Türkiye’nin Sofya sefiresi Aylin Sekizkök’ün iki gün süren Kırcaali ziyareti bitti. Sofya beşkentse, Kırcaali ise Bulgaristan’daki Türklerin başkentidir. Bu ziyaretler sık sık olmalı ve bazen de 30 yıldır kalıplaşan ziyaret güzergahı da değişmeli. Büyük Türkiye, kalıpların içinde sıkışıp kalamaz...
Ziyaretin ardından bizim insanların sosyal medyada Ankara’nın Bulgaristan’daki Türk siyasetçilerine karşı tutumu değişti mi değişmedi mi tartışması, bir partinin merkezinden Kırcaali bölgesindeki belediye, ilçe teşkilatı ve özel profillerden bol fotoğraf paylaşılması talimatı üzerinde durmak istemem. Bir nevi psikolojik muharebe örneği, ancak bu nizami...
Ziayaretin küçük bir ayrıntısı üzerinde durmek istiyorum ben. Ayrıntı küçük ancak derinliğini anlamayana ne sözüm olabilir ki...
Sivil toplum örgütü temsilcileriyle görüşmesinde Büyükelçimize bir tablo hediye edildi. Tabloda diriliş çiçeği var. Kendisi doğal olarak bu çiçeğin adı ne diye sordu. Salonda bulunan kimse o muhteşem çiçeğin Türkçe adını söyleyemedi. Bulgarca ‘Rodopski silivriak’ denilen çiçeği atalarının nasıl adlandırdığını kimse dile getiremedi...
Diriliş çiçeği dünyada sadece Rodop Dağlarında yetişen bir kır çiçeği. Kendi dağlarımızda yetişen bir çiçeğin Türkçe adını bilmiyorsak neyi bildiğimizin ne önemi kalır. Esas mesele ise neden bilmediğimizi kavramak...
