Popüler Yayınlar

Bu Blogda Ara

Blogger tarafından desteklenmektedir.

DOST Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şabanali Ahmet, "Balkan Rumeli Trakya buluşması"na katıldı

31 Mayıs 2016 Salı |

Yedi yıldır Lüleburgaz'da düzenlenen "Balkan Rumeli Trakya buluşması" etkinliği, Büyük göçün başladığı 29 Mayıs tarihinde gerçekleştirildi.  
29 Mayıs 1989 yılında başlayan büyük göç sırasında yüzbinlerce Bulgaristan Türkü yerini yurdunu terk ederek yeni bir hayata başlangıç yapmış oldu.

Ahmet,burada yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Göç insanlık tarihinde kendi kimlik ve aidiyetlerini koruyamadıkları ve istedikleri gibi özgürce yaşamlarını sürdüremedikleri zaman, insanlığın başvurduğu bir olaydır. Göç, bir son çare olarak değerlendirilse de aynı zamanda yeniden doğuşa ve başlangıca vesile olmaktadır. Komünizm sistemi Bulgaristan'da Türkleri ve Müslümanları azaltmak, zayıflatmak ve yok etmek üzere planladığı göç planların tersine dönmüş ve iki toplumun bağlarını güçlendirmiş ve göç edenler doğduğu topraklarla irtibatını koparmamış, aksine daha da sahip çıkmalarına sebep olmuştur. Bu vesile ile şunu da hatırlatmak gerekir. Bugün faşist bir anlayışa sahip bazı siyasetçiler Türkiye'de yaşayan kardeşlerimizin anayasal hakkı olan oy kullanmalarını kısıtlamaya çalışıyorlar. Onların bilmeleri gerekir ki, nasıl göç olayı bekledikleri neticeyi vermediyse, bu sınırlama da onların istediği sonucu vermeyecektir. Sizi temin ederim ki biz kimliğimizi, dini aidiyetimizi korumak ve eşit vatandaş olarak yaşamamızı sürdürmemiz için var gücümüzle mücadele edeceğiz” 

"Balkan Rumeli Trakya buluşması"na Şabanali Ahmet’in yanı sıra Lüleburgaz Belediye Başkanı Emin Halebak, Büyükkarıştıran Belediye Başkanı Lütfü Karaman, Lüleburgaz Kaymakamı Mustafa Kaya, Konfederasyon ve Federasyon yöneticileri ve binlerce vatandaş katıldı. 

Ajans Bg
Mayıs 31, 2016 | 0 yorum |

Şumnu’nun merkezinde unutulan çanta paniğe neden oldu

30 Mayıs 2016 Pazartesi |

Şumnu şehir merkezinde unutulan çanta panik yarattı.
Şumnu’da Rus Heykelinin yanında vatandaşlar tarafından unutulan bir çanta polisi ayağa kaldırdı.
Olay yerine gelen bomba uzmanları, çantayı kontrollü bir şekilde patlattı.
Şumnu Emniyet Müdürü Yalçın Rasim’in yönettiği patlatma operasyonu sonucunda şüpheli çantada evrak olduğu anlaşıldı.
 Ajans Bg

Mayıs 30, 2016 | 0 yorum |

Türkçe haberlerden kimler rahatsız oluyor?

Zaman Gazetesinin Kırcaali muhabiri Georgi Kulov, Bulgaristan’da Türkçe yayınlanan haber sitelerinin varlığından rahatsız oldu. Aynı zamanda HÖH partisinin oylarıyla seçilen Kırcaali Ombudsmanı Rasim Musa’nın basın danışmanı olarak çalışan Kulov, Türkçe siteler için ‘okuyucu kitlesi şüpheli’ ifadesini kullandı.

‘Sahte insan hakları savunucuları Bulgarlar ve Türkler arasındaki ilişkileri zehirliyor‘ başlıklı bir yorum yayınlayan Kulov, Altay Derneği’nin isteklerini saptırarak, Türklerin hak arayışını iki toplum arasındaki ilişkileri zehirlemek olarak gösteriyor.

Altay Derneği’nin Türkçe eğitim konusunda 20 yıldır yenilenmeyen Türkçe Ders Kitaplarının yenilenmesi isteğini saptırarak, Türkçe’nin ikinci resmi dil olması yönünde bir istek gibi gösteren Kulov, aynı şekilde anaokul ve kreşlerde çocuklar için helal gıda seçme hakkı isteğini ise Pazarcık’taki radikal İslam davasıyla ilişkilendiriyor.

Altay Derneğinin faaliyetlerini haberleştiren Bulgaristan’da Türkçe yayın yapan internet haber sitelerine de saldıran Kulov, söz konusu Türkçe siteler için ‘okuyucu kitlesi şüpheli’ diyerek karalamaya çalışıyor.

Aşağıda isimleri yazılı haber siteleri olarak okuyucularımızın ‘şüpheli’ olarak görülmesini kınıyoruz.

Dombira - Haber sitesi
THaber - Haber sitesi
Ajans Bg – Haber sitesi
Balkanlar24 – Haber sitesi
Kırcaalieu – Haber sitesi
24Kırcaali – Haber sitesi
Mayıs 30, 2016 | 0 yorum |

