Popüler Yayınlar

Bu Blogda Ara

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Cumhurbaşkanından Seçime Yönelik Referandum Önerisi

30 Ocak 2014 Perşembe |

Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, seçimlerde oy verme prosedürünün nasıl değişmesi gerektiği ve halkın siyasi kurumlara olan güveninin artmasını sağlamak yönünde referandum yapılmasını önerdi.

Plevneliev, ulusa sesleniş konuşmasında, ülkede mayıs ayının sonunda gerçekleşecek Avrupa Parlamentosu (Ap) seçimi ile birlikte referandum yapılmasını istedi.

Demokrasinin toplumsal yaşamda daha görünür hale getirilmesi için çabaladığını belirten Plevneliev, referandumun halkın gerçek iradesini ifade ettiğini savundu.

Cumhurbaşkanı Plevneliev, referandumda vatandaşların, liste dışından milletvekillerini seçebilmesi, oy kullanımının mecbur olması ve elektronik oy kullanımına izin verilmesi konularına yanıt vermelerini teklif etti.

Referandumun Ap seçimi ile eşzamanlı yapılması durumunda daha az maliyetli olacağını savunan Plevneliev, "Aynı zamanda Bulgaristan vatandaşları, demokrasinin temelini oluşturan bu önemli konularla ilgili fikirlerini beyan edebilecekler" dedi.

Plevneliev konuşmasında, yurt dışında yaşayan 1,5 milyon Bulgaristan vatandaşının elektronik oy kullanma olanaklarından yararlanarak, dünyanın her yerinden anayasal haklarını yerine getirebileceklerini de vurguladı.

AA
Ocak 30, 2014 | 0 yorum |

Göçmenler yüzünden CHP'den istifa etti

29 Ocak 2014 Çarşamba |

Tekirdağ'ın Ergene ilçesinde CHP Ergene İlçe Yönetim Kurulu üyesi Osman Korkmaz, "CHP Ergene ilçe yönetiminden Bulgaristan Göçmenlerine hak ettikleri değeri ve önemi verilmediğini hissettiğim" diyerek istifa etti. `

Ergene ilçesinde CHP'nin sandık kararı almasının ardından 6 aday adayından 4'ünün çekilmesi üzerine 2 aday adayının sandığa gitmesi ile sıkıntılar doruğa çıkmıştı. CHP Ergene İlçe Teşkilatı sıkıntıları bir türlü atlatamazken şimdi de yönetim kurulu üyesinin ile sarsıldı. CHP Ergene Teşkilatında göçmenlerin sesi olarak nitelendirilen Yönetim Kurulu Üyesi Osman Korkmaz istifa etti. Korkmaz, istifa dilekçesinde "Yönetim Kurulu üyesi bulunduğum Cumhuriyet Halk Partisi Ergene İlçe Yönetiminden Bulgaristan göçmenlerine hak ettikleri değeri ve önemi verilmediğini hissettiğim için bu şerefli ve onurlu görevimden istifa ediyorum" ifadelerini kaydetti.

IHA
Ocak 29, 2014 | 0 yorum |

Anayasa Mahkemesi, yabancılara toprak satışı yasağının uzatılması kararını anayasaya aykırı buldu

Anayasa Mahkemesi, parlamentonun daha önce aldığı yabancılara toprak satışı yasağının uzatılması kararını anayasaya aykırı buldu.

Anayasa Mahkemesi hakimleri, yasağın uzatılmasının anayasaya aykırı olduğuna, aynı zamanda Bulgaristan'ın Avrupa Birliği'ne (Ab) üyelik anlaşması ile çeliştiğine karar verdi.

Anayasa Mahkemesi'nin bu kararıyla 1 Ocak 2007'de Bulgaristan Ab'ye üye olduğunda devreye giren ve yedi yıl boyunca geçerli kalan yabancılara arazi satış yaşağı, 1 Ocak 2014 tarihi itibarıyla kalkmış oldu. Mevcut yasalara göre, Abvatandaşları Bulgaristan'da herhangi bir engelle karşılaşmadan toprak satın alabilecek. AB vatandaşı olmayanlar ise Bulgaristan'da kayıtlı şirketler aracılığıyla toprak alabilecek.

Irkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA Partisi'nin sunduğu yabancılara toprak satış yasağının uzatılması teklifi, geçen yıl 240 sandalyeli parlamentoda 171 milletvekilinin oyu ile kabul edilmişti. 

22 Ekim tarihinde parlamento tarafından yabancı vatandaşlara ülkede arazi satışını yasaklayan yasanın 1 Ocak 2020'ye kadar uzatılmasının ardından Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) ile Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH) milletvekilleri Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak kararın iptal edilmesini istemişlerdi. 

AA
Ocak 29, 2014 | 0 yorum |

Makedonya İslam Birliği'nden Bulgaristan'daki Suriyeli Sığınmacılara Yardım

28 Ocak 2014 Salı |

Makedonya İslam Birliği'ne bağlı faaliyet gösteren Hilal Yardımlaşma Derneği, Bulgaristan'daki Suriyeli sığınmacılara 3.5 ton gıda yardımı yaptı.

Bulgaristan Başmüftülüğü aracılığıyla yapılan yardım, başkent Sofya'daki Voenna Rampa ve diğer mülteci barınma merkezlerinde kalan Suriyeli sığınmacılara ulaştırıldı.

Bulgaristan Başmüftülüğü'nden yapılan açıklamada, Makedonya İslam Birliği ve Hilal Yardımlaşma Derneği'ne gıda yardımı için teşekkür edilirken, kendilerine gösterilen güven nedeniyle de memnuniyet ifade edildi.

Bulgaristan'da 10 bin civarında sığınmacı bulunuyor, bunların yarısını ise Suriyeliler oluşturuyor.

AA
Ocak 28, 2014 | 0 yorum |

Bulgaristan’da Azınlık Sorunu ve HÖH

Selvet ÇETİN

Türk azınlık toplumu üyelerinin ağırlıkta olduğu Bulgaristan’daki Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin (HÖH) 19 Ocak 2013 tarihinde yapılan 8. Olağan Genel Kurulunda Parti Lideri Ahmet Doğan’ın silahlı saldırıya uğraması, bu ülkedeki siyasi durumun yeniden gündeme taşınmasına yol açtı. Doğan’ın saldırıdan yara almadan kurtulması ne kadar önemli ise olayın faili olarak yakalanan Türk kökenli Oktay Enimehmedov’un kim ya da kimler tarafından yönlendirildiğinin ortaya çıkarılması da bir o kadar önemlidir. Sanığın eylemini HÖH liderini öldürmek için değil, “dokunulmaz olmadığını göstermek” için gerçekleştirdiğini ifade etmesi uzun süredir Türk azınlık siyasetinde yaşanan çatallaşma tartışmasını daha da alevlendirmiş oldu.
Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin Bulgar Siyasetindeki Konumu
 
1984 yılında Todor Jivkov'un totaliter rejimi tarafından başlatılan etnik temizlik siyasetinin bir sonucu olarak 350 binden fazla Türk, Bulgaristan’daki topraklarını ve mülklerini geride bırakarak Türkiye’ye sığındı.1989 yılına kadar devam eden bu politika kapsamında zorla Bulgarlaştırma uygulamaları sonucu, kişi isimleriyle birlikte yer isimleri de değiştirildi. Asimilasyona direnenler ise “Belene” adı verilen işkence ve ölüm kampında insanlık dışı eylemlere maruz kaldı. Yaşanan trajediden sonra Bulgaristan’daki Müslüman Türk azınlığın haklarını savunmak amacıyla 22 Aralık 1989’da kurulan Ahmet Doğan liderliğindeki HÖH, 1990’da yapılan Parlamento Seçimleri’nde 23 milletvekilli çıkararak üçüncü parti oldu.
 
