Milletvekilleri, 19 Şubat’ta iki ülkenin Bulgaristan’ın iç siyasetine müdahale edip etmediğini araştırmak üzere kurduğu “Türkiye-Rusya” geçici komisyonunu kapattı, böylece de gülünç bir duruma düştü. Bu karar, yeni Bulgar tarihinde eşsizdir.
Komisyonun oluşturulması için fikri, HÖH partisinin lideri Mütfi Mestan’ı görevinden düşürmesinden ve kendisinin Türkiye’nin Sofya’daki büyükelçiliğinde koruma aramasından doğdu. Daha sonra Mestan, Bulgaristan’da iddia edildiği gibi Ankara’nın desteği ile kendi partisini kurdu. Rusya ise buna Bulgar siyasi partilerinin ülkemizde durmadan Moskova’nın çıkarlarını yürüttüğünü düşünen Reformcu Blok tarafından ilave edildi.
MOSKOVA: 'GÜLÜNÇ BİR DURUM'
Ankara ve Moskova’nın buna tepkisi geç kalmadı. Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, ülkesinin Bulgaristan’ın iç siyasetine müdahale kuşkularını “çok üzücü ve yazık” gibi niteledi. Kremlin ise, Halk Meclisi tarafından kurulan komisyonu “gülünç olarak niteledi.
Ama beklenmedik bir tepki de vardı. Başbakan Boyko Borisov’un tepkisiydi bu. Kendisi GERB partisinden milletvekillerini komisyonu kurulması için oy vermesi için kınadı, Türkiye ve Rusya ile ilişkileri zar zor yeniden pekiştirdiğini açıkladı ve komisyonun kapatılmasını istedi. Öyle de oldu – komisyonu kuranların oylarıyla komisyon kapatıldı.
Komisyonla ilgili olay iki sonuca yol açtı. Biri milletvekillerinin Bulgaristan’ın çıkarlarına istemese de zarar getirebildiğidir, diğeri de şimdiki Başbakanın milletvekillerinin ne ve nasıl oylayacağını kararlaştırmasıdır, ki bu AB’ye üye olan bir parlamenter demokrasi için zararlıdır.
Yazı: Atanas Tsenov, Bnr
