Göçmen derneklerinden yer adı değişikliğine tepki

17 Aralık 2013 Salı |

Bulgaristan göçmenleri, Varna Belediye Meclisinin, ilçe sınırları içinde bulunan 215 yerin Türkçe olan adlarını Bulgarca isimlerle değiştirme kararına tepki gösterdi.

Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Bayram Çolakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Varna Belediye Meclisi kararına tepkili olduklarını ve kararın kendilerini üzdüğünü belirtti.

Balkanlardaki pek çok ülkenin milli şuurunu "Türk düşmanlığı" üzerine kurduğunu savunan Çolakoğlu, şunları kaydetti:

"Sosyalist Parti Lideri Stanişev ve Bulgar Hükümeti'nden bu meclis kararının veto edilmesi için teşebbüse geçmesini bekliyoruz. Bu yer isimlerinin değiştirilmesi konusu bugün ortaya çıkmış bir konu da değildir, beşinci teşebbüstür. Zira daha öncede Varna Belediye Meclisinde yer adlarının değiştirilmesi konusunda karar alınmış fakat Varna Valisi tarafından onaylanmamış, dolayısıyla da yürürlüğe girmemiştir. Bugün Varna'da görev yapan Vali hükümet ortağı Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) kontenjanındandır. BSP Genel Başkanı Stanişev 1984-1989 yıllarında ülkedeki Türklere karşı uygulanan asimilasyon politikası nedeniyle geçtiğimiz kasım ayı içerisinde Filibe'deki bir mitingde Türklerden özür dilemişti."

Çolakoğlu, asli görevlerini yerine getiremeyen belediyelerin bu tarz icraatlarla siyasi temellerini sağlama almaya ve başarısızlıklarının üzerini örtmeye çalıştıklarını savunarak, bu yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini vurguladı.
 "Kendi tarihlerine de saygıları yok"
Trakya Balkan Türkleri Derneği Başkanı Dr. Esma Gündoğdu da Bulgaristan'da isim değiştirme olaylarının Osmanlı-Rus savaşının ardından başladığını söyledi.

Bu tarz hareketlerin tek amacının Osmanlı izlerini bölgeden silmek olduğunu belirten Gündoğdu, şöyle devam etti:

"Son yıllarda bu yer isimleri değişikliği siyasette neredeyse moda haline gelmiş ve Avrupa Birliği'ne üye bir ülkede hala devam etmektedir. Aslında bu hareketlerin tek amacı o bölgede Osmanlı'dan kalan izleri yok etmektir. Kalan her neyse insan, cami, han, köprü, sokaklar ya da köy… Yer isimlerinin değiştirilmesiyle kalınmamış, 1912'de başlayıp 1984'e kadar sürmüş. Sistematik bir şekilde Müslüman azınlığının isimlerine saldırılmıştır. Biz 1989'da dönenler, bu asimilasyon kampanyalarının canlı birer örneğiyiz. Bugünlerde Bulgaristan'da yapılanlar bunun devamıdır. Kendi tarihine saygısı olmayan bir millet başkaların tarihine saygılı olmasına bekleyemeyiz."
"Yunanca, Almanca yabancı değil, Türkçe yabancı"
 Bulgaristan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Rafet Ulutürk ise son alınan kararın Bulgaristan'da 130 yıldan beri devam eden Türk düşmanlığının bir başka göstergesi olduğunu öne sürdü.

Doğu blokunun çökmesi ve AB üyesi olmasının ardından Bulgaristan'ın demokratikleşmesini beklediklerini ancak hayal kırıklığına uğradıklarını belirten Ulutürk, şunları kaydetti:

"Yunanca, Almanca, Rusça olması onlar için sakıncalı değil. Çünkü Bulgaristan'da 130 yıldan beri akıllara durgunluk veren bir Türk düşmanlığı yaşanmakta ve hızla devam etmektedir. Doğu blokunun çökmesinden sonra Bulgaristan demokratik bir ülke olacak zannettik. Hatta AB üyesi olduklarında insan hakları, demokrasi gibi kavramlar söylemde kalmayıp hayata geçirilecek zannettik ama nafile. Varna Belediyesinin son kararı açıkça göstermektedir ki, Bulgaristan'da Türk düşmanlığı hiç azalmamış aksine daha şiddetlenmiştir. Bulgaristan'da Türk düşmanlığını hayatın her sahasında görmek mümkündür. "
 "AB'nin de ayıbı"
 Ulutürk, Bulgaristan'ın AB'den güç aldığını savundu.
Bulgaristan'da son yapılanların aynı zamanda AB'nin ayıbı olduğunu öne süren Ulutürk, şöyle devam etti:

"AB üyesi olan Bulgaristan, eskiden Rusya'ya sırtını dayadığı gibi AB'ye sırtını dayayarak ve AB'den cesaret alarak bu gibi uygulamalara gitmektedir. AB Türkiye ile ilgili olduğunda anında kararlar alıyor kınamalar yayınlıyor, insan haklarından dem vuruyor, mangalda kül bırakmıyor. Bu da açıkça AB'nin ne kadar ikiyüzlü hatta üç yüzlü olduğunu göstermektedir." 

Varna Belediye Meclisi üyeleri, geçen hafta gerçekleşen 2013'ün son toplantısında, ilçe sınırları içindeki 215 coğrafi alanın Türkçe isimlerinin Bulgarcaları ile değiştirilmesine karar vermişti.
AA