Bulgar siyasetinde uzun süre anahtar parti konumundaki yerini koruyan HÖH, 2001-2009 döneminde iktidar ortağı olarak ciddi bir seçmen desteği elde etti. Bu süreçte Müslüman azınlığın beklentilerini karşılamada yetersiz kalan HÖH içerisinde Ahmet Doğan’ın tek adamlığına ve partideki tek sesliğe karşı yoğun eleştiriler yapıldı. İktidar ortağı olduğu dönemde HÖH yönetiminin Türk azınlığın haklarını yeterince koruyamadığı, eski rejim döneminde kilit görevleri olan kişilerin partide hala söz sahibi olduğu ve Türk yerleşimlerinin bulunduğu bölgelerdeki ekonomik sefaletin önlenmesi için hiçbir şeyin yapılmadığı gibi birçok olumsuzluktan söz edildi.
 
Aşırı milliyetçi Ataka Partisinin güçlenmesiyle birlikte Müslüman azınlığa yönelik artan baskı politikasına karşı HÖH etkili bir mücadele ortaya koyamadı. Nihayet Temmuz 2009’daki son seçimlerle birlikte muhalefete gerileyen HÖH, çok sesli bir yapıya dönüşmek için gerekli adımları atmada isteksiz davranınca kurucularından Kasım Dal istifa etti ve HÖH’ten ihraç edilen Korman İsmailov ile birlikte Hürriyet ve Şeref Halk Partisini kurdu. Ahmet Doğan’a yönelik suikast girişiminin, Bulgaristan’daki Türk azınlık toplumunun siyasi temsil arayışlarının yoğunlaştığı dönemde gerçekleşmesi ise çeşitli spekülasyonları beraberinde getirdi.
 
Çözülme ya da Bütünleşme
 
Yaklaşık 23 yıllık siyasi tecrübeye sahip olan Bulgaristan Türklerinin kendi içlerinde yaşadığı sorunların gerisinde yenilikçi-gelenekçi çekişmesinin izleri bulunuyor. Değişime direnen eski tüfek siyasetçilerin parti yönetimini bırakmak istemeyişi, bölünme riskini artırıyor. Bulgaristan Türklerinin sadece azınlık haklarının elde edilmesi için değil aynı zamanda ülkenin bir bütün olarak geleceğini ilgilendiren siyasi ve ekonomik sorunlarına çözüm üretebilmesi bakımından tutarlı bir siyasi perspektife ihtiyacı var. Ancak geniş halk kitlesine ulaşmanın ve kuşatıcı bir politika izlemenin ön koşulu ilkeli ve kararlı bir politik duruşa sahip olmaktan geçiyor.
 
Son yıllarda görüş ayrılıklarıyla birlikte ciddi çözülmelerin yaşandığı Türk azınlık siyasetinin güç kaybetmesi, Bulgar siyasetindeki boşluğu giderek daha fazla oranda aşırı sağcı grupların doldurmasına yol açacaktır. Bu yüzden azınlık siyasetine yön veren gelenekçi çevrelerin bir yandan Borisov’u, diğer taraftan Erdoğan’ı idare etmeye çalışarak bir tür denge politikasını sürdürmesi, önümüzdeki süreçte pek mümkün görünmüyor. Zira Bulgaristan’ı bekleyen siyasi ve ekonomik istikrarsızlık tehlikesinden fazlasıyla etkilenecek olan Türk azınlığın kendi ayakları üzerinde durabilmek için öncelikle gerçek bir dönüşümü arzu etmesi gerekiyor. Bu yüzden Müslüman Türk azınlığın siyasi aktörleri, Bulgaristan’ın insan hakları hukukuna dayalı bir siyasal sisteme geçişine destek olmalı ve temel özgürlükler alanının genişletilmesi yönünde bütüncül bir politika izlemeye çalışmalıdır.
 
Bulgar Siyasetinin Azınlık Hukuku ile İmtihanı
 
Bulgaristan Parlamentosu’nun 11 Ocak 2012 tarihinde almış olduğu kararda,1980'lerde sözde “Uyanış süreci” adı altında Müslüman azınlığa karşı uygulanan asimilasyon ve etnik temizlik politikasını kınaması, demokratikleşme açısından umut verici bir gelişmeydi. Bu kınama bildirgesinde; "360 binden fazla Türk kökenli Bulgar vatandaşının sınır dışı edilmesini, totaliter rejimin uyguladığı bir etnik temizlik olarak kabul ediyoruz” ifadelerine yer verilmişti.[1]Karar, geç kalınmış olsa da Bulgaristan'ın karanlık geçmişi ile yüzleşmesi ve adalet arayışlarının önün açması bakımından önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir. Bulgaristan Parlamentosunun asimilasyon sürecini kınayan kararının bir anlam ifade edebilmesi için baskı döneminin siyasi aktörleri yargı önüne çıkarılmalı ve bağımsız bir soruşturmayla adaletin tesisi sağlanabilmelidir.
 
Bu tür normalleşme eğilimlerinin aşırı sağcı Bulgar siyasetçilerince engellenmek istendiği birden çok olay yaşanmıştır. Ancak milliyetçi grupların provokasyonlarına çok da aldırış etmeden Müslüman azınlığın haklarını ilerletebilmek bakımından soğukkanlı bir siyaset izlenmesi önemlidir. Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi, azınlık hakları konusunda birçok kez Bulgar yönetimini suçlayıcı ifadelere yer vermiş ve Türk toplumuna yönelik ayrımcı uygulamaların son bulmasını istemiştir. Ülkedeki azınlık haklarının tanınmasıyla ilgili olarak Bulgar yönetimi uluslararası sözleşmeleri onaylamak konusundaki isteksizliğini sürdürmektedir.
 
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Bulgaristan’ın Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmesi’ni uygulamasını ve Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı’nı imzalamasını istese de bu talepler şu ana kadar karşılık bulmuş değil. AKPM, Bulgaristan’daki ulusal azınlıkların anadilde eğitimlerinin sağlanması ve kültürel kimliklerinin korunması yönündeki haklarının garanti altına alınması için çağrıda bulunmayı sürdürürken, azınlıklara karşı devam eden nefret söyleminin de koşulsuz olarak kınanmasını talep etti. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg tarafından kaleme alınan raporda ise, baskı ve asimilasyon süreciyle birlikte geçmişte göçe zorlanan Türk azınlığın sosyal güvenlik haklarının iadesi konusunda Bulgaristan yönetiminin gerekli adımları atması istendi. [2]
 
İslamofobi’nin Yükselişi
 
Geçen yıl Burgaz Havaalanında İsrailli turistlerin hedef alındığı bombalı saldırının ardından Müslümanlara uygulanan baskılar artmaya başladı. İslamofobi’nin Bulgaristan’da yayılma eğilimi göstermesiyle çeşitli Müslüman grupların kurmuş oldukları vakıf ve derneklerin faaliyetleri kısıtlandı. Öyle ki “köktendinci” oldukları gerekçesiyle bir grup cami imamı gözaltına alındı ve haklarında çeşitli davalar açıldı. Daha önce ırkçı Ataka Partisinin taraftarlarıyla Müslümanlar arasında Banyabaşı Camii önünde çıkan çatışmaların tekrarlama olasılığı bulunduğu gibi Müslüman mezarlıklarına ve ibadethanelere yönelik sistematik saldırıların önlenmesi konusunda Borisov Hükümetinin başarılı olduğu söylenemez. Bütün bu gelişmeler, Bulgaristan’daki Müslüman azınlığın medya manipülasyonu aracılığıyla Bulgar halkı tarafından bir tehdit olarak algılanmasına zemin hazırlamaktadır.
 
Sonuç olarak; Bulgaristan’da önümüzdeki Haziran ayında yapılacak seçimlere kadar Türk azınlığın siyasi bütünleşmeyi sağlayarak hukuki eşitlik ve insan hakları temelinde azınlık hakları için mücadelesini sürdürmesi ve Bulgaristan’ın siyasi ve ekonomik gelişmesine katkı sağlayacak projeler üretmesi, Türk-Bulgar ilişkilerinin geleceği açısından büyük öneme sahiptir. Bulgaristan’daki siyasi normalleşme çabalarının desteklenmesinde kilit bir etkiye sahip olan Türk azınlığın atacağı doğru adımlar, Müslüman topluluğun haklarının yasal olarak güvence altına alınmasına da katkı sağlayacaktır. Aynı zamanda Bulgar siyasetinin zaman yitirmeden uluslararası azınlık hukukuyla uyumlu yasal reform sürecini başlatması beklenmelidir.

