkuyu’da yapılması planlanan 4 bin 800 MW gücündeki nükleer santralin üniteleri için şebeke bağlantı görüşleri oluşturulmuştur. Mersin-Akkuyu’dan sonra ikinci nükleer santralin de Sinop’ta kurulması planlanmaktadır. Sinop’ta nükleer santral için işbirliği yapılması muhtemel ülke ve yabancı firmalarla görüş alışverişine devam edilmektedir’’
Enerji Bakanlığı Mersin ve Sinop’tan sonra 3. santralin İğneada’ya yapılabileceğini değerlendirmiş ancak bunu yakın vadeli hedefleri arasına almamıştı. İğneada, deprem riskinin çok düşük olması, sanayileşme durumu, işletme maliyeti ve deniz kenarında bulunması gibi özellikleri nedeniyle düşünülmüştü.
Ekim 31, 2012 | 0 yorum |

Başmüftü Mustafa Hacı Mekke'den konuştu: Bulgaristan'da Müslümanların sayısı az gösteriliyor

30 Ekim 2012 Salı |

Bulgaristan'dan 1989 yılında dönemin Devlet Başkanı Jivkov'un isim değiştirme baskısı nedeniyle 350 bin Türk Türkiye'ye kaçmıştı. Aradan 23 yıl geçmesine ve Bulgaristan'ın Avrupa Birliği'ne (AB) 2007'de tam üye olmasına rağmen değişen ne oldu? Bulgaristan Baş Müftüsü Dr. Mustafa Hacı, eğitimden tanınmaya pek çok sorunlarının yerli yerinde durduğunu ifade etti.
Mekke-i Mükerreme'de Yeni Mesaj'a konuşan Mustafa Hacı, Bulgaristan'da yaklaşık 2 milyon Türk yaşadığını ifade ederek, "Bulgaristan devleti çok düşük bir rakam gösteriyor ve yaklaşık 600 –- 700 bin civarında Müslüman olduğu görüşünü savunuyor" dedi.
Bulgaristan Müslümanlarının temel sorununun "tanınma" olduğuna işaret eden Baş Müftü Dr. Mustafa Hacı, şunları söyledi: "Sayımızın kabulü noktasında sorun yaşıyoruz. Çok sayıda Bulgar vatandaşı 'Biz Müslümanız diyor' ama Bulgaristan devleti bunları kabul etmiyor. Bazıları Çingenece, bazıları ise Türkçe konuşan ama "Biz Türk'üz" diyen Çingeneleri, Bulgar devleti Müslüman olarak kabul etmek istemiyor. Elbette ki eğitim problemi mevcuttur. Bulgaristan'da toplam 600 öğrencinin eğitim gördüğü 3 tane imam-hatip lisesi, 60 öğrencinin eğitim aldığı bir tane Yüksek İslam Enstitüsü bulunuyor. İmam – hatip liseleri mezunlarının diplomaları tanınıyor. Gerek yurt içinde, gerekse de yurtdışında istedikleri üniversiteye gidebiliyorlar. Bu okullar halkın ilgisi ve desteğiyle ayakta durmaktadır. Diyanet de, maddi ve manevi destek veriyor. Biz de öğretmen ve akademisyen sorunu da var. Türkiye'den gelen öğretmenler ve akademisyenler bu okullarda ders veriyor." Mustafa Hacı, ayrıca bu konuda "Yeni imam-hatip lisesi açmada bir sorun gözükmediğini ancak gençlerimizin bir bölümünü Türkiye'ye göndererek, orada eğitim almalarını sağlamaya çalışıyoruz" dedi.

Okul binasına 10 yıldır izin vermiyorlar

Yüksek İslam Enstitüsü'nün Bulgaristan Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak değil dini kurumlara tabi olarak açıldığını dile getiren Mustafa Hacı, "Eğitim Bakanlığı'na tabi olabilmesi için akredite olması gerekiyor. Akredite olabilmek için de bina sahibi olma şartı aranıyor. Biz de bir arsa satın aldık. Bir bina yapmak istiyoruz ancak aşağı yukarı 10 yıldır inşaat izni alamadık. Sofya Belediyesi, bahaneler bulup bizi oyalamaya devam ediyor. İnşallah yakın bir gelecekte gerekli izinleri alırız da, oradaki Müslümanların ihtiyaçlarını karşılayacak modern bir bina yapılır" şeklinde konuştu.

Türkçe öğretimine kısıtlama

Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kırcali gibi şehirlerdeki okullarda Türkçe'nin haftada bir – iki saat seçmeli ders olarak okutulduğunu ifade eden Dr. Mustafa Hacı, "Türkçe öğretmenleri oldukça yetersiz. Her okula bir bütçe tahsis ediliyor ve okul bunu istediği gibi tasarruf ediyor. Türkçe öğretmenleri bu nedenle çok düşük maaşlarla çalışmak zorunda kalıyor" dedi.

Türkler siyasi baskı altında

Aşırı milliyetçi Ataka Partisi'nin kendilerine yönelik ne tür tehditler oluşturduğunun sorulması üzerine Bulgaristan Baş Müftüsü Dr. Mustafa Hacı, Ataka Partisi'nin "Bulgaristan'ı savunuyoruz" iddiasında bulunduğunu ifade ederek, dolayısıyla sürekli Türklerin aleyhine konuştuklarını, camilere saldırdıklarını dile getirdi. Bulgaristan'da 1500 cami ve mescit olduğu bilgisini veren Mustafa Hacı, şunları söyledi: "Ataka Partisi bundan sonra Bulgaristan'da cami yapılmasına karşı çıkıyor. Zaman zaman camilere fiili saldırıda bulunuyorlar. Mesela geçen yıl Sofya Camii'ne saldırı düzenlendi. Ayrıca Ataka'nın suç duyuruları sonucu Bulgaristan'da 13 Türk hakkında dini faaliyetler nedeniyle dava açılmıştır ancak aleyhlerine herhangi bir delil bulunamamıştır, dolayısıyla davaların düşmesini beklemekteyiz. Ancak bu parti, davaların düşmemesi için mahkemelerin önünde protestoda bulunmak istiyor."
Suudi Arabistan, Türk tezini kabul etmiyor
Bu sene Bulgaristan'dan 500 hacının Kutsal Topraklara geldiğini ifade eden Bulgaristan Baş Müftüsü Dr. Mustafa Hacı, geçen yıl bu sayının 650 olduğunu, Suriye'deki olayların hacı sayısını olumsuz etkilediğini ifade etti. Mustafa Hacı, şöyle konuştu: "Hacılarımızın bir bölümü geçmiş yıllarda kara yoluyla geliyordu ancak bu sene gelemediler. Suudi Arabistan Bulgaristan'daki Müslümanların sayısını 1 milyon olarak kabul ettiği için bize bin kişilik kontenjan veriyor. Orada ikamet eden Müslümanların maddi durumu yetersiz olduğu için bu kontenjanı da dolduramıyoruz. Müslümanların yeterli imkânı olmadığı için Hac'ca herkes gelemiyor. Hac vizesi almak da bizim için sorunlu. Suudi Arabistan'ın Sofya'da büyükelçiliği yok. Suudi Arabistan oraya memur gönderdi de, vizelerimizi aldık. Hac ücretlerine gelince, Türkiye'de Diyanet'in uyguladığı hac tarifesini esas alıyoruz. Bize ayrıca ulaşım, sağlık ve yemek konusunda destek oluyorlar."

