Davutoğlu Vigenin Ortak Basın Toplantısı

27 Ekim 2013 Pazar |



Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin, Suriyeli mülteciler ve insani kriz konularını her uluslararası toplantıda gündeme getirdiğini ve Cenevre-2 Konferansı'nın gündeminde de yer alması için girişimde bulunduğunu belirterek, "Böyle bir insani krize Türkiye kadar sorumlu ve cömertçe yaklaşan herhangi bir ikinci devlet de olmamıştır" dedi. 

Davutoğlu ile Bulgar mevkidaşı Kristian Vigenin, Dışişleri Bakanlığındaki başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Burada gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Davutoğlu, Suriyeli sığınmacılar konusunda belirlenen kırmızı çizginin aşıldığı hatırlatılarak, Türkiye'nin bu konudaki tutumunun ne olacağının sorulması üzerine, "mülteciler konusunun ve artan insani trajedinin, Suriye krizinin en üzücü yanı olduğunu" belirtti.

Bu konuda gerekli adımların zamanında atılamamasının en olumsuz sonuçlarının, Suriye halkı ve komşu ülkelere tarafından görüldüğünü kaydeden Davutoğlu, Türkiye'nin defalarca uyarıda bulunduğunu ve BM Güvenlik Konseyi'ni acil tedbir almaya çağırdığını anımsatarak, "Karşı karşıya akldığımız tablo, her türlü tahallüyatın ötesindedir" diye konuştu.

Komşu ülkelere gidenlerin şanslı olduğunu, Suriye'de kalanların ise su ve yiyecek bulamadıkları için kedi-köpek Eti yeme konusunda bile fetva alarak ayakta kalmaya çalıştıklarını belirten Davutoğlu, "İfitiharla söylüyorum:  Böyle bir insani krize Türkiye kadar sorumlu ve cömertçe yaklaşan herhangi bir ikinci devlet de olmamıştır. Biz insani ve ahlaki sorumluluğumuzun gereğini yapıyoruz mülteci politikasıyla ama maalesef uluslararası toplum bu konuda çok kötü bir sınav vermiştir" dedi.

Suriye dışına giden mülteci sayısının 2 milyonu aştığına ve Türkiye'dekilerin sayısının 600 bine ulaştığına dikkati çeken Davutoğlu, "Hiçbir konuda şimdiye kadar kırmızı çizgi ifadesini kullanmadım. Kullandığım tabir şuydu; psikolojik eşik. Çünkü kastım, artık mülteci krizinin kontrol edilebilir bir nitelikten çıkmakta olduğunun işareti. 100 bin kişiyi kamplarda ağırlayabilirsiniz ama bu sayı yüzbinlerle ifade edilir hale geldiğinde artık kamplarla idare edilmenin ötesine geçer" ifadesini kullandı. 100 bin sayısından sonra kamplar dışında şehirlerde bulunanların sayısının süratle arttığını belirten Dışişleri Bakanı, "Şehirlerdekiler, neredeyse kamplardakilerin 2 mislini aşar hale geldi" diye konuştu.

Söz konusu eşiğin aşılmasının ardından uluslararası toplumu harekete geçirmek için çok sayıda girişimde bulunduklarını da anlatan Davutoğlu, son olarak, Türkiye'nin girişimiyle mülteciler ve insani sorunun Cenevre-2 Konferansı'nın gündeminde bulunması hususunun, Londra'da yapılan Suriye Halkının Dostları Çekirdek Grubu Toplantısı'nda kabul edilen bildiriye girdiğini kaydetti.

"Hiçbir Suriye toplantısı yok ki ve olmayacak ki Türkiye, mülteciler sorununu ve insani konuyu gündeme getirmemiş olsun" ifadesini kullanan Davutoğlu, Türkiye'nin gelecek nesiller tarafından takdirle anılacağını ancak başta Bm Güvenlik Konseyi olmak üzere, üzerine düşenleri yapmayanların iyi yad edilmeyeceğini söyledi. 

