fevkalade olduğu dönemler, aşırığı soğuğun olduğu dönemlerde bazı
kesintiler olabiliyor. Biz, komşu ülke Bulgaristan'ı böyle bir
dönemde, şüphesiz ki yalnız bırakamayız'' dedi.
Başbakan Erdoğan ile Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Başbakanlık
Merkez Bina'da ortak basın toplantısı yaptı.
Heyetler arasında gerçekleştirilen Toplantıda Bulgaristan Hükümetinin
İçişleri, Dışişleri, Ulaştırma, Tarım Gıda, Bölgesel Kalkınma ve İmar,
Enerji, Ekonomi, Turizm ile Kültür Bakanlarının yer aldıklarını
belirten Erdoğan, ortak bir siyasi bildiriyle neticelendirdikleri
toplantının önümüzdeki yıl Sofya'da ikincisinin yapılacağını ifade
etti.
Kaynak: http://www.samanyoluhaber.com/politika/Erdogan-Buyuk-devlet-olmanin-bedeli-var/741027/#ixzz1phKkBJze
Bu toplantının sekretaryasını Dışişleri Bakanları yürüttüğüne işaret
eden Erdoğan, Dışişleri bakanlarının yol haritasını takip edeceklerini
dile getirdi.
Fevkalade bir durum olmazsa mayıs ayı sonunda da Bulgaristan Başbakanı
Borisov ile üçlü toplantı için Bulgaristan'da bir araya geleceklerini
anlatan Erdoğan, ''Aramızdaki ticaret hacmi, şu anda 4 milyar dolar
civarında, 2011 sonu itibariyle. Biz, bunu yeterli bulmuyoruz, bunu
çok daha ilerilere taşımanın gayreti içerisinde olacağız. Tabii, iki
komşu ülkeyiz, fakat değerli dostum Boyka ile gerçekten gerek belediye
başkanlığı dönemi, gerek başbakanlık dönemindeki ikili münasebetler
noktasında bir dayanışma içerisinde bu süreci hep çalıştık, işlettik''
diye konuştu:
-Taşkınları önlemek-
Bulgaristan'ın kedine ait sıkıntıları olduğuna dikkati çeken Erdoğan,
şunları kaydetti:
''Bunların en önemlisi de doğalgazla ilgili zaman zaman, fevkalade
olduğu dönemler, aşırı soğuğun olduğu dönemlerde bazı kesintiler
olabiliyor. Tabii biz, komşu ülke Bulgaristan'ı böyle bir dönemde,
şüphesiz ki yalnız bırakamayız. İnsani olarak, hatta bir komşuluk
hakkı olarak, böyle dönemlerde her zaman Bulgaristan'ın yanında
olacağımızı da kendilerine bugünkü ikili görüşmemizde ifade ettim.
Bununla ilgili de yapılması gereken altyapı çalışmalarını ve siyasi
noktada atmamız gereken adımları da birlikte atacağız ve
Bulgaristan'ın da böyle bir sıkıntısının da olmasını istemiyoruz. Bunu
da birlikte aşacağız.
Tabii bir başka sıkıntı, yine aramızdaki biliyorsunuz, dertli
olduğumuz bir durumdur. O da gerek Arda, gerek Tunca, gerekse Meriç'le
alakalı konu. Bu, Türkiye, Bulgaristan, Yunanistan üçlüsünü aslında
ilgilendiren, alakadar eden bir konu. Bu konuda şu anda Bulgaristan'ın
Arda ile ilgili attığı bir adım var. Fakat süratle bugün bakanlarımıza
gerekli talimatları verdik. Tunca ve Meriç ile alakalı olarak da
Yunanistan'ı da bu kapsam içerisine almak suretiyle, müşterek bir
çalışmayla... Burada 3 ülkenin hem çıkarı var ama çıkarının yanında da
maalesef sürekli bir tehdit var. Bu tahdit nedir? Bu taşkınlarla
yaşadıklarımızdır. Zaman zaman insan kaybına, bunun yanında bir çok
ekonomik kayba, tarım alanlarının su altında kalmasına vesaire neden
olan bu tür taşkınları önlemek için bakanlarımızın çok daha yoğun bir
çalışmayla, teknik kadrolarla bu işi yürütmelerinin talimatını bugün
verdik, bu adımları da süratle atmamız gerekiyor.''