Stratejik Düşünce Enstitüsü

[2] Bkz. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiserliği web sitesi.  https://wcd.coe.int/ViewDoc.jsp?id=1581941   
Ocak 28, 2014 | 0 yorum |

Bulgaristan-Türkiye sınırından geçişler durdu

25 Ocak 2014 Cumartesi |

Emniyet Genel Müdürlüğü network ağında meydana gelen arıza nedeniyle Avrupa'ya açılan sınır kapılarında giriş ve çıkış işlemlerinin yapılamadığı bildirildi.

Sabaha karşı meydana gelen arıza nedeniyle, Edirne'deki sınır kapılarında yoğunluk yaşandı. Kapıkule Sınır Kapısı'nda yurt dışına çıkacak araçlar metrelerce kuyruk oluşturdu.

Yunanistan'a açılan İpsala ve Pazarkule sınır kapıları ile Bulgaristan'a açılan Hamzabeyli Sınır Kapısı'nda da araç yoğunluğu oluştu.

Sınır kapıları önünde uzun süredir bekleyen vatandaşlar, zaman zaman korna çalarak duruma tepki gösterdi.

Edirne Emniyet Müdürü Cemil Ceylan, AA muhabirine yaptığı açıklamada hudut kapılarındaki giriş ve çıkışların durmasının, polis network ağındaki arızadan kaynaklandığını söyledi.

Arızanın ne kadar devam edeceği konusunda bir bilgi olmadığını ifade eden Ceylan, giriş çıkışların sağlanması amacıyla hudut kapılarındaki polis memurların kayıtları manuel olarak tuttuklarını belirtti.

Trakya Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Müslüm Yalçın da arızanın giderilmesi için uğraş verildiğini belirtti. Yalçın, arıza nedeniyle oluşan yoğunluğu, arızanın sona ermesinin ardından kısa sürede gidereceklerini kaydetti.

Arıza nedeniyle giriş çıkış yapamayan İlknur Hacısalihoğlu ise Bulgaristan'a gitmek için sınır kapısına geldiğini ancak giriş çıkışların neden durduğu konusunda bilgisinin olmadığını söyledi.
Ocak 25, 2014 | 0 yorum |

Avrupa Komisyonu: Bulgaristan güvenimizi sarstı

23 Ocak 2014 Perşembe |

Avrupa Komisyonu, Bulgaristan için hazırladığı takip raporunu 22 Ocak'ta sunuyor. EurActiv'in ulaştığı bilgilere göre raporda Bulgaristan'a ağır eleştiriler getiriliyor ve Bulgar yetkililer, tartışmalı bir medya patronunun ulusal güvenlik ajansının başına getirilmesi sebebiyle 'Avrupalı ortakların duyduğu güvene gölge düşürmekle' suçlanıyor.
Bulgaristan ve Romanya, 2007 yılında Avrupa Birliği'ne katıldıklarında yolsuzluk ve yargıda reformla ilgili problemlerin üstesinden tam olarak gelememişti.
İki ülkeye yargı konularında AB'ye üye olmalarından sonra da yardımcı olabilmek için bir İşbirliği ve Doğrulama Mekanizması (CVM) kurulmuştu. Program, yedi yıldır devam ediyor.
EurActiv'in ulaştığı son CVM raporu, geçtiğimiz dönemde hükümet karşıtı protestoların patlak vermesine yol açan büyük bir skandala işaret ediyor.
Geçtiğimiz Haziran ayında Bulgaristan'da kurulan azınlık hükümetinin başındaki Başbakan Plamen Oreşarski, göreve geldikten yalnızca iki hafta sonra sürpriz bir şekilde Ulusal Güvenlik Devlet Ajansı'nın (DANS) başına, karanlık bir isim olarak bilinen Delyan Peevski'yi getirme kararı almıştı.
33 yaşındaki Peevski, Bulgaristan'daki Türk azınlığı temsil eden Haklar ve Özgürlükler Hareketi'nden (HÖH) milletvekili seçmişti. HÖH ve Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP), Mayıs ayında aşırı sağcı Ataka partisinin dışarıdan desteğiyle azınlık hükümeti kurmayı başarmıştı.
Peevski'nin adaylığını çekmesine rağmen Bulgaristan'daki hükümet karşıtı gösteriler devam etmişti.
Bir Komisyon yetkisinin 'oldukça eleştirel' nitelediği raporda, CVM raporlarında kural olarak isimlerin geçmemesi sebebiyle doğrudan Peevski'den bahsedilmiyor. Ancak raporun mesajı açık.
Belgede şunlar kaydediliyor:
'Yeni bir DANS direktörünün atanmasıyla birlikte DANS'ın yetkilerinde karmaşa yaşanmıştır. Komisyon'un atamalarla ilgili tavsiyeleri, gerçek bir rekabet ortamı sağlayan, bu görev için son derece önemli olan liyakat ve entegrasyona odaklanan bir şekilde, net bir prosedüre olması yönündedir. Komisyon şu ana kadar kamuya açıklamalarda bulunmuştur. Aday geri çekilmiş ve diğer tepkilerin de üzerine parlamento kararını geri çekmiştir. Bu olaylar, Bulgaristan'ın ortaklarında ve kamuoyunda, güven konusuyla ilgili zor bir intiba bırakmıştır. Yetkililerin bu intibanın üstesinden gelmesi zor olacaktır' dedi.
Raporda, Bulgaristan'ın geçtiğimiz yıl kaydettiği ilerlemenin 'kısıtlı ve zayıf' olduğu belirtiliyor.
euractiv.com.tr 21.01.2014
Ocak 23, 2014 | 0 yorum |

Bulgaristan-Türkiye Doğalgaz Boru Hattı Görüşmeleri

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız ile Bulgaristan Ekonomi ve Enerji Bakanı Stoynev, iki ülke arasında kurulması amaçlanan doğalgaz boru hattı görüşmeleri için yarın Bulgaristan'da bir araya gelecek.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın Bulgaristan ziyareti öncesinde bir açıklama yapan Bulgaristan Ekonomi ve Enerji Bakanı Dragomir Stoynev, ülkesi ile Türkiye arasında doğalgaz boru hattı kurulması konusunda görüşmelerin yarın başlayacağını belirtti.

Enerji alanında doğalgaz hattı bağlantılarının kendileri için önem arz ettiğini kaydeden Dragomir Stoynev, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'la yarın gerçekleştirecekleri görüşmede, Bulgaristan ile Türkiye arasında boru hattı konusundaki temasların başlayacağını vurguladı.

Avrupa'da ekonomik krizin başlamasıyla, endüstriyel alandaki gelişmelerin duraksamaya girdiğini savunan Bulgaristan Ekonomi ve Enerji Bakanı Stoynev "Avrupa Birliği (AB), bankacılık sektörünü kurtarmak için para akıttı ancak endüstri sektörünün kurtarılması için bir şey yapılmadı" dedi.

Rekabet yaratacak enerji gücüne sahip olmadan, rekabet edebilecek ekonomiye de sahip olunamayacağını ifade eden Stoynev, Güney Akım Projesi'ne de değinerek, projenin hayata geçmesi durumunda Bulgaristan'ın ucuz doğalgaza kavuşacağını vurguladı.
AA
Ocak 23, 2014 | 0 yorum |

Kırcaali'de Müslüman Nüfusa "Huzurlu Ortamda Doğru Din Eğitimi"

Bulgaristan'da, Türk ve Müslümanların yoğun olarak yaşadığı Kırcaali kenti, 822 cami ve mescid, 222 cami derneği ile Doğu Avrupa'da İslam dininin en iyi yaşatıldığı yerleşim birimlerinden biri niteliğiyle dikkati çekiyor. Günde 5 vakit ezanın camilerden hoparlörle okunabildiği Kırcaali'de, Müslümanlara huzurlu ortamda doğru din eğitimi verilmeye çalışılıyor.