Bulgaristan kendince müftü atıyor!
Bulgar makamlarının protokol söz konusu olduğunda kendilerini davet etiklerini ve papazların yanına oturttuklarını ifade eden Bulgaristan Baş Müftüsü Dr. Mustafa Hacı, "Bulgaristan'da papazlar büyük ihtiram görüyor. Bulgaristan Dinler Yasası'na göre Bulgaristan Ortodoks Kilisesi, kanunların üstündedir. Kendi seçimlerini yaptıklarında, otomatik olarak kabul edilmiş sayılıyor. Bizim ise böyle bir konumumuz bulunmuyor" dedi. Bulgaristan'da Müslüman halkın kendi seçtiği müftülüğü olmasına rağmen Batı Trakya'da olduğu gibi Bulgar hükümetinin atadığı ancak oradaki Türklerin seçmediği bir müftülüğün daha olduğunu ifade eden Mustafa Hacı, şunları aktardı: "Başka bir müftülük daha söz konusudur. Gerçekten Müslümanlar desteklemiyor ama seçildiğini iddia ediyor. Devlet bizi de kabul ediyor. Onların müftüsü vefat etti. Şu anda Nihat isminde bir şahıs vekil olarak bulunuyor o makamda."

Bulgaristan'da dini hayat
Baş Müftü Dr. Mustafa Hacı, Bulgaristan Türklerinin dini yaşantıları hakkında ilginç verileri de bizimle paylaştı. Baş Müftü, bu konuda şunları söyledi: "Tahmini olarak söylüyorum, halkın yüzde 15'i 5 vakit namazını, yüzde 40'lık bölümü Cuma Namazını eda ediyor. Oruç tutanların oranı ise daha fazladır. Kadınlarımız erkeklerden daha dindar. Öte yandan bir Türk, Müslüman ismiyle bir iş için başvurduğunda iş bulması oldukça zor. Onun için Bulgar Türklerinin bir bölümü Bulgaristan'ı terk ederek Avrupa'ya gidiyor ve orada iş arıyor." Bulgaristan'ın 2007 yılında Avrupa Birliği'ne üye olmasının Müslümanların lehine olumlu etkisinin olup olmadığını sormamız üzerine Baş Müftü Mustafa Hacı, şunları kaydetti: "AB üyeliği şöyle bir rahatlama getirdi! Birçok Türk, ülkeyi bu sayede terk etti. Diğer AB ülkelerine gittiklerinde orada Türklerle tanışarak, dine daha fazla yönelmeye başladılar. AB'den gelen fonlardan Bulgaristan Türkleri istifade edemiyor. Türkiye dışında herhangi bir ülkeden yardım almıyoruz."   

Recep BAHAR
Mekke, Yeni Mesaj 

Ekim 30, 2012 | 0 yorum |

'Radikal İslam' davasında 3.duruşma gerçekleştirildi

Bulgaristan'da yasa dışı kabul edilen İslam Vakfı'na üye olmak ve "radikal İslam öğretisi" yapmakla suçlanan 13 kişinin yargılandığı davanın 3. duruşması yapıldı.

Bulgaristan'ın Pazarcık kentindeki mahkemede yapılan duruşmada, 3'ü kimliği gizli tutulmakta olan toplam 6 tanığın ifadesi alındı.


"Yasa dışı bir örgütün üyeliğini yapmak" ve "radikal İslam öğretisi yaymak" iddiasıyla yargılanan sanıkların da hazır bulunduğu duruşmada, sanık avukatları yasal prosedürlerin titizlikle uygulanması ve sanıkların haklarından tam olarak yararlanabilmeleri gerektiğine vurgu yaptı.


İslam Vakfı'nın Bulgaristan'daki temsilcileri olarak gösterilen sanıklar hakkında açıklama yapan Bulgaristanve Suriye çifte vatandaşı Muhaffak Alsad, Devlet Milli Güvenlik Ajansı'ndan (DANS) baskı gördüğünü belirterek Bulgarca çeviri yardımı istedi.


Sanıklardan eski Smolyan Müftüsü Ali Hayreddin, Bulgaristan'daki Müslümanların asla gerçek haklara sahip olmadıklarını söyledi.


Ali Hocaoğlu adlı diğer bir sanık ise, "Bu dava yüzünden Bulgaristan'da eski Yugoslavya'da yaşanılanlar tekrarlanırsa suçlusu biz olmayacağız" dedi.


Gün boyu süren duruşmanın ileri bir tarihe ertelendiği öğrenildi.


-Müftülük sanık yakınlarını sakinleştirmeye çalıştı-


Davanın neden olduğu gerginlik nedeniyle yüze yakın polis Pazarcık Bölge Mahkemesi çevresinde sıkı güvenlik önlemleri aldı.


Sanıkların akraba ve yakınlarından oluşan yaklaşık 100 kişilik bir grup, duruşmayı izlemelerine izin verilmemesini eleştirdi.


Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü'nü temsilen mahkeme binası önüne gelen Başmüftü Yardımcısı Birali Mümün, sanık yakınlarını sakinleştirmeye çalışarak, çevredeki ırkçı göstericilerin provokasyonlarına karşı uyardı.


Birali Mümün, AA muhabirine yaptığı açıklamanda, "Burada toplanan Müslümanlar protesto gösterisi yapmıyor. Yargılanmakta olan 13 kişinin yakınları ve akrabaları olan bu insanlar, onlara sadece manevi destek vermeye çalışıyor. Bu insanlar endişe ve sabırsızlıkla yakınları hakkında yapılan hukuki çalışmalarının sonucunu beklemektedir" dedi.


-Irkçı grupların gösterisi-


Öte yandan, ırkçı görüşleriyle bilinen bazı gruplar mahkeme önünde protesto gösterisi düzenledi.


Bulgar parlamentosunda 10 sandalyeyle temsil edilen ATAKA partisinin lideri Volen Siderov, yaklaşık 100 taraftarına seslenerek, Bulgaristan Müslümanlarını ve hükümeti hedef alan bir konuşma yaptı.


Siderov,Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'un Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "dostum" ve "kardeşim" şeklindeki hitap etmesini kabul edemeyeceklerini söyledi.


Bulgaristan Ulusal Kurtuluş Cephesi (NFSB) adlı diğer aşırı milliyetçi grup da, yaklaşık 300 kişiyle mahkeme binası yakınında ayrı bir miting düzenledi.


Protestocu gruplar daha sonra Pazarcık sokaklarında Türkiye, Müslümanlar ve Bulgar hükümeti aleyhinde sloganlar atarak dağıldı.


