1934 yılında Kırcali'nin Karakuz Köyü'nde doğdu.
Okumayı, yazmayı ne severdi…
Hele Türkçe yazmayı… hele Türkçe okumayı…
Yirmi beş yıl Türkçe öğretti, Türk çocuklarına Muallim Ömer…
En çok sevdiği Türkçe, yasaklanıncaya kadar…
Gizli gizli yazdı...
Vazgeçmedi sevdasından, vazgeçmedi öğretme aşkından…
Romanları, şiirleri, piyesleri ile yakalandı Jivkov'un askerlerine
Beş yıl yemişti Türkçe yazdı diye, koskoca beş yıl Eski Zağra'da
Oradan da Belene'ye…
İçinde ki dert başkaydı oysa! Zindandan ziyade,
Ne yapardı Ömer Muallim'in çocukları?
Nasıl öğrenirlerdi ana dillerini?
Ve sarıldı silahına Ömer Muallim;
''Türkçe söylemek yasak, Türkçe yürümek yasak
Türkçe işitmek yasak, Türkçe bakmak dünyaya
Türkçe sevinmeyecek, Türkçe gülmeyeceksin
Alnından akan teri Türkçe silmeyeceksin.
Türkçe bağlamak yasak ayakkabı bağını
Türkçe ayırmak yasak, solunu ve sağını
Sofrada ekmeğini Türkçe dilmeyeceksin,
Türkçe yaşamayacak, Türkçe ölmeyeceksin''
Sadece o değildi bu silahı kullanan. Nuri Muallim geldi aklına!
Nasıl dayanmıştı yıllarca bu zulme?
Onun gibiler oldukça kırılmayacaktı bu silah, bu topraklarda…
Ve Nuri Muallim'e ithafen;
"Mısralara sığar mı bir ömür boyu zulüm,
Bu nasıl ölçülürdü neyle kıyaslanırdı?
Anahtar deliğinden kaç kez sırıttı ölüm,
Elinde demir âsâ olsaydı paslanırdı."
Ne çok şey öğrettiler bizlere, hayatlarını heba ederek.
Ne çok şey kattılar varlığımıza, Türk benliğimize
Öğretmenler günün kutlu olsun Ömer Muallim...
Öğretmenler günün kutlu olsun Nuri Muallim...
Erdoğan Doğu