Sezgin Mümin ve arkadaşlarının Bulgaristan’da kurdukları Federasyon Bulgaristan Parlamentosu’nun Bulgaristan’daki Türkler’den özür dilemesini beraberinde getirdi. Mümin, bundan böyle daha örgütlü olacaklarını ve Türklerin haklarını koruyacaklarını ifade ediyor.
Sezgin Mümin, 1967 doğumlu… 18 yaşındayken Bulgaristan’ın Irazgırat ilinin İsperih ilçesinde 1985 yıllarında yaşanan soykırımda orada olduğunu kaydeden Mümin, Bulgar yönetiminin Türklere karşı çok ciddi bir baskı ve işkence yaptığını kaydederek Türkçe isimlerden dolayı Türk vatandaşların işkenceye uğradığını ve hapse atıldığını ifade ediyor. Mümin de ismini ve dinini korumak için cezaevinde 4 yıl 1 ay 15 gün kalmış. Cezaevinde çıktıktan sonra Mümin ve arkadaşları Halk ve Özgürlükler Hareketi Partisi’nin kurulmasına önemli destek vermişler. Partinin başkanı şuan itibarıyla Ahmet Doğan. Mümin ve arkadaşları milli davayı korumak için Halk ve Özgürlükler Hareketi Partisi’ne sonsuz destek olduklarını ancak parti yetkililerinin milli davada yetersiz kaldığını ifade ediyor.
HAKİKAT DERNEĞİ BULGARLARA ÖZÜR DİLETTİ
Mümin ve arkadaşları daha sonra ‘Hakikat Derneği’ adı altında bir dernek kurarak partinin yapamadığını bu dernek sayesinde yapmışlar. Bu dernek, Bulgaristan hükümetinin Türklere karşı yapılan soykırımdan dolayı özür dilemesini bile sağlamış. Dernek, bin 200 delegeyle kurulmuş. Mümin konuyu şöyle anlatıyor: “Hakikat Derneği kurulduktan sonra derneğin yönetimi tamamen satın alındı. Sonra biz ikinci bir dernek kurduk; Ulusal Koruma Merkezi’ diye. Brüksel ve Strasburg’la direkt federal çalışmalarımız oldu. Federasyonu kurma inisiyatifi bu dernekteydi ve 15 Nisan 2007’de federasyonun temelleri atılarak bin 200 kişilik delegeyle kuruldu. O yıllarda bize misafir olan şimdiki başbakan o zamanın Sofya belediye başkanıydı ve diğer Avrupa milletvekilleri de vardı. Bizler bu soykırım deklarasyonunu orada kabul ettik. Federasyonun kendi çalışmalarını, bölgelerde Türk milletinin durumlarını anlatarak Türklerin ağır ve kötü noktada bulunduklarını izah ettik. 2009’da Mavi Koalisyon’la bir koalisyon ortaklığı yaptık. Onlarla da çalışmamızın tek şartı soykırım deklarasyonunun parlamentoya girmesiydi. Sonuç olarak imza attık. İmza törenimiz de Bulgar parlamentosunda oldu. Sonra soykırım deklarasyonu parlamentoya girdi. Daha sonra 18 Şubat 2010 yılında bu deklarasyon insan hakları komisyonundan geçti. Bir iki defa Bulgar parlamentosunda denendi. Şimdiki iktidarda olan Milliyetçi Ataka Partisi, günü gelince çalışıyordu. Deklarasyon birkaç defa parlamentodan geçmedi; fakat 11 Ocak 2012 tarihi bir olaydı. Zihnimizde kalan bir tarih oldu… Bu tarih artık Türk milleti ve Müslümanların bir bayramıydı. Türk Milleti’nin kurtuluşuydu. Bulgar parlamentosunda iki nokta vardı. Birincisi soykırım deklarasyonu ikincisi Ermeni tasarısıydı. Ermeni tasarısı düştü. Bulgaristan’la ilgili deklarasyon kınaması Bulgar parlamentosundan geçti.”
Mümin, Federasyon olarak Bulgaristan’daki Türklerin her türlü haklarını koruyacaklarını ve bu konuda sıkı çalıştıklarını ifade ediyor. Trakya ve Balkanlar Dayanışma ve Kültür Derneği Genel Başkanı Ömer Özgür de Federasyon ve Sezgin Mümin’e her türlü desteği vereceklerini ve Türkiye’deki dernekleri bu bağlamda örgütleyeceklerini sözlerine ekliyor.
EKOVİTRİN DERGİSİ