Popüler Yayınlar

Bu Blogda Ara

Blogger tarafından desteklenmektedir.

"Komşi" dediğimiz bir tek Bulgaristan var

28 Şubat 2014 Cuma |

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bulgaristan ziyaretinin ilk gününün ardından Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi rezidansında gazetecilerle düzenlediği sohbet toplantısında, Bulgaristan Dışişleri Bakanı Kristiyan Vigenin, Başbakan Plamen Oreşarski, Parlamento Başkanı Mihail Mikov, Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev ve Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Haci ile görüşmelerini anlattı.

Bulgaristan programının "yoğun olduğunu" belirten Davutoğlu, Türkçedeki "komşu" sözcüğünün, özellikle Bulgaristan'la ilgili "komşi" şeklinde telaffuz edilmesi sonucu özel bir anlam nüansına kavuşturulduğunu kaydetti. Davutoğlu, "Çok komşu ülkemiz var ama 'komşi' dediğimiz bir tek Bulgaristan var. Bu, ortak bir geçmişe ve yoğun ilişkilere işaret eder" diye konuştu.

Kısa bir dönemde Bulgaristan ile Türkiye arasında ivme sağlayan yoğun ziyaretler gerçekleştiğini ifade eden Davutoğlu, enerji ve ulaştırma bakanlarının görüştüğünü, ortak komisyon toplantısı yapıldığını, sınır komisyonu toplantısı gerçekleştiğini, yakında içişleri bakanlarının da bir araya geleceklerini vurguladı.

İkili ilişkilerde Bulgaristan'ın başlıca politikacılarının "stratejik vizyon paylaştıklarını" belirten Davutoğlu, Türkiye ve Bulgaristan'da beklenen seçimlerin ardından başbakanlar eşbaşkanlığında bir toplantı yapılacağını bildirdi.

Sıkıntılı konular

 Temaslarında  ilişkilerinde "sıkıntılı" olarak nitelendirilebilecek konulara da değindiklerini belirten Davutoğlu, Türkiye'nin Bulgaristan'da yaşayan soydaşların sorunlarına gösterdiği duyarlılığı dile getirdi. Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Filibe'de camiye (Muradiye Camisi) yapılan saldırı konusunu, Varna Belediyesinin girişimleri ile (123 yerleşim yerinin Türkçe) isimlerinin değiştirilmesi çabaları, Türkçe eğitim meseleleri, tüm bunları çok açık bir şekilde dile getirdik. Şunu da gördüm, (Filibe'deki) Muradiye Camisine yapılan saldırı konusunda (Bulgaristan'daki makamlar) ortak bir dil kullanıyorlar, hepsi kınıyorlar. Cumhurbaşkanı (Plevneliev) çok açık ve net bir dille kınadı. Plevneliev geçen yıl iftara Başbakan Yardımcısı ile birlikte katıldı. Aynı perspektiften bakıyoruz."

Müslümanlara ait vakıf mallarının iadesi

Dışişleri Bakanı Davutoğul, konuya ilişkin bir soru üzerine, Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü'nün ülkedeki Müslüman vakıf mallarının iadesiyle ilgili verdiği mücadeleyi desteklediklerini vurguladı. 

Davutoğlu, "Biz, Türkiye'de neredeyse bir milyar doları bulan mülk, değerli, kıymetli olan yerleri Bulgar vakfına iade ettik" diyerek, Bulgaristan'da da  ilgili malların İslam Vakfına iadesini "normal olduğunu" ifade etti. Davutoğlu, "İade edildiğinde onlar, taşınıp Türkiye'ye götürülecek mallar değil, bunlar Bulgaristan'ın malı" ifadesini kullandı.

Mahkemede vakıf mallarının iadesi konusunda bir temyiz sürecinin sürmekte olduğunu anımsatan Davutoğlu, "Umut ederiz ki insani haklarına uygun karar verirler. Marjinal grupların baskısı ile bu karar değişmez ama Başmüftülüğü kararlı gördüm. Eğer burada değişmezse, Bulgaristan Başmüftüsü (Mustafa Aliş Hacı), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde dahil, her türlü hukuki süreci deneyeceklerini söyledi. Ben de ‘Bu sizin doğal hakkınızdır' dedim" şeklinde konuştu.

Bulgaristan'da Türkçe kullanımı

Bulgaristan'ın yeni seçim kanununda Türkçe dahil, "yabancı" dillerin yasaklanması konusunu da değerlendiren Davutoğlu, bu konuyla ilgili Bulgar muhataplarının önünde beyan ettiği görüşlerini şöyle anlattı:

"Türkçe dediğim, buranın dili, sizin vatandaşlarınızın dili. Türkçe yabancı dil değil. Örnek de verdim; Türkiye'de de Kürtçe konusunda bir çok şey vardı ama Kürtçe propaganda serbest bırakıldı ve bu hiç bir şekilde zarar da vermedi. Türkiye'de bu rahatlıkla yapılıyor. Hiç kimseye de zarar vermedi, vatandaşların aidiyet bilinci kuvvetlendi.

(Bulgaristan'da) çocuklar Türkçe eğitim alamazsa, nasıl kendilerini bu topraklara ait hissederler? Buradaki soydaşlarımızın hakları-hukukları, Türkçenin ve Türk kültürünün buradaki mevcudiyeti, Osmanlı mirası, bizim ortak kültürün mirası, bunlar, Bulgar ve Türk kültür miraslarıdır. Türkiye'de ve burada bu mirasların korunması konularda, benzer bir perspektife sahibiyiz. Çok açık ve direkt konuştum ve gördüm ki, hepsi de bu konularda açıkfikirlere sahipler."

AA
Şubat 28, 2014 | 0 yorum |

Kırcali'deki Eski Medresenin İadesi Davası Ertelendi

25 Şubat 2014 Salı |

Kırcaali Bölge Müftüsü Beyhan Mehmet: - "Medrese Müslümanlara ait"- "Türkiye bu büyüklüğü gösterirken, Bulgar yetkililerın de buna mukabil olarak vakıf mallarımızı geri alma noktasında birazcık kolaylık sağlaması lazım"

Bulgaristan Başmüftülüğü'nün vakıf mallarının iadesi için ülkenin çeşitli şehirlerinde başlattığı hukuk mücadelesi çerçevesinde Kırcaali Medresesi davasının bugünkü duruşması öncesinde güvenlik güçleri olağanüstü önlemler alarak, göstericilerin taşkınlık yapmasına izin vermedi.
Filibe'deki vakıf malları ile ilgili davanın duruşması sırasında şehirdeki camiye saldırılmasının ardından Kırcaali'deki duruşma öncesinde jandarma ekipleri, mahkeme binasını kordon altına aldı. Kırcaali'nin giriş ve çıkışlarında polis kontrolleri yapılırken, mahkeme binasına giden ana yollar trafiğe kapatıldı.

"Medrese Müslümanlara ait"

Vakıf mallarının Müslümanlara iadesine karşı çıkan 150 kişilik bir grup mahkeme önünde gösteri yaptı. Jandarma, göstericilerin mahkeme binasına yaklaşmasına izin vermedi.
Kırcaali Bölge Müftüsü Beyhan Mehmet, AA'ya yaptığı açıklamada, Kırcaali Medresesi'nin her şeyden önce Müslümanlara ait olduğunu belirtti.
Vakıf mallarını geri almak için hukuki mücadele yürüttüklerini söyleyen Mehmet, "Hristiyanlar, Kilise'ye ait malları geri alırken vatan haini ilan edilmedi. Bugün Müslümanlar vakıf mallarını geri almaya çalışıyor" dedi.
Mehmet, mahkemede herkesin delillerini sunması gerektiğini kaydetti. Türkiye'nin Bulgarlara ait İstanbul'daki gayrimenkulleri iade ettiğini hatırlatan Mehmet, yine İstanbul'da bulunan ve Demir Kilise olarak bilinen Bulgar kilisesinin iki kez restore edildiğini söyledi.
"Türkiye bu büyüklüğü gösterirken, Bulgar yetkililer de buna mukabil olarak vakıf mallarımızı geri alma noktasında birazcık kolaylık sağlaması lazım" diyen Mehmet, çoğunluk olan tarafın değil de haklı olan tarafın göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.

