Konya Aydınlar Ocağı’nın Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, “Kırcaali’de Bir Ârif İnsan: Âkif Atakan ve Belgeseli” üzerinden Balkanlar’da ilgi bekleyen tarihi eserler, belgeler ile kültür coğrafyamız dile geldi.
Prof. Dr. Caner Arabacı, Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin ve Koyunoğlu Müzesi ve Kütüphanesi Müdürü Hasan Yaşar, Bulgaristan’daki Osmanlı arşivleri ve belgeleri ile Kırcaali’de Âkif Atakan tarafından 9 ülke ve 400 kasaba ile köylerden toplayarak oluşturduğu Balkanlar Vakıf Kütüphanesi’ndeki 40 bin eserden söz ettiler. Konya İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen sohbette katılımcılara; Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo ve Sinema Bölümü tarafından çekilen 20 dakikalık Akif Atakan Belgeseli seyrettirildi. Daha sonra söz alan konuşmacılardan Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin, Akif Atakan Kütüphanesi’ni görmek ve eserleri incelemek için 8 Kasım 2012 Bulgaristan’a ve oradan da 380 km uzaklıkta olan Mestanlı şehrine gittiklerini belirterek Sofya Kütüphanesi’nde bulunan Konya ile ilgili 2 bine yakın arşiv bulunduğunu söyledi. Bulgaristan Kırcali Mestanlı’da bulunan Balkanlar Vakfı Kütüphanesi’nde; 40 bin civarında kitap, belge, Balkanlarda yayımlanmış süreli yayınların bulunduğunu kaydeden Şahin, yazma eser ve belgelerin dijitallerini çekip Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nde araştırmacıların ve akademisyenlerin istifadesine sunduklarını ifade etti. Bulgaristan’da bir Türkiye Kültür Merkezi açılması gerektiği üzerinde durdu. Balkanlar Bizim Kültür Coğrafyamız Prof. Dr. Caner Arabacı da, 1931 yılında Bulgaristan’a bir dış satım anlaşmasıyla birinci sınıf Osmanlı Arşiv Belgelerinin okkası 3 kuruş 10 paraya satıldığı, bunu görenler arasında bulunan gazeteci, tarihçi-yazar İbrahim Hakkı Konyalı’nın bu satışı durdurmak için çok uğraştığını, haber yaptığını ve yetkililere haber vermesine rağmen durdurmaya muvaffak olamadığını üzüntüyle dile getirdi. Arabacı, Bekir Bey’in getirmek istediği Konya’yla ilgili 2 bin belge de bu belgelerin içinde olduğunu söyledi. Mestanlı’da 17 bin Türk’ün yaşadığını belirten Prof. Dr. Arabacı, “Her taraf Türk kültüründen işaretlerle dolu. Yâni o coğrafyanın kültür coğrafyamız olduğu onca tahribe rağmen çok net gözüküyor. Mestanlı’da bir Türk Kültür Merkezi açılabilir. Kültür coğrafyamıza el uzatmamız lâzım. Bu Türkiye’yi çok büyütür. Türkiye küçülmeye, marjinalleşmeye, parçalanmaya değil gözünü büyümeye dikmeli. Bunu yapabilir miyiz? Çok rahat gönül kazanmış oluruz. Çünkü orada nerede kaldınız diyerek dört gözle bekleyenler var.” dedi. Coğrafyamızın Ortak Mirası: Osmanlıca Koyunoğlu Müzesi ve Kütüphanesi Müdürü Hasan Yaşar da, Bulgaristan’a Osmanlı belgelerinin izini sürmek, görmek ve toplamak ve Konya ile ilgili 2 bin adet arşivi kütüphaneye kazandırmak için gittiğini ifade ederek “Biz Koyunoğlu Kütüphanesi’nde bir Konya Belleği oluşturmaya çalışıyoruz. Mehmet Ali Uz ağabeyimizin kitaplığını da alarak bir Konya Kitaplığı oluşturduk. Bu belgelerin de kazandırılması farklı bir şey olur diye düşünmüştük. Gittiğimizde malum şahsın izinli veya raporlu olduğu söylenmesi, biz dönünceye kadar da görev başına dönmemesi üzerine; maalesef elimizi ovuşturarak geri döndük” diye konuştu. Yaşar, izlenimleriyle ilgili olarak da şunları aktardı: “Sofya’daki kütüphanede Osmanlı arşivini incelerken 1940 tarihli bir nikâh akdine rastladım. Akit hem Osmanlıca hem de Bulgarca idi. Demek ki 1940’lı yıllarda Osmanlıca kullanılmaya hâlâ devam ediyor. Bu ilginçti. Aslında mezar taşları, arşivlerimiz ve tapularımız orada duruyor. Osmanlıca bir dil olarak bizim Osmanlı coğrafyasının somut bir mirası var. Ortak bir dil var. Bu topluluklar ortak bir dil olan Osmanlıca’da rahatlıkla buluşabilir, buluşturulabilir diye düşünüyorum. Bulgaristan’ın da kardeş şehirleri, kardeş ilçeleri olsa da buradaki imkânlardan kısmen de olsa oralarda istifade ettirilse, bir fayda ve bir diyalog sağlansa diye insan düşünüyor.”