Söz konusu grup, geçen yıl boyunca partide Peevski’nin hakimiyet kurma çabalarına karşı iç muhalefetin toparlanmasında önemli bir rol oynadı. Facebook, uzun süre boyunca kendilerini Doğan’a sadık ilan eden ve onu tekrar DPS’nin başına getirmek isteyenlerin bir araya toplandığı bir kale oldu.
Zamanla, “Ben Ahmed Doğan’ı Destekliyorum” grubundakilerle APS milletvekilleri arasında ciddi bir çatışma ortaya çıktı. Ülkedeki aktivistler, parlamenterleri Peevski’yi durdurmak için hiçbir şey yapmamakla ve hatta gizlice ona yardım etmekle suçladı. Bu iddialar, kısa süre önce Doğan yanlılarının lideri Cevdet Çakırov’un Peevski ile kamuoyunun önünde barışması ve hatta onu DPS başkanlığından düşürmeye yönelik dava başvurusunu geri çekmesiyle bir nebze doğrulanmış oldu.
Bu arada, Doğan kampının iki tarafının DPS’nin geleceğine dair tamamen farklı vizyonlara sahip olduğu da ortaya çıktı – aktivistler, DPS için verilen savaşın kaybedildiğini ve yeni bir parti kurulması gerektiğini savunurken; milletvekilleri, Peevski’den partinin kutsal kısaltmasını geri alabileceklerine hâlâ inanıyordu. Ancak bu olmadı ve yeni bir parti kurulması konusunda da ilerleme sağlanamadı, bu da az sayıdaki Doğan destekçisinin iyice çıkmaza girmesine neden oldu.
Şimdi ise, tamamen beklenmedik bir şekilde, milletvekilleri aktivistlere karşı saldırıya geçti. Hâlâ kontrol ettikleri DPS basın merkezinin Facebook sayfasında APS parlamento grubu dün gece bir açıklama yayınladı. Açıklamada öncelikle “Ben Ahmed Doğan’ı Destekliyorum” grubunun “vazgeçilmez bir bilgi kanalı” olarak oynadığı büyük rol övüldü. Ancak ardından grup, “yıllardır süren yapıcı eleştiri sınırlarını aşarak tonunu radikal biçimde değiştirmekle” suçlandı.
“Grubu yöneten yazar ve dostlara hak ettikleri teşekkürümüzü sunarak ve artık sayfalarında, bu destek grubunun ismini taşıyan kişiyi (Ahmed Doğan) açıkça itibarsızlaştıran ve yanlış yönlendiren içeriklerin yer aldığını göz önünde bulundurarak – ayrıca kendisinin bizzat dile getirdiği arzusunu dikkate alarak – grubun isminin değiştirilmesi çağrısında bulunuyoruz,” ifadelerine yer verildi. Başka bir deyişle, Doğan’ın bizzat grubun adının değiştirilmesini istediği öne sürülüyor. Ancak onun böyle bir talebi ne zaman ilettiği belirtilmiyor.
Dikkat çekici olan bir diğer unsur ise, bu isim değişikliği talebinin, APS lideri Hayri Sadıkov’un (parlamento grubundan ayrılan Cevdet Çakırov’un yerini alan kişi – not.) yalnızca birkaç gün önce DPS-DPS isminin değiştirilmesini “geçen yüzyıldaki zorla isim değiştirme süreciyle”, yani sözde “Yeniden Doğuş Süreci” ile kıyaslamasının hemen ardından gelmiş olması.
Facebook grubunda bu gelişmeye öfkeyle tepki verildi. “APS, PPS, DDS – gerçeğin sahte bekçileri... bu bir siyasi duruş değil, korkunun eseridir… Gerçek çok basit: Siz artık komik duruma düştünüz. Ve bu ilk değil,” diye yazdı moderatör Fahreddin Mollamehmet. Diğer moderatör Elvan Atilla ise şöyle dedi: “Kaçan hiçbir belediye başkanına karşı yazmadınız, Çakırov’a yazmadınız, o çocuğa yazmadınız, ama sıradan insanlar söz konusu olunca cesaretiniz yetiyor!” Aktivistler arasında APS’nin aslında Facebook grubunu kapatmak ve Peevski’ye alan açmak istediğine dair şüpheler büyüyor.
