Sofya Üniversitesi’nde “Türkoloji – Günümüz ve Gelecek” konferansı

8 Aralık 2012 Cumartesi |

Edirne’deki Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Duymaz (saüdan üçüncü) Sofya Üniversitesi’nin “Türkoloji ve Altaistik” Bölümü’nü yıldönümü ile ilgili olarak tebrik ederek konuşma yaptı.
30 Kasım ve 1 Aralık 2012 tarihlerinde Sofya’daki Doğu Dilleri ve Kültürleri Merkezi’nde “Türkoloji – Günümüz ve Gelecek” başlıklı bilim konferansı düzenlendi. Etkinlik, başkentte bulunan ve ülkemizin en eksi yüksek okulu olan “Az. Kliment Ohridski” Sofya Üniversitesi’nin “Türkoloji ve Altaistik” Bölümü’nün kuruluşunun 60. yıldönümü vesilesiyle yapıldı. 
Konferansın açılış töreninde “Türkoloji ve Altaistik” Bölümü Başkanı Prof. Dr. Tatyana Evtimova, Klasik ve Modern Filolojiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tsvetan Teofanov ve Doğu Dilleri ve Kültürleri Merkezi Müdürü Prof. Dr. Aleksandır Fedotov, konuşma yaptı, bir sürü tebrik mesajları okundu. Edirne’deki Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Duymaz da selamlarını iletti. 


Bilim konferansının açılış töreninin ilerleyen dakikalarında ayrıca da 1952 yılında kurulan bölümün geçmişi özetlendi, önceki yıllarda Türkoloji alanında çalışmış önde gelen bilimadamı, araştırmacı ve öğretim üyeleri anıldı. Açılışta belirtildiği gibi bilim alanında zengin özgeçmişi olan Stoyan Tilkov, Gılıb Gılıbov, Hüseyin Mahmudov, Hayriye Memova-Süleymanova, Prof. Boris Nedkov, Prof. Emil Boev, Doç. İbrahim Tatarlı, Prof. Straşimir Dimitrov, Prof. Elena Grozdanova, Doç. Vera Samarcieva, Prof. Dr. Stoyanka Kenderova, Doç. Yuliya Kirilova, Doç. Mariya Mihaylova-Mrıvkarova Türkoloji alanında önde gelen ve üstün başarılara imza atan uzmanlardır. 

Bilimsel konferansa 40 konuşmacı katıldı. Özellikle “Filoloji” ve “Tarih ve Kültür” alanlarında olmak üzere çeşitli konulardaki bilimsel raporlar, üç ayrı salonda eş zamanlı olarak sunuldu. Sofya Üniversitesi’nden başka Bulgaristan Bilimler Akademisi, “Az. Az. Kiril ve Metodii” Milli Kütüphanesi, Şumen ve Plovdiv Üniversiteleri, Varşova Üniversitesi, Doğu Dilleri ve Kültürleri Merkezi, Yeni Bulgar Üniversitesi ve saireden bilimadamı, araştırmacı ve öğretim üyeleri, Türkoloji alanında bazı dilbilimsel, tarihsel ve kültürel sorunlara netlik kazandırmaya çalışarak konferansa iştirak etti. 

“Türkoloji ve Altaistik” Bölümü’nün öğrencileri de konferansı yakından takip ediyordu. Şimdi aslında Türkolojinin geleceği olan bu gençlerden bazılarını tanıdık, konferansla ilgili izlenimlerini aldık. 

“Merhaba. Benim adım David Stançev. Üçüncü sınıf öğrencisiyim Türkoloji Bölümü’nde. Ben Türkçeye lise yıllarımdan beri ilgi duyuyorum. Bundan dolayı liseyi bitirdikten sonra bu bölümü seçtim. Bugün bizim bölümümüzde bir konferans vardı, çünkü yıldönümü var. Bizim bölümümüz altmış sene önce kurulmuştur. Bu konferans birçok bilimadamını tapladı, bir araya getirdi. Birçok konu açıklandı bu konferansta. Fakat zamanımız yetersizdi biraz. Hem de maddi imkanlarımız bu kadar sanırım. Bir firkimiz var, öğrencilerin fikri yani. Biz bir öğrenci konferansı yapmak istiyoruz. Özellikle tarihle ilgili, Türk boylarının dillerinin tarihiyle ve bazı efsanelerle ilgili olarak bu konferansta daha güçlü bir vurgu yapmak istiyoruz bu konularda. Konferans mükemmeldi. Çok yeni bilgi aldık. Hem de hava, ortam çok sıcaktı,” diye anlattı David Stançev. 

