Bultürk: Kafamızı kuma gömmenin kimseye faydası olmaz

2 Haziran 2012 Cumartesi |

Eğri oturup doğru konuşalım derizya laf başı, fakat ucu bize dokununca hoşnutsuzluk sergilemekten alamıyoruz kendimizi. Hâlbuki söylenenler hakikati yansıtıyor ise bir olgunluk göstererek o eksiğimizi kapatmak olmalı amacımız. Küskünlük tavırlarına bürünmeyi tercih etmemeliyiz. Kafamızı kuma gömmenin kimseye faydası olmadığını, sadece kendikendimizi kandırdığımızı sokaktaki çocuklar bile anladı. Bunu anlayamayan sadece tabelacı, sıfatçı, vizit kartçı ve bakkalcı dernek, federasyon ve konfederasyonlarımızdaki yöneticiler kaldı herhalde. Bu yöneticilerimiz, küçük düşünmekle ve kendi çıkarlarını her şeyden önce tutmakla sözde temsil ettikleritopluma ne kadar zarar verdiklerini hala anlamış değiller. Fakat bu toplum anlamışolacak ki, organize edilen etkinliklere katılmayarak gereken cevabı vermiştir, Bursa’da olduğu gibi.

Bir iki yalanla toplumualdatabilirsiniz, vaatlerle kandırabilirsiniz, fakat gerçekçi ve samimideğilseniz bir gün olur işte böyle alırsınız dersinizi.

Şeriatın kestiği parmak acımaz der atasözümüz.

Bu olaydan ders çıkarıp bir vicdanmuhasebesine gitmek gerekir doğrusu. İşte o zaman bu tabloyu her kez görecektiraslında. Nedir bu tablo? Yıllardır başkanlık yapıp bu topluma hiçbir gençkazandırmamak, ayni zamanda kabiliyetli gençlerin önünü kesmek. Bu toplum adınapartilere Meclis üyeleri il, ilçe, Belediye Başkanı, Milletvekili adaylarıverememeleri zaten bu derneklerin gücünü yansıtıyor. Burada partilerin bucamiadan gösterdikleri kişileri STK’lar başarısı olarak var sayamayız. Çünkü bubaşarı seçilen şahısların partisi içindeki kendi bireysel becerisidir. Şimdiyekadar hiçbir dernek, federasyon veya konfederasyon bu toplum adına hiçbirpartiyle gidip bu benim camiamın adayıdır diye pazarlık etmemiştir.

Dolayısı ile Bursa’daki olayda,Sn. Bülent ARINÇ’ın söyledikleri durum tespiti olarak gerçekçi ve çok yerindeolduğunu kabullenmeliyiz ve bunları görmezden gelip inkâr etmek her şeyden öncekendimize karşı saygısızlık olur. Hakikatleri inkâr etmek Rumeli-Balkaninsanının duruşuna ve dürüstlüğüne yakışmaz. Bursa’da yaşanan bu olay kabuletsek de etmesek de gerçektir ve bundan sonra böyle olaylardan ders çıkartıpSTK yöneticilerinden değişim beklemek bu toplumun en doğal hakkı olduğunudüşünmekteyiz.

Bundan böyle çalışanlar veçalışmayanlar ayırt edilmelidir. Dernekler Siyasetin Ana Okulu olduğunu idrakedemeyen yöneticileri toplum sahip çıkmayarak dışlayacaktır.

Bazı STK yöneticileri çalışan STK’ları takdir etmek ve ayni zemin ve doğrultuda yarışmak yerine onlara çamur veiftira atmak hırsına bürünmekteler. Toplumun beğenisini kazanırız hesapları ileeforlarını kendilerine sıfat ve unvan yakıştırmak için sarf etmektedirler

Hâlbukienerjilerini egolarını tatmin etmek ve komplekslerine esir kalmak yerine doğruişler yapanlara sadece alkış tutsalar bu topluma daha faydalı olacaklarınıyüksek ses ile söylemek isteriz.

Ne kadar acıolursa olunsun hakikatleri kabul etmek olgunluk ve erdemlilik ister. Sn BülentArınç’ın Bursa vakıflar toplantısı ile ilgili söyledikleri maalesef gerçekleriyansıtmaktadır ve açık yüreklilikle bunları dile getirdiği için kendisineteşekkür ederiz. Dost acı söylermiş diye hatırlatıp pembe gözlüklerimiziçıkarıp etrafımıza bakıp gerçekleri görmeyi öğrenmeliyiz.

BULTÜRK DERNEĞİ BASIN AÇIKLAMASI