Başmüftülük: "Elimizde medresenin bize ait olduğunu gösteren noter belgesi var"

Türklerin yoğun yaşadığı Kırcaali'deki medrese binasının iadesi için Başmüftülük tarafından açılan davasının bugünkü duruşmasında, Başmüftülüğün avukatı, şu anda Tarih Müzesi olarak kullanılan medrese binasının devlete ait olduğunu gösteren üç noter anlaşmasının geçersiz olduğunu belirterek, ellerinde bina arazisinin Müslüman cemaati tarafından satın alındığına dair 1922 tarihli noter belgesi bulunduğunu söyledi.
1923-1928 yıllarındaki vergi kayıtlarından da arazinin Kırcaali Müslümanlarına ait olduğunun görüldüğünü belirten Başmüftülük, binanın bölgede yaşayan Türk ve Müslümanların kurban derilerini bağışlamasıyla elde edilen gelirle ve tütün tüccarlarının bağışlarıyla inşa edildiği belirtiyor.
Başmüftülük, Bulgaristan Çarlığı ile Osmanlı arasındaki 1909 tarihli müftülük konularını düzenleyen anlaşma gereğince Kırcaali Medresesi'nin iadesini talep ediyor.

Valilik: "İade için dayanak yok"

Davanın tarafı konumundaki Bölgesel Kalkınma Bakanlığı'nı temsilen Kırcaali Valiliği'nin avukatı Vasil Radev ise medresenin devlete ait olduğunu gösteren noter anlaşmalarının yasal olduğunu belirterek, binanın büyük bölümünün devlet kaynakları kullanılarak inşa edildiğini ileri sürdü.
Bulgaristan Başmüftülüğü'nün binanın yapıldığı dönemdeki Müslüman cemaatin varisi olmadığını iddia eden Vasil Radev, süre aşımının da göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Radev, binanın Müslümanlara iadesi için dayanak bulunmadığını savundu.
Müslümanlara ait vakıf mallarının iade edilmesine karşı çıkan yaklaşık 2 bin kişi, daha önce Filibe'deki mahkeme binası önünde gösteri düzenleyerek şehirdeki Muradiye Camisi'ne saldırmıştı.
AA
Şubat 25, 2014 | 0 yorum |

Kapitan Andreevo'daki genişletme çalışmaları sıkıntı yaratıyor

23 Şubat 2014 Pazar |


Kapıkule ve Hamzabeyli sınır kapılarında, yurt dışına çıkış yapmak isteyen çok sayıda tırın kuyruk oluşturmasının sebebinin, "Bulgaristan'da Kapıkule'nin karşısındaki kapitan Andreevo gümrüğünde devam eden tamir çalışmaları" olduğu bildirildi.
Bulgaristan Gümrükler Ajansı yetkilileri, Kapitan Andreevo'da kapasitenin çok altında işlem görmesinin nedeninin 2 yıldır devam eden tamir işlerinin olduğunu belirtti. Tamir işlerinin başlamasından bu yana yük araçlarının sadece tek şeritten geçmesine izin verildiğini kaydeden Bulgar yetkililer, bu durumun da Türk tarafında yığılmalara neden olduğunu söyledi.
Kapitan Andreevo'da maliyeti 52 milyon avro olan ve 2 yıl önce başlatılan genişletme ve yenileme projesi, 2013 sonuna kadar tamamlanması gerekiyordu ancak çalışmalar hala sürüyor.
Genişletme işlerinin haziranda tamamlanmasının ardından Kapitan Andreevo'nun tam kapasite çalışması bekleniyor.
AA
Şubat 23, 2014 | 0 yorum |

21 Şubat Uluslararası Ana Dili Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı


SOFYA
" Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) ilan ettiği "21 Şubat Anadili Günü", başkent Sofya'da kutlandı.
Sofya'da faaliyet gösteren Kültürel Etkileşim Derneği'nin bir otelde düzenlediği "Ana Dilim, Neşe Dilim" adlı şenliğin açılışında konuşan Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, özellikle ailede verilecek anadili eğitiminin önemini vurguladı.
Türkçenin dünyanın en zengin ve duru dillerinden biri olduğunu belirten Gökçe, ana dilini iyi öğrenemeyen bir çocuğun başka bir dili de düzgün öğrenmesinin zor olduğunu belirtti. Anadilini öğrenemenin hayat boyu süren bir çaba olduğunu vurgulayan Gökçe, okullarda verilen Türkçe derslerinin dil kazanımı için önemli olduğunun altını çizdi.
Türk dili şenliğinde, Bulgaristan Türk halk edebiyatında önemli bir isim olan yazar Yusuf Kerim'in skeçleri canlandırıldı, şiirler okundu, Deliormanlı halk ozanı Mehmet Gerenli'ye ait fıkralar anlatıldı.
Programda ayrıca Sofya Üniversitesi'nin Türkoloji ve Altaistik bölümlerinde okuyan Bulgar öğrencileri, Sofya'daki Türk üniversite öğrencilerinin oluşturduğu Türk Öğrenci Konseyi üyeleri ile Türkçe şarkılar seslendirdi.
Türk dili şenliğinde yer alan katılımcılara ve misafir çocuklara Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe tarafından Türkçe sözlükler, imla klavuzları ve çocuk kitapları hediye edildi. Ayrıca Bulgaristan Tanıtma ve Kültür Müşavirliği'nin ve Türk-Bulgar Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği'nin bağışladığı Türkçe çizgi filmler, alfabe ve masal kitapları verildi.
Etkinliğe Büyükelçi Gökçe'nin yanı sıra Türkiye Büyükelçiliği Müsteşarı Mustafa Yurdakul ve üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi'nden milletvekilleri Çetin Kazak ve Mithat Metin de katıldı.
KIRCAALİ
Ülke genelinde çeşitli şehirlerde Türklere ait sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen Ana Dili Günü kutlamalarında Türkçe’nin önemine vurgu yapıldı.
Ana Dili Günü nedeniyle Türklerin en yoğun yaşadığı Kırcaali’de gerçekleştirilen Türk Müziği ve Şiiri Gecesi’nde konuşan Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenler Derneği (GBTÖD) Başkanı Harun Bekir, Bulgaristan'da son dönemde Türkçeyle ilgili tartışmaların yaşandığını belirtti.
UNESCO'nun belirlediği 21 Şubat Ana Dili Günü'nün anlamının öne çıktığını anlatan Bekir, "Yetkililerden, ana dili yasaklarından ve engellemelerden vazgeçerek, aksine desteklemelerini bekliyor ve diliyoruz" dedi.
Kırcaali'deki Ana Dili Günü kutlamasına katılan Türkiye'nin Filibe Başkonsolosu Şener Cebeci, etkinliğe katılanlara seslenerek Bulgaristan'ın iyi birer vatandaşları olarak çocuklarının Bulgarca öğrenmesinin önemli olduğunu ancak bunun asla Türkçenin ihmal edilmesi anlamına gelmemesi gerektiğini söyledi.  
İki dilli yetişmeleri nedeniyle Bulgaristan'daki Türk çocuklarının daha avantajlı olduğunu belirten Cebeci, "İki dilli çocukların zeka gelişimi tek dilli olanlardan daha ileridedir. Zaman zaman şöyle bir durumla da karşılaştığım oluyor; önce Bulgarcayı öğrensin sonra Türkçe öğrenir gibi bir tutumu da görüyorum" dedi.
Şiirlerin okunduğu, türkülerin söylendiği Kırcaali'deki Ana Dili Günü kutlamasına Yunanistan ve Türkiye'den sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
RUSÇUK
Türkiye ile Kültürel İlişkiler Derneği Güneş, ’’Anadilinde tatlı sohbetler’’ ile 9. kez 21 Şubat Uluslararası Anadili Günü’nü kutladı. Bulgaristan’da ilk olarak 2006 yılından bu yana Güneş Derneği bu günü nasıl kutladığını Seliha Ebayzerova tarafından anlatıldı. Derneğimizin üyeleri – Onur, Defne ve Nazan, Bulgarca ve Türkçe şiirler sundu, Rus kulübün temsilcisi Marina Krısteva ise misafirleri Rus şiiri ile selamladı. 