Sofya itiraf etti: Göç baskısı artıyor

Balkanlar üzerinden geçen göç yolunun kapatılmasından düne kadar Sofya tarafından farklı vesilelerle yapılan açıklamalarda, Bulgaristan’a yönelik göç baskısının artmış olmadığı ve ülkemiz üzerinden yeni güzergahın oluşmasının beklenmediği, fakat yine de gerekli önlemlerin alınmakta olduğu ileri sürüldü hep. Bununla birlikte daha Mart ayında Bulgaristan’a yönelik göç baskısının artabileceği iddiaları duyuldu. Bundan 10 gün kadar önce Berlin istihbarat dairelerinin gizli bir raporuna dayanan Alman medyasında yasa dışı göçmenlerin artık örgütlü şekilde Bulgaristan’a yönlendirilmekte olduğu yönünde haberler çıktı. Yazılanlara göre NATO’nun Ege’de aldığı önlemlerden dolayı insan kaçakçıları gittikçe çok Türkiye’den Bulgaristan üzerinden Batı Avrupa’ya giden güzergahı tercih ediyorlar. Sofya, bu haberlerin çıkmasının ardından da göç baskısının varlığını inkar etmeyi sürdürdü, hatta Alman dairelerinin verdiği bilgilerin doğruluğundan şüphe etti.
Nitekim dün Başbakan Boyko Borisov “Bulgaristan’a yönelik göç baskısının bir gerçek olduğu” açıklamasını bizzat yaptı. Başbakanın bu açıklamasına vesile biri 40, diğeri 56 kişilik olmak üzere iki grubun devlet sınırını geçme girişimleri oldu. Yakalananların büyük bölümü anında Yunanistan’a iade edilirken geri kalanlar bir hafta içinde geri gönderilecek. Bulgar tarafının olayla ilgili Yunan tarafına karşı iddiaları yok, hatta iki ülke arasında iyi işbirliğinin yürütülmekte olduğu öne sürüldü. Buna rağmen yeni akının yaşanması durumunda sınır polisinin takviye edilmesi amacı ile Yunanistan’la olan sınırımızın batı bölümüne askeri birlikler gönderildi.
Yasa dışı yollardan ülkemize giriş yapma girişimi her ne kadar büyük bir olay olarak değerlendirilemiyorsa da yol açtığı büyük endişe ve yakalama bölgesinde bakanların, üst düzey ordu görevlilerinin ve yerel yönetim temsilcilerinin katıldığı acil toplantısının yapılması dikkat çekti. Olay, Bulgaristan’ın Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci dönem başkanlığını teslim edeceği toplantının başlamasından bir gün önce telaş yarattı. Oysa Bulgaristan’ın dönem başkanlığı yaptığı son 6 aylık dönem içinde ülkemizin esas önceliklerinden biri göç süreçleri oldu. Nisan ayının Sonunda Selanik’te bir araya gelen Bulgaristan, Yunanistan, Makedonya ve Arnavutluk dış ve içişleri bakanları, göç baskının azalmasına bakılmaksızın kaçakçılıkla yürütülen mücadelenin yoğunlaştırılması gerektiğinde hemfikir kalarak sırf AB ve Türkiye tarafından alınan yıldırıcı önlemelere bel bağlamadan “B Planının” onaylanmasını gündeme getirdiler. Daha sonra AB çevrelerinde de “Plan B” anılmaya başladı. Bugün Sofya’da başlayan Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci toplantısında hem Balkan ülkelerinin, hem AB ve diğer uluslararası örgütlerin temsilcileri var ve göç konusunun gündemde yer almaması mümkün değil.
Bulgaristan’ın bu konuda şimdiye kadar izlediği tutuma bakacak olursak ülkemiz, forumda mülteci krizinin üstesinden gelinmesi için gerek bölgesel düzeyde, gerekse Avrupa düzeyinde ortak yaklaşımın uygulanması gerektiğinde ve ilk çizgide yer alan devletlerin Birliğin dış sınırlarını yönetip korurken kendi hallerine bırakılmaktansa Avrupa Birliğinin desteğini almaları gerektiğinde ısrar etmeyi sürdürecek.
Stoimen Pavlov, BNR
Mayıs 30, 2016 | 0 yorum |

Kasim Dal: ‘HÖH artık aynı olamaz çünkü HŞHP ve DOST var’

29 Mayıs 2016 Pazar |

HÖH Partisinin artık siyasette faktör olmadığını belirten HŞHP Genel Başkan Yardımcısı Kasim Dal, statükoyu korumak için elinden geleni yapacaklarını söyledi.
Kasim Dal:HÖH iktidarda olduğu zaman güç gösterebilir. Bu yüzden şimdi çabalıyorlar. Bunu Cebel’de anma törenlerinde de gördük. Ancak unutuyorlar ki, artık başka partiler de var. Bizimkisi ve DOST partileri de var.
HÖH’ün ayakta kalmaya çaba gösterdiğini ifade eden Dal, HÖH'ün ülküleri, amaçları ve hedefleri olmadığını ve yine bu parti tarafından oluşturulan modelin korunması için çırpındıklarını savundu. 
Ajans Bg
Mayıs 29, 2016 | 0 yorum |

„Bulgar etnik modeli, hedefi saptırmaya yarayan bir uyutma masalıdır”

Bulgaristan’da Türk siyasetçilerin de kullanmayı çok sevdiği ‘Bulgar etnik modeli’ ifadesinin içi boş olduğunu belirten Altay Derneği Başkanı Cevdet Mustafa, böyle bir modelin olmadığını kaydetti.

Mustafa, aslında bir modelin olduğunu ancak söz konusu modelin Türklerin etnik ve dini haklarınи kısıtlamaya yönelik uygulandığını vurguladı.

Mustafa şunları söyledi:
Bulgaristan’daki siyasetçiler, şablonlaşmış “Bulgar etnik modeli” ifadesini tekrarlıyor sürekli, fakat herkes böyle bir etnik modelin olmadığını biliyor. Varsa da “komünist” çerçevede azınlıkların etnik ve dinî haklarını kısıtlamayı hedefleyen etnik modelden başka bir şey değildir. Bulgaristan’ın 26 yıllık sözde demokrasisinde dinî haklar da olmak üzere aynı şekilde anadilimiz Türkçeyi okuma, küçük çocuklar için dinen caiz helâl gıda seçeneği eksikliği sorunları, azınlıkların insan haklarının komünist dönemdekiyle aynı düzeyde kaldığını göstermektedir.

Bugün Bulgaristan’da Türkçe okumak isteyen çocukların elinde 23 yıl önce basılan, Türk Dili Dersi standartlarına uymayan, çoğu okullarda ise hiç olmayan Türkçe ders kitaplarından eğitim alıyor.

Ajans Bg
Mayıs 29, 2016 | 0 yorum |

Belene Adasında öldürülenler anıldı

28 Mayıs 2016 Cumartesi |

Komünist baskıcı rejimin iktidarı döneminde Belene Adasındaki toplama kampında öldürülenler anıldı.

Tuna Nehri üzerindeki Persin Adasında düzenlenen anma toplantısına katılan Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, komünist dönemde işlenen insanlık suçlarının yeterince kınanmadığını, hatta baskıcı rejimin normal gösterme çabalarının arttığına dikkat çekti.
Plevneliev, komünist dçnemle ilgili gerçeklerin dile getirilmediğini kaydederek, unutturulma yönünde plan uygulandıını ifade etti.

BELENE’YE ANIT YAPILSIN
Plevneliev, komünizmin kurbanları için Belene Adasına anıt dikilmesi gerektiğini belirterek, ders kitaplarında komünizmin baskıcı ve totaliter yönü anlatılması gerektiğini vurguladı.
Ajans Bg



Mayıs 28, 2016 | 0 yorum |

Milliyetçi popülist partiden burka şov

26 Mayıs 2016 Perşembe |

Aşırı milliyetçi popülist Vatansever Cephe’den Filibe İlçe Meclis Üyesi  Nina Göşeva, belediyenin kamusal alanda burkayı yasaklamamasını protesto etmek amacıyla meclis toplantısına çarşaflı geldi. 





İLGİLİ HABER:

Mayıs 26, 2016 | 0 yorum |

Filibe’deki Hemus 2016 Askeri Sanayi Fuarı’na altı Türk şirketi katılıyor

"Savunma, Terörle Mücadele ve Güvenlik" konulu 12 . Uluslararası Hemus 2016 Askeri Sanayi Fuarı,  Bulgaristan'ın doğusundaki Filibe şehrinde açıldı.

Bulgaristan Savunma Bakanı Nikolay Nençev'in askeri törenle açılışını yaptığı fuara aralarında  Türkiye,  Avusturya,  Hollanda,  Almanya,  Çin,  İsrail,  Polonya ve  Bulgaristan gibi 20 ülkeden üretici firmalar ve askeri heyetler katıldı.

AA'ya konuşan Savunma Bakan Yardımcısı Orhan İsmailov, iki yılda bir düzenlenen fuarın yeni yayınına 41 Bulgar ve 22 yabancı şirketin katılıyor olmasının mutluluk verici olduğunu ifade etti.

