Bulgaristan'da demokrasinin durumu, Avrupa Parlamentosu'nda uzun bir tartışmaya sahne oldu. Parlamenterler, geçtiğimiz ay Ahmet Doğan'a yönelik başarısız bir suikast girişimi gerçekleşen Bulgaristan'ın, AB değerlerine yönelik tehlikeler açısından zayıf halka konumunda olduğunu söyledi.
Konu, Bulgaristan'da Haklar ve Özgürlükler Hareketi lideri Ahmet Doğan'a yönelik gerçekleşen başarısız suikast girişimine tanıklık eden Avrupa Liberal Demokratlar Başkanı Graham Watson'ın girişimiyle AP gündemine alındı.
Avrupa Parlamentosu'ndaki en büyük grup olan Avrupa Halk Partisi (EPP), konunun gündeme alınmasının önüne geçmek istiyordu, ancak Parlamento'dan gelen destek üzerine konu gündeme alındı. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov liderliğindeki GERB partisi de Avrupa Halk Partisi şemsiyesi altında bulunuyor.
Parlamento'daki gruplar, Bulgaristan'da bu yaz düzenlenecek genel seçim sebebiyle, tartışmanın ardından bir kararın oylamaya sunulmaması üzerinde anlaştı.
EPP adına söz alan bazı konuşmacılar, suikast girişiminin bir iç mesele olması sebebiyle, konunun AP'de tartışılmasının gereksiz olduğunu savundu.
Parlamento'nun EPP'li üyesi Veronique Mathieu, Paris Belediye Başkanı Bertrand Delanoe'nun 2002 yılında bıçaklandığını, ancak Fransa'nın konuyu Avrupa Parlamentosu'na taşımadığını hatırlattı.
Ancak diğer gruplar adına söz alan konuşmacılar suikast girişiminin, Bulgaristan'da siyasi ortamın iyiye gitmediğine dair bir işaret olduğunu savundu.
Yeşiller/Avrupa Hür İttifakı adına söz alan Rui Tavares, Bulgaristan'daki sorunların, Avrupa'da demokrasinin kötüye gitmesinin bir örneği olduğunu söyledi. Sosyalist ve Demokratlardan Zita Gurmai ise Bulgaristan'ı kendi ülkesi Macaristan'a benzeterek, sorunların AB'nin geri kalanına sıçrayabileceği uyarısında bulundu.
Watson, konuyu AP gündemine getirmek için olayın kendisinin yetmeyebileceğini, ancak Bulgar yetkililerin olaya yaklaşımının, konunun AP gündemine taşınmasını gerektirdiğini söyledi.
Watson, 'Önce, üzerinde bir gaz tabancası ve iki bıçak bulunan saldırganın cinayet girişimiyle yargılanacağı açıklandı. Birkaç saat sonra İçişleri Bakanı, yargıdan daha hafif suçlamalar yöneltmesini istedi. Olay önemsizleştirilmeye çalışıldı' dedi.
Liberal partinin lideri aynı zamanda saldırgana yöneltilen 'holiganizm' suçlamasının, özellikle başsavcıdan gelen, saldırganın tek başına hareket etmediği iddiası göz önünde bulundurulduğunda, bu tür bir saldırının niteliğini yansıtamayacağını belirtti.
Watson, 'Burada üzücü olan, yargının temel kurumlarının kamuoyunda güven uyandırmaması' dedi.
Komisyon'un rolü
Liberal ve Sosyalist partilerden Bulgar vekiller, suikast girişimiyle ilgili soruşturmada Avrupa Komisyonu'nun rol üstlenmesini istedi. Watson, Komisyon'u tam ve şeffaf bir soruşturma talebinde bulunmaya davet etti.
Sosyalist ve Demokratlardan Bulgar vekil Iliana Iotova, Komisyon'un bu yıl gerçekleşecek genel seçimi denetlemesini istedi ve 'İktidar partisinin satın aldığı oylar, baskı ve kaos, Bulgaristan'daki son seçimlere damga vurdu' dedi.
EPP'li Bulgar vekil Andrey Kovaçev ise Sosyalistlerin, Borisov'un en son gerçekleşen yedi seçimde de Sosyalist lider Sergey Stanişev'i mağlup ettiği için öfkeli olduğunu öne sürdü.
AB dönem başkanlığı adına konuşan İrlanda Avrupa İşleri Bakanı Lucinda Creighton, Avrupa Birliği Konseyi'nin görüşmediği ve bir tutum benimsemediği konularda bir açıklamada bulunamacaklarını söyledi.
Avrupa Komisyonu adına söz alan iklimden sorumlu üye Connie Hedegaard ise Komisyon'un, Doğan'a yönelik saldırıyla ilgili olarak Bulgar otoritelerinin derinlikli bir soruşturma yürüteceklerine ve sorumluları yargı karşısına çıkaracaklarına inandıklarını söyledi.
euractiv.com