Türkiye'de yeni anayasa taslağı AKP ve MHP'nin ortak çalışmasıyla kamuoyu ile paylaşıldı. Yeni hazırlanan taslakta Cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili olan 8'inci maddede yer alan '' Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yüksek öğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip, doğuştan Türk vatandaşı olanlar arasından, doğrudan halk tarafından seçilir.'' metninde geçen; '' doğuştan Türk vatandaşı olanlar'' ibaresi bende hayal kırıklığı yaratmıştır.
Bu maddenin onaylanması ve kabul edilmesi ile beraber Bulgaristan'da, Yunanistan'da, Makedonya'da doğan, Türk olan fakat Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığına sonradan geçen hiçbir Türk, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı adayı olamayacak. Belki de hiçbir zaman Bulgaristan'da yada başka ülkelerde doğan, Türk olan ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığını alan bir kişi Cumhurbaşkanı olamayacak, ancak bu maddedeki ayrımcılık yüreğimizi dağlamaya yeterli olmuştur.
Evlad-ı Fatihanları rencide eden bu tasarının hiçbir şekilde kabul edilebilir tarafı yoktur. Ayrıca tasarıda yer alan bu ifadenin hedefinde Evlad-ı Fatihanların olduğunu da düşünmüyorum. Amerikan anayasasından copy-paste yapılarak alınmış bir maddenin, bizde ki yan etkileri gözden kaçmış olabilir. Fakat bundan daha vahim olanı ise camiamızın bunu görmezden gelmesi ve hiçbir açıklamanın yapılmaması ya da herhangi bir tepkinin gösterilmemesidir. Bu suskunluğu da anlamakta güçlük çekmiyor değilim.
Tasarıda ki bu maddenin bu haliyle geçeceğine inanmıyorum, bu yanlıştan illa ki dönülecektir. Yasa yapıcılar bizlerin bu hassasiyetini fark edecektir.