Rusçuk
ili Semerci Köyünde Bahar gelenekleri okul öğrencilerine heyecan yarattı. FARKLI
OLSAKDA – HOŞGÖRÜ İÇERİSİNDE DOST OLALIM AB proje çerçevesinde çocuklar
maskeler hazırladı. Köyün eski muhtarı Nikola VILÇEV ve eşi Lübka
öğrencilerimize eskiden SİRNİ ZAGOVEZNİ /MASKE GÜNÜ/ nasıl kutlandığını
anlattılar. Öğrenciler, küçük çocuklar bir ipe bağlanmış beyaz helvayı nasıl ağazlarınla
tutup yediklerini, maskelerle ateşin etrafında kötülükleri nasıl kovduklarını,
ateş etrafında zıplayıp alay çekilince – buğdayların okadar yükselmelerini,
yanar okları nekadar uzağa atarsan – okadar sağlıklı olacağını v.s. gelenekleri
dinlediler.
Mecbure
EFRAİMOVA ise çocuklara Türklerin NEVRUZ Bahar geleneğini anlattı.
Bulgaristan’ın farklı bölgelerinde – NAVREZ, NEVRİS, MERVİS, SULTAN NEVRUZ
adlandırılan gelenek – yeni gün ifadesinle, doğanın yenilenmesini ve baharın
müjedisini verdiğini bildirdi. Tatar Türkleri: Navrez geldi – yaz geldi,
derler. 21 Mart’ta başlayan kutlamalar birkaç gün devam eder ve tarlada
çalışmak için hazırlıklar başlar:
Gün
sayısı: Yüz-sabanı düz
Yüz on-tarlaya kon
Yüz on bir-tarlada kompir (patates)
Yüz yirmi-tarlayı diğirmi. / H. Ulusoy, 2001/
Yüz on-tarlaya kon
Yüz on bir-tarlada kompir (patates)
Yüz yirmi-tarlayı diğirmi. / H. Ulusoy, 2001/
Çocuklar leylekleri karşılar ve diziye döker:
Hacı Baba lak lak
Ver bana kalpak
Kalpağın ucu yok
Sarı kızın saçı yok
(Kriçim, Filibe)
Ver bana kalpak
Kalpağın ucu yok
Sarı kızın saçı yok
(Kriçim, Filibe)
Nevruz’da yumurtalar soğan kabuğu ile boyanır.
Boğazları ağarmasın diye yumurta kabuğundan su içilir. Bayram günü boyalı
yumurtalar tokuşturulur, yağda kızartılmış kulaçlar (kolaçlar) yenir, sağlıklı
olmak için yakılan ateşlerin üstünden atlanır. Menekşeler toplarlar ve evlerine dönerler. Eve dönerken
pınar veya akarsuyun başında birbirlerini ıslatırlar. Bunu, yazın yağmurun bol
olması için yaptıklarını söylerler.
Eve getirilen menekşeler, o gün eğlencelere
katılamayanlara verilir. Nevruz törenlerine katılamayanlar bu menekşeleri üç
defa koklarlar ve üç defa gözlerine sürerler. Menekşe kadar hoş kokacaklarına,
gözlerinin de menekşe kadar güzel olacağına inanılır (Dede, 1978).
Bahar
geleneklerinde farklı etnik grupların ortak noktası ateş yakmak ve üzerinden
atlamaktır. Rus’lar MASLENİCA adlandırılan bir
kukla yapar ve eski yılı temsileden bu kuklayı yakarlar, üzerinden
atlarlar. Güneş’i simgeleyen krep /akıtma/ ikram ederler. Ermeniler Şubat ayında
SRETENİYE GOSPODNE kutlar, ateş yakarlar ve çocukları olmayan kadınlar ateşin
üzerinden atlar ve yeni yılda çocuk
sahibi olacaklarına inanırlar. Bulgrlar 1 Mart – Baba Marta ve SİRNİ ZAGOVEZNI’
de ateş üzerinden sağlık için atlar, ayni nedenle Türkler de NEVRUZ ve
HIDRELLEZ’de ateş yakar ve üzerinden atlar. Ateş ve güneş ışığın, sıcaklığın,
sağlığın simgesidir. Güneş gibi ışık saçan, sevecen ve sağlık dileklerinle –
Baharımız kutlu olsun!
Mecbure EFRAİMOVA