“Bir kanun parti çıkarlarına hizmet etmek için değil ülke çıkarlarına hizmet etmek için çıkarılır”

28 Nisan 2016 Perşembe |

Doç. Dr. Yüksel ÖZKAN
Bal-Göç Genel Başkanı

Katılımcı demokrasiyi, “yurttaşların görüş alışverişinde bulundukları, yerleşik değerleri özgürce sorguladıkları, birbirlerinden bir şeyler öğrendikleri ve kendi aralarında bir uzlaşmaya varabildikleri bir yönetim biçimi” olarak tanımlamak mümkündür. 

İnsanlar, katılımcı demokrasi içerisinde yönetime aktif olarak katılırlar. Esasen demokrasinin özü ve esası da budur. Çağdaş toplumlarda esas hedef katılımcı demokrasinin gelişmesidir.

İnsanlık katılımcı demokrasi idealine doğru ilerlemekteyken, demokrasinin ilk basamağı olan oy kullanma hakkını fiilen sınırlamaya kalkmak, akıntıya karşı kürek çekmektir.

Bulgaristan demokrasisine bağlılığını defalarca ispatlamış olan ülke dışında yaşayan Bulgaristan vatandaşlarının oy kullanmasını fiilen ve fiziken imkansız kılacak olan “sadece diplomatik temsilciliklerde oy kullanma” şartını hayata geçirmek demokrasi adına atılmış bir geri adımdır, geriye doğru gidiştir.

Bugün Bulgaristan dışında hayatlarını sürdürmek zorunda olan yurttaşların ezici bir çoğunluğu ülkelerini “mecburen” terk etmek zorunda kalmışlardır. Bunun dışında ekonomik sebeplerle ülke dışında yaşamak zorunda olan azımsanamayacak sayıda büyük bir kitle vardır. Bu insanların tamamı Bulgaristan ekonomisine dolaylı ve direkt yollardan büyük katkı yapan insanlardır. Bu insanlar cezalandırılmayı değil tam aksine bir teşekkürü hak ediyor.

“Bir kanun parti çıkarlarına hizmet etmek için değil ülke çıkarlarına hizmet etmek için çıkarılır”

“Seçim Yasasında kabul edilen değişiklere ilişkin metinlerde birçok çelişki bulunmaktadır. Bir yandan oy kullanmayı zorunlu hale getirip bir yandan ülke dışında yaşayan Bulgaristan vatandaşlarını sadece diplomatik temsilciliklerde oy kullanmaya mecbur etmek büyük bir paradokstur.”

“Irkçı, ayrımcı ve ayrılıkçı oluşumlar bir devletin gündemini belirleyemez” 

Seçimlerde oy kullanan vatandaşların sayısını arttırmak için insanları teşvik etmek gerekirken bunu fiilen ve fiziken imkansız hale getiren yasalar çıkarmak, Bulgaristan demokrasisinin lehine olan bir durum değildir.

Bulgaristan’a her yıl 3 milyar levalık “görünen” net bir ekonomik katkı sağlayan ülke dışındaki Bulgaristan vatandaşları aynı zamanda ülke ekonomisini sübvanse etmekte ve yabancı yatırımları ülkeye çekmektedir.

Bu insanların Bulgaristan demokrasisine olan inancını sarsmak kimsenin yararına değildir. Vatandaşlarına “eşit” yaklaşmayan politikacılar ülkeleri adına iyilik değil kötülük yapan politikacılardır.

Gelin bu ayrımcı, başkalaştırıcı, ötekileştirici ve demokrasi adına geriye gidiş anlamına gelen karardan vazgeçin. Ülkeye ve demokrasiye olan bağlılıklarını defalarca ispatlamış olan yurt dışında yaşamak zorunda kalmış yurttaşlarınızı küstürmeyin. 

Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu kararı veto etmesi veya bu kararın geri alınması Bulgaristan demokrasisini güçlendirecektir.

İnsanlığın katılımcı demokrasi yolunda ilerlediği bir çağda, demokrasi adına geriye gidiş anlamına gelen bu seçim kanunu ülkeye yarar değil aksine zarar getirecektir.

Büyük çoğunluğu aynı zamanda Bulgaristan Cumhuriyeti vatandaşı da olan üyelerimiz adına şu çağrıyı yapıyoruz:

“Demokrasi yolunda ileri gidelim, geriye doğru adım atmayalım.”