Doğan yanlıları arasındaki bu garip ve yeni çatışma, grubun kalan kısmının da sessizce dağılacağının habercisi gibi görünüyor.
Zamanla, “Ben Ahmed Doğan’ı Destekliyorum” grubundakilerle APS milletvekilleri arasında ciddi bir çatışma ortaya çıktı. Ülkedeki aktivistler, parlamenterleri Peevski’yi durdurmak için hiçbir şey yapmamakla ve hatta gizlice ona yardım etmekle suçladı. Bu iddialar, kısa süre önce Doğan yanlılarının lideri Cevdet Çakırov’un Peevski ile kamuoyunun önünde barışması ve hatta onu DPS başkanlığından düşürmeye yönelik dava başvurusunu geri çekmesiyle bir nebze doğrulanmış oldu.
Bu arada, Doğan kampının iki tarafının DPS’nin geleceğine dair tamamen farklı vizyonlara sahip olduğu da ortaya çıktı – aktivistler, DPS için verilen savaşın kaybedildiğini ve yeni bir parti kurulması gerektiğini savunurken; milletvekilleri, Peevski’den partinin kutsal kısaltmasını geri alabileceklerine hâlâ inanıyordu. Ancak bu olmadı ve yeni bir parti kurulması konusunda da ilerleme sağlanamadı, bu da az sayıdaki Doğan destekçisinin iyice çıkmaza girmesine neden oldu.
Şimdi ise, tamamen beklenmedik bir şekilde, milletvekilleri aktivistlere karşı saldırıya geçti. Hâlâ kontrol ettikleri DPS basın merkezinin Facebook sayfasında APS parlamento grubu dün gece bir açıklama yayınladı. Açıklamada öncelikle “Ben Ahmed Doğan’ı Destekliyorum” grubunun “vazgeçilmez bir bilgi kanalı” olarak oynadığı büyük rol övüldü. Ancak ardından grup, “yıllardır süren yapıcı eleştiri sınırlarını aşarak tonunu radikal biçimde değiştirmekle” suçlandı.
“Grubu yöneten yazar ve dostlara hak ettikleri teşekkürümüzü sunarak ve artık sayfalarında, bu destek grubunun ismini taşıyan kişiyi (Ahmed Doğan) açıkça itibarsızlaştıran ve yanlış yönlendiren içeriklerin yer aldığını göz önünde bulundurarak – ayrıca kendisinin bizzat dile getirdiği arzusunu dikkate alarak – grubun isminin değiştirilmesi çağrısında bulunuyoruz,” ifadelerine yer verildi. Başka bir deyişle, Doğan’ın bizzat grubun adının değiştirilmesini istediği öne sürülüyor. Ancak onun böyle bir talebi ne zaman ilettiği belirtilmiyor.
Dikkat çekici olan bir diğer unsur ise, bu isim değişikliği talebinin, APS lideri Hayri Sadıkov’un (parlamento grubundan ayrılan Cevdet Çakırov’un yerini alan kişi – not.) yalnızca birkaç gün önce DPS-DPS isminin değiştirilmesini “geçen yüzyıldaki zorla isim değiştirme süreciyle”, yani sözde “Yeniden Doğuş Süreci” ile kıyaslamasının hemen ardından gelmiş olması.
Facebook grubunda bu gelişmeye öfkeyle tepki verildi. “APS, PPS, DDS – gerçeğin sahte bekçileri... bu bir siyasi duruş değil, korkunun eseridir… Gerçek çok basit: Siz artık komik duruma düştünüz. Ve bu ilk değil,” diye yazdı moderatör Fahreddin Mollamehmet. Diğer moderatör Elvan Atilla ise şöyle dedi: “Kaçan hiçbir belediye başkanına karşı yazmadınız, Çakırov’a yazmadınız, o çocuğa yazmadınız, ama sıradan insanlar söz konusu olunca cesaretiniz yetiyor!” Aktivistler arasında APS’nin aslında Facebook grubunu kapatmak ve Peevski’ye alan açmak istediğine dair şüpheler büyüyor.
Doğan yanlıları arasındaki bu garip ve yeni çatışma, grubun kalan kısmının da sessizce dağılacağının habercisi gibi görünüyor.
