Zürfettin Hacıoğlu: Lütfi Mestan'ın görevinden uzaklaştırılması hukuk dışı bir operasyon

29 Aralık 2015 Salı |

Balkan Rumeli Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Zürfettin Hacıoğlu, Bulgaristan'da üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH) Genel Başkanı Lütfi Mestan'ın görevinden uzaklaştırılmasının hukuk dışı bir operasyon olduğunu belirtti. 

Hacıoğlu, bir kafede düzenlediği basın toplantısında, HÖH'ün kurucusu ve onursal başkanı Ahmet Doğan'ın 17 Aralık tarihindeki özel bir toplantıda sarf ettiği sözlerin manidar olduğunu ifade etti. Doğan'ın konuşma metninin partinin resmi internet sitesinde de yayımlandığını aktaran Hacıoğlu, şöyle devam etti: 

"Doğan, Avrupa Birliği'nin kendini bir formalite olarak devam ettirdiğinden bahsediyor. NATO'nun güç kaybettiğini söylüyor. Bu arada Çin ve Rusya'nın güçlendiğinden bahsediyor. ' Rusya'nın gücünü kazanması için dünyanın farklı bölgelerinde güç dahi kullanır' ifadesi var. Bunlar Doğan'ın kendi ifadesi, partinin resmi sitesinden alınma bir yazıdır. Sayın Ahmet Doğan, Türkiye'nin de bölgede rol almak istediğini ve Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak krizinden bahsediyor. Partinin Genel Başkanı Lütfi Mestan'ın Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesiyle ilgili Bulgaristan parlamentosunda yapmış olduğu açıklamanın tarihi bir hata ve gaf olduğunu belirtiyor. Parti başkanı Mestan'ı ağır bir şekilde eleştiriyor. Hatta üzülerek söylemek isterim ki bu ifadeleri kullanırken argo kelimeler de kullanmak istiyor, benim terbiyem buna müsait değil şu anda. HÖH'ün Türkiye ile yakınlaşmasından rahatsız oldukları, açıkça bu yazının içerisinde belli oluyor. HÖH'ün komşu ülkeler tarafından yeniden dizayn edilmek istendiğinden bahsediliyor." Hacıoğlu, HÖH'ün internet sitesinde yer alan yazıda "Türkiye'nin doğuda toprak kaybedeceği" iddiasının da yer aldığını anlatarak, "Sayın Ahmet Doğan, Türkiye - Rusya krizinden bahsederken, Türkiye'nin doğuda toprak kaybedeceğinden de bahsediyor. 'Gücüm azalsa bile yalnızca Bulgaristan değil, Balkanlar'ın diğer bölgelerinde de Türkiye'ye mani olacak kudreti muhafaza edeceğim' diyor. Bir Türk olarak sayın Ahmet Doğan'ın bu tür ifadelerini kabul etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. "Doğan'ın açıklamasına anlam veremedik" Konunun parti içi mesele olsa dahi oy hakkı olan Türkiye'de yaşayan yüz binlerce Bulgaristan Türkü'nü yakından ilgilendirdiğinin altını çizen Hacıoğlu, Doğan'ın hangi güçlerin baskısı altında böyle bir açıklamaya imza attığına anlam veremediklerini söyledi. HÖH Sözcüsü tarafından, Mestan'ın partiden uzaklaştırılma gerekçesinin "Bulgaristan'ın güvenliğine zarar verme" şeklinde ifade edildiğini dile getiren Hacıoğlu, Mestan'ın saraylardan partiyi yönetmeyen halkla kucaklaşan bir genel başkan profili çizdiğini vurguladı. Hacıoğlu, Doğan'ın bu tarzdaki çıkışını "iki komşu ülke ilişkilerini bozmaya yönelik bir sabotaj" olarak niteleyerek, "Biz bunlardan rahatsızız. Türkiye ve Bulgaristan'ın dostluğu orada yaşayan kardeşlerimizin yararınadır. Türkiye ve Bulgaristan'ın ilişkilerini bozacak, zedeleyecek hiçbir hareketi, bizlerin onaylaması mümkün değildir. Lütfi Mestan'ın görevden azledilişi, hangi ülkeye, hangi demokrasiye yakışıyor. Biz kimsenin avukatlığını yapmıyoruz ama bu hukuk dışı bir operasyondur" değerlendirmesinde bulundu. "Doğan, devletin Mestan'a vermiş olduğu güvenlik birimlerini geri çektiriyor" Bir gazetecinin Mestan'ın can güvenliğiyle ilgili bir tereddüdü olup olmadığı yönündeki soruyu da Hacıoğlu, şöyle yanıtladı: "Lütfi Mestan, basına bilgi verirken kaygıyla izledim ve ürperdim, açık söyleyeyim. Bulgaristan ulusal kanallarından birinde, tahrik edici sorular soruldu. 'Neden Büyükelçi'nin evine gittiniz?' gibi sorular sorunca Sayın Mestan, 'Ben öncelikle kendi güvenliğimi sağlamak için komşu ülke Türkiye'nin temsilciliğine çok kısa bir zaman için sığındım' dedi. Ben kendisiyle konuşmadım ama bir milletvekiliyle konuştum bu durumu. Sayın Doğan, bu gücü nereden alıyor bilmiyoruz ama devletin Mestan'a vermiş olduğu güvenlik birimlerini geri çektiriyor. Dolayısıyla Sayın Lütfi Mestan tedirgin olup Türkiye Cumhuriyeti'nin Büyükelçiliği'ne, güvenliğini sağlamak için kısa bir süre için oraya gidiyor."