Türkiye'de
sayıları 3000 civarı olup ekseriyetle İstanbul'da yaşayan ve 1925 Türkiye-
Bulgaristan Dostluk Antlaşması'nın Ekli Protokolünde Lozan Barış Antlaşması'nın
37-44. Maddelerindeki azınlık haklarıyla ilgili düzenlemelerden
yararlanmalarını taahhüt ettiğimiz Türk vatandaşı olan Bulgar azınlığımız var.
Başbakan Binali Yıldırım'ın Borisov ile görüşmesinde kullandığı "Bulgar
kökenli vatandaşlarımız" ifadesi bu gruba yöneliktir. Soydaşlarla ilgili
ifadesi ise bundan öncedir. Metni veya konuşmayı çarpıtmanın anlamı yok. Kaldı
ki biz Bulgar kökenli değiliz, Bulgar Türkü de değiliz, Bulgar göçmeni hiç değiliz.
Bulgaristan Türkleriyiz...
Dünden beri
Bulgaristan göçmeni camiadan yükselen eleştiriler bu olaya yönelik anlamsız
olsa da genel olarak yaşadığımız rahatsızlığı da daha baskın bir şekilde ortaya
çıkardı. Malumunuz Türk liderlerin 1991'den 2014'e kadar Balkan Türklerine
yönelik söylemlerini inceledim. Hiçbir liderin ( hangi partiden olursa olsun)
soydaşları veya göçmenleri böyle ifade ettiğini görmedim. Binali Yıldırım'ın da
bu kapsamda kullandığını sanmıyorum.