 -"En kötüsüne hazırlıklı olmamız, en iyisini ümit etmemiz gerekiyor"-

Vigenin de Suriyeli sığınmacılara ilişkin olarak, Bulgaristan'da da Türkiye'de olduğu gibi mülteciler konusunun gündemde olduğunu belirtti. Konuk Bakan Vigenin, "Biz de kabul edebileceğimiz mültecilerin sayısı konusunda kırmızı çizgi belirlemiştik ancak insanların gelmesini engeleyemezsiniz. Bu durumda, en kötüsüne hazırlıklı olmamız, ancak en iyisini ümit etmemiz gerekiyor. İnsani kriz sorunu, ancak Suriye'de barışa ulaşıldığında ve insanlar ülkelerine ve evlerine dönebildiklerinde çözülebilir" diye konuştu. 

"Bulgaristan'daki mülteci sayısı Türkiye'yle karşılaştırıldığında hiçbir şey" ifadesini kullanan Vigenin, bu kavramın kendileri için yeni olduğunu ve konuyla nasıl başa çıkılacağını öğrendiklerini söyledi. AB Komisyonu'ndan ve çeşitli uluslararası kuruluşlardan maddi destek talep ettiklerini anlatan Vigenin, "Bu yardımın geleceğini umuyoruz ancak hayallere de kapılmıyoruz. Sonuç olarak, bu durumla başa çıkmak bizim sorumluluğumuz" dedi.

-Türkiye-Bulgaristan ilişkileri-

Türkiye ile Bulgaristan arasında tarihi derinliği ve ekonomik yoğunluğu olan özel stratejik ilişkiler bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, bu çerçevede iki ülke arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi kurulduğunu ve geçen yıl 17 anlaşmaya imza atıldığını söyledi. Bunu daha da ileri taşıma iradesine sahip olduklarını vurgulayan Davutoğlu, önümüzdeki aylarda Bulgaristan'ı ziyaret edeceğini belirtti.

İki ülke arasında yoğun bir istişari mekanizmanın olduğunu da kaydeden Davutoğlu, "Türkiye ile Bulgaristan, hem Nato üyelikleri bağlamında ortak ittifak sisteminin üyesi olmak sebebiyle stratejik müttefiktir hem de coğrafi konumları gereği doğuya ve batıya açılan kapılar olması itibariyle. Türkiye, Bulgaristan için Asya'ya açılan kapıdır, Bulgaristan da Türkiye için Avrupa'ya açılan kapıdır" dedi.

Bugünkü görüşmelerde ulaştırma, enerji ve ticaret alanlarında atılabilecek adımları gözden geçirdiklerini, vize işlemleri ve karşılıklı ziyaretlerin kolaylaştırılmasını ele aldıklarını belirten Davutoğlu, Bulgaristan'a Türkiye'nin AB üyeliğine verdiği destek için teşekkür ederek, AB ile yürütülen vize diyaloğu kapsamında Türkiye ile Bulgaristan arasında insani geçişlerin çok daha kolaylaşacağını umduklarını belirtti.

Suriye konusunu da değerlendirdiklerini aktaran Davutoğlu, insani krizin, Türkiye, Bulgaristan ve diğer ülkelerdeki etkilerini ve Suriye'den mülteci akınının artması nedeniyle Türkiye'den Bulgaristan'a olabilecek muhtemel geçişleri ele aldıklarınıı kaydetti.

-"Bulgaristan, Türkiye'nin AB üyesi olma isteğini destekliyor"-

Konuk Bakan Vigenin de Davutoğlu'nu Sofya'ya davet ettiğini belirterek, ilişkilerin son derece iyi seyrettiğini, özellikle enerji ve ulaşım altyapısının geliştirilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Vigenin, "Ülkelerimiz birbirleri için dünyanın önemli bölgelerine açılan birer kapı niteliği taşıyor" ifadesini kullandı.

Yasadışı göçmenler konusunun, ülkesi için önem taşıdığını ve büyük ölçüde Suriye'deki krizle de bağlantılı olduğunu belirten Vigenin, iki ülke arasında konuya ilişkin olarak güzel bir işbirliği bulunduğunu, sınırın her iki tarafında da en iyi koordinasyonun sağlanması için ortak çalışmaların süreceğini kaydetti.

AB sürecine de değinen Vigenin, "Bulgaristan, Türkiye'nin AB üyesi olma isteğini destekliyor. 22. faslın müzakareye açılması yönündeki karardan memnunuz. AB'nin vize serbestliğine ilişkin yol haritası konusundaki çalışmalarını hızlandırması ve iki tarafın, geri kabul anlaşmasını da paralel şekilde ve aynı zamanda sonuçlandırmasının gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
AA