BAF, STK'ları imza kampanyasına davet etti

25 Mayıs 2013 Cumartesi |

Bulgaristan Adalet Federasyonu (BAF) Başkanı Sezgin Mümin, Bulgaristan Türkleri ile diğer Müslüman azınlıkların sorunlarını çözmek için imza kampanyası düzenlediğini ve bütün sivil toplum kuruluşlarını (STK) davet ettiğini belirtti. BAF Başkanı, Bulgaristan Türklerinin sorunlarına duyarlı herkesi imza kampanyasını desteklemeye çağırdığını bildirdi.

Sezgin Mümin, STK'ların 23 yıldır yaptığı çalışmalarla en büyük başarısının 11 Ocak 2012 tarihinde Mecliste oylanan Bildiri olduğunu vurgulayıp bu başarının da BAF'a ait olduğunun altını çizdi ve "23 yıl daha kaybetmek istemiyorsak bu kampanyayı canla başla desteklemeliyiz" dedi.

BAF, kendi çalışmaları ve Bulgaristan Türklerinin durumunu ele alan 10 maddelik taahhütname hazırladı.

Kampanyanın başlıca hedefi Bulgaristan'daki Türk çocuklarının Türkçe eğtimi, zorla dayatılan Bulgar isimlerinin kütüklerden atılması ve Türk-Müslüman vatandaşlara yönelik 1989 öncesi yapılan zorunlu asimilȃsyon girişimiyle ilgili açılan davanın sonuçlanması gibi Türkleri ilgilendiren hayatȋ sorunları çözmek olduğu kaydedildi.

İrtibat için 10 maddelik taahhütnamenin altına mail adresi ile telefon numaraları verilmiştir.

Okurlar, T Haber grubuna da görüş ve sorularını yazabilir.

Taahhütname metni:

BULGARİSTAN ADALET FEDERASYONU


T A A H H Ü T N A M E

            Bizler, işbu taahhütname altına imzalarını atanlar, Bulgaristan Cumhuriyeti'nde totaliter rejim tarafından dayatılmış olan sözde Soya Dönüş Süreci kalıntılarının kesinlikle silinmesinden yana olduğumuzu ilȃn ediyoruz.

            Bizler, hukukȋ hakları savunmaya yönelik bir sivil toplum kuruluşu olan Bulgaristan Adalet Federasyonu'nun bu doğrultudaki çabalarını kayıtsız şartsız destekliyoruz.

            Bulgaristan Müslümanlarının hakları ve özgürlüklerine tam olarak riayet edilmesinde ısrarlıyız. Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçevesi Sözleşmesi'nin onaylanmasından 13 yıl geçmesine rağmen sözleşmenin Bulgaristan Cumhuriyeti'nde tam olarak uygulanmadığı bir gerçektir.

            Vatandaş konumumuzdan hareketle, Bulgaristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Ulusal Meclis Başkanına, aşağıdaki 10 maddenin yerine getirilmesi için sesimize kulak vermeleri ve gerekeni yapmaları hususunda ısrar etmekteyiz:



            1. Ulusal Meclis tarafından 11 Ocak 2012 tarihinde kabul edilmiş olan "Bulgaristan Müslümanlarının Zorunlu Asimilȃsyonunu Kınayan Bildiri'ye uygun olarak,   Bildiri'nin 3. maddesine (m.3)  istinaden, yetkili olan kurumların Sofya Askerȋ İl Savcılığı (SVOP) dosyasından Esas  II-048/1999 No'lu dava ile ilgili sürece son vermelerini ve Bildirinin 3. maddesinin yerine getirilmesi doğrultusunda etkin somut ve gerçekçi adımların atılması konusunda kesin ve açık bir biçimde ısrar etmekteyiz.

           

           2. Bulgar makamlarının, sözde Soya Dönüş Süreci sırasında zorunlu olarak dayatılan bütün Bulgar, Rus isimlerinin ve başka dilden isimlerin GRAO sicillerinden silmelerinde ısrar etmekteyiz.

            Zorla dayatılan bu isimlerin Bulgaristan Cumhuriyeti'nde Türk asıllılar ve Müslüman Bulgar vatandaşların onurunu fevkalade incittiğini bilhassa açık ve net bir şekilde  beyan etmekteyiz.

           

           3. Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi'nin 6. maddesi gereğince, Bulgaristan Adalet Federasyonu'nun, Türk etnik kökenli olduklarını belirtmiş olan Bulgaristan vatandaşlarının en yoğun yaşadığı bölgelerde radyo frekansları tahsisi taleplerinin yerine getirilmesinde ısrar etmekteyiz. 

            Ana dili Bulgarca olmayan Bulgaristan halkının bu kısmının, Bulgaristan'da demokratik değişikliklerin uygulandığı geçtiğimiz yirmi yıl içinde, ana dillerinde eğitici, kültürel-bilgilendirici ve eğlendirici yayınlara yer veren ve bölgesel ve yerel sorunları öne çıkaran bölgesel radyo ve televizyon programlarından mahrum bırakılmış olduğu kanaatindeyiz.