Ekonomi Bakan Yardımcısı Lüben Petrov da yerli savunma sanayinin son yılda ihracat potansiyelini yüzde 50 oranında artırdığını,  Hindistan,  Suudi Arabistan,  Irak ve ABD gibi ülkelere 2015 yılında 640 milyon avroluk ürün sattığını duyurdu.

Fuara gelen  Milli Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tümgeneral Şaban Umut'un başkanlığındaki heyet, burada temsil edilen 6 Türk şirketin çalışma ve ürünleri konusunda bilgi aldı. Tümgeneral Umut, fuarda  Bulgaristan Savunma Bakanı Nikolay Nençev, Bakan Yardımcısı Orhan İsmailov, İçişleri Bakan Yardımcısı Filip Gunev,  Ekonomi Bakan Yardımcısı Lüben Petrov ve diğer yetkilileri ile görüştü.

Türkiye'nin  Sofya Büyükelçisi  Süleyman Gökçe, AA'ya yaptığı açıklamada, Tümgeneral Umut'un heyetinin 3 günlük  Bulgaristan ziyaretleri sırasında Bulgar ordusunun askeri ve sivil üst düzey yöneticileri ile bir araya geleceğini belirtti. Büyükelçi  Gökçe,  Türkiye'nin savunma sanayinin 2015 yılında 1,5 milyar dolarlık ihracat yaptığını, en büyük pazarı ABD olmak üzere 60 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğine vurgu yaptı.

Fuarın,  Bulgaristan ile  Türkiye arasındaki askeri alandaki ilişkilerini geliştirmesi için elverişli bir forum olduğunu belirten  Gökçe, "Fuara katılan 6 Türk şirketin gördüğü ilgiden dolayı memnunuz. Bu gibi etkinlikler dost, komşu, müttefik ve ortak olan ülkelerimizin ilişkilerine katkı sağlar" diye konuştu.

Bulgaristan'ın NATO standartlarında savunma sanayi sistemleri konusunda  Türkiye ile temaslarını sürdürdüğünü ifade eden  Gökçe, bu forumda karşılıklı işbirliğine artırılması için bir çok konunun gündeme getirildiğine işaret etti.

Fuarda  Türkiye savunma sanayi sektörünün  Bulgaristan'da tanıtımının yanı sıra  Bulgaristan sektörünün de kendi ürünleri için  Türkiye de pazar arama çalışmalarında bulunduğunu kaydeden  Gökçe, "Heyetimizin buradaki temaslarında karşılıklı işbirliğin artırılması konusunda aynı istekliğin Bulgar tarafından da geldiğini görüyoruz. NATO standartlarında yenilikçi teknoloji ve ürünlerin sergilenmesi iş ilişkilerine de enerji veriyor." dedi.

Hafif ve ağır silah ve savunma sistemleri ve yeni teknolojilerin buluştuğu fuar kapsamında. "Savunma Yetkinliklerin Artırımında Bilimsel Araştırmaların Katkısı" konulu bir konferans, NATO Mühimmat Ortaklığı Komitesinin Oturumunun yanı sıra silah tanıtım gösterileri de düzenlenecek.

AA
Mayıs 26, 2016 | 0 yorum |

Gaziantep Üniversitesi'nden Kırcaali'de muhteşem konser

25 Mayıs 2016 Çarşamba |

Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı,  Bulgaristan'ın Kırcaali şehrinde konser verdi.

Kırcaali'deki Kültür Evi'nde gerçekleştirilen konser yoğun ilgi gördü. Eserler, semah, sema, zeybek ve halay eşliğinde seslendirildi. Balkan müziklerinden de örnekler sunulan konseri izlemeye gelen yüzlerce kişi, sanatçılara coşkuyla eşlik etti.

Gaziantep Üniversitesi Musikisi Devlet Konservatuvarı Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Dr. Hakan Tatyüz AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Balkanlar'da yaşayan kardeşlerimize Türk kültürünü,  Gaziantep kültürünü tanıtmak amacıyla bu projeyi düzenledik. Bu projeyi sunmak için Balkanlar'a yola çıktık. Bugün Kırcaali'deki soydaşlarımızla bu geceyi paylaştık. Mükemmel geçti. Katılım muhteşemdi. Gelen misafirlerimize çok teşekkür ederim. İnşallah bundan sonra da Balkanlar'daki soydaşlarımızla kardeşlerimizle buluşmaya devam edeceğiz" dedi.

Tatyüz,  Bulgaristan'dan sonra  Yunanistan'da da konser vereceklerini belirtti.

Gaziantep Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarının Kırcaali konseri, Güney  Bulgaristan Türkçe Öğretmenler Derneği ve Türk Kültür ve Sanat Derneğinin katkılarıyla gerçekleştirildi.

AA
Mayıs 25, 2016 | 0 yorum |

Lütfi Mestan: ‘HÖH, Cebel’de kendilerini yuhaladı’

DOST Partisi Genel Başkanı Lütfi Mestan, HÖH Partisinin Cebel’de başkasını değil, kendilerini yuhaladığını söyledi. HÖH’ün siyasi rezillik sahnelediğini belirten Mestan, ‘Yöneticisi olan Rus askeri korosu gibi hareket ettiler, ancak düşüşün aryasını sahnelediler’ dedi. 
Mayıs 25, 2016 | 0 yorum |

İstanbul Bulgar Metohu daimi sergisi Başbakanı Borisov tarafından açıldı.

24 Mayıs 2016 Salı |


İstanbul Bulgar Metohu daimi sergisi,  Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov tarafından açıldı.

Metohun Balat'taki yenilenen binasında yapılan açılışa,  Bulgaristan Kültür Bakanı Vejdi Raşidov,  Bulgaristan'ın  Ankara Büyükelçisi Nadezhda Neynsky,  Bulgaristan'ın  İstanbul Başkonsolosu Angel Milev Angelov katıldı.

Yetkililerden Metoh ve tadilatta bulunan Bulgar Kilisesi hakkında bilgi alan Başbakan Borisov, açılışta yaptığı konuşmada, yenileme çalışmalarına katkı sağlayanlara ve bağışçılara teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan'la birkaç sene önce yaptıkları bir görüşmede, Metoh ve kilise hakkında konuştuklarını dile getiren Borisov, "Burası çok kötü ve bakımsız bir yerdi. Neredeyse çökmek üzereydi. Bugün görüyoruz ki çok para harcanarak çok güzel bir restorasyon yapılmış.  Recep Tayyip Erdoğan'a, sözünü tuttuğu için çok teşekkür ediyorum. Buradaki Bulgarlar artık kendilerini evlerindeymiş gibi hissedebilir."

Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ve beraberindekiler daha sonra, Bulgar Ekzarhlığı Ortodoks Kilisesi Vakfı'nın katkılarıyla yenilenen  İstanbul Bulgar Metohu'nu ve sergiyi gezdi.

Borisov, kendisine yapılan plaket takdiminin ardından, halen restorasyonda olan ve tümüyle demir malzemeden inşa edilmiş Sveti Stefan Kilisesi'ni de inceledi.