Bulgaristan'la doğalgaz işbirliğine gidilmesine ilişkin Bulgar
gazetecinin daha önce anlaşma yapıldığına ilişkin iddiaların Erdoğan,
"Benim bugüne kadar bu konuda bir imza atmadım, bakanlarımın da
imzasının olduğunu sanmıyorum" Bugün görüş birliğine vardık ve sorunu
en kısa zamanda çözme kararı verdik" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan'daki Türk toplumunun
Bulgaristan'ın eşit haklara sahip vatandaşları olarak ülkenin
istikrarına, refahına ve gelişmesine önemli katkıları olduğunu
belirterek, ''Oradaki kardeşlerimizin iki ülkenin ilişkilerine güç
katan dostluk köprüsü kurmak durumunda olduklarını özellikle buradan
hatırlatmak zorundayım'' dedi.
Başbakan Erdoğan ile Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Başbakanlık
Merkez Bina'da ortak basın toplantısı yaptı.
Erdoğan, iki ülke arasında İstanbul, Burgaz ve Varna arasında
atılabilecek adımlar olduğunu belirterek, ''Bunlar bizim turizm
noktasındaki zenginliğimiz olabilir. Buna yönelik olarak ulaştırma
bakanlarımızın bir çalışma yapmasını istedik'' diye konuştu.
İki ülke arasında deniz otobüsleriyle ulaşım sağlayarak ulaşımda ve
turizmde bir adım atılabileceğine ilişkin inançlarını teyit
ettiklerini anlatan Erdoğan, bu adımları atmak için gerekli
girişimlerde bulunulduğunu, bugünkü anlaşmalarla da bu adımların
atıldığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Özellikle üzerinde durduğumuz önemli bir konu da
karşılıklı kültürel merkezlerin kurulması konusu. Az önce o imzalar
atıldı. İstiyoruz ki Bulgaristan Türkiye'de kültür merkezlerini
oluştursun. Aynı şekilde biz de Bulgaristan'da bu tür kültür
merkezlerini oluşturalım. Bu konuda mutabakatımız var'' ifadesini
kullandı.
Bulgaristan'ın Türkiye'de, Türkiye'nin Bulgaristan'da tarihi ve
kültürel mirası bulunduğunu belirten Erdoğan, bu mirasın renovasyonu
ve restorasyonu konusunda bazı adımlar atılarak gerek inanç gerekse
kültürel turizmin hareketlendirileceğini kaydetti. Erdoğan, bunun
halkların kaynaşmasına da katkıda bulunacağını ifade etti.
Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'u el ele, dayanışma içinde
yapılacak çalışmalar için bir fırsat olarak gördüğünü dile getiren
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Şu anda Kültür Bakanlığına Vecdi Bey'in (Raşidov) bakıyor olması da
ayrı bir fırsat. Gerek Ertuğrul Bey (Günay), gerekse Vecdi bey
dayanışma içinde. Vecdi Bey'in aynı zamanda sanatçı yönü de var. Bu
özelliğini de burada hatırlatmam lazım. Bugün kendisinden yeni
eserlerini de aldım. Bu da benim için ayrı bir zenginlik oldu.
Kendisini tekrar kutluyorum. Bu dayanışma içinde inanıyorum ki Türkiye
ve Bulgaristan bu alanda da çok farklı adımları atmaya devam
edecektir.''
