Bulgaristan’da 1989 yılında kansız bir darbe ile sona eren komünizm
döneminin ardından başlayan demokratikleşme süreci bugün 25. yılına
girdi ancak araştırmalar halkın önemli bölümünün son 25 yılı başarısız
gördüğünü gösteriyor.
Alpha Research adlı kamuoyu araştırma şirketi, değişimin yıl dönümü
dolayısıyla hazırladığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya
göre, Bulgar vatandaşların sadece yüzde 10’u geçen 25 yıllık
demokratikleşme sürecini "başarılı" olarak nitelendirirken, katılanların
yarısı bu dönemi "fiyasko" olarak görüyor.
Araştırmada, toplumsal hafızada komünizm döneminin imajının gittikçe
belirsizleştiği kaydedilirken, Bulgaristan’da yaşayan gençlerin yüzde
94’ünün bu dönem hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadıkları vurgulandı.
Araştırmada, Bulgaristan’daki siyasi değişimlerden haberdar olmayan
gençlerin büyük bölümünün "Çin Seddi ile Berlin Duvarı arasında ayrım
yapamadıkları" ifade edildi.
Eski Doğu Bloku ülkeleri arasından farklı bir değişim modeli izleyen
AB'nin en yoksul ülkesi Bulgaristan’da kariyeri için şans göremeyen
gençlerin yurt dışına göçü sürüyor. Farklı araştırmalara göre,
demokratik dönemde büyük bölümü genç olan 2,5 milyona yakın Bulgar
vatandaşı ülkeyi terk etti.
AB üyeliğine 2007 yılında geçen Bulgaristan, hala Birlik tarafından özel
gözetim altında tutuluyor. Her yıl yenilenen gözetim raporlarında da
Bulgaristan’a yönelik içişleri, adalet ve örgütlü suçlarla mücadele
alanındaki eleştiriler, dolaysız veya dolaylı olarak tekrarlanıyor.
Ülkenin 7,3 milyonluk nüfusunun neredeyse üçte ikisini oluşturan yaşlı
kesimin önemli bir bölümü de komünizm dönemini hasretle anıyor. Genç
kesim ülkede 1944 ile 1989 yılları arasındaki komünist dönem hakkında
sınırlı bilgiye sahipken, vatandaşların yüzde 55’i son komünist diktatör
Todor Jivkov’u olumlu duygularla anıyor.
Binlerce insanı toplama kamplarına süren, dini yasaklayan ve toplumu 45
yıl boyunca baskı altında tutan eski Bulgaristan Komünist Partisi, 1990
yılında adını Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) olarak değiştirmişti.
Şimdi BSP, ülkenin siyasetinde önemli rol oynamaya devam ediyor. Bugün
ana muhalefet konumunda olan BSP eski komünist geçmişini reddetmiyor.
Partinin yaşlanan destekçilerinden çok sayıda kişi, komünizm tarihinin
önemli günlerinde Sofya’daki Sovyetler Birliği Ordusu Heykeli önünde ve
bu dönemin önemli simgelerinden Buzluca tepesinde düzenlenen kutlamalara
hala katılıyor.
Berlin Duvarı’nın yıkılması ve Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinin
yıl dönümü, başta Almanya olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde
heyecan dolu etkinliklerle kutlanırken, Bulgaristan’da bu tür
etkinlikler sönük geçiyor.
BSP, 1989 yılına dek Bulgaristan’da isimleri değiştirilen, dinleri
yasaklanan Türk ve Müslümanların haklarını savunan Hak ve Özgürlükler
Hareketi (HÖH) ile koalisyon hükümeti kurarak 2014 yılının haziranına
dek bir yıl boyunca ülkeyi yönetmişti.
Özellikle ekonomik sıkıntılar nedeniyle protestoların baskısı altında
sadece bir yıl iktidarda kalabilen bu hükümet, uğradığı otorite erozyonu
nedeniyle istifa etmek zorunda kalmıştı.
BSP’den ayrılanların kurduğu, komünist kökenli eski Cumhurbaşkanı Georgi
Pırvanov’un lideri olduğu Bulgaristan’ın Yeniden Doğuşu İçin Alternatif
(ABV) partisi ise 7 Kasım'da göreve başlayan “sağcı reformcu” yeni
hükümette bir bakan bulunduruyor.
Oy verme mecburiyetinin olmadığı Bulgaristan’da 5 Ekim'de yapılan son
genel seçimde seçmenlerin yüzde 60'ı sandık başına gitmeyi reddetmişti.
AA