Bulgaristan’da hükümet krizi ve anayasal sürecin yeniden başlaması

12 Aralık 2025 Cuma |


Bulgaristan’da hükümetin istifasının parlamentoda kabul edilmesiyle birlikte ülke, bir kez daha karmaşık ve hassas bir hükümet kurma sürecine girmiş bulunuyor. Bu durum, son yıllarda sıkça tekrarlanan siyasi istikrarsızlık döngüsünün yeni bir aşamasını temsil ediyor. Sürecin merkezinde ise Cumhurbaşkanı Rumen Radev ve onun anayasal yetkileri bulunuyor.
 
Anayasa gereği ilk hükümet kurma görevi parlamentonun en büyük gücü olan GERB-SDS’ye verilecek. Ancak parti, uzun süredir devam eden siyasi kutuplaşma ve karşılıklı güvensizlik ortamında gerekli parlamenter desteği bulmakta ciddi zorluklarla karşılaşabilir.
 
GERB-SDS’nin potansiyel koalisyon ortaklarıyla olan ilişkileri gergin; bu da ilk hükümet kurma girişimini başarısız olma ihtimalini artırıyor. Başarısızlık ise siyasi belirsizliğin daha da derinleşmesi anlamına gelecek.
 
İkinci sırada hükümeti kurma görevi PP-DB’ye verilmesi Anayasal bir zorunluluk olsa da, mevcut siyasi atmosfer bu oluşum için de son derece elverişsiz. Parti, bir yandan kendi içinde stratejik görüş ayrılıkları yaşarken, diğer yandan parlamentodaki diğer güçlerle güven tesis etmekte zorlanıyor.
 
PP-DB’nin tek başına ya da sınırlı dış destekle hükümet kurma olasılığı düşük görünüyor. Dolayısıyla ikinci mandatın da başarısızlıkla sonuçlanması özellikle muhalefet partilerinin açıklamalarına bakıldığında oldukça güçlü bir ihtimal.
 
İkinci hükümet kurma görev,nden sonra üçüncü, kriz dönemlerinde cumhurbaşkanına verilen en büyük anayasal araçlardan biri halinde.
Radev’in bu yetkiyi nasıl kullanacağı siyasi sahnede belirleyici olacak.
Üçüncü sıradaki kükümet kurma görevini hangi partiye verileceği tamamen Cumhurbaşkanı’nın takdirine bağlı olduğundan, seçim daha geniş uzlaşı üretebilecek bir güç üzerinden istikrar arayışı, ya da yaklaşan erken seçimlere hazırlığı kolaylaştıracak bir siyasi hamle şeklinde okunabilir.

Ancak siyasi partilerin birbirine yönelik ağır söylemleri ve işbirliği isteksizliği göz önüne alındığında üçüncü görev sırasında da hükümet kurulması oldukça zor görünüyor.
 
Son anayasa değişiklikleri, cumhurbaşkanının atayacağı geçici hükümetin yapısına ciddi sınırlamalar getirdi. Artık cumhurbaşkanı yalnızca 10 kişilik bir kamu görevlisi listesinden başbakan seçebilir. Bu durum Radev’in manevra alanını daraltıyor, ancak aynı zamanda geçici hükümetin daha kurumsal ve teknokratik bir karakter taşımasını garantiliyor.
Geçici hükümet, hem devletin işleyişini sürdürmek hem de iki ay içinde yapılması gereken erken seçimleri organize etmekle yükümlü olacak.
 
Bulgaristan’daki son yıllara damgasını vuran yönetim krizlerinin temelinde partiler arası uzlaşmazlık, seçmen tabanındaki derin kutuplaşma, güvensizlik üzerine kurulu siyasi ilişkiler, liderlik çekişmeleri ve koalisyon kültürünün zayıflığı gibi uzun vadeli sorunlar yatıyor.
 
Bu nedenle sorun yalnızca teknik bir hükümet kurma güçlüğü değil, derin yapısal bir siyasi krizdir.
 
Sürecin kilidi Cumhurbaşkanı Radev’de. Geçici seçim hükümetini nasıl oluşturacağı ve erken seçimin tarihini nasıl belirleyeceği ülkenin yakın gelecekteki siyasi yönünü belirleyecek.
 
Siyasi aktörler birbirini dışlamaya devam ederse, Bulgaristan’ın önünde yine kısa süreli parlamentolar, sık seçimler ve kırılgan hükümetler dönemi bulunuyor.