Bulgar Metohu, 1800'lü yıllarda  Sultan Abdülaziz'in fermanıyla açılan kilisenin karşısına, kiliseye bağlı yardımcı bölüm olarak düşünülmüş, daha sonra ise yavaş yavaş  İstanbul Bulgarları için toplanma yeri ve kültür merkezine dönüşmüştü.

Farklı dönemlerde darülaceze, matbaa ve okul olarak kullanılan Bulgar Metohu, içerisinde Bulgarların gündelik yaşamına dair, kıyafet, aksesuar gibi malzemeler ve Metohun geçmişine ait araç gereçlerle fotoğrafları barındıran sergiye kalıcı olarak ev sahipliği yapacak.
Mayıs 24, 2016 | 0 yorum |

Başbakan Borisov, Türkiye sınırındaki tel örgüyü denetledi

22 Mayıs 2016 Pazar |

Başbakan Boyko Borisov, iki bakanıyla birlikte Türkiye sınırında inşaatı devam eden tel örgü engeleni denetledi.

Borisov, yanına İçişleri Bakanı Rumiana Bıçvarova, Savunma Bakanı Nikolai Nençev, aşırı milliyetçi Vatansever Cephe Eş Başkanı Valeri Simeonov ve İngiltere’nin Sofya Büyükelçiliği Müsteşarı Sara Rayli ile birlikte Türkiye sınırına giderek tel örgü inşaatını denetledi. 
Helikopterle sınırı gezen Borisov, Türkiye ile imzalanan geri kabul anlaşmasının Bulgaristan'a huzur vereceğini söyledi. 

Bulgaristan, yaklaşık 270 kilometrelik Türkiye sınırında kaçak geçişlerin en fazla olduğu 30 kilometrelik kısma 15 milyon avro maliyetle tel örgü inşa etmişti. Bunun ardındanBulgaristan sınıra ilave tel örgü çekilmesi için 50 milyon avro kaynak ayırdı.Türkiye sınırında yasa dışı geçişlerin en yoğun olduğu bölgelerde inşa edilecek toplamda 132 kilometrelik tel örgünün 33,6 kilometresini Hasköy, 35 kilometresini Yambol, 64 kilometresini de Burgaz belediyeleri inşa etmekle görevlendirildi. Projenin haziran ayı sonuna kadar tamamlanması öngörülüyor.
Ajans Bg



Mayıs 22, 2016 | 0 yorum |

Başbakan Boyko Borisov İstanbul’da

Başbakan Boyko Borisov, İstanbul’da gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler Dünya İnsani Zirvesi'ne katılmak için Türkiye’ye gitti.
Borisov’u İstanbul Havaalanında Avrupa Birliği İşlerinden Sorumlu Bakan Volkan Bozkır tarafından karşılandı. Borisov’la birlikte Kültür Bakanı Vejdi Raşidov da İstanbul’a gitti.
Borisov’un İstanbul’da Sveti Stefan Bulgar Kilisesinde açılan sergiyi gezmesi bekleniyor.
Mayıs 22, 2016 | 0 yorum |

Bulgaristan-Türkiye sınırında bayrak yüksekliği...

Bulgaristan-Türkiye sınırının sıfır noktasına 20 metre yüksekliğe Bulgaristan’ın bayrağı dikildi.  Rezve Deresi’nin Karadeniz’le birleştiği nokta olan Bulgaristan-Türkiye sınırında şu ana kadar bulunan 8 metre yükseklikteki Bulgar bayrağı, 20 metreye yükseltildi.

Bayrak dikme törenine katılanlar ‘Şimdiye kadar bayrağımız karşı tarafta bulunan Türk bayrağından daha alçakta kalıyordu ve kendimizi ezik hissediyorduk. Şimdi komşulara yakışır şekilde iki ülkenin bayrakları aynı yüksekliğe geldi’ dedi. 
Ajans Bg
Mayıs 22, 2016 | 0 yorum |

'Bir Zamanlar Avrupa'da' projesine davet

07- 15 Haziran 2016 tarihleri arasında Adana ilinde gerçekleşitirilecek "Once Upon a Time in Europe - Bir Zamanlar Avrupa'da" isimli projem Avrupa Birliği Bakanlığı tarafından kabul edilmiştir. Proje kapsamında Bulgaristan, İtalya, Yunanistan, Makedonya, Romanya, Polonya ve Türkiye'den gençler Adana'da buluşacak, kültüler arası öğrenme, drama ve filmler üzerine atölye çalışmaları gerçekleştirecektir. 
Bu projemizde Bulgaristan'da yaşayan Türk gençlerini projemize dahil etmek istiyoruz. 18 -30 Yaş aralığında 5 genç ve 1 ekip lideri (yaş sınırlaması yoktur) için projemizde kontenjan bulunmaktadır. Katılımcıların yol masrafları ,konaklama ,yeme ve içme masrafları projemiz tarafından karşılanacaktır.Katılımcılarımız bir hafta sonunda AB Youthpass sertifikası almaya hak kazanacaklardır. 

Projeye katılım ücreti yoktur. İlgilenen arkadaşlar emreozet@hotmail.com adresinde e-posta yoluyla veya facebook üzerinden iletişime geçebilirler.



Mayıs 22, 2016 | 0 yorum |

Kırcaali'deki Bursa Camii ve İslam Kültür Merkezi'nin inşaasına hız verildi

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, 19 Mayıs Cebel Şehitlerini Anma ve Cebel Bayramı için geldiği Bulgaristan'da Kırcaali'de inşaat çalışmaları devam eden Bursa Camii'ni ziyaret etti. Temel aşaması tamamlanan ve kat inşaatı başlayan caminin hakim tepede bulunması dolayısıyla Kırcaali'nin her bir bölgesinden görülebileceğini kaydeden Başkan Altepe, uzun yıllar yapılması düşünülen bu hayırlı işin Bursa'ya ve Bursalı işadamlarına nasip olduğunu ifade etti. Proje ve inşaat çalışmalarının Büyükşehir Belediyesi'nin öncülüğünde Bursalı işadamları tarafından sürdürüldüğünü, Bursa Camii ve İslam Kültür Merkezi'nin temelleri üzerinde hızla yükseldiğini belirten Başkan Altepe, "Burası tamamlandığında inşallah Bulgaristan bölgesinin en büyük kültür merkezi ve külliyesi olacak. Toplam arsası 3600 metrekare. Kırcaali Belediyesi'nin tahsis ettiği bu alana 3000 metrekare taban alanlı bir inşaat ve üzerine 750 metrekare taban alanlı bir cami yapıyoruz" dedi.

Bursa Camii ve İslam Kültür Merkezi'nin bölgeye yakışacağını, Kırcaali için bir gerdanlık olacağını söyleyen Başkan Altepe, inşaat çalışmalarının 'kapalı alanda 1500 kişinin ibadet edebileceği' ve 'aynı anda 5000 kişinin kullanabileceği' şekilde sürdürüldüğünü kaydetti. Şu anda temel aşamasının sona erdiğini ve zor kısımlarının yükselmeye başladığını ifade eden Başkan Altepe, "Projeye destek veren Bursalı tüm işadamlarına teşekkür ediyorum. Yine onların desteğiyle camimiz kısa sürede ortaya çıkacak. İnşallah en kısa zamanda da açılışını gerçekleştirmiş olacağız. Bunun için gayret ediyoruz. Şimdiden hayırlı uğurlu olsun" diye konuştu.