Kırcaali Müftüsü Beyhan Mehmed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgede çoğunlukla Müslüman Türk nüfusun yaşadığını söyledi.

Kentte Müslümanların dini ihtiyaçlarını karşılayabilmek için ellerinden geleni yaptıklarını belirten Mehmed, "Hedefimiz; bölgede yaşayan Müslümanların dini bilgilerini artırmak ve dini hayatlarını oluşturmak. Bu çerçevede gençlerin doğru din eğitimi almasını çok önemsiyoruz. Bundan dolayı Kur'an kurslarına ağırlık veriyoruz. Bu kurslara gösterilen ilgi de bizi memnun ediyor" dedi.

Hazırladıkları vaaz, ilahi ve mevlid CD'lerini, mevlid kitaplarını vatandaşlara sunduklarını dile getiren Mehmed, cuma günleri vaaz verip hutbe okuduklarını anlattı.

Yaz aylarında köylerde mevlid ve yağmur duası düzenlediklerine işaret eden Mehmed, "Din ve gönül adamları, bu programlara katılıyor. Bu etkinliklerde güncel konular ele alınıp bir ayet, iki hadis yorumlanarak vaaz ediliyor. Kuraklık varsa yağmur, yağmur yağmışsa şükür duası yapılıyor" diye konuştu.

"Yaklaşık 70 noktada yaz Kur'an kursları düzenliyoruz"

Mehmed, Mestanlı kasabasındaki İlahiyat Lisesinde öğrencilere yatılı hizmet verildiğini aktardı.

Bu okulun, başarı çıtasını her sene yükselttiğini vurgulayan Mehmed, şunları kaydetti:

"Bulgaristan'da imam hatip ihtiyacını, Mestanlı'daki okulumuzla karşılamayı amaçlıyoruz. Kırcaali Yatılı Kur'an Kursunu da 2012 yılında faaliyete geçirdik. Muhtelif okullarda eğitim gören öğrencilere huzurlu bir ortamda din eğitimi veriyoruz. Ayrıca Kırcaali Camii'nde kız ve erkek öğrencilere Kur'an kursları veriyoruz. Bununla beraber yaklaşık 70 noktada yaz Kur'an kursları düzenliyoruz. Bunun yanı sıra hac ve Umre için hazırlık seminerleri veriyoruz. Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberimiz Hazreti Muhammed'i anmak, hayatı ve mesajlarını Müslümanlara iletmek için 'kutlu doğum' programları düzenliyor, katılımcılara onun hayatıyla ilgili kitaplar hediye ediyoruz."

Kırcaali'de 822 cami ve mescid ile 222 cami derneği bulunduğu öğrenildi.

AA
Ocak 23, 2014 | 0 yorum |

HÖH Milletvekili Erdinç Hayrullah: 'Bizim Türkiye'nin soluğuna bile ihtiyacımız var'

22 Ocak 2014 Çarşamba |

Hak ve Özgürlükler Hareketinin (HÖH) Milletvekili Erdinç Hayrullah, "Bizim Türkiye'nin soluğuna bile ihtiyacımız var" dedi.

Hayrullah, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bulgaristan'daki sürekli baskı altında tutulan Türkler'in siyasette daha aktif ve söz sahibi olmak için oluşturduğu HÖH'ün geçen 13 yıllık süreçte önemli mesafe katettiğini, son dönemde etnik bir parti olmaktan çıkıp, kitle partisi haline dönüşmeye başladığını söyledi.

HÖH'ün Bulgaristan'da yaşayan soydaşlar ve Müslümanlar için çok önemli çalışmalara imza attığını dile getiren Hayrullah, 2001 yılından bu yana ülke genelinde çok sayıda yeni caminin yapımına katkı sağladıklarını, pek çok camiye de yardım etmeye devam ettiklerini bildirdi.

Hayrullah, 2001 yılından bu yana ya hükümet ortağı olduklarını ya da hükümetleri dışarıdan destekleyerek yönetim içinde aktif rol oynadıklarını vurgulayarak, bunun hem avantajlarını hem de dezavantajlarını yaşadıklarını belirtti.

Bulgaristan'da özellikle Avrupa Birliği ile ilişkilerde sorun yaşanması durumunda ilk suçlanan partinin HÖH olduğunu ifade eden Hayrullah, "Bazı konularda temaslarımız oluyor ama diretemiyoruz. Çünkü diretme gösterdiğimizde marjinal bir parti olmakla suçlanıyoruz. Yani hala eski sorunlar devam ediyor. Aksi durumlarda önce Türkler suçlu gösteriliyor" diye konuştu.

Hayrullah, Bulgaristan'da Türkler'in örgütlenme anlamında yavaş yavaş bilinçlenmeye başladığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Son zamanlarda bazen Türkiye ile, hükümetle sorunlar yaşayabiliyoruz. Aşılmayacak konular değil. HÖH olarak bizim de hatalarımız oluyor elbet. Örneğin, bazı konularda Bulgaristan'daki sivil toplum kuruluşlarını harekete geçiremedik. Zaten Bulgaristan'da sivil toplum kuruluşları çok güçlü değil. Biz Türkler'in STK anlamında güçlenmesini sağlayabilirdik. Bunu hata olarak kabul ediyoruz. Zaman zaman sorun yaşasak da Türkiye hükümeti bizim için çok önemli. Bizim Türkiye'nin soluğuna bile ihtiyacımız var."
AA
Ocak 22, 2014 | 0 yorum |

Filibe Başkonsolosu Şener Cebeci: 'Bulgaristan, Türkiye için her açıdan önemli'

Filibe Başkonsolosu Şener Cebeci, Bulgaristan'ın Türkiye için her açıdan önemli bir ülke olduğunu belirterek, "Konsolosluk olarak sorumluluk bölgemizde düzenlediğimiz etkinliklerle Türkiye'nin hem modern hem de geleneksel yüzünü gösteriyoruz" dedi.

Cebeci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin 1924 yılından beri Filibe'de konsolosluk binası olduğunu belirtti. Konsolosluk olarak Bulgaristan'da özellikle Türk ve Müslümanlar'ın yoğun olarak yaşadığı 10 kente hizmet verdiklerini ifade eden Cebeci, Bulgaristan devletiyle özellikle tarihi binaların restorasyonu anlamında ortak çalışmalar yürüttüklerini bildirdi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) Bulgaristan'da ofisinin bulunmadığını anlatan Cebeci, o nedenle Bulgaristan'daki tarihi camilerin restorasyon ve onarımını konsolosluk olarak yürüttüklerini kaydetti.

Cebeci, görev bölgelerinde Türkler'in yanı sıra Pomak, Roman ve diğer Müslümanlara da hizmet götürdüklerini ifade ederek, "Kesinlikle ayrım yapmıyoruz. Bulgaristan bizim için önemli bir ülke. 3,5 milyar dolarlık ihracatla bölgemizin 2. büyük pazarı. Bulgaristan'dan ithalatımız da iyi. Çalışmalarımız çok  yönlü. Konsolosluk olarak sorumluluk bölgemizde düzenlediğimiz etkinliklerle Türkiye'nin hem modern hem de geleneksel yüzünü gösteriyoruz" diye konuştu.

