Bulgaristan’da
hükümetin istifasının parlamentoda kabul edilmesiyle birlikte ülke, bir kez
daha karmaşık ve hassas bir hükümet kurma sürecine girmiş bulunuyor. Bu durum,
son yıllarda sıkça tekrarlanan siyasi istikrarsızlık döngüsünün yeni bir
aşamasını temsil ediyor. Sürecin merkezinde ise Cumhurbaşkanı Rumen Radev ve
onun anayasal yetkileri bulunuyor.
Anayasa
gereği ilk hükümet kurma görevi parlamentonun en büyük gücü olan GERB-SDS’ye
verilecek. Ancak parti, uzun süredir devam eden siyasi kutuplaşma ve karşılıklı
güvensizlik ortamında gerekli parlamenter desteği bulmakta ciddi zorluklarla
karşılaşabilir.
GERB-SDS’nin
potansiyel koalisyon ortaklarıyla olan ilişkileri gergin; bu da ilk
hükümet kurma girişimini başarısız
olma ihtimalini artırıyor. Başarısızlık ise siyasi belirsizliğin daha da
derinleşmesi anlamına gelecek.
İkinci sırada hükümeti kurma görevi PP-DB’ye verilmesi Anayasal bir
zorunluluk olsa da, mevcut siyasi atmosfer bu oluşum için de son derece
elverişsiz. Parti, bir yandan kendi içinde stratejik görüş ayrılıkları
yaşarken, diğer yandan parlamentodaki diğer güçlerle güven tesis etmekte
zorlanıyor.
PP-DB’nin
tek başına ya da sınırlı dış destekle hükümet kurma olasılığı düşük görünüyor.
Dolayısıyla ikinci mandatın da başarısızlıkla sonuçlanması özellikle muhalefet
partilerinin açıklamalarına bakıldığında oldukça güçlü bir ihtimal.
İkinci hükümet kurma görev,nden sonra üçüncüsü, kriz dönemlerinde cumhurbaşkanına verilen
en büyük anayasal araçlardan biri halinde.
Radev’in bu
yetkiyi nasıl kullanacağı siyasi sahnede belirleyici olacak.
Üçüncü sıradaki kükümet kurma görevini hangi partiye verileceği tamamen Cumhurbaşkanı’nın
takdirine bağlı olduğundan, seçim daha geniş uzlaşı üretebilecek bir güç üzerinden istikrar
arayışı, ya
da yaklaşan erken seçimlere hazırlığı kolaylaştıracak bir siyasi hamle şeklinde
okunabilir.
Ancak siyasi
partilerin birbirine yönelik ağır söylemleri ve işbirliği isteksizliği göz
önüne alındığında üçüncü görev sırasında da hükümet kurulması oldukça zor
görünüyor.
Son anayasa
değişiklikleri, cumhurbaşkanının atayacağı geçici hükümetin yapısına ciddi
sınırlamalar getirdi. Artık cumhurbaşkanı yalnızca 10 kişilik bir kamu
görevlisi listesinden başbakan seçebilir. Bu durum Radev’in manevra alanını
daraltıyor, ancak aynı zamanda geçici hükümetin daha kurumsal ve teknokratik
bir karakter taşımasını garantiliyor.
Geçici
hükümet, hem devletin işleyişini sürdürmek hem de iki ay içinde yapılması
gereken erken seçimleri organize etmekle yükümlü olacak.
Bulgaristan’daki
son yıllara damgasını vuran yönetim krizlerinin temelinde partiler arası uzlaşmazlık, seçmen tabanındaki derin kutuplaşma, güvensizlik üzerine kurulu siyasi
ilişkiler, liderlik
çekişmeleri ve koalisyon kültürünün zayıflığı gibi uzun vadeli sorunlar yatıyor.
Bu nedenle
sorun yalnızca teknik bir hükümet kurma güçlüğü değil, derin yapısal bir siyasi krizdir.
Sürecin
kilidi Cumhurbaşkanı Radev’de. Geçici seçim hükümetini nasıl
oluşturacağı ve erken
seçimin tarihini nasıl belirleyeceği ülkenin yakın gelecekteki siyasi yönünü belirleyecek.
Siyasi
aktörler birbirini dışlamaya devam ederse, Bulgaristan’ın önünde yine kısa
süreli parlamentolar, sık seçimler ve kırılgan hükümetler dönemi bulunuyor.