AA


- 13 imam 'radikal islam' suçlamasıyla hakim karşısına çıkıyor


Ekim 30, 2012 | 0 yorum |

Kapıkule'de 5 ton ete el konuldu

28 Ekim 2012 Pazar |

Kapıkule Sınır Kapısı’nda belirlenen limitlerin üzerinde olan ve hijyenik olmadığı belirlenen yaklaşık 5 ton ete el konuldu.
Kurban Bayramı’nı yurt dışında geçiren vatandaşlar, dönüş yolunda kestikleri kurbanların etini yanlarında getirmek istedi. Gümrük muhafaza ekipleri, 5 kilogramdan fazla olan ve hijyen koşullarına uymayan yaklaşık 5 ton etin ülkeye girişine izin vermedi.
Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Müslüm Yalçın, bayramı yurt dışında geçiren vatandaşlardan kurban etini Türkiye’ye belirlenen kurallar doğrultusunda getirmesini istedi.
Kurallara uygun getirilmeyen etin yurda sokulmadığını ve imha edileceğini ifade eden Yalçın, ”Bayram öncesi yaptığımız uyarılara rağmen bazı vatandaşların etini hijyenik şartlara uygun getirmediğini tespit ettik. 5 kilogramın üstünde olan veya hijyenik şartlarda uygun olmayan yaklaşık 5 ton ete el konuldu. Belirtilen kurallar dışında getirilen etlerin ülkemize girişine asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu.
Bulgaristan ve Yunanistan’da kurban kesen vatandaşların kişi başı maksimum 5 kilo et getirebileceğini anlatan Yalçın, kurban etinin fenni usullere göre kapatılmış, vakumlu ambalajlarda olması gerektiğini bildirdi.
Yalçın, gümrükten geçişine izin verilmeyen yaklaşık 5 ton etin soğuk hava depolarında muhafaza edildiğini, vatandaşların kendilerine verilen makbuzlarla   yurt dışına çıkarken muhafaza edilen eti alabileceğini söyledi.
Öte yandan, bazı vatandaşlar yanlarında getirdikleri etin gümrükten geçişine izin verilmeyince, uygulamaya tepki gösterdi. Gümrük görevlileriyle tartışan vatandaşları polis ekipleri sakinleştirmeye çalıştı.

AA
    İLGİLİ HABER:
  - Kapıkule'de ‘et krizi’
  Kurbanlıkları kim kesecek...
Ekim 28, 2012 | 5 yorum |

Pazarcık polisinden yarınki duruşma için yoğun güvenlik önlemleri

Pazarcık polisinin '13 imam' davasıyla ilgili yarınki duruşma öncesinde şehirde kuş uçurtmayacağı bildirildi.

Btv'nin haberine göre, Pazarcık polisi mahkeme binasınını güvenlik kordunu altına alarak mahkeme binası çevresinde kara çarşaflı kadınların toplanmasına izin vermeyecek. Yoğun güvenlik önlemlerinin alınacağı şehirde, milliyetçi ATAKA ve VMRO partileri üyelerininde protesto gösterisi yapması bekleniyor. Polis kaynakları, 'antidemokratik ideolojileri' destekledikleri gerekçesiyle yargılanan 13 din adamının yargılandığı duruşma sırasında herhangi bir provokasyona izin vermeyeceklerini kaydetti. 


Ekim 28, 2012 | 1 yorum |

5 Türk vatandaşı trafik kazasında yaralandı

Rusçuk-Byala karayolu üzerinde meydana gelen trafik kazasında 5'i Türk vatandaşı 7 kişi yaralandı. Baniska Köyü yakınlarında meydana gelen kazada Romanya plakalı araçta bulunan 3'ü çocuk 5 Türk vatandaşının içinde bulunduğu otomobil karşı yönden gelen başka bir Romanya plakalı araca çarptığı belirtildi. 
Yaralılar hastanede tedavi altına alındı. 

AJANS BG


Ekim 28, 2012 | 0 yorum |

Kapıkule'de ‘et krizi’

Kapıkule’de kurban eti krizi yaşanıyor. Kurban bayramını Bulgaristan’da geçiren binlerce göçmen, Türkiye’ye dönüşlerinde yasal hakkı olan 5 kg üzerinde kurban eti götürmekte ısrar etmeleri nedeniyle Kapıkule Sınır Kapısında ‘et krizi’ yaşanıyor. Bulgaristan’dan Türkiye geçmek isteyen binlerce araç geçiş noktalarında uzun kuyruklar oluşturdu. Gümrük görevlileri ve 5 kg üzerinde et geçirmek isteyen Bulgaristanlılar arasında çıkan tartışmalar kavgalara dönüşüyor.
YETKİLİLER UYARIYOR
Kapıkule'deki gümrük yetkilileri, sınırdan geçişlerde kişi başına 5 kg. üzerinde kurban eti getirilmemesi konusunda uyarıyor. 
5 kilo üzerindeki kurban etleri alıp soğuk hava depolarına konuluyor. 3 ay içerisinde alınmayan etler ise imha edilecek.

AJANS BG



Ekim 28, 2012 | 4 yorum |

Kircaali bölgesinde HÖH ve GERB'ten bayram toplantıları

27 Ekim 2012 Cumartesi |

Kırcaali bölgesinde Kurban Bayramı nedeniyle iki siyasi parti bayramlaşma toplantıları düzenledi. Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH), il genelindeki yöneticilerini Kirkovo’daki Romantika Restoranına toplarken. GERB partisindeki Türkler Çernooçene’deki Avalon Restoranında buluştu. HÖH’ün Kurban bayramı toplantısına İl Başkanı Bahri Ömer, milletvekili Necmi Ali, ilçe belediye başkanları ve belediye meclis başkanları katıldı. GERB’in Çernooçene’deki toplantısına ise milletvekili Tsveta Karayançeva, Vali İvanka Tauşanova, Cebel İlçe Başkanı İsmail Mümin ve Bultürk Derneği temsilcileri katıldı. 

 AJANS BG
Ekim 27, 2012 | 2 yorum |

Yambol Belediyesi sözde ermeni soykırımını tanıma kararını iptal etti

26 Ekim 2012 Cuma |

Yambol Belediye Meclisi, 2 yıl önce kabul ettiği sözde ermeni soykırımını tanıma kararını iptal etti. 
Belediye meclisinde yapılan oylamada üyelerden 20'si 'evet', 8'i 'hayır' ve 2 üye de 'çekimser' oy kullandı.  
Yambol Belediyesi Meclis Üyeleri, bölgedeki iş çevrelerinin 2 yıl önce kabul edilen sözkonusu karardan memnun olmadıklarını belirterek, karardan dolayı Türkiye ile mevcut olan ticari projelerin askıda kaldığını belirtti.
Meclis üyeleri ayrıca sözde soykırımı tanıma kararının ikili ilişkileri de olumsuz yönde etkilediğini kaydetti.
Kararın iptal edilmesi bölgede yaşayan Ermeni toplumunun tepkisini çekti
Yambol Ermeni toplumunun temsilcisi Sonya Arşavir, ‘Daha önce Burgas ve Filibe’de ermeni soykırımı tanındı ve onlar bu kararı iptal etmedi. Hayal kırıklığına uğradık. İptal etme kararı Yambol’da yaşayan Ermeni toplumu için büyük bir tokat’ dedi.
Арiavir, medya organlarına ve Ermenistan'ın Sofya Büyükelçiliğine protesto mektubu gönderdiklerini kaydetti.
2010'da kabul edilmişti
Yambol Belediye Meclisi, 28.10.2010 tarihinde 28 üyenin oylarıyla sözde ermeni soykırımını tanıyan bir deklarasyon kabul etmişti. 