Sorumluluk bölgelerinde Türk ve Müslümanlar için mezarlık yaptıklarını, Kırcaali'de de bir anaokulu projelerinin bulunduğunu vurgulayan Cebeci, ilişkilerin daha da gelişmesi, Türk ve Müslümanlara daha iyi hizmet verebilmek için Şumnu bölgesinde de Türkiye'nin bir konsolosluk açmayı planladığını sözlerine ekledi.
AA
Ocak 22, 2014 | 0 yorum |

Başmüftü Mustafa Hacı, Başsavcı Tsatsarov’la görüştü

21 Ocak 2014 Salı |

Bulgaristan Başmüftüsü Mustafa Hacı, ülkedeki ibadet yerlerine yönelik saldırılarla ilgili Başsavcı Tsotir Tsatsarov'la görüştü.
Başsavcılıkta gerçekleşen görüşmede Başmüftü Hacı, Başsavcı Tsatsarov'a, son dönemde Müslümanlara ait dini mekanlara yönelik saldırılarla ilgili ayrıntılı bir rapor sunarak kaygılarını dile getirdi.
Raporu alan Tsatsarov, saldırılarla ilgili başlatılan soruşturmaların takipçisi olacağını belirtti.
Görüşmenin ardından Başsavcılık tarafından yapılan açıklamada, devlet ve dini kurumlar arasındaki ilişkilerin anlayış ve karşılıklı saygıya dayalı olması gerektiği konusunda tarafların hem fikir oldukları kaydedildi.
Başmüftülük yetkilileri, son yıllarda ülke genelinde dini mekanlara yönelik saldırıların arttığına dikkati çekti.
AA
Ocak 21, 2014 | 0 yorum |

Cumhurbaşkanı Plevneliev, 2 Yılını Değerlendirdi

20 Ocak 2014 Pazartesi |

Rosen Plevneliev, iki yıllık çalışmalarını değerlendirdiği basın toplantısında, ülkesinin iki yılda büyük sınavlar verdiğini belirterek, bunların ekonomik krizle mücadele ve Burgaz kentinde düzenlenen terör saldırısı olduğunu söyledi.

Muhaliflerin "Cumhurbaşkanı milleti bölüyor" iddiasının asılsız olduğunu savunan Plevneliev, "Görevimi yerine getirirken, siyasi partilerin değil, sivil toplumun adil taleplerine destek verdim. Milleti birleştiren, bu veya şu siyasi parti değil, benim" ifadesini kullandı.

Ülkede yıllardır süren siyasi iniş-çıkışların toplumu yapay olarak böldüğünü, son bir yılda kitle protestoları sürerken Bulgaristan'da üç kabine değişikliği yapıldığını anımsatan Plevneliev, "yurttaşın enerjisinin yükseldiğini" öne sürdü.

"Bulgaristan'ın geleceğini Mesihler değil, çalışan kurumlar sağlayacaklar" diyen Plevneliev, "Siyasette ahlak talebiyle son aylarda sokaklara dökülen halkımızın haklılığı tartışılamaz" dedi.

Güven eksikliği

Bulgar toplumunun aşması gereken en ciddi sorunu "güven eksikliği" olarak nitelendiren Plevneliev, toplumdaki bu eksikliğin, popülizm, kin ve yapay milliyetçiliği körüklediğinin altını çizdi. Plevneliev, "Kafası karışmış, özgüveni düşük görünen, nüfusunun yarısı tamamen yoksul olan Bulgaristan'ın vatandaşları artık ortak amaç, hedef ve otorite tanımıyor. Hepimiz hastayız, ortak yol ve toplumsal düzen arıyoruz" diye konuştu.

Piyasa ekonomisinin normal çalışmasını, rüşvet, oligarşi ve tekellerin engellediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Plevneliev, ülkesinin, milli kahraman Vasil Levski'nin miras bıraktığı "temiz ve kutsal cumhuriyet" ilkesine sadık kalması gerektiğini ifade etti.

Plevneliev, Milli Güvenlik Kurulu'nun şubat ayında 2014-2020 döneminde yapılacak AB finansmanı ile ilgili stratejik projeleri değerlendirmek üzere toplayacağını da duyurdu.

Plevneliev ile Başbakan Plamen Oreşarski hükümeti arasında ciddi görüş ayrılıkları bulunuyor. Oreşarski hükümetine karşı aylardır süren kitlesel protestolara paralel olarak, başbakan yandaşları da her akşam cumhurbaşkanlığı önünde toplanarak, Plevneliev'in istifasını talep etmeye devam ediyor
Ocak 20, 2014 | 0 yorum |

Ressam Aslıer, 75 Yıl Aradan Sonra Geldiği Doğum Yeri Kırcaali'de Sergi Açtı

19 Ocak 2014 Pazar |



Kircaali Krıg Sanat Galerisi'nde açılan sergide sanatçının 42 resmi yer alıyor.

Ressam Prof. Dr. Mustafa Aslıer, 75 yıl aradan sonra geldiği Bulgaristan'ın Kırcaali kentinde sergi açtı.
Cumhuriyet Sanat Ödülü ve Devlet Sanat Ödülü sahibi Prof. Dr. Aslıer'in, Kırcaali'deki Krıg Sanat Galerisi'ndeki "Barış" adlı kişisel resim sergisi sanatseverlerle buluştu.

Edirne Mimar Sinan Rotary Kulübü ile Kırcaali Rotary Kulübü'nün katkılarıyla açılan sergide Aslıer'in, 42 eseri yer alıyor.

Serginin açılışında AA'ya konuşan Prof. Dr. Aslıer, şimdiye kadar çok sayıda sergi açtığını ancak Kırcaali'deki bu sergiyi unutamayacağını söyledi.

Aslıer, "Karasevdalısı olduğum memleketime geldim, hem de 42 çiçek demetiyle geldim" dedi.

50'den fazla kişisel sergi açan Prof. Dr. Aslıer, 1989 yılında profesörlük unvanını aldıktan sonra Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığına atandı. Aslıer, 1992 yılında emekli oldu.



Ocak 19, 2014 | 0 yorum |

Kırcaali'ye bin 200 kişilik kapasiteli cami yapılacak

Kırcaali'de bin 200 kişi kapasiteli, müftülük, Kur'an kursu ve diğer sosyal donatılar bulunacak külliye özelliklerine sahip bir cami yapılacak.

Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Aziz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentte cami yapımı için 2006 yılından bu yana yoğun çaba harcadıklarını söyledi.

Önce 3 bin 500 metrekare bir alan bulduklarını belirten Aziz, bunun ardından hem proje çizdirme çalışmalarına ağırlık verdiklerini hem de çoğunluğu Türk ve Müslüman olmayan meclis üyelerine, inşaat izniyle ilgili kararı imzalattıklarını anlattı. Bulgaristan'da cami inşaatı için izin almanın önemli bir mesele olduğunu vurgulayan Aziz, sorunları yüzde 99 oranında çözdüklerini ve inşaat aşamasına geldiklerini dile getirdi.

Aziz, Kırcaali'nin, Bulgaristan'da en fazla Türk ve Müslüman nüfusun yaşadığı kent olduğuna dikkati çekerek, "Kırcaali'deki camiler yetersiz. Özellikle cuma günleri ve bayramlarda cemaat, namazlarını dışarıda kılmak zorunda kalıyor. Yağmurlu ve soğuk havalarda cemaatin işi daha da zorlaşıyor" dedi.

Ülkede yürürlükteki yasalarına göre kaba inşaatın 5 yılda tamamlanması gerektiği bilgisini veren Aziz, bunun için cami yapımında gerekli parayı bulabilmek amacıyla yoğun çalıştıklarını bildirdi.

Cami inşaatına Türkiye'den destek

Camiyi en kısa sürede tamamlamayı arzuladıklarını ifade eden Aziz, "Caminin projesi ve inşaat izni tamamlandı. En kısa sürede kazmayı vurma arzusundayız. Aslında bu camiyi zorlansak da kendi yerel kaynaklarımızla yapabiliriz ancak Türkiye ile yapmak istiyoruz. Görüşmelerimiz sürüyor. İnşallah en kısa sürede sonuca ulaşırız" ifadesini kullandı.

Destek konusunda hem Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe hem de Diyanet İşleri Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerine değinen Aziz, bunun önemli ve kapsamlı bir proje olduğunu kaydetti. Altepe'nin, "Üzerimize düşen ne varsa yaparız" dediğini, Diyanet İşleri Başkanlığından da olumlu yanıt beklediklerini aktaran Aziz, il merkezi ve köylerdeki cami ile mescitlere gerekli desteği verdiklerini sözlerine ekledi.