Başkan Altepe'nin Bursa Camii ve İslam Kültür Merkezi alanında gerçekleştirdiği ziyarette hazır bulunan Kırcaali Müftüsü İlhan Mehmet ise Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe önderliğinde inşa edilen caminin Balkanların en güzel mabetlerinden biri olacağını kaydetti. Yatırımın bölgenin çevresini değiştireceğine inandığını belirten Mehmet, "Çocuklarımızın Kur'an-ı Kerim öğreneceği, vatandaşlarımıza yönelik konferansların düzenleneceği, Müslümanların bir araya gelip çaylarını yudumlayabileceği bu külliyeyi bizlere kazandıran başkanımıza, Bursalı işadamlarına ve Bursa halkına çok teşekkür ediyoruz" şeklinde konuştu.
Mayıs 22, 2016 | 0 yorum |

Plevneliev: 'Tekrar aday olmayacağım'

20 Mayıs 2016 Cuma |

Cumhurbaşkanı  Rosen Plevneliev, sonbaharda yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde tekrar aday olmayacağını açıkladı. Plevneliev, kararını kişisel nedenlere bağlayarak, politikadan çekilmeyeceğini ancak yeni bir siyasi parti de kurmayacağını dile getirdi.

Plevneliev, halka hitaben konuşmasında parlamentonun yurt dışında yaşayan Bulgar vatandaşlarının seçme haklarını sınırlandıran yasayı veto ettikten sonra siyasi eleştirilere maruz kaldığını anımsatarak, veto gerekçelerinin net ve esaslı olduğunu savundu.

Cumhurbaşkanı olarak ayrım yapılmaksızın tüm halkı temsil ettiğini ifade eden Plevneliev, " Cumhurbaşkanı olmadan önce (iş adamı olarak) on binlerce iş yeri açtım, on binlerce ağaç diktim." dedi.

Halkı aldatmadığını ve vicdani olarak huzurlu uyuyabildiğini dile getiren Plevneliev, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Bir kez cumhurbaşkanı olan, hep cumhurbaşkanı olur. O kadar çok krizin yaşandığı bir ortamda çalışmalarımın değerlendirilmesi için erken olduğunu düşünüyorum. Görevimi son gününe dek tam verimlilikle çalışacağım."  Bulgaristan'da birçok siyasi çevrenin şimdiden cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili kendi ince hesaplarını yapmaya başladıklarını belirten Plevneliev, "Küçük hesapları bir tarafa bırakın. Ülkemizdeki adalet reform ve yolsuzlukla mücadele alanındaki mevzuatın geliştirilmesine değer verin. Siyasette ahlak ve prensipler olmalı." ifadesini kullandı.
aa
Mayıs 20, 2016 | 0 yorum |

5 yıl önce Banyyabaşı Camii'ne yapılan saldırı kınandı

Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü başkent Sofya'daki Banyabaşı Camisi'ne 20 Mayıs 2011'de yapılan saldırının 5. yılında hala etkin hiçbir yasal önlemin alınmamasını kınadı. 

Başmüftülük Yüksek Dini Şurası tarafından hazırlanan ve cuma namazı sonrası okunan bildiride, parlamentoda grubu olan Rusya yanlısı, ırkçı ATAKA (Atak) partisinin girişimleri sonucu 5 yıl önceki cuma namazının kana bulandığı hatırlatıldı. 

Bildiride "Dini ibadetini yerine getiren Müslümanlara karşı ağır bir insanlık suçu işlenmiştir. Tüm Bulgaristan'ı ürküten bu çirkin saldırı sonucu ülkedeki başlıca politikacılar kınama bildirileri açıklamıştı. Farklı dini ve etnik kökenli vatandaşlar, camiye çiçek getirerek, yanımızda olduklarını göstermişti. İslamofobiye karşı çıkmıştı." ifadelerine yer verildi. 

Utanç verici saldırının ardından bu eylemi yapan kişilerin bulunup adaletin önüne çıkarılmamasına tepki gösterilirken, aynı zamanda camide saldırıya maruz kalan birkaç Müslüman hakkında halen soruşturmaların sürdüğü kaydedildi. 

Bildiride ayrıca sözde "demokratik olarak düşünen" politikacı ve örgütlerin halen radikal milliyetçi görüş ve eylemlerini destekliyor olmalarının kabul edilemeyeceği vurgulandı. 

Yüksek Dini Şura'nın bildirisinde ayrıca her türlü insan hakları ihlalleri kınanarak, suçluların bir an önce bulunması için cumhurbaşkanı, başbakan ve siyasi parti liderlerine net tavır alma çağrısında bulunuldu. 

Bildiri, cuma namazını kılmak üzere Banyabaşı Camisi'ne gelen cemaate Bulgarca, Türkçe ve Arapça olarak okundu. 

ATAKA lideri Volen Siderov'un öncülüğünde 20 Mayıs 2011'de ezan sesini kırmak için cuma namazı için namaz kılmaya gelen Müslümanlara saldıran fanatik 200 kadar ATAKA taraftarı sopa ve taşlar kullanarak, camide yapılan ibadeti sabote etmeye çalışmıştı. Saldırıda bir kişi aldığı darbeler sonucu yaralanmıştı.


İŞTE O SALDIRI:

Mayıs 20, 2016 | 0 yorum |

'Boyko ve Boyko en çok halteri seviyor'

Başbakan Boyko Borisov, torunuyla fitnes salonuna gitti. Boyko adını taşıyan torunuyla fotoğraf çektirip Facebook profilinde paylaşan Borisov, 'Boyko ve Boyko en çok halteri seviyor' yazdı.
Ajans Bg 

Mayıs 20, 2016 | 0 yorum |

Bulgaristan'da Komünist Dönemden Kalma Unutulmuş Anıtlar

19 Mayıs 2016 Perşembe |


Sovyet Ordusu için yapılan heykel

Bulgaristan'da totaliter rejimin 1989'da çökmesi ile komünist dönemde yapılmış olan pek çok ikonik anıt yerinden kaldırıldı. Bununla beraber, 1945 ile 1989 yılları arasında yapılmış olan 100'den fazla anıt hala yerinde duruyor. Bunların çoğu devlet tarafından tanınmıyor ve sahipsiz kalmış. Bu anıtların sayısı tam olarak bilinmiyor ve eserin sahibi ve tarihi hakkında bilgi bulmak çok zor. 


Sovyet Ordusu için yapılan heykel, Burgaz, 1953

Bulgaristan Komünist Partisi anıtının girişindeki "Geçmişini Unut" yazısı, onların inancını gösteriyor. Ülke çapında pek çok kentte bulunan ve bir zamanlar gurur kaynağı olan anıtlar günümüzde ise görmezden geliniyor ve alt üst ediliyor. Sovyet ordusu anısına veya Osmanlı himayesine karşı mücadele için yapılmış olduklarına bakılmaksızın, heykellerin hepsi aynı kaderi paylaşıyor: unutulmuş geçmişin sessiz bir sembolü olmak...
Nikola Mihov'un fotoğraf serisi "Geçmişini Unut", Bulgaristan'daki komünist dönem anıtlarından en önemli 14 tanesini gözler önüne seriyor. Bu proje, sanatçılar ve mimarları bir araya getirerek komünist anıtları günümüz kentsel çevresine entegre etmeyi amaçlayan bir platform olan Trace'in desteği ile gerçekleşti.


