Prof. Dr. Tsvetan Teofanov: İnsanlar Genelde Kur’an-ı Kerim’i İçeriğine Vakıf Olmadan Okuyorlar

1 Ocak 2016 Cuma |

Sofya Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Tsvetan Teofanov: “Dr. Arif Abdullah’ın “The Qurʼan and Normative Religious Pluralism: A Thematic Study of The Qurʼan” (Kuran ve normatif dinî çoğulculuk: tematik Kur’an analizi) adlı kitabının tanıtım konuşmasında, yukarıda ismi geçen eserin, Kur’an mesajının daha iyi anlaşılmasında ve dinler arası diyaloga katkısı vardır dedi. Ayrıca Prof. Teofanov, eserin Bulgaristan’daki oryantalizm çalışmaları için tartışılmaz bir başarı olduğunu ifade etti. Bizim araştırmacılarımız Batı kaynaklı yayınlarda yazılarını yayınlatmaları hâlâ nadir gerçekleşen bir olaydır. Bugün burada toplanmamıza vesile olan bu durum takdir etmemiz için yeterli bir sebeptir dedi.        
Sofya Yüksek İslâm Enstitüsü Araştırma Merkezi Başkanı Dr. Arif Abdullah’ın “The Qurʼan and Normative Religious Pluralism: A Thematic Study of The Qurʼan” isimli kitabının tanıtımı Sofya Üniversitesi “Kliment Ohridski’nin” Klasik ve Yeni Filoloji Fakültesi’nin Aynalı Salonunda “Arapça ve Semiyotik Bölümlerinin” inisiyatifi ile gerçekleştirildi. Kitabın tanıtımında Prof. Dr. Vladimir Gradev, Prof. Dr. Stoyanka Kenderova ve Prof. Dr. Jorjeta Nazırska söz aldılar.
Prof. Dr. Teofanov’un sözlerine göre: Müslüman topluluğu genelde ilâhiyat geleneğini sahiplenip onun dışına çıkmıyorlar, oysa Arif Abdullah zor yolu seçmiştir- analitik – tartışmalı söylem. Dr. Arif Abdullah büyük soruya cevap vermeye çalışıyor, neden pozitif İslâm gerçeğinin klasik görüntüsü bugün bir ütopyaya benziyor. Yüksek sesle şu iddalar daha fazla duyuluyor: “Gerçek dinin” düşman, savaşçı ve agresif bir din olduğu fanatik, ırkçı, haydut, aşırıya giden ve terörist yetiştirdiğini düşünülüyor.  
Son yıllarda ve hatta son aylardaki olayların sebep ve delilleri Kur’an’da aranyor ve bulunuyor. İnsanların çoğu Kur’an’ı içeriğine fazla vâkıf olmadan okuyup, yanlış anlama ve esinlenmeler sonucu korku ve dehşet saçıyorlar. Kim bu tarz yanılgıları ortadan kaldırmaya çalışırsa da onu İslâm’ın apolojisti ilân ederlerdi ya da gerçeklikten kopmuş vaiz.
Prof. Dr. Teofanov sözlerinin devamında: “Dr. Arif Abdullah’ın müzakere ettiğmiz eserinin büyük katkısı vardır, çalışmada sadece güncel öneme sahip olan karmaşık teorik sorulara cevap vermekle kalmayıp, detaylı bir şekilde ilk kaynaklar da analiz edilmiş ve – Kuran’a, hadislere, tefsirlere, müslüman âlimlerin çalışmalarına ve tabii ki batı âlimlerinin çalışmalarına da yer verilerek desteklenmiştir” dedi. 
Teofanov’a göre Arif Abdullah, Kur’an tefsirindeki geleneksel atomistic yaklaşımın eksikliklerini sayıyor, içeriği ve bütünlüğü oluşturamayan geleneksel tercümelerden kendini soyutluyor.       
Kütüphanecilik ve Enformasyon Bilimleri Üniversitesi öğretim üyesiProf. Dr. Jorjeta Nazırska: Dr. Abdullah ilk önce bu konu ile ilgilenerek ve çalışmasını bu şekilde isimlendirerek büyük bir risk aldığını düşünüyorum dedi. O, bizim ilim dünyamızda tereddüt ve şüpheye yol açtı. Dr. Abdullah’ın dinî çoğulculukla ilgilenmesi büyük ihtimal ki İngiltere’deki hocalarından aldığı bir gelenektir. Bu araştırma alanı Felsefe, sosyoloji, siyaset, hukuk, tarih hatta kadınları ve cinsiyeti inceleme alanına alan farklı ilimleri kapsar. Dinî çoğulculuğun ve ayrımcılığı bertaraf etme yöntemlerinin konuşulması sanıyorum ki lüzumsuz değildir, dinde aşırılığa karşı gelmek ve kanonik ve hoşgörülü toplumun oluşmasına vesile olabilir” sözleriyle konuşmasına başladı.
Jorjeta Nazırska: Bana göre Dr. Abdullah, doğru yönetimi kullanmış. Dinî çoğulcuğu tasdik edilen modellere göre göstermesi Dr. Abdullah’ın konuya vakıf olduğunu ve kalitesini göstermesi bakımından bir meydan okumadır ve bir fırsattır. Tasdik edilen bu modellerde dinî çoğulcuğu genelde siyasi ve felsefî yönden açıklar. Dinî çoğulculuktan kasıt genel anlamda anlaşılması gereken farklı dinlere saygı ve bu farklılığın giderek daha da yaygınlaşması demektir. 
Prof. Dr. Nazırska’nın sözlerine göre genelde en çok konuşulan ve tartışılan konular devletin farklı dinlere dil ve dinî inanç açısından yasaklayıcı model uygulaması, bu bakımdan Dr. Arif Abdullah dinî çoğulculuk, normları, kurumsal, kültürel ve sosyal çerçeveler hakkında konuşacağına o kendi bakış açısını sergileyerek ilmî araştırma yapıyor. 
Sofya Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Vladimir Gradev sözleri ile: “Kitabın değerlerinden biri sistematik şekilde yazılmış olması ile anlaşılır dilde ve kapsamlı bilgi sunarak okuyucuyu sürükleyen bir eser olmasıdır. Belli ki Dr. Abdullah, bugün Müslümanların hangi yöne yönelecekleri konusunda çok endişe duymaktadır dedi. 
Aynı zamanda Dr. Vladimir Gradev’e göre, kitap sadece Müslümanlar için önem taşımamakta, gayrimüslimler için de önemlidir çünkü siyasi islam’ın Dünya sahnesinden çıkmış olmasından değil dinin insanın temel gerçeği olmasındandır. Filozof Kan’ın dediği gibi din insanı ve kültürünü inşa ediyor, din olmadan ne ahlâkın ne siyasi soruların ne de insanlar kendi başlarında ayakta durabilirler.    
Prof. Gradev, sözleriyle şu gerçeğin altını çizdi: “Dr. Abdullah’ın kitabı İslâm’da geçmişten ve gelecekten bazı önemli soruların anlaşılmasında bizim entelektüel ufuklarımızı genişletiyor daha iyi anlaşılmasına yardımcı oluyor dedi.