Rusçuk Vali Yardımcısı Mariya Hinkova kutlama mesajı göndererek bizi onure etti. Program Türkçe, Rusça, Ermenice müzikleri ile devam etti. ’’Güneş’’ Yönetimi, kutlamaya katılan herkesi ’’Bir gün Anadilsiz kalırsam’’ şarkısınla selamladı ve duygulu anlar yaşattı. Son olarak, dernek başkanı bayan Gönül Mehmedova partnerlere ve üyelere 2014 yılı etno-takvimi hediye ederek teşekkürlerini sundu.
TIRGOVİŞTE
22 Şubat Tırgovişte’nin Vrani kon (Kara Atlar) köyü için unutulmayacak bir tarih olacak. Yıllardan beri Türkçe eğitimi yapılmayan bu yörede 21 Şubat Dünya Anadili Günü vesilesiyle Kuzey ve Doğu Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği bir program sundu. 

Öğrenciler, öğretmenler, köy halkı ve muhtarların katıldıkları bu organizasyona Türkiye Cumhuriyeti Burgaz Başkonsolosu Niyazi Evren Akyol da konuk olarak katıldı. 

Kendisi konuşmasında anadilinin bir insan için ne kadar önemli olduğunu belirtti. ‘’Anadilini bilmeyen bir çocuk başka dilleri de bilemez’’ sözleriyle başkonsolos ‘’Türkçeyi ders olarak okuyunuz’’ mesajını da vermiş oldu. Dernek başkanı olan Emine Halil de konuşmasını aynı yönde yaptı. Türkçe ile ilgili birçok çalışma yapıldığını hem söyledi, hem de sunumla sergiledi.

Kaolinovo Kliment köyü Georgi Stoykov Rakovski Ortaokulu öğrencileri ‘’ Anadilimiz - duygu, sevgi, heyecandır; atalardan armağandır.’’ resitalini sundu. Pristoe Hristo Smirnenski Ortaokulu öğrencileri ise anadilimizin geçmişte ne hallere uğradığını hatırlattılar. Vırbitsa Byala Reka köyü öğrencileri de izleyicileri şarkı ve danslarıyla eğlendirdiler.

Uluslararası Anadili Günü nedeniyle Kuzey ve Doğu Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği’nin düzenlediği şiir, kompozisyon ve sunum yarışmanın sonuçları açıklandı. Kazanan öğrencilere değerli hediyeler verildi. 



Şubat 23, 2014 | 0 yorum |

Soviyet Ordusu Anıtı Yine Boyandı


Başkent Sofya'nın merkezinde bulunan Soviyet Ordusu Anıtı'na ait bazı heykel kompozisyonları Ukrayna'nın ulusal bayrağını temsil eden sarı ve Mavi renklere boyandı.
Sıklıkla protesto aleti olarak kullanılan, merkezinde 36 metrelik bir heykel bulunan anıtın yan tarafında bir asker figürün üst kısım Mavi, alt kısmı ise sarı rengine boyandı. Anıtın ön cephesinde ise "Saygı Gösteren Bulgaristan Halkından Kurtarcı Soviyet Ordusuna" şeklindeki dev yazı ise sprey boyayla bir Ukraynabayrağına dönüştürüldü.
Gece saatlerinde kimliği belirlenemeyen kişilerce gerçekleştirilen eylem sırasında ayrıca Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin aleyhine çeşitli slogan ve "Yaşasın Ukrayna!" şeklinde pankart açıldı. Soviyet Ordusu Anıtı'na karşı bu son eylem çok sayıda gazeteci ve vatandaşın dikkatini topladı. Pazar günü gezintiye çıkan Sofyalılar anıtın boyalı bölümleri önünde hatıra fotoğrafları çekti.
Anıtın Ukrayna bayrağı renklerine boyanan, savaşan askerlerin betimlendiği heykellere karşı daha önce de  eylem düzenlenmişti. Bu eylem sırasında figürler yine sprey boya ile ünlü çizgi film kahramanlarına dönüştürülmüştü.
Bulgaristan'da eski komünist rejiminin 1944 yılında Soviyetler Birliği Ordusu'nun yardımıyla düzenlenen darbede iktidara gelmesini sembolize eden anıt 1954 yılında açılmıştı.
Bulgaristan'da 1989 yılında ise Komünizm rejiminin devrilmesinden sonra sağıcı partiler anıtın "kuşatıcı bir orduyu temsil ettiği" gerekçesiyle imha edilmesini talep etmişti. Anıtın korunmasından yana görüş savunan, eski komünist partisi devamcısıBulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) anıtın manevi değerini vurgulamaya devam ediyor.
Bulgaristan'da iktidar ortağı BSP, zaman zaman çeşitli kampanyalar düzenleyerek, boyalı anıt bölümlerini temizliyor.
AA
Şubat 23, 2014 | 0 yorum |

21 Şubat Uluslararası Ana Dili Günü kutlamalari

22 Şubat 2014 Cumartesi |

21 Şubat Uluslararası Ana Dili Günü çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Ülke genelinde çeşitli şehirlerde Türklere ait sivil toplum kuruluşları tarafından düzenlenen Ana Dili Günü kutlamalarında Türkçe’nin önemine vurgu yapıldı.
Ana Dili Günü nedeniyle Türklerin en yoğun yaşadığı Kırcaali’de gerçekleştirilen Türk Müziği ve Şiiri Gecesi’nde konuşan Güney Bulgaristan Türkçe Öğretmenler Derneği (GBTÖD) Başkanı Harun Bekir, Bulgaristan'da son dönemde Türkçeyle ilgili tartışmaların yaşandığını belirtti.
UNESCO'nun belirlediği 21 Şubat Ana Dili Günü'nün anlamının öne çıktığını anlatan Bekir, "Yetkililerden, ana dili yasaklarından ve engellemelerden vazgeçerek, aksine desteklemelerini bekliyor ve diliyoruz" dedi.
Kırcaali'deki Ana Dili Günü kutlamasına katılan Türkiye'nin Filibe Başkonsolosu Şener Cebeci, etkinliğe katılanlara seslenerek Bulgaristan'ın iyi birer vatandaşları olarak çocuklarının Bulgarca öğrenmesinin önemli olduğunu ancak bunun asla Türkçenin ihmal edilmesi anlamına gelmemesi gerektiğini söyledi.  
İki dilli yetişmeleri nedeniyle Bulgaristan'daki Türk çocuklarının daha avantajlı olduğunu belirten Cebeci, "İki dilli çocukların zeka gelişimi tek dilli olanlardan daha ileridedir. Zaman zaman şöyle bir durumla da karşılaştığım oluyor; önce Bulgarcayı öğrensin sonra Türkçe öğrenir gibi bir tutumu da görüyorum" dedi.
Şiirlerin okunduğu, türkülerin söylendiği Kırcaali'deki Ana Dili Günü kutlamasına Yunanistan ve Türkiye'den sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
AA
Şubat 22, 2014 | 0 yorum |

Zahari Zahariyev: ‘BULGARİSTAN DEVLETİ, TÜRKİYE’DEKİ GÖÇMENLERİ İHMAL ETTİ’

21 Şubat 2014 Cuma |

Türkiye-Bulgaristan ilişkileri nereye gidiyor?

