AİHM, Türk balıkçılar için Bulgaristan'dan savunma istedi

12 Mart 2012 Pazartesi |

Bulgaristan Sahil Güvenlik görevlilerinin 2008'de İğneada açıklarında
öldürdüğü Türk balıkçı Yalçın Ercan'ın ailesi tarafından bu ülkele
karşı AİHM'de açılan davanın görülmesine başlandı. Davayı esastan
görmeye başlayan AİHM, Bulgar hükümetinden savunma istedi.

Toplam 9 kişilik davacı aile, Yalçın Ercan'ın Bulgar yetkililer
tarafından öldürülme koşullarının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin
(AİHS) yaşama hakkıyla ilgili 2'inci maddesine aykırı olduğunu
savunuyor. Ntvmsnbc'den Kayhan Karaca'nın aktardığına göre davacılar,
Ercan'ın öldürülmesi sonrası Bulgar yetkililer tarafından yürütülen
soruşturmanın AİHS'nin adil yargılanmayla ilgili 6'ıncı maddesini
ihlal ettiği tezini de işliyor.

Yalçın Ercan, kardeşleri Engin ve Zayin Ercan'la birlikte "Ömer
Resi-2" adlı tekneyle Bulgaristan-Türkiye sınırındaki Mutlu (Rezevo)
deresinin Karadeniz'e döküldüğü bölgede "kaçak avlandıkları" ve Bulgar
karasularını "ihlal" ettikleri gerekçesiyle Bulgar sahil güvenlik
polisi tarafından 17 Nisan 2008 tarihinde sabah saat 6.30'da
durdurulmuş, teknedeki Türk balıkçıları gözaltına almak isteyen Bulgar
polis ekibinden Mihail Tsonkov Yalçın Ercan'ı vurarak öldürmüştü.

BULGAR MAHKEMESİ KAZA DEMİŞTİ
Konu hakkında Bulgar mahkemeleri önünde Tsonkov'a karşı açılan davada
olay "kaza" olarak tanımlanmış ve dosya Tsonkov'un beraatiyle
sonuçlanmıştı. Bulgar mahkemeleri "Türk balıkçıların polise
saldırdığını, bir polisin silahının yere düşüp tetiğinin ağlara
takılarak kendi kendine ateş aldığını ve kurşunların bir Türk
balıkçıya isabet ettiğini" gerekçe göstermişti. Yalçın Ercan'a, biri
kafası üçü vücüduna olmak üzere dört kurşun isabet etmişti. Davacı
aile Yalçın Ercan'ın kendini korumaya çalışırken "bilinçli" biçimde
Bulgar polisi tarafından vurulduğunu, kardeşlerinin ise sert şekilde
dövüldüğünü söylüyor.

Olay Bulgaristan'ın Burgaz kentindeki aşırı milliyetçilere siyasi
malzeme olmuş, bölge siyasileri Türk balıkçıyı öldüren Bulgar polisine
destek kampanyaları başlatmıştı. Olay Ankara ile Sofya arasında
diplomatik krizie de neden olmuş, Türk Dışişleri Bulgaristan'a sözlü
nota vermişti. Dışişleri'nin notasında "Türk balıkçıların Bulgar
karasularında avlanmalarının yanlış olduğu, ancak önlemin silah
olmadığı" vurgulanmıştı.