Sovyet Ordusu için yapılan heykel, Burgaz, 1953
Mimar: Milko Milkov
Heykeltraşlar: Vasil Radoslavov, Aneta Atanasova
Yükseklik: 18 m

Rus ordusu için yapılan heykel Burgaz şehir merkezinde bulunuyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan bir görüntüyü ve Burgaz'da Kızıl Ordu birliklerinin karşılanmasını temsil ediyor. Komünist rejimin düşüşünden sonra heykelin geleceği konusunda çok fazla tartışma yapıldı. Binlerce vatandaş yıkılması yönünde imza topladı. Sonuçta, Bulgaristan ile Rusya arasında 1993'te yapılan anlaşmaya göre anıt korumaya alındı ve geleceği güvence altına alınmış oldu. Günümüzde anıtın üzerine yer yer gamalı haçlar çizilmiş olsa da, komünist dönemden kalan az sayıdaki iyi durumda olan anıtlardan biri.


Sovyet Ordusu için yapılan heykel, Plovdiv, 1954

Sovyet Ordusu için yapılan heykel, Plovdiv, 1954
Mimarlar: Boris Markov, Petar Tzvetkov, Nikolay Marangozov
Heykeltraşlar: Vasil Radoslavov, Lubomir Dalchev, Georgi Kocev, Todor Bosilkov, Alexander Zankov
Yükseklik: 17 m

Sovyet ordusuna yapılan anıt Plovdiv (eski Filibe)'deki "Azat Edenler Tepesi"nde inşa edildi. Heykel, İkinci Dünya Savaşı'ndan bir görüntüyü ve Bulgaristan'da Kızıl Ordu birliklerinin karşılanmasını temsil ediyor. Alyosha ismindeki Sovyet askerinin 11 metre yüksekliğindeki granit heykeli şehrin silüetini belirliyor. Heykelin altında "Yenilmez Sovyet ordusu şerefine - azat eden" yazısı okunuyor. Heykel, Sovyet ordusunda işaret memuru olan ve 1944 Eylül ayında Plovdiv ile Sofya arasındaki telefon hattının yeniden kurulması için çalışan Alexey Skurlatov'un bir fotoğrafı sonrasında yapıldı. Bu işaretçinin yüzünü aynı dönemde yapılan bazı başka heykellerde de görmek mümkün. 1966'da Sovyet besteci Edward Kolmanovski, Alyosha'nın heykeline bir şarkı adadı. Bu şarkı kentin resmi marşı oldu ve Alexey Skurlatov, Plovdiv'in onursal vatandaşı ilan edildi. Politik değişikliklerden sonra anıt "Sovyet işgali"nin bir sembolü olarak iki kez yok olma tehlikesi atlattı. 1996'da Bulgaristan'da yaşayan Rus gaziler eğer anıt yıkılırsa onları yakacaklarını söyleyerek tehdit ettiler. Ancak, 2007'de resmi kutlamalar ve havaifişek gösterileri ile anıtın 50. yılı kutlandı. Bir posta pulu bastırıldı ve Alexey Skurlatov resmi olarak Bulgaristan'a davet edildi.


"Direniş Anıtı", Vidin, 1963


"Direniş Anıtı", Vidin, 1963

Mimar: Ivan Tatarov
Heykeltraşlar: Hristo Simeonov, Metodi Izmirliev, Ivan Petrov
Yükseklik: 24 m

"Direniş Anıtı" Vidin kentinin Tuna boyunda yer alıyor. Bulgaristan'ın "antifaşist ve antikapitalist direnişi"ne adanmış bir yapıt. Aynı yerde 8 Eylül 1944'te altı Bulgar partizanın asıldığı bir hapishane vardı. Üç heykelli kompozisyon Eylül 1923'te komünizmin yükselişine, Bulgar partizan hareketine ve 1944'te sosyalizmin zaferine adanmış. Politik değişikliklerden sonra heykeller terk edildi. Günümüzde ise kırmızı ile boyanmış ve her yanı çizik halde. Arka tarafındaki ölü kemiklerini koyulduğu kısım da yağmalanmış.


"Kardeşlik Tepeciği" anıtı, Plovdiv, 1974


"Kardeşlik Tepeciği" anıtı, Plovdiv, 1974

Mimarlar: Lubomir Shinkov, Vladimir Rangelov
Heykeltraşlar: Lubomir Dalchev, Ana Dalcheva, Peter Atanasov
Yükseklik: 7.4 m

"Kardeşlik Tepeciği" anıtı Trakya'da bir tümseği simgeler. Yukarıdan bir taş halkasına benzer. Anıttaki 90 metre uzunluğundaki heykel kompozisyonu Bulgaristan'ın Osmanlı himayesinden kurtuluşuna, Bulgaristan'ın birleşmesine, Bulgar partizan hareketine ve 1944'te "sosyalizmin zaferi"ne adanmıştır. Plovdiv bölgesinden partizanların kemikleri, yapıldığı zaman anıt kompleksinde yer alıyordu. Anıt 9 Eylül 1974'te parti lideri Todor Zhivkov tarafından Bulgaristan'da "sosyalist devrim"in 30. yılı şerefine açıldı. "Kardeşlik Tepeciği" anıtını şehirdeki Sovyet ordusu anıtı ile, daha sonra festivallerin de yapılacağı geniş bir bulvar ile birleştirmek yönünde planlar vardı. Günümüzde anıt zincirlerle kilitli ve çiziklerle kaplı. Belediye, alanda bir ticaret merkezinin açılması sebebiyle anıtı tekrar boyamayı planlıyor.


"Üç Nesil Anıtı", Perushtitza, 1976


"Üç Nesil Anıtı", Perushtitza, 1976

Mimarlar: Lubomir Chinkov, Vladimir Rangelov
Heykeltraş: Lubomir Dalchev
Yükseklik: 23 m

"Üç Nesil Anıtı" Perushtitza'nın silüetinde önemli bir yere sahip. 1878'de Bulgaristan'ın Osmanlı himayesinden kurtuluşuna dolaylı olarak sebep olan Nisan İsyanı'nın 100. yılı anısına yapılmış. 70 metre uzunluğundaki anıtın çan kulesindeki kızıl yıldız, politik değişimlerden sonra yerinden söküldü. Günümüzde anıt terk edilmiş durumda. Kahramanların kemiklerinin bulunduğu kısmı kaplayan üç tonluk bronz halka yok olmuş ve anıta çıkan merdivenleri otlar tamamen kaplamış durumda.