Bulgaristan-Türkiye ilişkilerinin güncel durumunu, Bulgaristanlı uzman Zahari Zahariyev RS FM’e değerlendirdi.

 Bulgaristan-Türkiye sınırında uzun kuyrukların oluşması gibi aksaklıklarla kendini gösteren karayolu taşımacılığı sorunu çözümlendi. İki ülkenin ulaştırma bakanlıklarından temsilcilerin katılımıyla Ankara’da yapılan toplantıda, Bulgaristan ile Türkiye arasında 1977 yılından bu yana uygulanan yük taşımacılığı protokolünün yenilenmesine karar verildi. Ankara ile Sofya ilişkilerinin güncel durumunu RS FM’e yorumlayan “Rusya ve BDT Halklarıyla Dostluk Federasyonu” ve “Slavlar Vakfı” başkanı Bulgaristanlı uzman Zahari Zahariyev, iki ülkenin işbirliği potansiyeli ve Brüksel’le olan ilişkilerini de değerlendirdi.
  İlk olarak, başkanlığını yaptığı sosyal toplum örgütleri hakkında bilgi veren Zahariyev, “Rusya ve BDT Halklarıyla Dostluk Federasyonu” “Slavlar Vakfı”nın, Slav dünyası arasındaki bağların korunması ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu diğer dünya ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesini amaç edindiğini söyledi.
 ‘TÜRKİYE-BULGARİSTAN İLİŞKİLERİ, POTANSİYELİNİ DOLDURMADI’
 Bulgaristan-Türkiye ilişkilerini değerlendiren Zahariyev, iki ülke arasında kritik sayılabilecek sorunlar görmediğini, devletlerarası temaslar sayesinde yürütülen ilişkilerin, kurulması beklenen toplumsal forum yardımıyla daha iyi bir noktaya geleceğini söylüyor ve Ankara ile Sofya’nın, işbirliği potansiyelini henüz tamamıyla hayata geçirmediğini sözlerine ekliyor. İki ülke arasında yük taşımacılığı alanında yaşanan sıkıntıları da gündeme getiren Bulgaristanlı uzman, “‘Bulgaristan-Türkiye Toplumsal Forumu’, ilişkilerimizin geliştirilmesi için yeni fikirlerin üretileceği bir yapı hâline gelebilir. Aynı zamanda, olası kriz anlarında yatıştırıcı bir rol üstlenebilir. Böyle bir toplumsal forum önceden var olsaydı, sınırdaki yük taşımacılığı problemi, bekli daha erken çözülebilirdi,” diyor.
 Bunlara ek olarak Zahariyev, Türkiye ile Bulgaristan’ın, eski Sovyetler Birliği ülkeleri ve Çin’in de katılımıyla yeni bütünleşme projeleri altında bir araya gelmesini beklediğini söylüyor.
‘TÜRKİYE’NİN AB ÜYELİĞİNİ BÜTÜNÜYLE DESTEKLİYORUZ’
 Türkiye’nin Avrupa Birliği’ni desteklediğini söyleyen Zahariyev, Bulgaristan’daki resmî görüşün de bu yönde olduğunu belirtiyor. Bulgaristanlı uzman, Türkiye’nin AB üyeliğinin Bulgaristan için anlamını şu sözlerle anlatıyor: “Türkiye, Bulgaristan’ın en önemli partnerlerinden biri. Türkiye Avrupa Birliği’ne tam üye olursa, o zaman Sofya ile Ankara arasında elbette finansman ve belirli ikili projeler konusunda da ilişkiler kurulacak. Bu, bizim devletimizin yararına olur. Türkiye gibi bir ülkenin Avrupa Birliği’ne üye olması ayrıca, tek tipleşmenin önüne geçilmesine ve ülkelerin kendine özgü manevi değerlerinin korumasına da katkı sağlar.”
 Türkiye’nin AB üyeliğine olumsuz yansıyan bazı faktörlerin de bulunduğunu ifade eden Bulgaristanlı uzman, “Bu olumsuz etkenlerden biri, Türkiye’nin iç politikasıyla ilgili durum. Bu konuda duyulan endişelerin nesnel bir yapıda olduğunu söylemem gerekiyor. Bunlar, elbette Türkiye’nin kendi iç problemleri ve bu ülke, 21’nci yüzyılın gerektirdiği modernleşme sürecine ayak uydurabileceğini herkese gösterdi. Bundan sonraki süreçte, sanıyorum ülkede yapılacak olan seçimler belirleyici olacak,” diyor.
‘AB ÜYELİĞİ, YENİ YENİ YARAR SAĞLIYOR’
 AB üyeliğinden bu yana Bulgaristan’da ne yönde değişimler olduğu konusunu da değerlendiren Zahari Zahariyev, “Resmî rakamlara bakıldığında, Bulgaristan ile AB arasındaki ‘alışveriş’ dengesinin, ilk kez geçtiğimiz yıl Bulgaristan’ın çıkarları yönünde sonuç verdiği görülüyor,” diyor. Avrupa Birliği’nin finansman mekanizmalarında sorunlar olduğunu ifade eden Bulgaristanlı uzman bu durumu, “Avrupa’ya özgü kuşkuculuk”la gerekçelendiriyor. Uzman sözlerini şöyle sürdürüyor: “Elbette, bütün sorunun Brüksel’de olduğunu söylemiyorum. Bizden kaynaklanan sorunlar da var. Eğer karar alma ve finansal kaynakları kullanma sürecini yönetecek, ayrıca bu maddi kaynakların toplumun yararına olacak alanlarda kullanılmasını garanti altına alacak bir mekanizma bulabilirsek, o zaman kendimizi bu durumdan sıyırabiliriz.”
‘BULGARİSTAN DEVLETİ, TÜRKİYE’DEKİ GÖÇMENLERİ İHMAL ETTİ’
Türkiye’de yaşamını sürdüren Bulgar göçmenleri hakkındaki düşüncelerini anlatan Zahariyev, “Türkiye’de yaşayan Bulgarların aslında talihsiz bir yönü var. Bunun nedeni, aralarından çoğunun Bulgaristan’daki ‘yenilenme dönemi’nde ülkelerinden ayrılmış olmaları. Bu insanlar, kendi istekleriyle değil; Bulgaristan’ın hatalı politikası nedeniyle ülkelerini terk ettiler. Sofya, Türkiye’deki göçmenlerle daha yakın ilişkiler kurmalı. Bu insanların Bulgaristan pasaportuna sahip olması, tek başına pek bir anlam ifade etmiyor. Önemli olan —henüz yitip gitmemişken— insanlarımızın Bulgaristan’a duydukları aidiyet hissinin korunmasını sağlamak,” diyor.
Rusya'nın Sesi Radyosu
Şubat 21, 2014 | 0 yorum |

Diyanet İşleri Başkanı Görmez: 'Muradiye Camisi'nin saldırıya uğramış olması bizi son derece üzdü'

Bulgaristan Başmüftüsü Hacı Mustafa Aliş, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’i makamında ziyaret etti.

Dost, komşu ve kardeş Bulgaristan'ın başmüftüsünü ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Bulgaristan Başmüftülüğü ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasındaki ilişkilerin birçok ülkeye örnek olabilecek nitelikte olduğunu belirtti.


Bulgaristan Başmüftülüğünün aynı zamanda Bulgaristan'ın iç huzurunun da teminatı olduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, "Orada yaptığınız hizmetler sadece Müslümanlara yönelik bir hizmet değil aynı zamanda Bulgaristan'da farklı dinlere mensup olan bütün insanların da barışını sağlayan, farklı inançları, farklı toplulukları birleştiren çok kapsamlı bir bakış açınız olduğunu biliyor, takip ediyorum" diye konuştu.


