BALKAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI EDİRNE BULUŞMASI ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRİSİ (21-22 ŞUBAT 2020)
Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu ve Edirne Valiliği desteği ile Balkanlar'da faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşları bir araya gelmiştir.
Balkan ülkelerinden gelen Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri ile yapılan Çalıştay sonucunda aşağıdaki konular görüşülmüş olup ortaya çıkan sonuç bildirgesi aşağıda belirtilmiştir.
- Balkanlar'da yaşayan Türklerin anadil olarak Türkçe'nin korunması ve yaşatılması için temel bir stratejinin tespit edilmesi ve bunlarla ilgili olarak Konfederasyonumuz bünyesinde projelerin gerçekleştirilmesi hususu katılımcı sivil toplum örgütlerince benimsenmiştir.
- Balkanlar'dan davetli olan sivil toplum örgütlerinin Türkçe'nin durumuyla ilgili belirttiği hususlar Balkanlar'da anadili olarak Türkçe'ye dair acil eylemlerde bulunulmasını gerektirmektedir.
- Bulgaristan'da Türkçe'nin okullarda anadil eğitimi ile ilgili olarak 2020 yılı itibarıyla, vahim bir noktaya ulaştığı görülmektedir. Anadil olarak Türkçe ders alan öğrenci sayısı olarak 5.000 seviyesine düşmüş olması Bulgaristan Türklerinin geleceğine dair olumsuz bir durum işaret etmektedir. Türkçe ile ilgili etkinliklerin arttırılması, Türkçe öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi ve öğrencilere yönelik projelerin yapılması öncelik arz etmektedir.
- Batı Trakya (Yunanistan)'da azınlık okullarından Yunan okullarına yönelik ortaya çıkan gönüllü olmayan ama zaruri hale gelmeye başlayan geçişin önlenmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, Batı Trakya'da azınlık okullarında görev yapan öğretmenlerin Türkiye'de hizmet içi eğitim almalarına müsaade edilmesi gerekmekte olup, Türkiye'deki üniversitelerden mezun olmuş azınlık öğretmenlerine Türk azınlık okullarında görev yapma hakkı tanınmalıdır. Batı Trakya Türk azınlığının 10 yılı aşkın süredir talep ettiği iki dilli eğitim (Türkçe-Yunanca) verecek anaokullarının açılmasına müsaade edilmesi önemli bir konudur. Batı Trakya'da yaşayan Müslüman Türk azınlığın "Türk" kimliğinin resmi makamlarca tanınması ve etnik kimliğinin inkâr edilmemesi olmazsa olmaz bir zarurettir.
- Kuzey Makedonya'da okullarda kullanılan ders kitaplarındaki Türklerle ilgili olumsuz ifadelerin çıkarılması öncelik arz etmektedir. Bununla birlikte, Türkçe neşriyatın arttırılması için ortaya çıkan talep doğrultusunda çalışmaların artırılması zaruri olmaktadır.
- Kosova'da 2001 yılından itibaren Türkçe'nin statüsündeki meydana gelen olumsuzluk kronikleşmiş ve Türkçe, yerel yönetimler düzeyinde kullanılabilir bir dil haline gelmiştir. Türkçe'nin tekrar ulusal düzeyde kullanım sahasına sahip olması gerekmektedir.
- Romanya'da anadilde eğitimle ilgili olarak yasal anlamda herhangi bir sorun görünmese de özellikle tarih ders kitaplarında bulunan Türklerle ilgili olumsuz ifadelerin kaldırılması gerekir.
Mevcut eğitim kurumlarının soydaşlarımızın yaşadığı bölgelere yaygınlaştırılması bir diğer öncelik alanıdır.
- Moldova/Gagavuzya Özerk Bölgesinde; Gagavuz aileler arasında anadil olarak Gagavuzca'nın (Tükçe) yaygınlaştırılması için desteklenmesi önemlidir. Bu anlamda, Gagavuzca'nın (Türkçe) özellikle çocuklar arasında öğretimi konusunda gerekli çalışmaların yapılması gerekir.