Mestanlı İlâhiyat Lisesi

30 Mayıs 2012 Çarşamba |

Bulgaristan’daki Türklerin yoğun olarak yaşadığı yerlerden birisi de Mestanlı (Momchilgrad) şehridir.
Eskiden başlı başına bir merkez olan Mestanlı, şimdilerde Güney Bulgaristan’da Kırcaali vilâyetine bağlı bir kasabadır.
Öz be öz bir Türk şehridir.
Geçen sene, “Dünya 2. Mestanlılılar Buluşması” nedeniyle Mestanlı’ya gitmiştim.
Mestanlı, çok güzel bir yer.
Bursa’ya “Yeşil Bursa” dendiği gibi, Mestanlı’ya da rahatlıkla “Yeşil Mestanlı” diyebilirsiniz.
Hele, bayağı yüksekte bulunan Hija Hotel’den Mestanlı’yı seyretmek apayrı bir zevk.
Geçen sene gittiğimizde, Türkiye’nin katkıları ile yapılan bir “İlahiyat Lisesi” görmüştüm. Son derece muazzam ve büyük bir yapıydı. İnşaatı neredeyse bitmek üzereydi. Şimdi öğrendim ki, bu öğrenim yılında talebe kabul edecek duruma gelmiş.


Yine aldığım bilgilere göre, Mestanlı İlâhiyat Lisesi’nin açılışına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılması bekleniyor.
Tabii, insan bunları gördükçe son derece mutlu oluyor.
Bir zamanlar Komünizm’in zulmü altında inim inim inleyen bu ecdat yadigârı topraklarda şimdi anavatanın öncülüğünde Mestanlı İlahiyât Lisesiaçılıyor.
Son derece gurur verici bir hâdise.
Ön ayak olanlardan Allah razı olsun.
Türkiye artık kudretli bir devlettir.
İstediği yerde istediği işi rahatlıkla başarabiliyor.
Eskiden “Demirperde Ülkeleri” dediğiniz zaman, insanın tüyleri dimdik oludu.
Şimdi, o coğrafyadaki tarihi eserlerimiz ayağa kaldırıldığı gibi ihtiyaca göre yenileri de inşa ediliyor.
Bu günleri de gördük ya, Allah’a şükürler olsun.
Şimdi, Balkanlarda uzun yıllar içerisinde oluşturulan manevi tahribatın giderilmesine geldi sıra.
Daha yeni yeni bir süreden beridir toplu sünnet cemiyetleri tertip edilmeye başlandı.
Türkiye’nin, Bursa’nın katkıları ile oluyor bu işler.
Bu işler için koşturan isimsiz kahramanlar da var.
Zaman zaman onlardan da bahsediyorum sizlere.
Bunun haricide; Balkan derneklerinin yaptığı çalışmalar var. Hepsini takdirle anıyorum.
Tek bozulduğum taraf; Bulgaristan Türkleri’nin siyasi yönden ayrışmalarıdır.
Ahmet Doğan’ın DPS’si ile Kasım Dal hareketine mensup Türklerin birbirleri hakkındaki acımasız sözlerine çok üzülmekteyim.
Aklı selim, birlik ve beraberlik içinde olmayı gerektiriyor ama bu kardeşlerimiz arasına maalesef fitne girmiş bulunmaktadır.
Türkiye’deki âkil adamların da desteği ile bu bölünmeye tez zamanda son verilmesi gerekmektedir.
Bir olalım, diri olalım, iri olalım.

Murat SEVİNÇ
http://www.yenieksen.com