İki ülke, iki diyanet arasındaki ilişkilerin sadece Bulgaristan'daki Müslümanlar için değil, Balkanlar'daki tüm Müslümanlar için önemli olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, yeni bir sürece girildiğini söyledi. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, artık AB üyesi olan Bulgaristan'da yeni süreçte yapılan çalışmaların son derece önemli olacağını da belirtti .


"MURADİYE CAMİSİ'NİN SALDIRIYA UĞRAMASI BİZİ SON DERECE ÜZDÜ"


 Son dönemde yaşanan bir üzüntüyü de paylaşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle konuştu:
"Bu ay içinde Filibe'de Muradiye Camisi'nin doğrusu saldırıya uğramış olması bizi son derece üzdü. Çünkü biz biliyoruz ki sizin bütün çalışmalarınız barış eksenli, toplumun bütün kesimlerini birleştiren bir çalışma. Bulgaristan'da caminin varlığı 10-20 sene önceye dayanmıyor, Bulgaristan'da camilerin varlığı 4-5 asır öncesine dayanıyor. 4-5 asır camiyi, kiliseyi birlikte barış içinde yaşatmış bir toplulukta İslam mabedine yapılan bu saldırı doğrusu bizi son derece üzdü. Bugün sizlerle görüşmelerimizde hiç beklemediğimiz bu olaylar neden meydana geldi doğrusu öğrenmek istiyorum. İnşallah geçici ve bireysel bir yanlışlıktır. Bir an önce bu tür yanlışlıkların ortadan kalkması en büyük temennimizdir. Çünkü mabede saldırı, o mabedin içinde ibadet eden, o mabedin kaynağına iman eden bütün topluluğun kutsal değerlerine karşı bir saldırıdır. Küçümsenecek bir olay değildir. İnşallah bir defaya mahsus yapılan bir yanlışlık olur asla Bulgaristan'daki iç barışı, huzuru zedelemez diye umut ediyorum."
Bulgaristan Başmüftüsü Hacı Mustafa Aliş ise Diyanet İşleri Başkanlığında bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.
TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ
 Bulgaristan'daki hizmetlerinin Türkiye ve Diyanet İşleri Başkanlığının yardımıyla ayakta kaldığını belirten Aliş, "Türkiye'de din anlayışı neyse Bulgaristan Müslümanlarında da din anlayışı aynı olması dolayısıyla tüm dini meselelerimizi Türkiye diyanetiyle beraber yürütmeye çalışıyoruz" dedi. Bu beraberliğin neticelerinin ortada olduğunu bildiren Aliş, şunları söyledi:
"Filibe'deki son olaylar bizi de çok rahatsız etti. Bununla birlikte birkaç aydan beri Türkiye'de cereyan eden bazı olaylar biz dışarıdan baktığımızda, izlediğimizde biz de bunlardan rahatsız oluyoruz. Gerek Balkanlarda gerekse tüm dünyada Müslümanlar bunu görünce rahatsız oluyor. Çünkü biz Müslüman olarak, Türk olarak Türkiyemizi güçlü görmek istiyoruz, güçlü kalmasını istiyoruz. Türkiye güçlü olunca biz hizmetlerimizi çok daha rahat sürdürebiliyoruz. İnanıyoruz ki bu süreçte bütün bu bizi rahatsız eden olaylar tarihte kalmış olur. Bu konuda bize de herhangi bir vazife düşüyorsa, biz de duamızla, ibadetimizle, başka bir görev de düşerse bunu yerine getirmeye hazırız."


"BUNU İLK GÜNDEN HEP YÜKSEK SESLE İFADE ETMEYE ÇALIŞTIK"


Başmüftü Aliş'in sözleri üzerine Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Türkiye'de son aylardaki tartışmaların umudunu Türkiye'ye bağlayan mazlum toplumları sevindirmediğini ifade etti.
Son haftalarda Balkanlardan, Türk cumhuriyetlerinden hatta Afrika'nın çok uzaklarından diyanet işleri başkanları kendisini arayarak üzüntülerini ifade ettiği bilgisini paylaşan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şunları kaydetti:"Türkiye'deki birliğin, beraberliğin, ahengin kendileri için de hayata tutunmak bakımından büyük bir umut olduğunu ifade ediyorlar. Bizim de şahsen en büyük üzüntümüz, tabii ki işin siyasi ve hukuki yönü bir tarafa dini yönü üzerinde durduğumuzda, bu tür tartışmalar İslam dünyasında bilhassa yapılan tartışmalar, benzer tartışmalar gençlerde din algısının yara almasına vesile oluyor, Müslümanlık algısı, dindarlık algısı yara alıyor. Bu son derece yanlış ve tehlikeli bir şey bence. Bütün tartışmalarda, özellikle tartışmaların içinde dini mübini İslam varsa, dindarlık varsa, din adına yapılan sözler, açıklamalar varsa dinin bundan zarar görmemesi için, gençlerdeki din algısının, toplumdaki Müslümanlık algısının zarar görmemesi için herkesin daha hassas olması gerekiyor. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bunu ilk günden itibaren hep yüksek sesle ifade etmeye çalıştık."
Türkiye'de meydana gelen bir hadisenin sadece ülke içinde kalmadığını belirten Diyanet İşleri Başkanı Görmez, şöyle devam etti:"Sizin de ifade ettiğiniz gibi, burada yapılan bir tartışma Bulgaristan'daki, Balkanlardaki, Türk cumhuriyetlerinde hatta Afrika'daki bütün Müslümanları etkiliyor. Pek çok Müslüman bundan olumsuz yönde etkileniyor. Türkiye'deki birliğin, beraberliğin, ahengin kendilerinin geleceği açısından da çok önemli olduğunu, bu sebeple büyük bir kaygıyla izlediklerini son haftalarda hemen hemen pek çok ülkenin diyanet işleri başkanı bizzat arayarak sizin bu düşüncelerinizi, endişelerini benimle paylaştılar. Ben de bu endişeleri hem yetkililerle hem de toplumla paylaşmaya çalışıyorum."


AA
Şubat 21, 2014 | 0 yorum |

İkamet şartı kaldı...

Bulgaristan'da seçmenler için seçim gününden önce en az 3 ay Bulgaristan veyaAvrupa Birliği üyesi ülkelerde ikamet etme şartı getiren seçim yasa tasarısındaki madde parlamentoda onaylandı.

İktidardaki koalisyonun büyük ortağı Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) milletvekili Maya Manolova'nın hazırladığı ve parlamentoda görüşülmeye devam edilen seçim yasa tasarısındaki ikamet şartını içeren madde kaldırılmadı.

Söz konusu madde, seçim gününden önce en az 3 ay Bulgaristan veya Avrupa Birliği üyesi ülkelerde ikamet etmemiş vatandaşların oy kullanmasını yasaklıyor.

Ülkedeki Türklerin siyasi temsilcisi konumundaki Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (HÖH), ikamet şartının kaldırılmasını talep etti ancak parlamentodaki çoğunluk, maddenin kalmasından yana oy kullandı.

İkamet şartı, Türkiye'de yaşayan ve çifte vatandaşlığa sahip yüzbinlerceBulgaristan Türkünün Bulgaristan'daki doğum yerlerine gelerek oy kullanmasını engelliyor.

Nikolava tarafından hazırlanan ve parlamentoya sunulan seçim yasa tasarısı 495 madde içeriyor. Maddeler, parlamentoda tek tek onaylandıktan sonra kabul görüyor. Şimdiye kadar tasarının 398 maddesi kabul edildi.

Daha önce de seçim dönemindeki miting ve toplantılarda Türklerin anadilini kullanmasını yasaklayan madde milletvekilleri tarafından onaylanmıştı.

