Uzmanlar, Bulgaristan’ın yolsuzlukla mücadele etmek için adil bir seçim süreci, yönetim ve iş dünyasında şeffaflık sağlaması ve bir yargı reformu başlatması gerektiğini söylüyor.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü (TI) Bulgaristan’a göre, yakın dönemde Bulgaristan’da başlayan hükümet karşıtı protestoların arkasındaki başlıca neden yolsuzluk ve meşru olmayan oligarşik, müktesep çıkarların kurumsal karar verme mekanizmasını kontrol etmesine izin veren bir yönetim sisteminin demokratik yüzü olarak hizmet eden zayıf kamu kurumları.
İki aydan uzun sure önce başlayan protestolar, tartışmalı bir ismin Devlet Ulusal Güvenlik Dairesi’nin başına aday gösterilmesiyle hızlandı. 32 yaşındaki medya patronu Delyan Peevski’nin ataması iptal edildi ve protestolar devam etti.
Yakın tarihli bir raporunda TI, “Protestocular ülkedeki seçkin tabakanın –siyasette ve iş dünyasında- yolsuzluk dokunulmazlıklarının yanlarına kalmasından bıkmış durumda.” dedi.
Raporda, yolsuzlukla mücadele etme ve toplumsal huzursuzluğu dindirme amaçlı dört ana adım öne sürülüyor: özgür, adil ve güvenilir bir seçim süreci sağlamak, çıkarları şeffaf bir şekilde ortaya koyarak eş-dost ağlarını bozmak, halkın yargıya olan güvenini tekrar tesis etmek ve iç yolsuzluk muhbirlerini koruyan güçlü yasalar koymak.
Toplumsal Araştırmalar Dairesi sosyal araştırma görevlisi Lyubomir Todorakov konuyla ilgiliSETimes’a verdiği demeçte, “Bu dört öneriden bana en önemli görüneni, yargıyla ilgili tedbirlerdir; halkın güvenini o kadar çok artırmamak, ama onun içindeki önemli reformları uygulamak.” şeklinde konuştu.
TI anketine göre, Bulgar halkının yüzde 86’sı yargıyı ülkedeki en yozlaşmış kurum şeklinde ve onun en zayıf yönünü de yolsuzlukta mücadelede hiçbir fiili sonuç alamaması olarak görüyor.
UNDP’nin Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu (CIS) yolsuzlukla mücadele uzmanı Francesco Checchi SETimes’a yaptığı açıklamada, “Üst düzey yolsuzluk hükümet, yasama, yargı ve kamu idaresini aşıyor ve güçlü özel çıkarlarla besleniyor.” dedi.
Şeffaflık Örgütü Makedonya adlı STK’nın kurucusu Profesör Slagjana Taseva, yolsuzluğun sadece Bulgaristan’da değil, Balkanlar’da da önemli bir sorun olmaya devam ederek bir “devleti ele geçirme” sendromu yarattığını söyledi.
SETimes’a konuşan Taseva, “Gördüğümüz gibi Bulgaristan bir AB ülkesi ve müzakerelere başlamamış olan diğer ülkelerle hâlâ aynı sorunları yaşıyor.” diyerek şöyle devam etti: “Halkın bilinci ve aktivizmi çok önemli. Bu konuda daha fazla gelişme kaydedip ortak bir strateji oluşturmamız gerektiğini düşünüyorum.”
Checchi, Bulgaristan ve bölgedeki sistematik yolsuzluğun arkasındaki üç ana nedeni sıraladı.
Checchi, “Bunların ilki, komünist rejimlerin çöküşü sonrasında ekonomik geçişin gerçekleşme şekli – özelleştirme, etkili yönetmelikler ve önemli ekonomik varlıkların güçlü seçkinler ve onların dost ve ahbapları tarafından ele geçirilmesini sınırlama yetisine sahip denetleme mekanizmaları olmadan gerçekleştirildi ve bu da tekellerin oluşmasına ve Bulgaristan’daki mevcut ayaklanmanın başlıca motivasyonu olan siyasi ve ekonomik güç arasındaki bağlantıya yol açtı.
Checci, ikinci unsurun özgür ve adil seçimler getirmesine karşın tam bir demokrasi için gerekli olan diğer unsurların - “özgür ve bağımsız medya, sivil toplum … ve kamu idaresindeki süreç ve faaliyetlerde olması gereken şeffaflık ve güvenilirlik”- gelişmesini sağlayamayan demokratik geçişle ilgili olduğunu ileri sürdü.
Uzman, “Üçüncü unsur ise kamu yönetimlerinin geçiş dönemi boyunca evrimleşme şekli ve siyasetle olan ilişkileriyle ilgili. Kamu yönetimleri siyasi amaçlar, sözleşmeler, işler, girişimler için kullanılıyor ve yönetmelikler bile çoğu zaman sadece kamu sektörü çevreleri ve dallarından oy ve destek almanın yolları olarak görev yapıyor.” dedi.
Sizce yargı sistemindeki yolsuzlukla mücadele etmenin en etkili yolu nedir? Düşündüklerinizi aşağıda bizlerle paylaşın.
Tzvetina Borisova, Setimes