Apriltzi Panagyurishte Anıt Kompleksi, 1976


Apriltzi Panagyurishte Anıt Kompleksi, 1976

Mimarlar: Bogdan Tomalevski, Ivan Nikolov
Heykeltraşlar: Dimitar Daskalov, Sekul Kroumov, Velitchko Minekov
Yükseklik: 13 m

"Apriltzi" Bulgaristan'da yapılan ilk anıt kompleksiydi. Osmanlı himayesine karşı olan Bulgarlar'ın Nisan ayaklanmasının 100. yılı anısına yapılmıştı. Kentin yanındaki, isyanın en kanlı çatışmalarının yapıldığı yer olan "Manyovo Bardo" tepesinde inşa edilmişti. Ayaklanmanın bastırılması sırasında, Perushtitza yandı ve yerle bir oldu. Bugün ise anıtın üzerine grafiti ile yazılmış şu sözler okunuyor: "Propaganda", "Nike (Zafer Tanrıçası)" ve "En büyük Bulgaristan". Şu anda belediye anıtın yenilenmesi ve anıtı bir turist çekim merkezi haline getirmek amacıyla yapılacak ses ve ışık gösterileri için 1,5 milyon Euro yatırım yapmayı planlıyor.


"Stara Zagora'yı Savunanlar", Stara Zagora, 1977


"Stara Zagora'yı Savunanlar", Stara Zagora, 1977

Mimarlar: Bogomil Davidkov, Blagvest Valkov
Heykeltraşlar: Krum Damianov, Bojidar Kozarev
Yükseklik: 50 m

"Stara Zagora'yı Savunanlar" anıt kompleksi 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nın başlıca muharebelerinden biri olan Stara Zagora Savaşı'nın 100. yılı için inşa edildi. Bu savaş, Bulgaristan'ın 500 yıl süren Osmanlı hakimiyetinden çıkması ile sonuçlandı. Beş Bulgar gönüllüyü ve bir Rus subayı temsil eden heykelsi kompozisyon Rus buyruğu altında savaşan altı Bulgar gönüllü birliğinin üstün başarısını yüceltmek için yapılmış. Ziyaretçiler 100 basamaktan çıkarak 50 metre yükseklikteki dalganan Samara bayrağını simgeleyen beton yapıya ulaşıyor. Bayrak, Rus şehri Samara'nın sakinleri tarafından Bulgar gönüllülere verilmişti. Politik değişimlerden sonra anıt görmezden gelindi. Sürekli yanan ateş söndü ve bir daha yakılmadı, heykellerin ikisi çalındı. Metal korkuluklar, ışıklandırma ve elektrik tesisatı da çalındı. Çevresindeki park birkaç kez yakıldı. Anıtın etrafındaki zemini kaplayan bazı metal levhalar ve mermer bloklar bile hurda olarak satıldı veya mezar taşı olarak kullanıldı. 2001 yılında belediye anıtın daha fazla tahrip olmasını önlemek için güvenlik önlemleri aldı, alanı kısmen restore etmek için 250.000 Euro harcandı.


Bulgar - Sovyet Dostluğu park ve anıtı, Varna, 1978


Bulgar - Sovyet Dostluğu park ve anıtı, Varna, 1978


Bulgar - Sovyet Dostluğu park ve anıtı, Varna, 1978

Mimar: Kamen Goranov
Heykeltraşlar: Alyosha Kafedzhiyski, Evgeni Baramov
Yükseklik: 23m

Bulgar - Sovyet Dostluğu park ve anıtı, Rus kuvvetlerinin 1828-29'daki Osmanlı-Rus Savaşı'nda gerçekleştirdiği başarılı Varna hücumu öncesi üs olarak kullandığı Turne Tepesi'nde yapıldı. 27.000 gönüllünün yardımı ile 7 ayda inşa edilen anıt 10.000 ton beton ve 1000 ton donatı demirinden oluşuyor. Anıtın etrafına 20.000'den fazla ağaç dikildi. Gece boyunca, Shostakovich'in 7. senfonisi parktaki ses sistemi ile ziyaretçilere dinletilirdi. 48 metre genişliğindeki anıt 180 spot ışıkla aydınlatılıyordu, dolayısıyla denizden kilometrelerce açıktan bile görülebiliyordu. Rejimin değişmesinden hemen sonra, 1990'ların başında anıt ve yanındaki kitap dükkanı, sığınak ve turist ofisi terk edildi. Günümüzde ise bronzdan yazılmış olan "Yüzyılları aşan dostluk" cümlesi yok olmuş durumda. Anıtın, Komünist Parti'nin toplantıları için kullanılan iç mekanı şimdi tekerlekler için bir depo olarak kullanılıyor.


"Barış Bayrağı" Anıtı, Sofya, 1979


"Barış Bayrağı" Anıtı, Sofya, 1979

Mimar: Georgi Gechev
Heykeltraş: Krum Damianov
Yükseklik: 32 m

"Barış Bayrağı" anıtı 1979'da Sofya'da Uluslararası Çocuk Yılı sebebiyle gerçekleştirilen ilk "Çocuk Meclisi" toplantısı anısına yapıldı. Dünyanın her yerinden getirilen yaklaşık yüz adet çan anıta yerleştirildi. Toplantı UNESCO genel direktörü Amadou-Mahtar M'Bow tarafından başlatılmıştı. Bu girişim 1989'a kadar "Birlik, Yaratıcılık, Güzellik" sloganı ile devam etti. Dördüncü seferinde 139 ülkeden 19.000 çouk yer aldı. "Barış Bayrağı" hareketini başlatan kişi komünist parti lideri ve zamanın kültür bakanı olan Todor Jivkov'un kızı Ludmila Jivkova'ydı. 1990 Ağustos'ta bu toplantıları düzenleyen dernek kapandı, anıt terk edildi ve bazı çanlar çalındı. 1999'da buraya bir güvenlik servisi koyuldu ve Çocuk Meclisi bir kez daha yapıldı. Ama bu kez çok daha küçük ölçekli ve uluslararası katılıma açık olmayan bir toplantı gerçekleştirildi.


"Özgürlük Kemeri", Beklemeto, 1980

"Özgürlük Kemeri", Beklemeto, 1980

Mimar: Georgi Stoilov
Heykeltraş: Velichko Minekov
Yükseklik: 37 m

"Özgürlük Kemeri" Balkan Dağları'ndaki Troyan-Karnare Geçidi'nin 1550 metrelik en yüksek noktasında yer alıyor. Ocak 1878'de Osmanlı-Rus Savaşı'nda şaşırtıcı stratejik bir hareketle General Kartsov'un komutası altındaki Rus ordusu sert hava koşulları altında, yerel gönüllülerin yardımı ile geçidi ele geçirdi. Bu savaşta Rusya'nın zaferi Bulgaristan'ın Osmanlı himayesinden çıkması ile sonuçlandı. Anıt Bulgar - Rus güçlerinin kardeşliğine, antifaşist direnişe ve tarihte iki devrin birleşmesine adanmıştı. 7 metre yüksekliğindeki heykel kompozisyonları General Kartsov'un üstün başarısını sembolize ediyor. Günümüzde anıt graffiti ile boyanmış durumda ve çevresi de terk edilmiş.