Cebel ı Belediye Başkanı Bahri Ömer ise projesi tamamlanan Kırcaali Merkez Camii Külliyesi ve Kültür Merkezi'nin yapılması halinde buradan ağırlıklı olarak gençlerin faydalanacağını belirterek, "Bu projeyi çok önemsiyoruz. Bizim kuşak İslam dinini ancak annesinden, babasından öğrendi. İnşallah bu proje hayata geçtiğinde gençlerimiz yüce İslam dinini daha sağlıklı öğrenecek" diye konuştu.
Ocak 19, 2014 | 0 yorum |

Bulgaristan’da tüpgaz patalaması sonucu bir Türk ailesi yıkıntılar altında kaldı

18 Ocak 2014 Cumartesi |

Rusçuk İline bağlı Vetovo şehrinde bir evde meydana gelen gaz tüpü patlaması sonucu 5 kişilik Türk asıllı aile yıkıntıların altında kaldı.
Patlama sonucunda yerle bir olan iki katlı evde bulunan beş kişiden ikisinin 6 ve 13 yaşlarında iki kız çocuğunun olduğu bildirildi.  
Yıkılan evde bulunanlar, kurtarma ekiplerinin yaklaşık bir saat çalışmasının ardından yıkıntıların altından hafif yaralı sağ olarak çıkarıldı.  
Şoka girdikleri görülen Gaye (6), Anes (13), Sevginar (37), Gülten (55) ve Ayşe (73) psikolojik tedavi altına alındı. 
Vetovo Belediyesi yetkilileri, patlama sonucu evsiz kalan aileye yardım yapacaklarını duyurdu.

Ajans Bg
Ocak 18, 2014 | 0 yorum |

“Anadilinin Hayatımızdaki Yeri Ve Önemi” KONULU KOMPOZİSYON YARIŞMASI

Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği 21 Şubat Uluslararası Anadili Günü vesilesiyle geneksel bir kompozisyon yarışması düzenliyor.
Kültürün nesilden nesile aktarılması, yaşaması ve gelişmesi dil sayesinde mümkün olabilmektedir. Milletleri meydana getiren unsurların başında gelen dil, aynı zamanda kültürün oluşması ve yaşamasında da en büyük görevi üstlenmiş durumdadır.
Anadilimiz Türkçe ile ilgili tartışmaların, engellemelerin ve zorlukların yoğun olarak yaşandığı bu günlerde Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği Anadilinin Hayatımızdaki Yeri Ve Önemi” konulu bir kompozisyon yarışması düzenlemektedir.
Bu yarışmanın amacı öğrencilerimize, gençlerimize, velilerimize, öğretmenlerimize anadilinin önemini ve değerini vurgulamak, anadilimize sahip çıkılmasını, doğru öğrenilmesini, öğretilmesini, kullanılmasını ve korunmasını sağlamaktır. Bu konuda insanlara sorumluluklarını anımsatmak, anadilinin sevilmesi ve ona bilinçle sahip çıkılması konusunda insanları göreve çağırmak, daha duyarlı olmaları gerektiğini anlatmak.
Anadilimiz Türkçenin unutulmasının, unutturulmasının hatta yok olmasının önüne geçmek, doğru, düzgün öğrenilmesini ve kullanılmasını desteklemektir.
Velilerden çocuklarının anadillerini öğrenme konusunda daha sorumlu ve duyarlı olmalarını, anadillerine sahip çıkmalarını ve bilinçlenmelerini bekliyor, çocukların ve gençlerin anadillerini doğru öğrenmelerini, doğru kullanmalarını, sevmelerini ve benimsemelerini hedefliyoruz.
Dolayısıyla tüm çocuklarımıza ve gençlerimize bu yarışmaya katılma çağrısında bulunuyoruz. 


Katılım Şartları:

• Kompozisyon konusu Anadilinin Hayatımızdaki Yeri Ve Önemi”
• Yarışmaya Bulgaristan genelinde 8–25 yaş arası öğrenci ve gençler katılabilir.
• Yarışma 4 kategoride yapılacaktır.
• Anlatım tekniği serbesttir.
• Eserler Türkçe yazılmalı.
• Eserler okunaklı ve 2 sayfayı geçmemeli.
• Eserin son sayfasına yarışmacının adı, soyadı, yaşı, şehri/köyü, okulu ve telefon numarası yazılmalıdır.
• Her yarışmacı bir eserle katılabilir.
• Yazılar bir komisyon tarafından değerlendirilecek. Dereceye giren yarışmacılara ödül verilecek.
• Yazılarınız aşağıdaki adrese 16.02.2014 tarihine kadar gönderilmeli.
Adres:


Kırcali 6600, ul. Belasitsa”, No 1

Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği

E-mail: turkder.bg@gmail.com
Ocak 18, 2014 | 0 yorum |

Bülent Ecevit'in Rusçuk fotoğrafı devlet arşivinde bulunuyor

17 Ocak 2014 Cuma |

Bulgaristan'da, Devlet Arşivler Ajansı tarafından dijital ortama aktarılan 40 bin fotoğrafın arasında Bulgar-Türk ilişkilerini yansıtan çok sayıda siyah beyaz kare bulunuyor.
Devlet Arşivler Ajansı tarafından internet ortamına da aktarılan tarihi fotoğrafların arasında Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923 yılında çekilmiş fotoğrafı da var.
Arşivler Ajansı'nın 1830 yılından günümüze kadar oluşturduğu arşivde 1891-1900 yılları arasında çekilen ve Türk-Bulgar sınırında nöbet tutan askeri personeli gösteren siyah beyaz kareler de yer alıyor.
Arşivler Ajansı'nın koleksiyonunda, Bulgar Çarı Birinci Ferdinand ve eşi Elenora'nın İstanbul ziyaretinden kareler, Bülent Ecevit'in 1972 yılında gerçekleştirdiği Bulgaristan ziyareti sırasında Rusçuk'ta çekilen fotoğrafının yanı sıra Bulgar-Türk ilişkileri tarihinden anların ölümsüzleştirildiği yüzlerce fotoğrafı görmek mümkün.
Olaylar, insanlar ve mekanlar olarak üç konuya ayrılan 40 bin fotoğraftan kaçı Bulgar-Türk ilişkilerini yansıttığı konusunda ise net bir rakam yok.
AA
Ocak 17, 2014 | 0 yorum |

Lütvi Mestan: 'Siderov'un dokunulmazlığının kaldırılmasından yanayız'

15 Ocak 2014 Çarşamba |

Bulgaristan'da üyelerin büyük bölümü Türklerden oluşan Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH) Genel Başkanı Lütvi Mestan, sağcı Ataka Partisi lideri Volen Siderov'un milletvekili dokunulmazlığının kaldırılmasını destekleyeceklerini duyurdu.

Başsavcı Sotir Tsatsarov'un Volen Siderov'un milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin talebini parlamentoda destekleyeceklerini belirten Mestan, herkesin kanunlar karşısında eşit olduğunu söyledi.

Başsavcı Tsatsarov, geçen hafta Sofya-Varna seferini yapan uçakta, aralarında Fransa'nın Sofya Büyükelçiliği'nde çalışan bir diplomatın da bulunduğu yolculara hakaret ederek, bir polis memurunu da yumrukladığı bildirilen Siderov'un yargılanabilmesi için milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılmasını istemişti.

Başsavcılığın, Siderov'un dokunulmazlığının kaldırılması yönündeki talebinin ardından Parlamento Başkanı Mihail Mikov, 14 gün boyunca Siderov'un milletvekilliği dokunulmazlığından kendi isteyiyle vazgeçmesini beklemesi gerekiyor. Siderov'un bunu yapmaması durumunda, karar milletvekillerinin oyuna kalıyor.

AA
Ocak 15, 2014 | 0 yorum |

Pırvanov, BSP'yi bölüyor mu?

