Cumhurbaşkanının Strasbourg konuşması çelişikili tepkilerle karşılandı

11 Haziran 2016 Cumartesi |

Görev süresi sona ermek üzereyken ve ikinci dönem için aday olmayacağını bildirdikten kısa süre sonra Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, Strasbourg’ta Avrupa Parlamentosu’na seslenerek etkileyici bir konuşma yaptı. Göç sebepleri, çifte vergilendirmeden kaçınılmasına ve ticaret zincirlerinin dürüst olmayan uygulamaları ile mücadeleye yönelik direketif taslağı konulu toplantıda konuşan Rosen Plevneliev, Avrupa’nın geleceği ile ilgili büyük siyasi meydan okumaları üzerinde durdu. Cumhurbaşkanının sert konuşmasını AP Başkanı Martin Schulz “cesur” olarak değerlendirildi. Gerçekten de AP kürsüsünden konuşan Plevneliev, şu sözleri kullandı: 
“Soğuk savaştan ilişkilerimizde soğuk barışa geçtik, dünyada birçok kriz var ve onlardan biri Rusya’nın günümüzde uluslararası hukuk düzeni prenseplerini desteklememesidir. Kremlin, Avrupa Birliğini istikrarsızlaştırmaya çalışıyor, II. Dünya Savaşının sonundan bu yana en kötü güvenlik ortamına tanıklık ediyoruz ve Batı yeni Yalta konferansına müsaade ederse bu tarihi bir utanç olur” sözlerinin kullandı Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev.
Bu arada Bulgaristan’da cumhurbaşakanının konuşması ile ilgili tepkilerin çok fazla olmadığı veresmi kişiler tarafından yapılmadığını vurgulamak gerekiyor. Konuşma ile ilgili yapılan değerlendirmeler, solda ve milliyetçi alanda “Rusya hakkında aşırı sert” olurken, sağda “Avrupa’nın geleceğine ilişkin vizyoner” şeklinde oldu. Örneğin BSP eski başkanı Mihail Mikov, cumhurbaşkanı tarafından yapılan konuşmanın Bulgaristan’ın zararına olan ve yabancı menfaatlere hizmet eden kısa görüşlü ve utanç verici olduğunu söyledi. Milliyetçi oluşum olan VMRO Başkanı Krasimir Karakaçanov ise Bulgaristan Cumhurbaşakanının ABD Başkanından daha sert dille konuşmasının normal ve kabule şayan olmadığını öne sürdü ve Rusya ile Ukrayna’ya 1000 km kadar mesafede yer aldığımız için daha dengeli olmamız gerektiğini belirtti. Ancak sağ Reformcu Blok temsilcileri, eleştirileri kabul etmeyerek Rusya’nın cumhurbaşkanı tarafından yapılan konuşmanın odağında yer almadığını ve söylenenlerden sırf bu konuyu çıkarmak için kötü niyetli olmak gerektiğini vurguladılar. İktidar çevreleri, Strasburg’ta Avrupa Parlamentosunda konuşma ile ilgili olumlu tepkilerin olduğunu öne sürmeyi ihmal etmediler.
Rosen Plvneliev, yaptığı konuşmada ayrıca Rusya hakkında yaptırımlarla ilgili görüş birliğinin korunmasına çağırdı. Bu konuda bazıları, cumhurbaşkanının ikinci dönem için aday olmaktan vazgeçince kendini bu karmaşık jeopolitik konuda dengeli açıklamalar yapma gerekliliğinden Başbakan Borisov’a göre daha serbest hissettiği yorumunda bulundular. Fakat aslına bakarsak cumhurbaşkanının ve hükümetin yaptırımlar konusundaki tutumu pek farklı değildir. Cumhurbaşkanı Strasbourg’ta konuşma yapmadan bir gün önce Dışişleri Bakanı Daniel Mitov, televizyona verdiği demeçte Moskova’nın saldırgan olduğunu ve Ukrayna’ya direkt bir şekilde saldırmakla uluslararası hukuk normlarını çiğnemiş olduğu ve Rusya hakkındaki yaptırımların sürmesi gerektiği açıklamasını yaptı.
Bundan bir ay kadar önce Fransa Parlamentosunun alt kanadı, Rusya hakkında uygulanan ekonomik yaptırımların kaldırılması tavsiyesini getirdi, bunun üzerine Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeir ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban da aynı çağrıda bulundular. Bu durumda Bulgaristan’da cumhurbaşkanı ve hükümetin bu acılı konudaki görüşleri birbirinden farklı olmasa da diğer Avrupa ülkelerinde paylaşılanlardan farklı ve Atlas Okyanusunun ötesindeki bazı görüşlere çok benzer olduğu aşikardır.
Cumhurbaşkanı seslenişinin olağandışı sertliği ve yapıldığı kürsü, konuşmanın aslında Rosen Plevneliev’in görev süresi dolunca uluslararası kariyer yapma isteğinin işareti olduğunu da düşündürüyor. Bunun böyle olup olmaması ise ayrı bir konudur.
Stoımen Pavlov, BNR