Bulgar Komünist Partisi Meclisi, Buzludzha Dağı, 1981


Bulgar Komünist Partisi Meclisi, Buzludzha Dağı, 1981


Bulgar Komünist Partisi Meclisi, Buzludzha Dağı, 1981

Mimar: Georgi Stoilov
Dekoratif sanatçılar: Velichko Minekov, Valentin Starchev, Vladislav Paskalev, Kantcho Kanev, Stoiu Todorov, Dimitar Boykov, Mihail Benchev, Ioan Leviev, Hristo Stefanov, Dimitar Kirov, Ivan Stoilov (Bunkera)
Yükseklik: 70 m

Bulgar Komünist Partisi Meclisi Bulgaristan'daki en büyük anıt. Balkan Dağı'ndaki 1441 metrelik Buzludzha Dağı'nda, Bulgar Komünist Partisi'nin öncüsü olan Bulgar Sosyal-Demokrat İşçi Partisi'nin kurulduğu Buzludzha Kongresi'nin 90. yıl dönümü için yapılmıştı. Gönüllü ve zorunlu bağışlarla, heykelin yapımı için 16 milyon Leva toplandı. Sonuçta 14.186.000 Leva (günümüzde yaklaşık 13.500.000 Dolar) harcandı. Paranın kalanı üç tane çocuk parkının inşasında kullanıldı. Anıtın tamamlanması neredeyse 7 yıl sürdü. Toplam 6000'dan fazla işçi ve uzman yapımda görev aldı. 20'den fazla önde gelen Bulgar sanatçı iç dekorasyonu tamamlamak için 18 ay çalıştı. Anıtın girişine "Uluslararası" ve "İşçi Marşı" dizeleri yerleştirildi. İç mekan kısmen mermerle kaplıydı ve merdivenler kırmızı katedral camı ile dekore edilmişti. Anıtın 15 metre yükseklikteki ana holünde Marx, Engels, Lenin ve Bulgar komünist lider Todor Zhivkov'un 500 metrekarelik fresko portreleri bulunuyor. Kırmızı camdan iki adet 12 metrelik yıldız, dalgalanan komünist bayrağını sembolize eden 70 metrelik sütunun üzerine yerleştirilmişti. Buzludzha yıldızları Sovyetler Birliği'nde yapılmıştı ve Kremlin'dekilerden üç kat daha büyüktü. Anıtın açılışı Todor Zhivkov tarafından yapıldı. Yapının duvarlarında kasıtlı olarak bırakılan delikte, gelecek nesiller için içinde bir mesaj bulunduran ve Buzludzha'nın tarihi önemini anlatan cam bir şişe bıraktı. 10 Kasım 1989'da, 35 yıllık hükmünden sonra Zhivkov jübilesini yaptı. Hemen sonrasında, Politburo onun portresinin anıttan indirilmesini emretti. 1991'de hala eski komünist partiye ait olan anıt devlete devredildi ve terk edilip yağmalanarak, kendi kendine yıkılmaya bırakıldı.


"Bulgar Devleti'nin Kurucuları" Anıt Kompleksi, Shumen, 1981

"Bulgar Devleti'nin Kurucuları" Anıt Kompleksi, Shumen, 1981

"Bulgar Devleti'nin Kurucuları" Anıt Kompleksi, Shumen, 1981

Mimarlar:
 Georgi Gechev, Blagoi Atanasov
Heykeltraşlar: Krum Damianov, Ivan Savov
Ressamlar: Vladislav Paskalev, Simeon Venov
Yükseklik: 52 m

"Bulgar Devleti'nin Kurucuları" anıt kompleksi Shumen yakınlarındaki bir tepenin üzerinde yer alıyor ve 30 kilometre uzaklıktan bile görülebiliyor. 1981'de Bulgar Devleti'nin 1300. yılı şerefine inşa edildi. 1300 basamak ziyaretçileri kent merkezinden anıta götürüyor. Spiral şekildeki sekiz adet beton blok ülkenin tarihsel zenginliğini temsil ediyor. İlk Bulgar İmparatorluğu (MS 681 - 1018) tarihinden başlıca olaylar 21 adet anıtsal heykel ile ve Avrupa'nın en büyüğü olan bir mozaik resimle anlatılıyor. Dev bir aslan heykeli anıtın tepesine yerleştirilmiş. Toplam 1,000 ton ağırlığındaki 2000 granit elemandan oluşan anıt, 1981'deki açılışından bu yana 2 milyondan fazla insan tarafından ziyaret edildi. 1992'den beri burada nikah kıymak bile mümkün.

Bulgaristan'ın 1300. Yılı Anıtı, Sofya, 1981

Bulgaristan'ın 1300. Yılı Anıtı, Sofya, 1981
Mimar: Alexander Barov, Atanas Agura, Vladimir Romenski
Heykeltraş: Valentin Starchev
Yükseklik: 32 m

Anıt, Bulgar Devleti'nin kurulmasının 1300. yılı anısına yapılmış. Hızla tamamlanan (yapımı sadece 8 ay süren) yapıda bu sebeple bazı kontroller düşük kalitede kalmış. Anıt Sofya şehir merkezinde bulunuyor. Birbirine dolanan üç yapı geçmiş, şimdiki zaman ve geleceği temsil ediyor. Açılışından 6 yıl sonra, anıtı kaplayan mermer bloklar düşmeye başladı. 90'ların başında anıt yetkililer tarafından tamamen terk edildi. 2002 yılında Papa 2. John Paul'un Sofya ziyareti sırasında güvenlik sebebiyle anıtın etrafına tel örgü çekildi. O zamandan beri anıtın geleceği hakkındaki tartışmalar devam ediyor. Yıkılmalı mı, restore mi edilmeli? Şu anda anıt tamamen reklam afişleri ile kaplı bir şekilde yenilenmeyi bekliyor.


"Kahramanların Pantheon'u", Gurgulyat, 1985


"Kahramanların Pantheon'u", Gurgulyat, 1985

Mimar: Georgi Stoilov
Heykeltraşlar: Boris Gondov, Todor Vardzhiev, Emil Mirchev
Yükseklik: 20 m

"Kahramanların Pantheon'u", 1885'teki Sırp - Bulgar Savaşı'nın başlıca çarpışmalarının yaşandığı Gurgulyat kasabası yakınında yer alıyor. Elde edilen zafer sonucunda, Bulgaristan'ın birleşmesi uluslararası alanda kabul gördü. Kırmızı betondan anıt, bu tarihi olayın 100. yılı şerefine inşa edildi. Piramit şeklindeki anıt, ölmüş kahramanların huzura kavuştuğu cennet ile, kemiklerin gömüldüğü dünya arasındaki bütünlüğü sembolize ediyor. Heykel, kayıp oğulları için ağlayan Ana Bulgaristan'ı simgeleyen anıtın ortasında yer alıyor. Sovyetler Birliği tarafından hediye edilen kırmızı kuvarsit taşından yapılmış. Aynı taş Moskova'da Lenin'in mozolesi ve Paris'te Napolyon'un kabri için de kullanılmış. Günümüzde anıt yüzüstü bırakılmış durumda. Kahramanlara hürmet sunan, bronz harflerle yazılmış olan yazılar yok olmuş ve yerlerine plastik levhalar koyulmuş.
Mayıs 19, 2016 | 0 yorum |