AA
Şubat 21, 2014 | 0 yorum |

Burgas Belediyesi Spor Müdürü Veselina Devedjieva, Edirne Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Serhat Ocak'ı ziyaret etti

19 Şubat 2014 Çarşamba |

Burgas Belediyesi Spor Müdürü Veselina Devedjieva,  Edirne Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Serhat Ocak'ı ziyaret etti.

Devedjieva, ziyarette yaptığı konuşmada, Türkiye ve Bulgaristan arasındaki ilişkilerin gelişmiş olduğunu, bu gelişmişliğin sportif faaliyetlere de yansıdığını belirtti.

Ocak da Türkiye ve Bulgaristan'ın Balkan coğrafyasında  dostluğa dayalı ortak geçmişi paylaşan iki ülke olduğunu söyledi.

Sporun bölgesel barışa da katkı sağladığını ifade eden Ocak,  "Bulgaristan ile başlattığımız spor dostluğu ortak aktiviteler ile anlam kazanarak gelişmektedir. Dostlarımıza bu anlamlı ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.

Ziyarette Burgaz Belediyesi Meclis Üyesi Dimitrina Blanova, Çernomorets Burgas Güreş Kulübü antrenörleri Georgi Hristov ve Beyazıt Bey de yer aldı. `
AA
Şubat 19, 2014 | 0 yorum |

Parlamento, Dini Mabetlere Saldırıyı Kınadı

Bulgaristan parlamentosu, son dönemde ülkede giderek artan etnik, dini ve siyasi temelli gerginliği kışkırtan çevreleri kınadı.

Parlamento Başkanı Mihail Mikov'un hazırladığı bildiride, ülkedeki her türlü aşırı eylem ve vandalizme karşı çıkıldı. Bildiride, faşist ideolojileri temsil eden tarihi kişilikleri haklı çıkarma girişimlerinin tümü "kabul edilemez" olarak nitelendirildi.

Bulgaristan'da son dönemde Müslümanların ibadet yerlerine yönelik saldırı girişimlerinin, yabancı düşmanlığı içeren söylem ve eylemlerin paralelinde ortaya çıktığının anımsatıldığı bildiride, tüm siyasi güçlere çağrıda bulunuldu ve ülkede nefret ve gerginlik yaratmamaları, milli birlik ve beraberliği korumaları istendi. 

Bildiride ayrıca, Bulgaristan'ın Osmanlı Devleti'nden bağımsızlık mücadelesinin sembolü olan ve ülkenin en büyük ulusal kahramanı olarak gösterilen Vasil Levski'nin bugün anılan ölümünün 141'inci yıl dönümü dolayısıyla yapılacak etkinlikler kapsamında, siyasi çevrelerin dar parti çıkarları uğuruna girişimlerde bulunmamaları uyarısı yapıldı.

BİLDİRİ, 240 SANDALYELİ PARLAMENTODA 113 MİLLETVEKİLİNİN OYU İLE KABUL EDİLDİ.

Başbakan Plamen Oreşarski'nin koalisyon hükümetini destekleyen Bulgaristan Sosyalist Partisi ve üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi bildiriye destek verdi. Ana muhalefet konumundaki Bulgaristan'ın Avrupalı Gelişimi İçin Vatandaşlar (GERB) Partisi ile aşırı milliyetçi ATAKA (Atak) Partisi milletvekilleri aleyhte veya çekimser oy kullandı.

Bulgaristan'da son dönemde artan ırkçı eylemlerde son olarak Filibe şehrindeki Cumaya Camisi, fanatik futbol taraftarlarınca taşlanmış ve camları kırılmıştı.

Ayrıca parlamentoda temsili olmayan Bulgaristan Milli Birliği (BNS) adlı faşist görüşlü marjinal bir siyasi örgüt, ülkedeki ırkçı dazlakları seferberliğe çağırmış, başkent Sofya'nın merkezinde meşaleli yürüyüş yapmaya çalışmıştı.
AA
Şubat 19, 2014 | 0 yorum |

BSP milletvekili Dimço Mihalevski İstanbul'da vefat etti

18 Şubat 2014 Salı |

Sosyalist Partisi'nin (BSP) en saygın milletvekillerinden biri olan 48 yaşındaki Dimço Mihalevski'nin İstanbul Amerikan Hastanesinde hayatını kaybetti.
İstanbul'daki Amerikan Hastanesinde hayatını kaybeden Dimço Mihalevski'nin naaşı bu akşam Bulgaristan'a getirildi.
 Yaklaşık iki aydır zatürre teşhisiyle tedavi gören Mihalevski'nin vefat haberBulgaristan parlamentosunu yasa boğdu. Vefat haberinin alınmasının ardından çalışmalarına ara veren milletvekillerinin bazıları ve gazeteciler gözyaşlarını tutamadı.
24 Ekim 1965'te doğan Dimço Mihalevski, daha önce  Bölgesel Kalkınma Bakan Yardımcısı görevinde bulunmuştu. Şu anki parlamentoda ise Bölgesel Politika ve Yerel Yönetim Komisyonu Başkanlığını yürütüyordu.

Şubat 18, 2014 | 0 yorum |

Tel örgünün ilk aşaması tamamlandı

Bulgaristan-Türkiye sınırında kaçak sığınmacı geçişlerini önlemek üzere tasarlanan, 30 kilometrelik tel örgü inşaatı projesinin ilk aşamasının tamamlandığı belirtildi.
Savunma Bakanı Angel Naydenov'un başkanlığında yapılan toplantıda, müteahhitlerin belirlendiğini ve malzeme alımlarının yapıldığı bildirildi.
Çalışmalara ilişkin tüm bilgilerin Savunma Bakanlığı'nın internet sayfasında düzenli olarak yayımlanacağını kaydeden Naydenov, projeye katılan firmaların dürüst çalışmaları gerektiğinin altını çizdi.  Naydenov, "İnşaat sırasındaki her türlü yolsuzluk girişimi, devlete yönelik soygun olarak algılanacaktır" uyarısında bulundu. Naydenov, "Devletin baskı altında bulunduğu bu zor dönemde, çalışmalarımızı hızlandırmak adına üzerimize düşeni yerine getiririz ancak bu konuda hiç bir şekilde spekülatif yorumların yapılmasına izin vermeyeceğiz" diye konuştu.
Naydenov, projeye devlet bütçesinden 9,6 milyon leva (4,8 milyon avro) ayrıldığını, bunun 8,1 milyon levasının (4,5 milyon avro) malzeme için, kalanının ise çalışan personel maaşları için harcanacağını belirtti.
Savunma Bakanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, ortak sınırdaki 30 kilometrelik güzergahta inşa edilecek engel için 600 kilometre uzunluğunda kesici uçlu "Bruno" tipi tel örgü, 12 bin metal direk ve 4 bin metreküp beton kullanılacak.
Ayrıca, kaçak geçişlerin ağırlıklı olarak yapıldığı güzergahta, sınıra paralel geçen 30 kilometrelik karayolunun bakımı için ek askeri personelin görevlendirildiği öğrenildi.
Bulgaristan Başbakanı Plamen Oreşarski, konuya ilişkin olarak geçen hafta, yaklaşık bir ayda tamamlanması öngörülen proje ile ilgili ayrıntılı bir maliye denetiminin yapılması talimatını vermişti. Bulgaristan'da toplan sığınmacı sayısının 11 bin civarında olduğu biliniyor.
AA
Şubat 18, 2014 | 0 yorum |