AJANS BG
Ekim 26, 2012 | 0 yorum |

Filibe Başkonsolosu Cebeci'den İvo Marinov'a nezaket ziyareti

Filibe Başkonsolosu Şener Cebeci, Ekonomi, Enerji ve Turizm Bakan Yardımcısı İvo Marinov'a nezaket ziyaretinde bulundu. 
Ekim 26, 2012 | 0 yorum |

TRT ekibine 'Türkçe' ihbarı

24 Ekim 2012 Çarşamba |

Bulgaristan'da Osmanlı eserleri konulu çekimleri sırasında Küstendil'de aşırı milliyetçiler, TRT ekibinin Türkçe konuşması üzerine polise ihbarda bulundu. Nedeni belli olmayan ihbardan sonra ekibin çekim yaptığı Fatih Sultan Camii yanına gelen polis, TRT elemanlarının çalışma iznini görünce olay yerinden uzaklaştı. 

Küstendil`deki Fatih Sultan Camii harabe bir vaziyette, sahipsiz ve kendi kaderine terkedilmiş. Minare neredeyse duşmek uzere, en küçü bir doğa afetinde 700 yillik eser tamamen yıkılabilir. 

AJANS BG
Ekim 24, 2012 | 2 yorum |

Öğretmen maaşlarına zam geliyor

Hükümet ile öğretmenler sendikaları arasında yapılan pazarlıklar sonucu önümüzdeki yıl personel giderleri için ayrılacak 80 milyon levanın 100 milyona yükseltildiği bildirildi.
 Öğretmenler Sendikası Başkanı Yanka Takeva, anlaşmadan sonra yaptığı açıklamada, 100 milyon levanın öğretmenlerin maaşları için harcanmasını isteyeceklerini belirtti.  
 Bulgaristan’da asgari ücret halihazırda 145 avro. Diğer bazı AB ülkelerinde ise durum çok daha farklı.
Romanya – 162 avro
Yunanistan – 877 avro
İspanya – 748 avro
Hırvatistan – 540 avro
Fransa – 1343 avro

AJANS BG
Ekim 24, 2012 | 0 yorum |

Kurbanlıkları kim kesecek...


Kırcaali'nin Popovets köyünde kurbanlık hayvanları kesecek adam bulunamıyor. Geçen sene Kurban Bayramı'nda kasap eksikliğini aşmak için köyün hocası devreye girerek hayvanları kesmiş, ancak Kurban Bayramı'nın ilk gününde sığır yerine koyunları ve keçileri kesebilmiş. Hoca efendi, sığırları bayramın 2. ve 3. gününde kesmiş.
Bu yıl Popovetsliler sıra beklememek için başka köylerden kendi akrabalarını çağırarak kurbanlarını kestirecekler. Popovets köyünden, benzinciı Ücel Mustafa, "Hocanın listesine bizde yazıldık ama sıramızı beklemek istemiyoruz, Stambolovo'dan amcamın oğlu Nuri kurbanımızı kesecek", diye konuştu.
www.kircaali.eu

    İLGİLİ HABER:
  - Kapıkule'de ‘et krizi’
  Kurbanlıkları kim kesecek...
Ekim 24, 2012 | 1 yorum |

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu yurtdışında yaşayan vatandaşlara bayram mesajı gönderdi

Yurtdışında yaşayan Değerli Vatandaşlarımız,
Bu yıl Kurban ve Cumhuriyet Bayramlarımızı birarada kutlamanın coşku ve mutluluğunu yaşıyoruz.
Bayramlarımız birbirimize olan sevgi ve saygımızı göstermek, aramızdaki dayanışma ve birliği arttırmak, milli ve kültürel değerlerimizi daha da yüceltmek açısından güzel bir vesile teşkil etmektedir.
Bu günler aynı zamanda, bizlerden uzakta, gurbette yaşayan siz değerli vatandaşlarımıza, anavatanda yürekleri sizin için atan milyonlarca kardeşinizin olduğunu hatırlatmak açısından da önem taşımaktadır.
Sizler bir yandan yaşadığınız ülkelerde hayatın her alanında aktif birer birey olurken aynı zamanda bayramlarda köklü tarihimizi, milli değerlerimizi,  adet ve geleneklerimizi de yaşatarak bulunduğunuz ülkelerde kültürümüzü tanıtmak ve temsil etmek açısından önemli katkı sağlamaktasınız.  
Bayramlar, birlikte yaşamanın, milli değerlerimize sahip çıkmanın, karşılıklı saygı, sevgi ve yardımlaşmanın, paylaşma kültürünün değerini bir kez daha idrak ettiğimiz günlerdir.
Bu vesileyle yurtdışında yaşayan tüm vatandaşlarımızın da aynı duygularla aralarındaki dayanışmayı daha da geliştireceğine, yardımlaşmayı  arttıracağına, karşılıklı anlayış ve saygıyı derinleştireceğine olan inancım tamdır.
Bu düşünce ve duygularla gurbette geçirmekte olduğunuz Kurban ve Cumhuriyet Bayramımızı en iyi dileklerle kutluyor ve bu günlerin tüm dünyaya barış, huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. 

AHMET DAVUTOĞLU
T:C. Dışişleri Bakanı
Ekim 24, 2012 | 0 yorum |

Görev Başındayken Uyuyan Polislerin Fotoğrafını Çekti, Başı Derde Girdi

Varna şehrinde görev başındayken aracında uyuyan üç üniformalı polisin fotoğrafını çeken Boyan Boozov adlı bir kişinin İçişleri Bakanlığı yetkilileri ile başı derde girdi.

 İnternet paylaşım sitelerinde yayınlanan, 2 Temmuz'da çekilen fotoğraf yüzünden Varna'nın İkinci Bölge Karakolunda ifade vermek zorunda kalan Boozov, polis baskısına maruz kaldığını öne sürdü. Bulgar basınında büyük yankı uyandıran fotoğrafı ile ilgili defalarca sorguya çekilen Boozov'a özellikle, "Neden böyle bir fotoğraf çekmeye ihtiyaç duydunuz" sorusu sorulduğu öğrenildi. Boozov'u "holigan" olarak nitelendiren Varna Bölge Emniyet Müdürlüğü Sözcüsü Kalinka Pençeva, skandalın büyümesi nedeniyle BTV adlı en büyük özel TV kanalına yaptığı açıklamada, "Belli ki adam çok yalnız kalmış ve böyle davranarak dikkat çekmek istiyor" dedi. Pençeva, "Yasal görevini yapan polisleri cezalandırmak mümkün değil. Polisler her 12 saatte bir istedikleri gibi 30 dakika dinlenebilir" diye konuştu. Çektiği fotoğraf yüzünden hayatının alt üst olduğunu iddia eden Bozov ise konu ile ilgili basına yaptığı açıklamada, kayıtsız kalmayacağını bildirdi. Varna Polis Sözcüsü Pençeva'ya dava açacağını belirten Bozov, Mediapool haber ajansına açıklamasında, "Uyuyan polisler üşür diye korktum" dedi. Kamu Bilgiye Erişim yasasından yararlanan Boozov, İçişleri Bakanı Tzvetan Tzvetanov'a resmi bilgi isteğinde bulundu.