           

          4. Bulgaristan Cumhuriyeti'nin karma nüfuslu bölgelerinde, Türk kökenli Bulgaristan vatandaşları statüsüne sahip çocuklara devlet eğitim kurumlarında  zorunlu  Türk Dili öğretilmesinin resmen yürürlüğe girmesinde ısrar etmekteyiz.

            Bulgar devlet kurumlarının, çeşitli alanların Türkçe de öğretilmesini sağlayacak Balkan Üniversitesi'nin kurulması ve faaliyete geçmesinin kabul edilmeri gerekliliği fikrine hazır olmaları zamanının gelmiş olduğunda ısrarlıyız; bununla ilgili olarak da bu hakkın Bulgaristan Cumhuriyeti tarafından onaylanmış Ulusal Azınlıkların Korunması Çerçeve Sözleşmesi'nin 13. maddesinde yer almış olduğunu hatırlatırız.

           

           5.  Bulgaristan vatandaşlığını yenilemek istediklerinde güçlüklerle karşılaşan, 1950-1951 ve 1968-1978 dönemlerinde göç dalgası kapsamına giren kişilerin isteklerinin yerine getirilmesinde ısrar etmekteyiz.

Todor Jivkov'un totaliter siyasi rejimi tarafından uygulanan temizleme politikası aşama aşama uygulanmıştır ve bu Parlamento tarafından 11 Ocak 2012 tarihinde kabul edilmiş olan Bulgaristan Müslümanlarının Zorunlu Asimilȃsyonunu Kınama Bildiri'sinde resmen tanınmıştır.

            -İlk göç dalgası, 155 binden fazla kişinin zorunlu olarak kooperatiflere girme ve topraklarından yoksun edilmesi sonucunda 1950-1951 döneminde gerçekleştirilmiştir.

            -1968-1978 dönemini kapsayan ikinci göç dalgası, zorunlu olarak ayrılmış, bölünmüş ailelerin bir araya getirilmesi amacı ile Bulgaristan ile Türkiye arasında imzalanmış olan insani anlaşma sağlanmıştır ve neticede 117 binden fazla kişi göç etmiştir.

            En büyüğü olan 1989 göç dalgası, aslında sözde Soya Donüş Süreci'dir ve 360 binden fazla kişi göç ettirilmiştir.

           

           6. Fikrimizce, Bulgaristan Cumhuriyeti'nin Türkiye Cumhuriyeti ile vatanlarından zorunlu olarak kovulmaları dönemine kadar birikmiş olan sosyal sigorta primleri konusunda, Türk asıllı Bulgaristan vatandaşlarının sigorta primlerinin tazmin edilmesine yönelik ikili anlaşmanın imzalanması gerekmektedir.

            Kanımızca, halihazırdaki hükümet bu doğrultuda asil bir hareketle, Parlamento tarafından  resmen cani ve insanlık dışı olarak tanınmış olan Todor Jivkov'un totaliter siyasi rejimince yürütülen cani etnik temizlik politikasından resmen uzaklaşmış olduğunu gösterecektir.



7. Bulgaristan Cumhuriyeti'nde İslam Dini Başmüftülüğü'nün tüm vakıf emlaklarının yenilenmesi ve yasal Müftülüğe verilmesi amacı ile Devlet Arşivi'nde gerekli araştırmaların yapılmasını arzu etmekteyiz.

           

            8.  Devlet Azınlıklar Ajansı'nın oluşturulmasının gerektiği görüşündeyiz. Bu ajansın kolları karma nüfuslu bütün bölgelerde ve belediyelerde yayılmalıdır.

            Yerinde faaliyet gösterecek olan bu yapılar, ülkenin en yoksul ve ekonomik açıdan gelişmemiş olan bu bölgelerinde Avrupa Fonlarının proje ve desteklerinin  kullanılmasında  yardımcı olmalıdır.

           

           9. Kanaatimizce Bulgaristan Cumhuriyeti'nde Ulusal  Hafıza Kurumu'nun meydana getirilmesi gerekmektedir. Bu Kurum eski Devlet Güvenlik ve totaliter komünist rejimin baskı organlarının diğer servislerinin cani faaliyetiyle bağlantılı bütün arşiv belgelerini korumalı, tahlil etmeli ve araştırmalıdır.

          

          10. Bulgaristan Adalet Federasyonu tarafından Lahey Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde açılan davayı destekliyoruz.

                                                                                               



                                                                               "BAF" Başkanı Sezgin Mümün

                                                                                        tel.:0879260546, 0895331102, (04)

                                                                                                    e-mail: ncpjustice@abv.bg

                                   Organizasyon Sekreteri:

Remzi Hamdi, tel. 0889530964

Aydın Osman | T-HABER