-''Balkanlar'daki en önemli ticaret ortağımız''
Başbakan Borisov göreve gelmeden önce Avrupa'ya gidiş gelişlerde Türk
vatandaşlarının araçlarının haraca bağlanması, soyulması gibi
olayların meydana geldiğini belirten Erdoğan, mevkidaşının gerekli
tedbirleri alarak bu olayları engellediğini ifade etti. Erdoğan, ''Bu,
vatandaşlarımızın yol güvenliği sıkıntısının giderilmesi noktasında
güzel bir gelişme. Bundan sonraki süreçte bunun yeni otoyollarla çok
daha farklı bir noktaya geleceğine inanıyorum'' dedi.
Bulgaristan'ın Türkiye'nin Balkanlardaki en önemli ticaret ortağı
olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bu ticaretin artarak devamıyla ki bugün o çalışmaları da yaptık,
ekonomiden sorumlu bakanlarımız karşılıklı olarak bunun da adımlarını
attılar. Ekonomik alanda mevcut bazı sıkıntılar var. Tarımda, yaş
meyve sebzede bazı sıkıntılarımız var. Bu sıkıntıları da süratle
gidereceğiz.''
Bölgesel konuları ve Ortadoğu'daki sıkıntıları değerlendirdiklerini
bildiren Erdoğan, Ortadoğu'daki sıkıntıları birlikte aşmak için ortak
tavır almanın ne denli önemli olduğunu değerlendirme imkanı
bulduklarını kaydetti.
Bulgaristan'da ciddi oranda bir Türk nüfusu bulunduğunu kaydeden
Başbakan Erdoğan, şunları belirtti:
''Bulgaristan'daki Türk toplumunun Bulgaristan'ın eşit haklara sahip
vatandaşları olarak ülkenin istikrarına, refahına ve gelişmesine
önemli katkıları da oluyor. Oradaki kardeşlerimizin iki ülkenin
ilişkilerine güç katan dostluk köprüsü kurmak durumunda olduklarını
özellikle buradan hatırlatmak zorundayım. Onun için de özellikle
Bulgaristan'ın gelişmesi, kalkınması noktasında atılacak her adım
inanıyorum ki oradaki bizim soydaşlarımızın da huzuru ve refahı için
önemlidir. Bunu da vurgulamayı kendim için bir görev telakki
ediyorum.''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'de siyaset yapan veya kenarda
köşede bir şeyler yazanlar bizden şunu mu bekliyorlar; yani içine
kapalı bir butik devlet mi istiyorlar? Türkiye bir butik devlet
değildir. Türkiye, dünyaya açık bir devlettir ve güçlü bir devlettir.
Güçlü bir devlet olmanın gereği de budur'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ile başbaşa ve
heyetlerarası görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Erdoğan, ''Afganistan'da 12 askerimiz şehit düştü. Olayla ilgili
incelemeler devam ediyor, helikopterin nasıl düştüğüyle ilgili yeni
bir bilgi var mı? Helikopterin düşmediği, düşürüldüğü iddiaları var.
Bu yönde bir bulgu var mı? Kaza sonrasında bazı tartışmalar da
başladı. Özellikle Türk askerinin neden Afganistan'da olduğu
sorgulanıyor. Bu eleştiriler konusunda neler diyeceksiniz?'' sorusuna,
şu yanıtı verdi:
''İnceleme hala sürüyor. Şu anda bir tuğgeneral komutasında 12 kişilik
bir heyet bir savcıyla birlikte bu çalışma için hemen anında
Afganistan'a gönderilmişti. Olayla ilgili kaza kırım incelemesi halen
devam ediyor. İlk bilgiler helikopterin teknik bir arıza nedeniyle
düştüğü yönünde. Yani herhangi bir çatışma falan söz konusu değil. Ama
inceleme sürüyor. Rapor tamamlanınca bunu da zaten kamuoyuyla
paylaşacağız.