AA
Ekim 24, 2012 | 1 yorum |

Kapıkule'de Kredi Kartı Kopyalama Düzeneği Ele Geçirildi

23 Ekim 2012 Salı |

Kapıkule Sınır Kapısı'ndan otobüsle Türkiye'ye giriş yapmak isteyen Bulgar uyruklu kadın yolcunun el çantasında 6 kredi kartı kopyalama cihazı ve ona ait kamera düzeneği ele geçirildi. Olayla ilgili 54 yaşındaki M.S.Y. gözaltına alındı. Türkiye'ye giriş yapmak üzere Kapıkule Gümrük sahasına gelen Bulgaristan plakalı otobüste bulunan M.S.Y.'nin el çantası gümrük ekiplerince arandı. Çanta içerisinde 'papağan' olarak bilinen ve kredi kart kopyalama amacıyla bankaların ATM'lerine yerleştirilen 6 kopyalama düzeneği ile kopyalanan kartlara ait şifre bilgilerini temin etmek amacıyla kullanılan kamera düzeneği ele geçirildi. Olayla ilgili olarak M.S.Y. gözaltına alındı. 
 SUÇÜSTÜ YAKALANMIŞLARDI 
 Edirne Emniyet Müdürlüğü'nün geçen ay düzenlediği operasyonda bankaların ATM'lerine yerleştirdikleri düzenekle dolandırıcılık yapan Bulgar uyruklu 2 kişi suçüstü yakalanmıştı. Hükümet Caddesi üzerindeki bir banka ATM'sine kart bilgilerini kopyalamak amacıyla gizli kamera, kart sokma hanesine de kartları kopyalamak için 'papağan' adı verilen özel düzenek aparatı yerleştiren Bulgar uyruklu K.A. ve N.T. polisin düzenlediği operasyonla suçüstü yakalanarak çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. 
 PAPAĞAN YÖNTEMİ NEDİR?
 Kibrit kutusu büyüklüğünde 'Scimmer' adlı cihazın, ATM kart giriş yuvasına monte edilerek kart kopyalama işlevi gördüğü belirlendi. Ayrıca kart şifrelerini görebilmek için dolandırıcılar cep telefonu bataryaları ile çalışan optik bir kamera, USB bellekli düzeneği sayı tuşlarını gören bir yere yapıştırıyor. Kredi kartı sahibi kartını takarak şifresini yazdığında dolandırıcılar tüm kart bilgilerini kopyalayıp kredi kartının ikizini yaratıyor. Daha sonra ise şifreleri bilinen kredi kartlarının içi boşaltılıyor. Polis, cihazların Rusya ve Bulgaristan gibi ülkelerden çok kolay temin edildiğini belirtti.
Ekim 23, 2012 | 1 yorum |

Sofya'da camiye bomba ihbarı

Sofya'da bulunan Banyabaşı Camii bomba ihbarı nedeniyle polis tarafından güvenlik kordunu altına alındı. 
Caminin yakınında bulunan 'Serdika 2' metro istasyonu kapatıldı. En yakın taksi durağındaki sürücülerden araçlarını camiden uzaklaştırmaları istendi. İhbarın alınmasının ardından camide bulunanlar  polis tarafndan uzaklaştırıldı. Polis kaynakları, bomba ihbarının 112 acıl yardım telefonuna akli dengesi yerinde olmayan bir şahıs tarafından yapıldığı bildirdi. Bomba ihbarının sahte olduğu haber verilirken, ihbarı yapan şahsın tespit edildiği kaydedildi.  








............................................................................................................................................................
Banyabaşı Camii
Banyabaşı Camii, Osmanlı Devleti zamanında, bugünkü Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da inşa edilen cami. Avrupa'nın en eski camilerinden biridir.Kuruluş tarihi hakkında çeşitli tarihler varsada 1566 yılını kabul etmek daha uygundur. Mimar Sinan tarafından tasarlanmıştır. En dikkat çekici özelliği geniş kubbesi ve minare yüksekliğidir. Bugün Sofya'da ibadete açık kalabilen tek camidir. Sofya’nın göbeğinde, şehrin en büyük caddesi olan Mariya Luiza Caddesi’nde, Sofya Merkez Hamamı ile hali arasında, Tsum diye bilinen en büyük ticaret mağzasının alt tarafında bulunan Banyabaşı Cami’ni Molla Efendi Kadı Seyfullah adında bir hayırsever kurduğu için bazı kaynaklarda onun adıyla da anılmaktadır. Seyfullah Efendi Cami de denir. Çeşitli kaynaklar kuruluş tarihini de farklı göstermektedir. Evliya Çelebi'nin “Sofya’da en güzel minaresi olan cami” olarak vasıflandırdığı cami dört adet köşe kubbesinin ortasında yükselen büyük kubbesi ve tek minaresiyle bugün adeta Bulgar başkentinin simgesi durumunda bulunmaktadır. Önünda üç kubbeli bir tetimmesi (ekleyip, tamamlama) vardır. Bu, Kadı Seyfullah’ın ölen karısı ruhuna yapılmıştır. Cami mimari bakımından ilginçtir. Tuğla taş sıraları ile yapılmış, Razgrad’taki İbrahim Paşa Camii’nde olduğu gibi, dört köşeden geçirilmiş kulecikler 16 dilimli kasnağın köşelerine çift göğüslemeler konmuştur. Son Cemaat yeri ve kemer aynaları kesme taştan olup, sütünlar yekpare ve koyu renktedir. Başlıklar çift ıstalaktitlidir. Tek kapı ufak bir taçla biten kesme taştan yapılmıştır. Kemer aynasında taş üstüne boya ile yazılmış, okunmayan kara bir yazı ve altında 974 (1566-1567) tarihi vardır. Doğaldır ki, 500 yıla yakın tarihi olan cami bugünkü durumuna aslı ile değil, yapılan birçok onarımlar ile getirilmiştir. Son temel onarımı Türkiye Büyükelçisi Fethi Bey tarafından finansa edilerek 1920’li yıllarda yapılmıştır. Depremlerden çatlamış olan mermer minber o zaman değiştirilmiştir. Gerek totalitarizm zamanında, gerekse de demokrasi geldikten sonra yapılan sıva, boya, tabandan ısıtma sistemi tesisleri ise, daha fazla çeşitli Arap, Türk vakıflarının, ayrı ayrı hayırseverlerin himmetiyle gerçekleştirilmiştir. Bugünkü haliyle Cami cuma günleri 700, bayramlarda ise 1200’ün üzerinde cemaat toplamaktadır. 
Ekim 23, 2012 | 1 yorum |

VMRO'dan HÖH'e Delov protestosu

Aşırı milliyetçi ve Türkler karşıtı söylemleriyle bilinen VMRO partisi sempatizanları, Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisinin başkent Sofya’daki genel merkez binasının önünde protesto gösterisi düzenledi. VMRO protestoyu, Kırcaali Belediye Meclis üyelerinin General Vasil Delov’a ‘fahri hemşehri’ ünvanı verilmesine karşı çıktıkları için düzenlediklerini açıkladı. Kırcaali Belediye Meclisindeki HÖH partisi üyeleri, daha önce herhangi bir tepki göstermedikleri Vasil Delov ismi konusunda son anda çekimser oy kullanarak Delov’a ‘fahri hemşehri’ ünvanı verilmesine karşı çıkmıştı. 
 VASİL DELOV KİMDİR 
Osmanlı, Kırcaali’yi 12 ekim 1912 tarihinde kaybetti. Bulgar ordusu, Albay Vasil Delov komutasındaki Haskovo Birliği ile Kırcaali’de bulunan Ali Yaver Paşa’nın birliklerine saldırdı. Delov, 19 ve 20 Ekim’de Türk birliklerini Mestanlı’nın güneyine kadar geriletti. Böylelikle Osmanlı Kırcaali’yi kaybetmiş oldu. Delov daha sonra generalliğe terfi ettirildi. 

