İnsan tacirlerinin yeni rotası Rezve

3 Şubat 2017 Cuma |

Savaş veya yoksulluk gibi sebepler yüzünden ülkelerini terk etmek zorunda kalan milyonlarca göçmen, daha iyi bir hayat sürmek umuduyla yasa dışı yollarla Avrupa ülkelerine gitmenin hayalini kuruyor. Avrupa, kapılarına dayanan göçmen krizini çözmek yerine sınırlarda sıkı önlemler alarak, bu çaresiz insanların ülkelerine girmesini engellemeye çabalıyor. Ancak alınan sert tedbirlere rağmen her gün yüzlerce göçmen sınırları aşmanın yollarını arıyor. İnsan tacirleri, elverişsiz hava şartları nedeniyle Ege Denizi yerine, bir süredir daha 'güvenli' ancak yakalanma riski daha yüksek olan bir yolu kullanıyor.

BULUŞMA YERİ AKSARAY

İstanbul'un Aksaray semtinden başlayan bu yolculuğun ilk etabı Kırklareli'ne bağlı sınır kasabası olan Demirköy içindeki Rezve deresini geçince son buluyor. Yeni Şafak, Aksaray-Rezve rotasının arka planını araştırdı. Bu rotayı kullanan göçmenler ağırlıklı olarak Afganistanlılar. Libya, Suriye ve Iraklılar da Ege Denizi ve Akdeniz güzergahı daha tehlikeli oldğu bu yolu kullanıyor. Organizasyon Aksaray, Yenikapı ve Kumkapı'daki kahvehanelerde başlıyor. Avrupa'ya kaçmak isteyen sığınmacılar, insan tacirleriyle bu mekanlarda buluşuyor.

KİŞİ BAŞI 400 DOLAR

Her gün onbirlerce doların döndüğü bu piyasada, mültecilerin Rezve deresini geçinceye kadar ödediği ücret kişi başına 400 dolar. Göçmenleri Rezve deresi kıyısına kadar götürmek için servisler ayarlanıyor İddiaya göre bu servrvislerin numaraları, internetten veya yolda dolaşan araçların üzerindeki telefon numalarından alınıyor. Servis şoförlerinin bir kısmı göçmen taşıdığını sonradan anlıyor. Ancak iş işten geçiyor. Adli kaynaklardan alınan bilgiye göre bu ifadeyi veren şoförle birlikte 34 servis şoförü tutuklu olarak yargılanıyor.




SONRADAN FARK ETMİŞLER

Göçmen taşırken jandarma tarafından yakalanarak adliyeye sevkedilen bir servis şoförü hakime verdiği ifadede şunları söylemişti: “Kullandığım minübüsü bana Hakan isminde soyismini bilmediğim bir şahıs temin etti. 400 TL karşılığında İstanbul-Kırklareli seferi yapmam istendi. Ben de borcum olduğu için kabul ettim. Taşıdığım şahısların yabancı olduklarını sonradan fark ettim. Kırklareline geldiğimizde yolu kırık bir Türkçeyle konuşan ve yabancı olduğunu farkettiğim bir şahıs tarif ederek arabayı sınıra doğru yönlendirdi. Bir süre ilerledikten sonra Jandarma tarafından aracımız durduruldu ve gözaltına alındım.”

Minibüslerle sınıra yolculuk

Mültecilerin yolculuğu İstanbul Aksaray'daki kahvehanelerde başlıyor. 400 dolar veren her sığınmacı, servis minübüsleriyle İstanbul'dan Kırklareli'ndeki Demirköy'e taşınıyor. Çoğunluğunu Afgan, Libya, Suriye ve Iraklıların oluşturduğu sğınmacılar, buradan alınarak Bulgaristan sınırdaki Rezve deresi kıyısına bırakılıyor. Bu çaresiz insanlar, suyun debisinin düştüğü anlarda dereyi geçmeye çalışıyor. Bu yolculuk, kimi zaman Türk güvenlik güçlerine, kimi zaman da Bulgar sınır muhafızlarına takılıyor. Türkiye tarafında yakalanan mülteciler, sağlık kontrolünün ardından sınırdışı edilerek memleketlerine geri gönderiliyor. Türk güvenlik güçlerini atlatmayı başaran göçmenler bu defa Bulgar polisiyle köşe kapmaca oynuyor. Kaçmayı başarabilenler Bulgaristan'ın Stoilovo kasabasında şebekenin diğer üyeleriyle buluşuyor. Gerekli ödemeyi yapanlar yolculuklarına yine kaçak yollarla devam ediyor. Son durak ise Macaristan, Avusturya veya Almanya.




Bulgar işkencesi

Rezve deresini geçenler Bulgar polisine yakalanmamak için dua ediyor. Bulgarları atlatmayı başarabilen göçmenler ise dağlık alanda yaklaşık 20 kilometre yürümek zorunda kalıyor .Bulgarlar taaaından yakalanan Suriyeli Hayem B., “Dereyi geçtikten bir süre sonra Bulgarlar yaklaşık 12-13 kişilik grubumuzu yakaladı. Üzerimizdeki paraları aldılar telefonlarımızı da bir poşete koyarak dereye fırlattılar. Bizi döverek tekrar Türkiye'ye gönderdiler” dedi.

Yabancıları yem olarak kullanıyorlar

Rota değiştiren insan tacirleri, kendilerine sürekli müşteri bulabilmek için yabancı uyruklu elemanları da kullanıyodr. Yol güzergahı da Türkiye'yi mesken tutan bu yabancılar tarafından belirleniyor. Türkçeyi çok iyi konuşan bu yabancılar, sığınmacıların Kırklareli'ne bağlı sınır kasabası olan Demirköy'e ulaşmasında önemli rol oynuyor. Muhtemel bir operasyonda, bu kirli ticaret sayesinde büyük servetler kazanan insan tacirleri sırra kadem basarken, genellikle taşıma işini yapan servis şoförlerinin başı yanıyor.


Yeni Şafak