14 Ocak 2014 Salı |

Eski Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov, üyesi olduğu Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) dışında Avrupa Parlamentosu milletvekilliği seçimleri için ikinci bir aday listesi sundu. 

Pırvanov, Bulgar Uyanışı için Alternatif (ABV) oluşumu sayesinde Mayıs ayında düzenlenecek Ap seçimleri için kendi listelerini sunacaklarını açıkladı. Seçimlere bir koalisyon çatısı altında Pırvanov, şimdilik ortak hareket edecekleri partilerin isimlerini açıklamaktan çekindi.

Basın toplantısında konuşan Pırvanov, BSP'yi bölmediğine ve ayrı bir parti kurmadığını vurguladı. Parti yönetimi ise Pırvanov'a sert tepki gösterdi ve alternatif bir liste kuran herkesin partiden ihraç edilmesi gerektiğini belirtti.

Bulgar Sosyalist Partisi'nin adayı olarak 2002-2012 yıllarında iki dönem cumhurbaşkanlığı yapan Pırvanov, ABV'yi henüz cumhurbaşkanı iken 2010 yılında kurmuş, fakat daha sonra projeyi dondurmuştu. 

ABV'nin seçim listesinin başında eski Dışişleri Bakanı Ivaylo Kalfin'in olması bekleniyor.

CHA
Ocak 14, 2014 | 0 yorum |

Varna'da Değiştirilmek İstenen 215 Türkçe Yer İsmi Kalıyor

13 Ocak 2014 Pazartesi |

Varna Belediye Meclisinin, geçen aralık ayında ilçe sınırları içindeki 215 coğrafi alanın Türkçe isimlerinin Bulgarcaları ile değiştirilmesine ilişkin kararı onaylamadı.
Belediye Meclisi'nin bugünkü toplantısında oylamaya sunulan isim değiştirme kararının kabul edilmesi için 26 meclis üyesinin onayı gerekiyordu ancak kararı destekleyenlerin sayısı 22'de kaldı. Oylamada, 9 üye 'hayır' oyu kullanırken, 'çekimser' kalanların sayısı 7 oldu.

Varna İlçe sınırları içinde bulunan ve Türkçe olan 215 coğrafi yer isimlerinin Bulgarca isimlerle değiştirilmesi meclisi üyelerince geçtiğimiz aralık ayında onaylanmıştı.

Bulgaristan Türklerine ait sivil toplum kuruluşlarının yoğun tepkisiyle karşılan isim değiştirme kararı, Varna Belediye Meclisi tarafından onaylanmasının ardından Varna Valisi İvan Velikov, kararın kabul edildiği ilçe meclisinin toplantısını iptal etmişti.

Türkçe isimlerin değitirilmesi kararının alındığı toplantının iptal edilmesi üzerine, karar bugün tekrar meclis üyelerinin onayına sunuldu.

AA
Ocak 13, 2014 | 0 yorum |

4. Türk ve Bulgar İşadamları zirvesi

4. Türk ve Bulgar İşadamları zirvesi geniş çaplı bir katılımla Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleşti.
Trakyakent Belediyeler Birliği tarafından organize edilen ve Trakyakent ve Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası ortaklığında Tekirdağ'da düzenlenen 4. Türk ve Bulgar İşadamları zirvesi geniş çaplı bir katılımla Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası konferans salonunda gerçekleşti.

Türkiye'nin Bulgaristan ile ticari ve ekonomik işbirliği imkânlarının arttırılması, Tekirdağ'ın marka şehirler haline dönüşmesi, ihracatçı firmaların dış pazar paylarında artış sağlaması amacıyla Bulgaristan'ın Filibe, Burgaz ve Sliven bölgelerinden çok önemli temsilcilerin ve çeşitli sektörlerden 60 seçkin iş adamlarının katıldığı işbirliği zirvesi büyük ilgi gördü.
Trakyakent Belediyeler Birliği Başkanı ve Tekirdağ Belediye Başkanı Adem Dalgıç, Bulgaristan'dan gelen konuk bakan, milletvekilleri, belediye başkanları ve yabancı işadamları ile tek tek ilgilenirken başta Balkan ülkeleri olmak üzere tüm Avrupa Ülkeleri ile sıcak görüşmeler halinde oldukları bu tarz zirvelere devam edeceklerini söyledi... Trakyaket Belediyeler Birliği Başkanı Dalgıç, hızla büyüyen markalaşma yolunda önemli adımlar atan Tekirdağ'ın konum olarak da cazibe merkezine dönüşmesi komşu ülkelerin işadamlarının gözünü Tekirdağ'a çevirmesine yol açtığını kaydetti... Yakın bir zamanda yaklaşık 2014'ün sonuna doğru Liman kenti olan Tekirdağ'a Asya Port'un da dahil olmasıyla hem Trakya hem de Türkiye ekonomisine büyük katkılar sağlayacağını ve Tekirdağ'ın çok hareketleneceğini söyledi.. Başkan Dalgıç "Takya'nın ve Tekirdağ'ın kalkınması ve marka şehir olması adına tüm dünya işadamlarını hızla büyüyen Tekirdağ'a yatırım yapmaya davet ediyorum" dedi.
Bulgar işadamlarının büyük rağbet gösterdiği 4'üncü Türk-Bulgar İşadamları Zirvesi'nin finalinde her iki heyet anlaşmalar yapmak üzere sıcak görüşmeler düzenledi... Bulgaristan'dan gelen işadamı heyeti Tekirdağ ve Türkiye için çok önemli olan Tekirdağ'daki Asyaport limanını gezdi... Bulgar işadamları daha sonra çeşitli firmalara ziyaretler gerçekleştirdi...  Öte yandan Bulgar kafilesi Tekirdağ Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından kurulan el emeği, göz nuru el-işleri sergisini gezip hediyelik eşya alma fırsatı da buldu.
Trakyakent Belediyeler Birliği Başkanı ve aynı zamanda Tekirdağ Belediye Başkanı Op. Dr Adem Dalgıç'ın ev sahipliği yaptığı Türk-Bulgar işadamları zirvesinin onur konukları arasında Bulgaristan Ulaştırma Bakanı Alexandr Alexsandrov, Ürdün Başkonsolosu Dr Barmaui, Bulgaristan Burgaz Valisi Pavel Marinov, Bulgaristan Milletvekili Atanas Zafirov, Bulgaristan Parvomay Belediye Başkanı Angel Papazov, Kricim Belediye Başkanı Atanas Kalcev, Sadovo Belediye Başkanı Dimitr Zdravkov, Dimitrovgrad Belediyesi Meclis Başkanı Stefan Dimitrov, Ram Trakya Birlik Müdürü Prof. Dr. Ivan Varlyakov, Filibe Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dobrina Prodanova, Sliven Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kolio Kolev, Haskova Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yanco Yanev, Belediye Başkan Yardımcıları ve iki ülke işadamları yer aldılar...
TEKİRDAĞ TİCARET VE SANAYİ ODASI BAŞKANI CENGİZ GÜNAY:
Toplantının ilk açılış konuşmasını yapan Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Cengiz Günay, ülke genelinde, yatırımlar anlamında çok iyi bir dönem yaşadıklarını belirterek, dördüncüsü düzenlenen bu toplantıların, iki ülke işbirliklerini ve dostluğunu daha da arttıracağına inandığını söyledi...
BULGARİSTAN FİLİBE TİCARET ODASI BAŞKANI D.PRODONOVA:
Bulgaristan Filibe Ticaret Odası Başkanı Dobrina Prodanova da Türkiye'de bulunmaktan ve bu programda yer almaktan dolayı memnuniyet duyduğunu kaydetti. Prodanova konuşmasında, Türkiye'nin Sanayi alanında patlama yaptığını ve bunun saygıdeğer bir durum olduğunu belirtti. Türkiye ve Bulgaristan'ın Avrupa'da birlikte yol kat edeceğini söyleyen Prodanova, forumda emeği geçenleri kutladı ve bu tür organizasyonların artmasını temenni etti.
BULGARİSTAN BURGAZ VALİSİ PAVEL MARİNOV:
Bulgaristan'ın Burgaz ili valisi Pavel Marinov da toplantının açılışında yaptığı konuşmada, tüm katılımcılara başarılı bir toplantı ve temas programı geçirmeleri konusunda dileklerini iletti. Tekirdağ'a ikinci defa geldiğini hatırlatan Vali Marinov, Tekirdağ'ın yatırımlara önem veren, hızlı bir şekilde gelişen ve büyüyen çok önemli kentler arasında yerini aldığını gördüklerini ifade etti. Marinov, Türkiye ve Bulgaristan arasında yaratılan işbirliği olgusunun iki ülkenin gelişimini çok olumlu yönde etkileyeceğine inandığını belirterek, çalışmalara destek veren tüm yerel yönetim temsilcileri ile kamu kuruluşları temsilcilerine teşekkür etti.
TRAKYAKENT BELEDİYELER BİRLİĞİ BAŞKANI Op Dr ADEM DALGIÇ:
Tekirdağ Belediye Başkanı ve Trakyakent Belediyeler Birliği Başkanı Op. Dr. Adem Dalgıç konuşmasında, Tekirdağ'da gerçekleştirdikleri bu organizasyonun da yeni dostluklar ve yeni çalışmalar olarak kendilerine geri döneceğine inancının tam olduğunu söyledi. Başkan Adem Dalgıç, bugüne dek yapılan ulusal ve uluslar arası temasların kurumlara birçok tecrübeler kazandırdığını, Bulgaristan'ın Ram Trakya Belediyeler Birliği ve bu birliğe üye belediyeler ile yakalanan önemli birliktelik ve politikalar sayesinde Avrupa'da başarılı, örnek gösterilen etkinliklerle çok önemli mesafeler alınmaya başlandığını belirtti. Başkan Dalgıç, yerel potansiyellerin harekete geçirilmesi, ekonominin canlandırılması ve istihdam olanaklarının arttırılması açısından bu kapsama giren ve programa ağırlık veren Türk ve Bulgar iş adamlarına burada olmaları dolayısıyla teşekkür ederek, toplantının her iki ülke kurumlarına ve işadamlarına yararlar getirmesini temenni etti.
AA
Ocak 13, 2014 | 0 yorum |