 AJANS BG
Ekim 23, 2012 | 4 yorum |

Sofya'da banka soygunu


Maskelli iki kişi bu sabah başkent Sofya Knyaz Aleksandır Dondukov Bulvarındaki 'Aliants' bankasının şubesini soydu. Saaat 8.45 sularında banka şubesine giren iki soyguncu silah zoruyla kasada bulunan yaklaşık 60 bin levayı aldı. Daha sonra mototosikletle olay yerinden uzaklaşan soyguncular izini kaybettirdi. Polis, soyguncuların kimliğini tespit etmek amacıyla banka şubesi cıvarındaki güvenlik kameralarındaki görüntüleri incelemeye aldı. 
AJANS BG

Ekim 23, 2012 | 0 yorum |

Ajans Bg Gazetesinin bayram sayısında

22 Ekim 2012 Pazartesi |

- Başmüftü Mustafa Aliş Hacı, neden Müslümanlardan korkmaları için hiçbir neden yok dedi? 
- Bizden birileri: Nazar ve Nino... Nedeni ne? 
- Kim ‘Sen diri oldukça ben buradayım’ diye yazdı? 
- Neden Türkiye'ye sadece 5 kg kurban eti götürebiliyoruz? 
- Kurban Bayramı’nın anlamı… 
- Bulgaristan’da kayıt dışı ekonomi ne boyutta? 
… ve dahası 
AJANSBG Gazetesinin 3. sayısında.
Size en yakın postaneye gidin abone olun ve adresinize gelsin.
Abone Katalog No:99

Ekim 22, 2012 | 8 yorum |

Cebel ile Bornova kardeşlik protokolü imzaladı


HÖH Kırcaali İl Başkanı Bahri Ömer ve Avrupa Parlamentosu milletvekili Metin Kazak ve HÖH milletvekili Tuncay Naimov İzmir’de Bal-Göç derneğinin  temsilcileryle görüştü. HÖH siyasetçilerinin İzmir ziyareti sırasında Kırcaali’nin Cebel Belediyesi ile Bornova Belediyesi arasında kardeşlik protokolü imzalandı. Protokolü Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer ile Bornova Belediye Başkanı prof. Kamil Sındır imzaladı.

AJANS BG
Ekim 22, 2012 | 2 yorum |

Diplomalardaki sahtecilik TBMM'de

Türk öğrenciler Bulgar hocaları rüşvete bağlamış.
Bulgaristan’daki üniversitelerde okuyan Türk öğrencilerin, öğretim üyelerine rüşvet vererek sınıf geçtikleri belirlendi.

Bulgaristan’daki üniversitelerde okuyan Türk öğrencilerin Bulgar öğretim üyelerine rüşvet vererek sınıf geçtikleri ve not ortalamalarını yüksek gösterip Türkiye’deki üniversitelere yatay geçiş yaptıkları belirlendi. YÖK bir süre önce Bulgaristan’daki üniversitelerin denkliğini kaldırmıştı.


CHP milletvekili Faik Tunay bir süre önce TBMM’ye bir önerge vererek, Bulgaristan ve bazı AB ülkelerindeki üniversitelerin denkliğinin neden iptal edildiğini sordu. Bu önergeye YÖK’ün kararının bir örneğini de ekleyerek cevaplayan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Bulgaristan’daki üniversite öğrencilerinin yaptığı ‘’Sahteciliğe ‘’ dikkat çekti. 

YÖK kararında Bulgaristan’daki üniversiteleri daha çok askerlik sorunu olan Türk öğrencilerin tercih ettiği, bazı öğrencilerin sahte damga kullanarak transkrip düzenledikleri, bazı öğrencilerin ‘’Gönüllü ya gönülsüz olarak rüşvet verip’’ sınıf geçtikleri ya da yüksek not ortalaması belgeleri düzenlettirdikleri ortaya çıktı. Bakan Dinçer bu nedenle Bulgar üniversitelerinin denkliğinin iptal edildiğini ve Türkiye’de ya da KKTC’deki üniversitelere yatay geçişin de durdurulduğunu açıkladı.
Ekim 22, 2012 | 6 yorum |

Bayram Bayram HÖH Kırcaali İl Gençlik Teşkilatı Başkanı oldu

21 Ekim 2012 Pazar |

Bayram Bayram HÖH Kırcaali İl Gençlik Kollarının Başkanı seçildi. Seçime katılan diğer aday Ömer Hüseyin oyların 84'ünü alırken Bayram Bayram ise 117 oy alarak başkanlığı kazandı. Kırcaali'de gerçekleştirilen HÖH Kırcaali Gençlik Kongresine milletvekilleri Remzi Osman, Necmi Ali ve Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanı Ceyhan İbriamov.

AJANS BG

Ekim 21, 2012 | 0 yorum |

Bulgaristan ve Romanya'da kayıt dışı ekonomi hala büyük

Bulgaristan'daki otomat sahiplerine, makinelerine satışların kaydının düzgün tutulmasını sağlayan mali cihazları takmaları için Ekim ayı sonuna kadar süre verildi. Bu, Sofya'daki yetkililerin, Balkan ülkesindeki kayıt dışı ekonomiyi küçültmek amacıyla aldığı en son tedbirlerden biri. 

