25 yıldır demokratikleşiyoruz...

10 Kasım 2014 Pazartesi |

Bulgaristan’da 1989 yılında kansız bir darbe ile sona eren komünizm döneminin ardından başlayan demokratikleşme süreci bugün 25. yılına girdi ancak araştırmalar halkın önemli bölümünün son 25 yılı başarısız gördüğünü gösteriyor.
Alpha Research adlı kamuoyu araştırma şirketi, değişimin yıl dönümü dolayısıyla hazırladığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, Bulgar vatandaşların sadece yüzde 10’u geçen 25 yıllık demokratikleşme sürecini "başarılı" olarak nitelendirirken, katılanların yarısı bu dönemi "fiyasko" olarak görüyor.

Araştırmada, toplumsal hafızada komünizm döneminin imajının gittikçe belirsizleştiği kaydedilirken, Bulgaristan’da yaşayan gençlerin yüzde 94’ünün bu dönem hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadıkları vurgulandı. Araştırmada, Bulgaristan’daki siyasi değişimlerden haberdar olmayan gençlerin büyük bölümünün "Çin Seddi ile Berlin Duvarı arasında ayrım yapamadıkları" ifade edildi.

Eski Doğu Bloku ülkeleri arasından farklı bir değişim modeli izleyen AB'nin en yoksul ülkesi Bulgaristan’da kariyeri için şans göremeyen gençlerin yurt dışına göçü sürüyor. Farklı araştırmalara göre, demokratik dönemde büyük bölümü genç olan 2,5 milyona yakın Bulgar vatandaşı ülkeyi terk etti.

AB üyeliğine 2007 yılında geçen Bulgaristan, hala Birlik tarafından özel gözetim altında tutuluyor. Her yıl yenilenen gözetim raporlarında da Bulgaristan’a yönelik içişleri, adalet ve örgütlü suçlarla mücadele alanındaki eleştiriler, dolaysız veya dolaylı olarak tekrarlanıyor.

Ülkenin 7,3 milyonluk nüfusunun neredeyse üçte ikisini oluşturan yaşlı kesimin önemli bir bölümü de komünizm dönemini hasretle anıyor. Genç kesim ülkede 1944 ile 1989 yılları arasındaki komünist dönem hakkında sınırlı bilgiye sahipken, vatandaşların yüzde 55’i son komünist diktatör Todor Jivkov’u olumlu duygularla anıyor.

Binlerce insanı toplama kamplarına süren, dini yasaklayan ve toplumu 45 yıl boyunca baskı altında tutan eski Bulgaristan Komünist Partisi, 1990 yılında adını Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) olarak değiştirmişti. Şimdi BSP, ülkenin siyasetinde önemli rol oynamaya devam ediyor. Bugün ana muhalefet konumunda olan BSP eski komünist geçmişini reddetmiyor. Partinin yaşlanan destekçilerinden çok sayıda kişi, komünizm tarihinin önemli günlerinde Sofya’daki Sovyetler Birliği Ordusu Heykeli önünde ve bu dönemin önemli simgelerinden Buzluca tepesinde düzenlenen kutlamalara hala katılıyor.



Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinin yıl dönümü, başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde heyecan dolu etkinliklerle kutlanırken, Bulgaristan’da bu tür etkinlikler sönük geçiyor.

BSP, 1989 yılına dek Bulgaristan’da isimleri değiştirilen, dinleri yasaklanan Türk ve Müslümanların haklarını savunan Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) ile koalisyon hükümeti kurarak 2014 yılının haziranına dek bir yıl boyunca ülkeyi yönetmişti.

Özellikle ekonomik sıkıntılar nedeniyle protestoların baskısı altında sadece bir yıl iktidarda kalabilen bu hükümet, uğradığı otorite erozyonu nedeniyle istifa etmek zorunda kalmıştı.

BSP’den ayrılanların kurduğu, komünist kökenli eski Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov’un lideri olduğu Bulgaristan’ın Yeniden Doğuşu İçin Alternatif (ABV) partisi ise 7 Kasım'da göreve başlayan “sağcı reformcu” yeni hükümette bir bakan bulunduruyor.

Oy verme mecburiyetinin olmadığı Bulgaristan’da 5 Ekim'de yapılan son genel seçimde seçmenlerin yüzde 60'ı sandık başına gitmeyi reddetmişti.


AA