VE İNSAN İNANIR Kİ, YÜZBİNLER YÜRÜR..

13 Mayıs 2012 Pazar |

- Son yıllarda hükümet yetkilileri ve göçmen camiasının liderleri arasında bir kopukluk seziliyor

  Mümin Topçu

Başbakan yardımcımız Bülent Arınç, dün göçmen derneklerine  sitem etti,kırgınlığından söz etti.
Nedeni Vakıflarlar Genel Müdürlüğünün Bursa'da düzenlediği Balkanlar'daki Türk varlıklarınla ilgili toplantıya yoğun ilgi göstermemeleri.
Birincisi,
bu toplantı son siyasi seçimlerden önce yapılmış olsaydı, Bülent bey asla bu üslübü ve dili kullanmazdı.
İkincisi,
onlarca kadrolu elemanı olan Vakıflar Genel müdürlüğünün böyle bir organizasyonu başarıyla gerçekleştirememesi düşündürücüdür, fakat bu göçmen  aktivistlerini neden bağlasın ki.
Göçmen örgütlerinin kadrolu yöneticileri yoktur,hatta bazıları kamu yararına görev yapmalarına rağmen hükümet tarafından gereken finanasal desteği alamamaktadırlar,borçlarını ödeyememektedirler.Sonra, göçmen camiası çalışma hayatına pek bağlıdır ve fazla nümayişlere, toplantılara katılma alışkanlığı yoktur.Benim tanıdığım dernek yöneticilerinin çoğu kamuda veya özel sektörde önemli görevlerde bulunmaktadır.
Kanımca,böyle bir toplantı tabi ki göçmen camiasını ilgilendirmektdedir ve bu konularda hükümetin yaptıklarını bizler memnuniyetle karşılıyoruz,sonuçta görevlerini yapıyorlar.
Sayın Başbakan yardımcımız çok haklı,onlarca, hatta sayısı bile bilinmeyen göçmen derneklerimiz bu toplantıya daha büyük bir ilgi gösterebilirlerdi, katkıda bulunabilirlerdi.
Benim tespitlerime göre son yıllarda hükümet yetkilileri ve göçmen camiasının liderleri arasında bir kopukluk ve anlaşmazlılık seziliyor.Örnek olarak Başbakanımız Bulgaristan Türklerinin siyasi hareketinin muhalif liderlerini Dolma bahçe sarayında kabül ederken, diğer taraftan  bazı göçmen örgütleri vargücüyle eski totaliter güçlerle bağlantılı  DPS partisinin liderlerine tam destek olmaya devam ediyorlardı.Bursa'daki bir Göçmen panayırında eski Balgöç başkanı  hassas bir konuda  bazı devlet görevlilerini uyarmıştı,akıbetinde Bursa'lı  Bakanımız Faruk Çelik bizlere kimselerin dil uzatma hakkı yok deyip kestirmişti.Bazı göçmen derneklerinin ve hükümet yetkililerinin arasında patlak veren anlaşmazlıklar acilen son bulmalıdır,çünkü bunun sonucuna göçmenler katlanıyor.Halbüki onlar da en azından AKP açısından iyi bir seçmen sayılırlar.Bursa gibi büyük bir şehirde göçmen kökenli seçmenler çoğunluktadır ve son yıllardaki  siyasi seçimlerde AKP adaylarını desteklemektedirler.Bugünlerde binlerce Bulgaristan'lı soydaşımız yeni emeklilik yasasının çıkmasını beklemektedir,diğer taraftan eski göçmenler ise vize sorunun çözümünü arzulamaktadırlar.Bugün Balkan devletleri ekonomik kriz altındadırlar,oradaki kardeşlerimiz  güçlü Türkiye'nin yardımına muhtaçtır.Günümüz birlik ve beraberlik günüdür,ayrımcılığa ve hazımsızlığa yer yoktur.
Başka  belirtilmesi gereken bir husus ise göçmen dernekleri ve göçmen camiası arasındaki kopukluluktur.Bu başarısızlığın öncelikli nedenleri ise dernek işlerine siyasetin sızdırılmasıdır ve yeteneksiz şahısların yönetimlerde yer bulmasıdır.Onlarca tabela derneği mevcuttur.Bunların çoğunu ne bilen vardır,ne de kapısını çalan,ama liderleri medyalarda kendi isimlerini duyurmak için binbir çeşit takla atarlar ve insan inanır ki, bunların arkasından yüzbinler yürür...Bu konuda  da Bülent bey haklıdır!