 Dünya Bankası tarafından 10 Eylül'de yayınlanan bir raporda, 2004 yılından beri AB'ye katılmış 10 Doğu Avrupa ülkesi arasında, kayıt dışı emeğin 2007 yılında ulusal GSYİH'nın yüzde 33'ünü oluşturduğu Bulgaristan'da en yüksek, yüzde 17 ile Slovakya'da ise en düşük olduğu belirtiliyor. Çek Cumhuriyeti, Estonya, Macaristan, Letonya, Litvanya, Polonya, Romanya ve Slovenya'ya ait rakamlar ise "aralarda yer alıyor". Durum o zamandan bu yana hafif iyileşmiş olsa da, Banka bu 10 ülkenin mevcut mali kriz ve bölgenin gelecekte karşılaşmayı beklediği nüfus değişimleri karşısında kayıt dışı sektörlerini küçültme yönünde daha fazla çaba göstermesi gerektiğini ileri sürüyor. Dünya Bankası baş danışmanlarından Katarina Mathernova, "Doğu Avrupa'daki yeni üye ülkelerin hükümetleri, mali kaygılardan dolayı ne kısa vadede, ne de küçülen emek gücü nedeniyle uzun vadede, büyük bir kayıt dışı ekonomiyi kaldıramaz." diyor. Avrupa Komisyonu'nun (AK) Haziran ayında hazırladığı bir raporda, 2011 yılı itibarıyla AB'deki kayıt dışı ekonominin büyüklüğünün, Avusturya'daki GSYİH'nın yüzde 7,9'u ile, Bulgaristan'daki yüzde 32,3 arasında değiştiği tahmin ediliyor. Romanya da, yüzde 19,2'lik AB ortalamasının çok üzerindeki yüzde 29,6 ile, en yüksek GSYİH'ya sahip ülke olarak adlandırılıyor. Kıbrıs Rum Kesimi (yüzde 26), Yunanistan (yüzde 24,3) ve Slovenya (yüzde 24,1) da dahil olmak üzere diğer 11 üye ülkeye ait rakamlar da blok ortalamasını aşıyor. Sofya merkezli danışmanlık şirketi Industry Watch'un başkanı Georgi Stoev'e göre, Bulgaristan'da 2008 yılında yüzde 10'luk sabit vergi oranı uygulamasının getirilmesi, geçen yıl ülkede ölçülen kayıt dışı ekonomi seviyesinin düşük çıkmasının nedenlerinden biriydi. Stoev, Bankanın yakın tarihli raporunu hazırlayanlar da dahil olmak üzere diğer uzmanlara, doğası gereği bir ülkedeki kayıt dışı ekonominin kesin şekilde ölçülmesinin zor olduğu konusunda katılıyor. SETimes'a konuşan uzman, "1998 yılında ekonomi analizleri alanındaki ilk işime girmemden bu yana, Bulgaristan'daki kayıt dışı sektörün büyüklüğü GSYİH'nın yüzde 33'ü civarında seyrediyor." diyor. Stoev, kayıt dışı sektörün seviyesini düşürmede, "düşük vergiler ve daha az düzenlemenin" şart olduğunu ileri sürüyor. Bankanın ekonomistlerinden ve raporu hazırlayanlardan birisi olan Johannes Koettl'e göre, resmi işlerin "ekonomik açıdan yaşatılabilir" olması önemli. SETimes'a konuşan Koettl, Bulgaristan, Romanya ve diğer yeni AB üye ülkelerindeki pek düşük maaşlı çalışan için "şu anda durumun böyle olmadığını" da belirtiyor. Koettl, Bulgaristan şu anda sabit oranda vergi uygulamadığı için, gelir vergisinin resmi çalışma maliyetini etkileyen unsurlardan sadece biri olduğunu ifade ediyor. Uzman, "Resmi işlerin maliyetini yükselten diğer iki şeyse şunlar: çalışanlar ve onların işverenlerinin resmi işlerde ödemek zorunda olduğu sosyal güvenlik katkı payları ve sosyal yardım ve aile yardımları gibi, çalışanların resmi gelirleri kayıt altındayken kaybedebilecekleri gelir hesaplı sosyal yardımlar." diyor. Romanya, sorunla başa çıkmak amacıyla bir takım tedbirler almış. Bunların 1 Mayıs'ta yürürlüğe giren biri, kayıt dışı çalışanlar için işverenlere uygulanan cezaları artırmak ve denetimleri sıklaştırmak şeklinde. Cluj-Napoca'daki Babes-Bolyai Üniversitesi İşletme ve Ekonomi Fakültesi okutmanı Ramona Mara SETimes'ya verdiği demeçte, resmi rakamlara dayanarak, bunun sonucunda kayıt altındaki yasal çalışan sayısının 100 bin arttığını söylüyor. Mara'ya göre, beyan edilmeyen emeğin seviyesini düşürmek için, Romanya'daki emek vergisinin de azaltılması gerekiyor. SETimes'a konuşan Mara, "Gelir vergisi sadece yüzde 16 olsa bile, çalışanlar ve işverenler tarafından ödenen katkı paylarının oranı yüzde 44,1 ve bütçeye ödenen toplam meblağ brüt maaşın yüzde 60,1'ini buluyor. Sosyal katkı payları bu kadar yüksekken, beyan edilmemiş çalışmayı azaltmak zor." diyor. Dünya Bankası'na göre, düşük maaşlı çalışanların resmi iş maliyetlerini azaltmak için alınabilecek bazı özel tedbirlere, ABD'deki Kazanılmış Gelir Vergisi Kredisi ve Almanya'daki Hartz IV reformları örnek gösterilebilir. ABD'nin planına göre, resmi sektörde düşük maaşlı işlerde çalışan aileler, sahip oldukları çocuk sayısına göre yılda kazandıkları 5 ila 20 bin doları tutabiliyor. Koettl, Alman sisteminde, "resmi işlerin, sosyal yardım ve konut ve aile yardımları gibi avantajlarla her zaman ödüllendirildiğini" belirtiyor. Uzman, "Örneğin Bulgaristan ve Romanya'da, 2008 yılında bir aile kazandığı her resmi dolar için bir dolar sosyal yardım kaybediyordu - böylece sonuçta, aile, işi olmasına rağmen daha fazla gelir kazanmıyordu, bu yüzden de resmi çalışma yardım sistemi tarafından ödüllendirilmiyordu - resmi bir işe sahip olmak gerçekten karşılığını vermiyordu." diyor.
Ekim 21, 2012 | 0 yorum |

Bulgaristan 39,9 tonla küresel altın rezervleri listesinde 47. sırada

Türkiye, 295,5 ton altınla Dünya Altın Konseyi'nin 5 Ekim Cuma günü yayınladığı Ekim 2012 küresel altın rezervleri listesinde 14. sırada yer alarak, Güneydoğu Avrupa'nın en büyük altın rezervlerine sahip ülkesi oldu. Yunanistan 111,8 tonla 32 sırada yer alırken, onu yakından izleyen Romanya 103,7 tonla 34. oldu. Bulgaristan ise 39,9 tonla 47. sırada yer aldı. Serbistan ve Kıbrıs ise 14,8 ve 13,9 tonla sırasıyla 59 ve 60. oldu. Makedonya da 6,8 tonla 75. sırada yer alarak ilk 100'e girmeyi başardı. Bosna-Hersek 2 tonla 93, Arnavutluk ise 1,6 tonla 98. sırada yer aldı.
Ekim 21, 2012 | 0 yorum |

Ciguli: Ölmedim ben...

20 Ekim 2012 Cumartesi |


'Şarkıcı Karısı Binnaz' şarkısıyla ünlenen Ciguli, internette çıkan öldüğüne dair söylentileri yalanladı.















Sosyal paylaşım sitesi Twitter'da yayılan söylentilerin ardından Ciguli "Twitter'a inanmıyorum. Birileri beni üçüncü kez öldürdü. Benden ne istiyıorlar. Aralarında Seren Serengil ve Armağan Çağlayan'ın da bulunduğu arkadaşlar bugünümü mahvetti. Telefonlarım susmuyor. Yazık, ayıp... Bu twitter yarın öbür gün Seren Serengil'i de öldürür. O zaman sorup araştırmadan yazacak mıyız? Ayıp... Sanatçılar yapmasın bari." şeklinde konuştu.   

Ntv Radyo'da Cengiz Semercioğlu'nun sorularını yanıtlayan Ciguli  "Daha 100 sene yaşayacağım. Yakında Türkiye’ye geleceğim. Sizler benim canımsınız. Bu şeyleri bıraksınlar artık, ayıp. Allah hepimize hayırlı ömürler nasip etsin. Sağ olun var olun" açıklamasını yaptı.