Bulgaristan ile Türkiye arasındaki TIR geçiş sorunu çözüldü

17 Şubat 2014 Pazartesi |

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, Bulgaristan ile karayolu taşımacılığında yaşanan sorunun çözüldüğünü bildirdi.
Bakan Elvan, Bulgaristan Ulaştırma Bakanı Danail Papazov ile Bakanlık toplantı salonundaki görüşmesi öncesinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İki ülke arasında tarihe dayanan bağlar ve ticari ilişkiler bulunduğunu ifade eden Elvan, Bulgaristan ile ulaştırma ve haberleşme sektörlerinde ilişkilerin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için görüşme yapacaklarını söyledi.
Son günlerde Bulgaristan ile karayolu taşımacılığında sorun yaşandığını anımsatan Elvan, şöyle konuştu:
"Bu sorun sağduyu ile çözüldü. Firmalarımızın birbiriyle rekabet etmekten çok, birlikte nasıl daha fazla güçlenebilirler, nasıl daha fazla büyüyebilirler arayışı içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum. Biz Bulgaristan'ı çok önemsiyoruz. Özellikle ulaştırma alanında ilişkilerimizi çok daha güçlendirmek istiyoruz. Önemli alanlarımız var, karayolu taşımacılığı yanında denizyolu, demiryolu, haberleşme, iletişim konuları da çok önemli işbirliği yapacağımız alanlar."
Bulgaristan Ulaştırma Bakanı Papazov ise iki bakanlık arasındaki yapıcı ve sıcak ilişkilerle sorunların yapıcı bir şekilde çözümlendiğini ifade ederek, Türkiye'nin kendileri açısından önemli bir partner ülke olduğunu söyledi.
Papazov, "Biz, birbirimizle rekabet edeceğimize partnerlik ilişkilerine girelim. Böylece daha güçlü olalım. Böylece iki  ülkenin ulaştırma alanındaki firmaları da Avrupa çapında rekabet edecek güce gelecekler" dedi.
Bakanlar Elvan ve Papazov, birbirlerine hediye verdikten sonra, görüşme basına kapalı olarak devam etti.
AA
Şubat 17, 2014 | 0 yorum |

ETSO Başkanı Recep Zıpkınkurt, Başbakan Plamen Oreşarski ile görüştü

Edirne Ticaret Ve Sanayi Odası (ETSO) heyeti, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki Transit Geçiş Belgesi (Dozvola) sorunu nedeniyle TIR'ların sınır kapılarında yaşadığı sıkıntıları yetkili mercilerce görüşmek üzere Bulgaristan'a gitti.

Türkiye ve Bulgaristan arasında yaşanan "Geçiş Belgesi" sorunun çözüme kavuşturulması için Bulgaristan Haskova Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanı Yancho Yanev ile temaslarda bulunan ETSO Başkanı Recep Zıpkınkurt, Bulgaristan TSO Başkanı Yanev'in organizasyonuyla Bulgaristan Başbakanı Plamen Oresharski ile bir araya gelerek görüşme yaptı.

Edirne Ticaret Ve Sanayi Odası üyelerinin ve sanayicilerin sorunlarıyla birebir ilgilenerek her platformda dile getiren ve çözümü noktasında gerekli girişimlerde bulunan ETSO Başkanı Recep Zıpkınkurt, Bulgaristan Haskova kentinde Bulgaristan Başbakanı Plamen Oresharski ile bir araya gelerek sınır kapılarında yaşanan TIR geçişleriyle ile ilgili sorunu görüştü.

Zıpkınkurt, Başbakan Oresharski ile görüşme esnasında iş adamlarının Vize sorunlarını da dile getirdi. Edirneli iş adamlarının Bulgaristan'da yatırımlarını arttırmak, ticari ve ekonomik işbirliklerini daha ileriye taşımak istediklerini söyleyen Zıpkınkurt, "İş adamlarının önündeki engeller her iki tarafın karşılıklı atacağı adımlarla çözüme kavuşacaktır" dedi. Başbakan Plamen Oresharski, ETSO Başkanı Zıpkınkurt'u yaşanan sorunları çözüme kavuşturmak ve görüş alışverişinde bulunmak amacıyla Sofya' ya davet etti.

Zıpkınkurt, Başbakan Plamen Oresharski'ye Edirne Ticaret Ve Sanayi Odası olarak Nisan ayında yapılması planlanan Bulgaristan Ticaret Ve Sanayi Odası Başkanlarının davet edileceği toplantı hakkında bilgi vererek, "Sizleri de aramızda görmekten ve Edirne'mizde ağırlamaktan memnuniyet duyacağız" dedi.

Edirne Ticaret Ve Sanayi Odası heyeti, Bulgaristan da bulunulan temaslar kapsamında Ekonomi ve Enerji Bakanı Dragomir Stoynev ve Bulgaristan Odalar Birliği Başkanı Tsvetan Simeonov ile görüşmelerde bulundu.

IHA
Şubat 17, 2014 | 0 yorum |

Muhalefetin milletvekili sayısı 94'e düştü

Bulgaristan'da ana muhalefet partisi Bulgaristan'ın Avrupalı Gelişimi İçin Vatandaşlar (GERB) milletvekili Krasimir Stefanov, partisinden istifa ettiğini, çalışmalarını bağımsız olarak sürdüreceğini açıkladı.

Stefanov, GERB Genel Başkanı Boyko Borisov'a mesaj göndererek istifa kararı konusunda bilgi verdiğini söyledi.

Yeni kurulan ve parlamentoda milletvekili olmayan Sansürsüz Bulgaristan'a yakınlığı ile tanınan Stefanov'un bu partiye destek vermesi bekleniyor.

Stefanov'un istifasının ardından 240 sandalyeli parlamentoda en büyük gruba sahip GERB'in milletvekili sayısı 94'e düştü.

Daha önce de Georgi Markov ve Svetlin Tançev, GERB'den istifa ederek çalışmalarına bağımsız milletvekili olarak sürdüreceklerini açıklamıştı.

GERB milletvekili ve eski maliye bakan yardımcısı Vladislav Goranov ise kariyerine farklı bir alanda devam etmek istediğini belirterek milletvekilliğinin düşmesi talebinde bulunmuştu. 
GERB listesinden başka bir siyasetçinin Goranov'un yerine parlamentoya katılması bekleniyor.

GERB Grup Başkan Yardımcısı Tzetzka Tzaçeva, Stefanov'un ayrılmasına "Bulgaristan, artık parlamentoda değil, kulislerde yönetiliyor" diyerek tepki gösterdi.

Markov ise bağımsız milletvekili sayısının 10'a ulaşması durumunda tüzüğün sağladığı olanaklarından yararlanarak yeni bir grup kuracaklarını kaydetti.

Bulgaristan parlamentosunda 4 siyasi grup ve 3 bağımsız milletvekili bulunuyor. Son duruma göre muhalefetteki GERB'in 94, iktidar ortaklarından Bulgaristan Sosyalist Partisi'nin (BSP) 84, üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi'nin (HÖH) 36, ırkçı ve aşırı milliyetçi ATAKA (Atak) partisinin de 23 milletvekili var.

AA
Şubat 17, 2014 | 0 yorum |

Edirneli rahip Çıkırık, Cuma Camisi'ne yapılan saldırıyı kınadı

Edirne'deki Bulgar Sveti Georgi Kilisesi rahibi Aleksandır Çıkırık, Bulgaristan'daki Cuma Camisi'ne yapılan saldırıyı, kilisede düzenlenen basın açıklamasında kınadı.

Çıkırık, Kıyık semtindeki kilisede, Balkan Türkleri Federasyonu'nun düzenlediği basın açıklamasında yaptığı konuşmada, Filibe'de gerçekleşen olayı üzüntüyle karşıladığını söyledi.

Bu tarz hataların tekrarlanmaması temennisinde bulunarak, olayı kınadığını ifade eden Çıkırık, şöyle konuştu:

"Nasıl biz burada kardeş gibi kilisenin onarımında birlikte çalıştık, nasıl Filibe'de mezarlıklar birlikte yapıldı, nasıl Edirne Belediye Başkanımız kilisenin adını sokağa verdi, nasıl Edirneliler Bulgaristan'dan gelen ekipleri canı gönülden ağırladı... Bulgaristan'daki arkadaşlara sesleniyorum, böyle bir olay yaşandığı zaman biz burada üzülüyoruz. Onları da buraya davet ediyoruz, burada nasıl güzellikleri paylaşıyoruz görsünler bir daha böyle hatalara düşmesinler. Kabul edilemez olan böyle şeylerin tekrarlanmamasını diliyoruz. Bir politika yapmak istiyorlarsa bunu parlamentolarda yapsınlar, cami yada kiliselerde değil."

