Anaokulu Öğretmeni Sema Çelik (28), AA muhabirine yaptığı açıklamada, geleneklerine bağlı köyde görev yapmanın keyif verdiğini söyledi.
Köyün çoğunluğunun Bulgaristan göçmenlerinden oluştuğunu belirten Çelik, şu bilgiyi paylaştı:
"Burada gencinden yaşlısına herkes şalvar giyiyor. Bunun yanında yazmaları ve bluzlarıyla kendilerine ahenk katıyorlar. Daha yaşlı olanlar ferace giymeyi tercih ediyor. Çocukların sokaklarda şalvarla dolaşması çok hoşumuza gitti. Dört yıldan beri senede bir gün şalvar günü yapıyoruz. Çocuklar, anneleri gibi giyinip okula geliyor. Zaten annelerini örnek aldıkları için sınıfta da bunu yaşatmak istedik. Kültürlerini bu şekilde yaşatmamız velilerimizin de çok hoşuna gidiyor."
Etkinlikte çocukların muhacirlere özgü oyunlarına yer verdiklerini anlatan Çelik, "Kınalarda, düğünlerde neler yapıyorlar, ona yer veriyoruz. Sınıfta kına gecesi yaptığımız da oluyor. Muhacirlerin düğünlerde en çok yer verdikleri telli oyununu öğretmeye çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
"Köyde her çocuğun şalvarı var" diyen Çelik, şunları kaydetti:
"Veliler, çocukları küçüklükten alıştırıyor. 1,5 yaşında çocukta da şalvar gördüğümüz oluyor. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda da oyunlar, gösteriler hazırlarken bölgenin kültürlerine yer vermeye çalışıyoruz. Buranın diğer özelliği de koyu renkleri sevmemeleri. Açık, parlak, cicili-bicili renkleri severler. Eskiden burada gelinlik olarak şalvar, beyaz yazma ve beyaz kuşak kullanılırmış. Modern gelinliğe dönülmüş olsa bile hangi düğüne gitseniz, pembe şalvar, pembe yazma ve beyaz yelek giyen grup görürsünüz.
Ben muhacir değilim, Adanalıyım ama 6 yıldır Düzce'deyim. Şalvar giymeyi çok seviyorum çünkü rahat bir kıyafet. Serbest olsa her gün okulda giyerim."
AA