CİGULİ KİMDİR

1957 yılında Bulgaristan’nın Haskova şehrinde doğdu. Lise mezunu. Türkiye’ye 1990 yılında geldi. 1991 yılında Çakıl Gazinosu’nda Hülya Avşar’a akordeon çalarak gazino hayatıyla tanıştı. 1998 yazında İzmir Fuarı’nda Sibel Can ve İbrahim Tatlıses’e sahnede eşlik etti. Her iki sanatçının da sahne programı sırasında sergilediği renkli şovlarla adını duyurdu.
1990′ların sonunda Binnaz adlı parçayla uzun süre gündemde kaldı. Horozum albümünü 2000 yılında çıkarttı. Aziz İzzet Binici ile “Ciguli”dizisinde rol aldı. Ciguli, bir Lada modeli  (Jiguli) olan arabanın isminden gelen bir lakaptır. İki oğlu var.
Ekim 20, 2012 | 1 yorum |

Eski Tarım Bakanı Nihat Kabil: HÖH’e üyelik aidatını çoktan ödemiyorum

Eski Tarım Bakanı Nihat Kabil 2007 yılında başladığı ancak daha sonra ara verdiği pilotluk kursuna devam ettiğini açıkladı. ‘Çocukluk hayalim pilot olup uçmaktı ancak komünist idare döneminde Türklerin pilot olma gibi bir şansı yoktu’ diyen Kabil, siyasete dönebileceğini ne var ki, insanların yaşamlarını daha iyiye götürebilecek ve net vizyonu olan bir siyasete dönebileceğini belirtti. HÖH partisi ile aralarının nasıl devam ettiği şeklindeki soruya cevap veren Kabil ‘üyelik aidatımı çoktandır ödemedim’ dedi. 

 AJANS BG
Ekim 20, 2012 | 0 yorum |

HÖH milletvekiline rüşvetten hapis cezası

Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) milletvekili Mithat Tabakov'un rüşvet almaktan 4 yıl hapis cezasına çarptırıldığı bildirildi. 

 Sofya İl Mahkemesi'nde yargılanan Tabakov, 2004 yılında ülkenin güneydoğusundaki Dulovo şehrinin belediye başkanlığını yaparken bir alt yapı projesini gerçekleştirecek şirketten 10 bin leva (5 bin avro) rüşvet almaktan suçlu bulundu. Tabakov, mahkemede verdiği ifadede, hesabına havale edilen söz konusu paradan sonradan haberdar olduğunu öne sürdü. Mahkeme, Tabakov'un 4 yıl hapis, 5 bin leva (İki bin 500 avro) para cezasına çarptırılmasına karar verdi. Dokunulmazlığı kaldırılmış olmasına rağmen halen milletvekilliğini sürdüren Tabakov, daha önce yine Dulovo belediye başkanıyken belediye mülkünü zimmetine geçirmekten 5 yıl hapis cezasına çarptırılmış, ancak karara itiraz etmişti.
Ekim 20, 2012 | 0 yorum |

Antonina Jelyazkova: "Anadil eğitiminde çifte standart uygulanıyor"

19 Ekim 2012 Cuma |

Antonina Jelyazkova
 Bulgaristan'da faaliyet gösteren Uluslararası Azınlık Araştırmaları ve Kültürel Arası İlişkiler Merkezi'nin (IMIR) yeni araştırmasında, Türk çocuklarının anadil eğitimine ilgisinin azaldığı, Roman çocukların ise "sınıf atlamak" kaygısıyla Türkçe eğitimine yöneldiği sonucuna ulaşıldı. 
Bulgaristan'da faaliyet gösteren IMIR'ın "Bulgaristan'da Türk Çocuklarının Eğitim Sorunları" konulu araştırmasının sonuçlarını AA'ya değerlendiren IMIR Başkanı Antonina Jelyazkova, "Anadil eğitiminde çifte standart uygulanıyor" dedi.
Jelyazkova, Bulgaristan'daki milliyetçi çevrelerin Sırbistan ve Arnavutluk gibi ülkelerde yaşayan Bulgar diasporasının anadil eğitimi için destek verirken, bir arada oldukları azınlıklar için tam tersi tutum sergilemelerine tepki gösterdi. 
Jelyazkova, Bulgaristan'da Türk, Müslüman ve Pomakların yaşadığı iki büyük, iki orta ölçekli şehir ve 10 köyde yapılan araştırmanın sonuçlarını "üzüntü verici" olarak niteledi. 
Anadil eğitimin temel bir insan hakkı olduğunu ve hayatı boyunca bu hakkı savunmak için mücadele verdiğini belirten Jelyazkova, Bulgaristan'da Komünist dönemin sona ermesinin ardından 1989–1990'da kapatılan Türk filolojilerinin yeniden açılması ve okullarda anadil eğitimine tekrar başlanması yönündeki açıklamalarının büyük tepkilerle karşılaştığını söyledi.
-"Seçmeli Türkçe dersini daha çok Roman çocukları seçiyor"-
Jelyazkova, özellikle ebeveynleri Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde çalışan Türk çocuklarının, seçmeli Türkçe dersleri yerine Yunanca, İtalyanca ve İspanyolca öğrenmeyi tercih ettiğini belirtti. 
Türkçe anadil eğitimine ilginin giderek azaldığını anlatan Jelyazkova, şunları kaydetti:
"Araştırmamızın en çarpıcı bulgularından biri, Türkçe anadil eğitimine karşı ilginin oldukça azalması oldu. Ülkede ilk kez anadil eğitimine izin verilen 1992'de 114 bin çocuk bu dersi seçmişti. 20 yılda, seçmeli Türkçe ders gören çocukların sayısı 114 binden (Romanlar dahil) 7 bine düştü. Üstelik seçmeli Türkçe dersi daha çok Roman çocukları tarafından tercih ediliyor. Türkçe konuşarak sınıf atladıklarını düşünen bu çocuklar, Türk kimliği ile özdeşleşerek daha saygın bir azınlık grubuna geçmeye çalışıyorlar."
Antonina Jelyazkova, Bulgar parlamentosunda görüşülmekte olan yeni Eğitim Kanunu'nda anadil eğitimi konusunun, "koreografi dersi ile aynı düzeyde ele alınacak kadar önemsizleştirildiğini" söyleyerek, velilerin de konuya yeterince duyarlılık göstermediğini dile getirdi.
-Rapordaki bazı tespitler-
-IMIR araştırmasına göre, Bulgaristan'daki eğitim sisteminde tarih dersleri Bulgar etnisitesinin bakış açısıyla sunuluyor. 
-Tarih kitaplarında kendini bulamayan Bulgaristan Türkleri, bilgilerini Türk televizyonlarındaki belgesellerden tamamlamaya çalışıyor.  
-Okullardaki haftalık 4 saatlik seçmeli anadil eğitimi ve Ulusal Bulgaristan Televizyonu'nun günlük 15 dakikalık Türkçe haberleri Türk toplumunun ihtiyaçları için son derece yetersiz.  
-Müslüman olan ancak Türkçe bilmeyen Bulgaristan Pomakları, Türkçe televizyon yayınlarından yararlanmadıkları için kimliklerini ve geçmişini araştırmak için internete yöneliyor. 
-Son 20 yıldır Türkçe anadil ders kitapları ve diğer eğitim malzemeleri hiçbir şekilde yenilenmedi. (İvo Radoykov, AA)
 
 
ARAŞTIRMANIN ORJİNALİ:

Ekim 19, 2012 | 1 yorum |