Balkan Türkleri Federasyon Başkanı Zürfettin Hacıoğlu da, bu saldırının belirli kesimler tarafından kışkırtıldığı yönünde izlenim verdiğini söyledi.

Hacıoğlu, bu tarz olayların barış içindeki iki ülke ilişkilerine zarar verebileceğini ifade ederek, "Beklentimiz, bu olayların daha vahim sonuçlar doğurmadan, sonlandırılması, bunun için de tüm yetkilileri göreve davet ediyoruz" diye konuştu.

- Cuma Camisi'ne yapılan saldırı

Geçen hafta cuma günü Filibe'nin merkezindeki Cuma Camisi olarak da bilinen Murad Hüdavendigar Camisine yürüyen göstericiler, camiye taş, sis ve ses bombalarıyla saldırmış, saldırı sonucunda caminin tüm camları kırılmıştı. Buradan Türkiye'nin Filibe Başkonsolosluğu'na yönelen göstericiler, başkonsolosluk görevlileri aracılığıyla Başkonsolos Şener Cebeci'ye protestolarını iletmek istediklerini belirtmiş, jandarma ve polis, başkonsolosluğu güvenlik kordonu altına alarak göstericilerin binaya yaklaşmasına izin vermemişti.

Camiye saldıran ve polisle çatışan 5 kişi 72 saat tutukluk cezası almış, 5 saldırgandan 4'ü ayrıca para cezasına çarptırılmıştı.

AA
Şubat 17, 2014 | 0 yorum |

Bulgaristan'la Dostluğun Filizi Bursa

16 Şubat 2014 Pazar |

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa’nın ‘gerçekleştirdiği çalışmalarla’ Türkiye’yle Bulgaristan arasındaki dostluğun gelişmesine neden olan en önemli il olduğunu söyledi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Altepe, Eğridereliler Kültür ve Dayanışma Derneği’nin gerçekleştirdiği hemşeri gecesinde konuştu. Türkiye’yle Bulgaristan arasındaki dostluğun dünü ve bugünüyle ilgili bilgiler veren Altepe, Bursa’nın gelişen dostluktaki rolüne değindi. Bursa’nın yarıdan fazla nüfusunun Balkan göçmeni olduğunu ve taşıdıkları bu kimlikle önemli bir misyon üstlendiklerini, gerek Bursa’daki gerekse Balkan ülkelerindeki Müslümanlarla ilgilenmeyi görev bildiklerini kaydeden Altepe, “Öncelikle burada yaşayan göçmenlerin her konuda desteklenmesini, tüm etkinlikler ile projelere destek verilmesini eksiksizce yerine getirdik. Orada da burada da neye ihtiyaç varsa, bizden ne talep ediliyorsa karşıladık” dedi.
Türkiye’yle Bulgaristan arasındaki dostluğun gelişmesinde Bursa’nın öncü olduğunu, sağladıkları güvenin bir sonucu olarak bugün flamalı makam aracıyla Bulgaristan’ın her bölgesinde rahatça dolaştıklarını ifade eden Altepe, “Orada herkes bizi, dost olduğumuzu biliyor. Harmanlı Barajı yıkıldığı zaman yardım konvoyu ulaşan ilk şehir Bursa oldu. Bulgarlar bile buna şaşırdı. Hangi cemiyet varsa, bayram töreni varsa, anma töreni varsa, oradayız. Vatandaşlarımızın, insanların ihtiyaçları neyse, okulsa okul kitapsa kitap her şekilde yanlarındayız. İnsan ayrımı yapmadan, Türk Bulgar demeden herkesle ilgileniyoruz. Parklar, meydanlar yapıyoruz. Bize yakışan da bu” diye konuştu.
Eğridere’nin Darıca, Çatak ve Çepelce bölgelerinde de imar faaliyetleri için şantiyeler kurduklarını, Varna bölgesindeki Yusuf Paşa Camii’nin restorasyonunu üstlendiklerini belirten Altepe, “Her zaman için bu topraklarla ilişki içerisinde olduk. Gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerin sonucu olarak, Türkiye ile Bulgaristan arasındaki dostluk ve kardeşlik bağları da güçlendi” açıklamasını yaptı.
Balkan Göçmenleri Federasyonu (BAL-GÖÇ) Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan da, konuşmasında Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin Türkiye’yle Bulgaristan arasında dostluk bağlarının oluşmasında üstlendiği role değindi. Başkan Altepe’nin yerine getirdiği misyonla bağlantılı olarak bugün Bulgaristan’ın her bir bölgesinde büyük saygı gördüğünü, Kırcaali, Cebel ve Rodop Bölgesi gezilerinde bu saygının bizzat şahidi olduğunu ifade eden Yüksel, gösterdiği hassasiyet ve destekleri nedeniyle Altepe’ye teşekkür etti.
Altepe ayrıca, Eğridereliler Derneği’nin gecesinin ardından Atatürk Kapalı Spor Salonu’nda yapılan Gümüşhaneliler Gecesi’ne katıldı. Altepe, burada yaptığı konuşmada, birlikte olmanın önemine değindi.
BULGARİSTAN’LA DOSTLUĞUN FİLİZİ BURSA
BULGARİSTAN’LA DOSTLUĞUN FİLİZİ BURSA
BULGARİSTAN’LA DOSTLUĞUN FİLİZİ BURSA
BULGARİSTAN’LA DOSTLUĞUN FİLİZİ BURSA
Kaynak: IHA
Şubat 16, 2014 | 0 yorum |

Boyko Borisov, tekrar GERB lideri

Bulgaristan'da ana muhalefet partisi Bulgaristan'ın Avrupalı Gelişimi İçin Vatandaşlar (GERB) Genel Başkanı Boyko Borisov, partinin başkent Sofya'da yapılan 3. Olağan Ulusal Kongresi'nde yeniden genel başkanlığa seçildi.
Boyko Borisov, karşı ve çekimser oyun kullanılmadığı oylamada 1102 delegenin desteğini alarak parti liderliğini korudu.
Kongre öncesinde Borisov'un tekrar parti liderliğine seçileceği konusunda kimsenin şüphesi olmamasına rağmen, bir önceki hükümette başbakan yardımcısı ve içişleri bakanı olan Tsvetan Tsvetanov'un parti genel başkan yardımcısı görevinde kalıp kalmayacağı tartışma konusuydu.
Tsvetanov'la ilgili tartışma, bugünkü kongrede Boyko Borisov'un partisinin genel başkan yardımcıları olarak Tsvetan Tsvetanov, Yordanka Fındıkova ve Dimitır Nikolov'u teklif etmesiyle son buldu. Borisov'un teklif ettiği üç isim de parti genel başkan yardımcılığına seçildi.
GERB partisinin olağan üçüncü ulusal kongresinde kabul edilen bildiride ise partinin merkez sağın siyasi çizgisinin değerlerine bağlı kalarak parlamentodaki tek muhalefet partisi konumunda ülke yönetimine zararlı ve etkisiz modellerin geri gelmemesi için çaba gösterileceği belirtildi.
GERB'in bildirisinde ayrıca, siyasi çıkarlar uğruna her türlü yabancı düşmanlığının, etnik temele dayalı ayrımcılığın ve şiddetin kınandığı vurgulandı ve hükümeti oluşturan partilere sokak gösterilerine katılan vatandaşların sesinin dinlemesi yönünde çağrı yapıldı.
AA
Şubat 16, 2014 | 0 yorum |