Silistre ili, Dulovo belediyesine bağlı 2000 nüfuslu Karalar/Çerna/ köyünde, 23 Mart 2013 tarihinde, saat
15.00’te Nevruz bayramı kutlaması düzenlendi.
Bilindiği gibi, düzenli ev ve bahçeleriyle,
çalışkan halkıyla ilgi çekici köyde Deliorman şairlerinden rahmetli Ali Bayram ‘ın mezarı bulunmaktadır.
Oldukça büyük olan 2000 nüfuslu köyde yoğunlukla Aleviler oturuyor. Onların
sayesinde Ak Kadınlar Derneği kuruldu ve bugün aktiv çalışmaktadır.
Zarif ve derin duygular yaratan Ney sesli müziğin
eşliğinde sunucu Nurten Remzi, özel, çok
eski ve büyük değer taşıyan Türk bayramın tanıtımını yaptı. “Sümerlerden beri Orta Asya, Ortadoğu halklarından Balkanlara değin
günümüze dek kutlanan bir özgürlük ve yeniden dirilişin bayramı olan Nevruz, miladi takvime göre 21 Mart’tır. Kutlamalar genellikle 3 gün sürer, özel törenler yapılır.
Nevruz Yılbaşı olarak da kabul edilen bu bayram, birçok ülkede milli bayram olrak
da kutlanır. Temeli binlerce yıllara dayanan Nevruza başka adlar da verilir-
Sultanı nevruz, Mart Dokuzu, Mart Bozumu gibi. Kimine göre Hazreti Ali’nin
doğum günüdür, kimine göre Hazreti Ali’nin ile Hazreti Fatma’nın evlendikleri
gündür.Nevruz bayramına insanları birbirine bağlayan bir bağ diye bakılır.”
Daha sonra gelen ve katılan insanlara ilginç
ve büyük nasihatlar taşıyan Nevruz mitosunu da anlattı:”
Mihraçtan döner Peygamber, Hasretti Muhammed merak eder, gider kapıyı çalar.
Sonra dervişler “Kimsin”, diyer. ”Peygamberim”, der Hazreti Muhammed.
“Peygamber bu kapıdan sığmaz”,derler. Peygamber bir döner, Tanrı seslenir
Peygambere:”Ya Muhammed, vaz geçme, dön, bir daha çal kapılarını”.
Peygamber döner, bir daha
çalar kapıyı. “Kimsin sen”, diye sorar dervişler. “Tanrı’nın elçisiyim”, der
Hazreti Muhammed. “Ulu kişiler buralara sığmaz “,derler. Biraz sonra Peygamber
bir daha çalar kapıyı. Gene” Kimsin”, diye sorar dervişler. Bu sefer Hasretti
Muhammed”yoksulların Hizmetçisim”, der ve kapı sonuna kadar açılır.Ve içerde
17’si kadın, 22 erkek, bir meclis görür. “Sizler kimlersiniz”,diye sorar.
“Bizler Kırklar’ız. Birimiz neyse, hepimiz oyuz”, derler dervişler. Ama
Peygamber”Burada 39 kişi saydım”, der. “Selim amcam Fars’tadır”, derler. “Peki,
sizin ulunuz, küçüğünüz, büyünüz kimler”, diye sorar.” Bizim küçüğümüz, büyümüz yoktur. Küçüğümüz de
uludur. Birimiz kırkımız, kırkımız birimizdir”, denir.” Kanıtlayın”, der
Hazreti Muhammed.
Hazreti Ali kolunu uzatır,
kolunu hafif kanatır, bir damla kan akar. Diğer canlardan da bir damla kan
akar. Kırkıncı canın bir damla kanı da pencereden gelir içeri. Bu ise Selma’nın
kanıdır. “Selma’m gelir, bir üzüm tanesi getirir. Üzüm tanesi Hazretti
Muhammed’e sunulur. ”Ey, yoksulların hizmetçisi, bunu kırkımıza bölüştür”,
derler. Nasıl bölüştürsün ki? Bir üzüm tanesini kırk cana. Tanrı yetişir, Hazreti Muhammed der ki,” Üzüm
tanesini kapta ez, şerbet yap”, diye
buyurur. Ali’nin elİ uzanır, Selma’nın uzattığı
üzümü çanakta ezer, kırklardan biri içer ve kadınla erkekli kırkların tümü
ezürürler. Mest olurar!!! Hazreti Muhammed’i de aralarına alır, Semah’a
dururlar.”
Karalar(Çernik) Köyünden halife Baba Ali İbryam Koz herkesi selamladıktan sonra Hazreti
Ali’nin anlamlı sözlerini Selma Hüseyin sundu.
Devamında genç
şair Melis Gürsel, Çok Şükür baharab Eriştik şiirini sundu.
Programda “Semah dönerler, Semah dönerler...”
coşkulu sözçüklerin eşliğinde Karalar köyü Prosveta Okumaevi 1944 Semah Grubu
döndü döndü ve herkesi mest etti.
Ek olarak Okumaevi Nefes Grubu sunumunda Nefes ve Şumnu Kültür Evi'nden Tasavvuf ilahileri vardı.
En sonunda çok sevilen ve yetenekli sanatçı ve müzisyen Orhan Murat, programa oldukça zenginlik kattarak gençleri oynattı ve coşturdu.
En sonunda çok sevilen ve yetenekli sanatçı ve müzisyen Orhan Murat, programa oldukça zenginlik kattarak gençleri oynattı ve coşturdu.
Nurten REMZİ