‘Çocuklarımıza daha iyi şartlar sunmak için geldik’

12 Ocak 2014 Pazar |

Bulgaristan Gençlik ve Kültür Derneği (Bulgarische Jugend und Sozialarbeit e.V.) ile Duisburg Uyum Meclis Başkanı Şevket Avcı tarafından davet edilen Düsseldorf Başkonsolosu Alaattin Temur ve eşi Efsane Temur, dernekte bulunan vatandaşların sorunlarını dinledi. 

Dernek başkanı Cevahir Hasan, Almanya’ya Bulgaristan’da hayat şartların çok zor olduğu için geldiklerini belirterek, “Dileğimiz çocuklarımızın iyi şartlarda yetiştirip kendi hayat standartlarımızı yukarı çekmek. Kiralarımızı ödeyemeyecek, yiyecek ekmeği dahi bazen bulamadığımız bu zor günlerde Duisburg Belediyesi’nden ve soydaşlarımızdan iş imkanları konusunda yardım bekliyoruz. Bizlere ön yargılı davranarak toplum içinde kötü kategorilere koymayın” dedi. Duisburg Uyum Meclis Başkanı Şevket Avcı ise Bulgaristan ve Romanyalı vatandaşlar için geçen yıl 4.5 milyon Euro harcanması gereken bir para geldiğini ve bu paranın nereye gittiğini bilmediğini belirtti. Başkonsolos Alaattin Temur ise bu insanların hakları konusunda bilgi eksikliği içinde olduklarına değinerek, “Yurt dışı bakanlığı nezdinde sizler için neler yapılabilinir? Onun çalışmasını yapıp sizlere bu gibi konularda yardımcı olmak için çaba sarf edeceğim” dedi. Ayrıca dernekte Konsolos Rıfat Kartal, Duisburg Uyum Meclis 2.Başkanı Birol Şenol Yıldırım ve CDU Meclis Üyesi Gürsel Doğan ve dernek üyeleri hazır bulundu. 

Zaman Gazetesi / MUSTAFA GÜLEÇ / DUİSBURG
Ocak 12, 2014 | 0 yorum |

'Sınıra çekilen tel örgü çözüm değil'

11 Ocak 2014 Cumartesi |

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Sözcüsü Boris Çeşirkov, Bulgaristan-Türkiye sınırına çekilen tel örgünün sığınmacı akınına son verilmesi için bir çözüm olmadığını söyledi.

Yasa dışı geçişleri önlemek amacıyla Türkiye sınırına inşa edilecek tel örgünün geçici olarak sığınmacıları engelleyebileceğini belirten Çeşirkov, ancak kaçakların başka yollar bulacağını ifade etti.
Kaçan insanlar kapalı kapılar değil, sınırda yardım görmesi gerekir
Tel örgünün insan kaçakçılarının daha fazla kazanmalarına neden olacağını aktaran Çeşirkov, Avrupa'nın sınırlarını koruma hakkına sahip olduğunu ancak dehşet verici savaşlardan kaçan insanların kapalı kapılar değil, sınırda yardım görmesi gerektiğini vurguladı.
Bulgaristan'da bulunan sığınmacı kamplarındaki yaşam koşullarına da değinen Çeşirkov, buralarda son haftalarda gözle görülür iyileşmelerin sağlandığını kaydetti.
Sınıra 33 kilometre uzunluğunda, 3 metre yüksekliğinde tel örgü 
Bulğaristan Bakanlar Kurulu tarafından geçen yıl 16 Ekim'de alınan karar doğrultusunda Türkiye sınırının Elhovo bölgesine 33 kilometre uzunluğunda ve 3 metre yüksekliğindeki tel örgü çekme çalışmaları devam ediyor.

AA
Ocak 11, 2014 | 0 yorum |

Tartışmalı 146. madde kaldırılıyor

Bulgaristan'da sivil toplum kuruluşları, medya mensupları ve hukukçuların itirazı üzerine, önümüzdeki günlerde parlamentoda onaylanması için sunulacak yeni ceza kanunu tasarısında yer alan 146. maddenin kaldırılacağı bildirildi.

Adalet Bakanı Zinaida Zlatanova, kamuoyunda tepkiyle karşılanan 146. maddenin tasarı halindeki yeni Ceza Kanunu'ndan çıkarılacağını açıkladı.


Söz konusu madde, şahısların bilgisi ve izni olmadan fotoğraf ve görüntü çekenlere bir yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Tartışmalı madde, görüntü alınması konusunda özel veya kamu alanı ayrımı yapmıyor. 


Medya mensupları, 146. madde kabul edilirse mesleklerini icra etmede zorluklarla, hatta hapis cezalarıyla karşılaşabileceklerini belirtti.


Adalet Bakanı Zlatanova'ya protesto mektubu sunan bir grup fotomuhabir ve kameraman, kamuoyuna açık mekanlarda çektikleri fotoğraf ve görüntülerdeki her şahıstan izin almalarının mümkün olmadığını, bu tür bir yasaklamanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları ile de çeliştiğini kaydetti.


Basın çalışanları ayrıca, ilgili maddenin kabul edilmesi halinde siyasetçilerin, kamuoyunu bilgilendirmeye çalışan medya mensuplarına karşı dava açarak hapis cezası almalarını sağlayabileceğinden endişe ediyor.  


146. maddeye karşı gelen sivil toplum örgütleri ise sokak gösterilerinde izinsiz görüntü alınmasının suç olması halinde, göstericiler üzerine uygulanacak şiddetin artacağını savunuyor.


Elektronik Medya Kurulu (SEM) Başkanı Georgi Lozanov, söz konusu maddenin siyasetçilerle ilgili gazetecilerin eleştirel tutumuna karşı bir tehdit olduğunu vurguladı.


AA
Ocak 11, 2014 | 0 yorum |