Diğer konuya gelince, özellikle bazı şeyleri sıradan istismar vesilesi
yapmak, hele hele bu olaylar üzerinden istismar vesilesi yapmak çok
acıdır. Aynı helikopter ülkemizde de düşebilirdi. Nitekim bugüne kadar
da birçok helikopter ülkemizde de düşmüştür. Birçok şehit vermişizdir.
Şu anda bizim içinde olduğumuz bir NATO camiası var ve bu konseptin
içerisinde Türk ordusu, TSK Afganistan'da bir görev yapmaktadır. Biz
orada dikkat ederseniz, bulunduğumuz süre içerisinde hiçbir zaman
operasyonel bir görev üstlenmedik. Hep lojistik görev ağırlıklı olarak
üstlendik. Çatışmalar içerisinde de bizim şehidimiz bugüne kadar
olmadı. İşte bu kazayla böyle bir durum başımıza geldi''
-''Ordumuz orada sürekli kalacak değildir''-
Afgan halkının, Türk askerine karşı aşırı derecede bir muhabbeti ve
sevgisi bulunduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, geçmişte Afgan
halkının her zaman Türk milletine ruh kökünden gelen bir şekilde
yardım ettiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bizim de Afgan halkıyla bir dayanışmamız söz konusu. Bu insanlar
bizim zor günlerimizde, istiklal mücadelemizi verdiğimiz günlerde tüm
varıyla, yoğuyla bizimle beraber olmuş insanlar. Şu anda da TSK tarihi
bir görevini yerine getirirken aynı zamanda da NATO konsepti
içerisindeki bu grevi sebebiyle orada bulunmaktadır. Biz orada güç
bulunduran sekizinci ülke konumundayız. Böyle bir durumumuz var. Fakat
bu nasıl oluyor da istismar vesilesi yapılıyor hem de böyle bir olay
üzerinden...
Bizim ordumuz tabii orada sürekli kalacak değildir. Belli bir süre
sonrasında da çekilmesi kararı verileceği zaman da çekilecektir. Ama
bütün bu kararları biz TBMM'de alıyoruz ve parlamento kararıyla da bu
süreç uzatılıyor. Daha önce de olduğu gibi, gerekirse de uzatılmıyor.
Burada da yapılan budur. Yani Türkiye'de siyaset yapan veya kenarda
köşede bir şeyler yazanlar bizden şunu mu bekliyorlar; yani içine
kapalı bir butik devlet mi istiyorlar? Türkiye, bir butik devlet
değildir. Türkiye, dünyaya açık bir devlettir ve güçlü bir devlettir.
Güçlü bir devlet olmanın gereği de budur. Bunu yapmak durumundayız. Şu
anda yapılan da budur zaten. Birilerinin söylediği veya kendilerine
göre oluşturduğu yol haritasına Türkiye Cumhuriyeti devleti uymaz.
Biz, olması gereken neyse onu yaparız, atılması gereken adımlar neyse
onu atarız. Hiçbir zaman küçük düşünemeyiz, büyük düşünmeye mecburuz.
Tabii ki büyük devlet olmanın da zaman zaman bedelleri vardır ve bu
bedelleri de kimse görmezlikten gelemez. Bunu da görmek zorundayız.
12 şehidimiz operasyon neticesinde olmayan, bir kaza neticesinde olan,
velev ki bu bir operasyon neticesinde de veya onlara yönelik herhangi
bir saldırı neticesinde de olabilirdi. Ama böyle bir durum da söz
konusu olmadı. Şu anda ülkemizde bölücü terör örgütüyle mücadelede
askerimizi, polisimizi, sivillerimizi şehit olarak vermiyor muyuz?
Onun için lütfen bunu istismar vesilesi yapmasın. İstismar etmesinler.
Burada hepimizin el birliği, gönül birliği içerisinde olmamız lazım.
Adımlarımızı bu şekilde atmamız lazım. Gerek Türk Silahlı
Kuvvetlerimizi, gerek güvenlik güçlerimizi onlara vereceğimiz destekle
güçlü kılmamız lazım.''
AA