“Benim adım Diyana Nikolova. Türkoloji Bölümü’nde üçüncü sınıf öğrencisiyim. Bu, gözlemci olarak katıldığım ilk bilim konferansıdır. Konular çok ilginçti ve geçmişteki ve günümüzdeki Türk dili ve devletiyle ilgiliydi. Konuşmacılar, Türkoloji alanında önde gelen uzmanlardı. Bu konferans sayesinde onlarla tanışma fırsatını yakalayabildik,” diye paylaştı Diyana Nikolova. Kendisi de, sınıf arkadaşı David Stançev’in anlattığı gibi öğrencilerin bu bilimsel konferanstan esin aldığını ve kendi aralarında bir konferans düzenleme fikri olduğunu paylaştı. 

Türkoloji Bölümü’nde her yıl geleneksel olarak düzenlenen “Şenlik” konusuna değinen Diyana Nikolova şunları anlattı: “Büyük fikirlerimiz var. Çok heyecanlıyız. Evet. Yıllık “Şenlik”i düzenleme şerefi, üçüncü sınıf öğrencilerinindir. Bir dil yarışmasını yapmayı planlıyoruz. Bundan başka tiyatro gösterisi de yapılacak. Çünkü aslında müzik, gösteri ve danslar olmadan şenlik de olamaz. Geçen sene sınıf arkadaşlarımız çok iyi bir performans gösterdi. Yeteneklerimiz var. “Şenlik”te düzenlemeyi düşündüğümüz öğrenci konferansının ve yapacağımız bir çeviri yarışmasının sonuçlarını temsil etmeyi de niyetliyoruz.” 

“Türkoloji – Günümüz ve Gelecek” bilim konferansıyla ilgili izlenim ve görüşlerini bir genç daha bizimle paylaşmak istedi. 
“İsmim Mariyan Karagözov. Yeni Bulgar Üniversitesi’nin Oryantalistik Bölümü’nü bitirdim. İhtisasım Türk dilidir. Bu bölüm, Sofya Üniversitesi’ndeki Türkoloji Bölümü ile aynıdır. Türk dili, kültürü, tarihi, Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihi alanlarında eğitim görüyoruz,” diye anlattı genç insan. 

“Konferansa benim eski öğretmenlerim ilgimi çekti. Daha çok kültür ve tarih konularına ilgi duyuyorum. Müzik konusu çok ilginç. Konferansın sonunda bir derleme kitabının yayınlanması çok iyi, çünkü böylece herkes bütün sunulan raporları okuyabilecektir,” diye devam etti sözlerine Mariyan. 

Yeni Bulgar Üniversitesi’nden Mariyan Karagözov, Türkoloji’nin geleceği ile ilgili olarak şunları açıkladı: “Türkoloji de dahil Bulgaristan’daki sosyal bilimlerin, iyi gelişmesini umuyorum. Şu an sadece Türkoloji değil, çoğu bölümler yeterli finansman almıyor. Daha fazla kaynaklara ihtiyaç duyuluyor. Eğer daha çok kaynak varsa öğretim üyeleri ve uzmanlar arasındaki rekabet artacak ve daha çok genç bilimsel çalışmalara çekilecek. Daha çok araştırma yapılacak ve yayımlanacak. Türkoloji’nin geleceğinin iyi olduğunu tahmin ediyorum, çünkü Türkiye çok ilginç bir ülkedir ve Türkiye’nin Bulgaristan ile ticari ilişkiler için büyük potansiyeli var. Türkoloji’yi bitiren birçok meslektaşım, şu an çeşitli özel şirketlerde tercümanlar olarak çalışıyor. Türkiye’yi, Yunanistan’ı, Sırbistan’ı, bir bütün olarak komşu ülkeleri tanımak iyidir.” Gençlerin akademik kariyere özel şirketlerde iş yapmayı tercih etmesinin sebebi olarak Mariyan Karagözov düşük gelirleri gösterdi. 

“Globalleşme sürecinde dünyanın küçüldüğü, bu ortamda da yabancı dillerin daha da önemli bir rol oynamaya başladığı durumunda Türkçe’nin yeri nedir?” sorusuna cevaben Mariyan Karagözov şunları belirtti: “Evet, kuşkusuz yabancı diller çok önemlidir. Söylediğim gibi Türkiye komşu bir ülke. Coğrafi açıdan yakın olduğumuza göre komşu ülkelerin dillerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Türkoloji’de okuyan öğrenciler, Türkiye’ye hızlı, kolay ve ucuz bir şekilde yolculuk yapabiliyor. Gerekli kitap ve CD’leri alabiliyor. Bu bizim için büyük bir avantaj.” 


BNR